78
ülkelerde ise; rekabet güncü korumak, teknolojik gelişmeyi sürdürmek, sermaye
kaçışını engellemek, bölgesel dengesizlikleri gidermek, verimlilik artışı, sorunlu
sektörleri desteklemek, işsizliği azaltmak gibi amaçlar içi başvurulmaktadır
153
.
Vergi politikası, kalkınma hedefini gerçekleştirmek için ekonomik hayatı
yönlendirici ve teşvik edici, gerektiğinde ise müdahalecidir. Serbest piyasa
ekonomisinin benimsendiği ülkelerde, iktisadi kalkınmayı desteklemek amacıyla
uygulanan vergi politikalarının başında yatırımları teşvik edici politikalar
gelmektedir. Son zamanlarda gelişmiş ülkeler dahi, yatırımları geliştirmek amacıyla
vergi teşvik politikalarına artan oranda başvurmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde
ise, sermaye birikiminin yetersizliği nedeniyle, çeşitli vergi teşvikleri ile yatırımları
artırma arzusu daha da belirgindir
154
.
Vergi kanunlarında yer alan teşvik ve koruma önlemleri çeşitli indirim,
istisna ve ertelemelerle sağlanır. Bu özelliği ile teşvik ve koruma önlemleri ilk
bakışta vergi gelirlerinin azalmasına yol açan araçlar olarak görülebilir. Görünüş
böyle olmakla beraber, uygulamada sonuç tamamen farklı olabilir. Gerçekten amaca
uygun olarak, rasyonel ve selektif genel bir plana göre uygulandığı takdirde, vergi
teşvikleri, milli tasarrufun artan bir kısmının verimli yatırımlara özellikle sınaî
yatırımlara aktardığı, dolayısıyla üretim ve verimliliğin artışını sağladığı, iş ve
çalışma alanlarının genişlemesine yol açtığı ölçüde vergi geliri kaybını fazlasıyla
telafi ettiği gibi, uzun vadede vergi gelirlerinin önemli ölçüde artmasını
sağlayabilir
155
. Teşviklerin diğer kamusal politikalardan farkı, ekonomiye doğrudan
yön verme yeteneğinin yüksek oluşudur. Etkileri kısa süre içerisinde ortaya
çıkmaktadır. Hızlı sonuç alma imkânı teşvik uygulamalarının oldukça geniş bir
alanda uygulanmasına olanak vermiştir
156
.
153
M. DURAN, s. 8.
154
Adnan GERÇEK,
“Türkiye'de Yatırımları Teşvik Edici Vergi Politikaları Ve Etkinliği
”, Uludağ
Dostları ilə paylaş: