Ortopedi kliNİĞİ hemşİrelik rehberi



Yüklə 314,84 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/5
tarix16.03.2017
ölçüsü314,84 Kb.
#11576
1   2   3   4   5

6.POLİDAKTİLİ

Polidaktili, elde ve bazen ayakta, normalde olması gerekenden daha fazla 

sayıda parmak bulunmasıdır. Anne karnında, başlangıçta parmaklar birleşik 

olarak bulunmaktadır ve gelişim sırasında birleşik olan parmakların birbirinden 

ayrılmasıyla normal sayıda parmak oluşumu tamamlanır. Ancak bazı durumlarda 

doğum öncesi gelişim esnasında normalden fazla ayrılma gerçekleşir, bu da 

polidaktili denen ekstra parmak oluşumuna sebep olur. 

Tedavi

Cerrahi olarak fazla olan parmağın veya parçaların çıkartılması ve kalan 

kısımlardaki bozuklukların düzeltilmesidir.

Ameliyat sonrası dikkat edilecek durumlar

Birçok el cerrahisi olgusunda olduğu gibi polidaktili ameliyatı sırasında da 

parmağın dolaşımını sağlayan damarlarda ve duyusunu sağlayan sinirlerde 

zedelenme olma ihtimali mevcuttur. Böyle bir durum ameliyat sırasında fark 

edilebileceği gibi, ameliyat sonrası geç dönemde de fark edilebilir. Bu tür damar 

ve sinir yaralanmaları oldukça nadir olmakla birlikte geri dönüşü olmayan his 

kayıplarına, hatta parmağın nekroz olarak kaybedilmesine neden olabilmektedir.

Ameliyat sonrası erken dönemde el sıkı bir şekilde pansuman ile kapalı olmalı, 

daha sonra bu sargılar azaltılarak, önerilen egzersizlerin yapılması istenecektir. 

Ayrıca yine ameliyat sonrası dönemde hekimin önereceği bir fizik tedavi ve 

rehabilitasyon programına gereksinim duyulabilir.



42

 Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı 

• Ameliyattan gelen çocuk hasta hemşire refakatinde yatağa alınır.

• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.

• Mayisi ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. ANT takibi yapılır.

• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler 

konusunda bilgilendirilmelidir.



7.ÇOCUKLARDA ESNEK DÜZTABANLIK

Çocuk ayağını basarken düz, otururken veya parmak uçlarındayken normal ayak 

içi girintisi görülüyorsa buna esnek düztabanlık denir.

Belirtiler

• Ağrısızdır 

• Yürüme veya spor sırasında ara vermeyi gerektirmez 

• Zaman içinde cerrahi ve diğer herhangi bir tedaviyi gerektirmeden düzelir 



Tedavi

• Egzersiz

• Tabanlık

• Fizik tedavi



8.KEMİK TÜMÖRLER

Kemikte başlayan tümörler nadirdir. 



Belirtiler

• Kemiğin yüzeyinde sert bir şişlik

• Bu şişlikle birlikte ağrı

• Kemik kırılmaları

      


43

B-YETİŞKİNLERDE GÖRÜLEN TRAVMATOLOJİ HASTALIKLAR

1.BURKULMA

Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.



Belirtileri

• Burkulan bölgede ağrı

• Kızarma, şişlik

• İşlev kaybı



Tedavi

• Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir.

• Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır ve soğuk uygulanır.

• Hareket ettirilmez.

• Tıbbi yardım uygulanır.

2.ÇIKIK 

Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna 

dönemez.

Belirtileri

• Yoğun ağrı

• Şişlik ve kızarıklık

• İşlev kaybı



Tedavi

• Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir

• Çıkık yerine oturtulmaya çalışılmaz

• Hasta / yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez

• Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir

• Tıbbi yardım uygulanır



3. KIRIK

Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu ya da 

kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de 

artar.


44

Kırık çeşitleri

Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur, ancak deri sağlamdır.

Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir. Beraberinde 

kanama ve enfeksiyon tehlikesi taşır.

Belirtileri

• Hareket ile artan ağrı

• Şekil bozukluğu

• Hareket kaybı

• Ödem ve kanama nedeniyle morarma

Kırığın yol açabileceği olumsuz durumlar nelerdir? 

Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma (kırık bölgede nabız 

alınamaması, solukluk, soğukluk). 

Kırık  kaynamasını  etkileyen  sistemik  faktörler:

• Yaş (küçüldükçe hızlanır) 

• Beslenme (malnütrisyonlar da yavaşla) 

• Steroidler (negatif etkiler) 

• Antikoagülanlar (negatif  etkiler) 

• Radyasyon (negatif   etkiler) 

• Yanıklar (negatif  etkiler) 

• Kafa  travması (kırık  iyileşmesi  hızlanır) 

Kırık  kaynamasını  etkileyen lokal  faktörler: 

• Kırık  hattında  fazla  hareket (yetersiz  fiksasyon) 

• Kırık  uçları  arası  açıklık (yumuşak  doku  interpozisyonu,  distraksiyon,  

malpozisyon,  kemik  kaybı) 

• Kanlanmanın  azalması  (nütrisyonel  arterin  yaralanması,  periostun  aşırı  

soyulması  parçalı kırıklar) 

• Enfeksiyon 


45

4. BOYUN ZORLANMALARI

Trafik kazaları sonrasında, futbol gibi temas sporlarında, evde ya da dışarıda 

yüksekten düşme sonrasında boyun zorlanmaları ve buna bağlı boyun ağrısı 

gelişebilir. Bu ağrının alt yapısını bağ zorlanmaları veya kas gerilmeleri oluşturur.



Belirtiler

• Hareket ile artan boyunun özellikle arkasında oluşan ağrı

• Travmadan hemen sonra başlamayıp, daha çok ertesi günü şiddetlenen ağrı

• Omuz ve etrafında eşlik eden kas ağrıları ve gerginlik

• Baş ağrısı 

• Boğaz ağrısı 

• Yorgunluk, uyku problemleri, konsantrasyon bozukluğu

• Elde ve kolda uyuşukluk 

• Boyun hareketleri esnasında zorlanma 

• Elde ve kolda güçsüzlük



Tedavi

İlk 3 gün boyunca günde 3-4 kez onbeşer dakikalık buz kompres uygulaması 

yapılır. Bu enfl amasyonun ve ödemin geri çekilmesine yardımcı olacaktır. 

Sıcağın spazmı çözücü etkisi olduğu bilinse de ilk 5 gün uygulanması 

sakıncalıdır. Ağrılı bölgeye masaj, ultrason, isometrik egzersizler tedavinin 

devamını oluşturur. Tüm şikâyetler 4-6 hafta içerisinde ortadan kalkacaktır. Trafik 

kazası sonrası olan yaralanmaların iyileşmesi genellikle daha uzun sürer.

5. TEKRARLAYICI OMUZ ÇIKIKLARI

İlk omuz çıkığı genellikle oldukça büyük bir travmayla olur. Yeterli tedavi olmuş 

veya olmamış kişilerde ikinci ve sonraki çıkıklar çok kolay olabilir. İlk çıkık sonrası 

tedavi kurallarına uygun yapılmış bile olsa yeniden çıkma olasılığı vardır.

Tekrarlayan çıkıktan nasıl korunulur?

Çıkığın yerleştirilmesinde zorlanılıyorsa genel anestezi altında yapılmalıdır. Çıkık 

yerine yerleştirildikten sonra omuza 3-4 hafta gevşek bir tespit yapılmalıdır. 

Bu tespit dokuların iyileşmesine olanak verir. Tespit sonrası omuz adalelerinin 

kuvvetlendirilmesi de önemlidir. 


46

Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı  

• Ameliyattan gelen hasta hemşire refakatinde, iki ya da üç kişiyle aynı anda 

hareket edilerek hasta yatağa alınır.

• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.

• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. 

Hemogram takibi yapılır.

• Hasta yakınları, hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler 

konusunda bilgilendirilmelidir.

• ANT takibi yapılır.

• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.

• Hastanın durumuna göre röntgeni çektirilir.

Ameliyat sonrası izlem

• Kol 4 hafta askıda kalır. Askıda kaldığı sürece günde 3 kez verilen omuz sallama 

egzersizleri yapılır.

• Hasta 5. günden itibaren banyo yapılabilir. Kolun askıda kaldığı süre içinde askı 

çıkarılarak omuz sabit kalmak üzere yemek yenilenebilir, bilgisayar kullanılabilir 

ve yazı yazılabilir. 

• 4-6 haftalar arası pasif ve kısıtlı aktif hareketlere izin verilir.

• 6-10. haftalarda aktif hareket çeşitliliği arttırılır. Bu süreçte hastalar günlük 

işlerinin büyük kısmını yapabilir, kolun omuz seviyesinin üzerine yana açılması 

dışındaki tüm hareketlere izin verilir. 

• 10-12. haftalarda omuz hareketlerinden fırlatma hareketi dışındaki hareketlere 

izin verilir. 

• 12-16. haftalarda tüm hareketlere izin verilmeye başlanır. 

• 16. haftada spora izin verilir. Tenis, basketbol, voleybol, basketbol gibi kolun 

baş üstü pozisyonunda yoğun kullanıldığı sporlara 6. ay sonrasında izin verilir. 

Tüm bu süreç omuz fizik tedavisinde deneyimli fizyoterapistler tarafından 

destek alınması iyi sonuçlar için cerrahi kalite kadar önemlidir.



47

6.ULNAR SİNİR SIKIŞMASI

Ulnar sinir tüm kol boyunca uzanır ve dirseği, el bileğini geçerek sonlanır 

Dirseğin almış olduğu bir travmadan ulnar sinir etkilenecek olursa (dirsek 

kırıkları sonrası gibi) sinirde gelişen ödeme bağlı olarak sinir bu tünel içerisinde 

sıkışır. Bu tabloya kubital tünel sendromu ya da ulnar sinir sıkışma sendromu 

adı verilir. Burada elin kaslarında zayıfl ama kavanoz açma gibi hareketlerde 

zorlanma ortaya çıkar.  Hem motor hem his duyusu ile ilgili sorunlar yaşanır. 

Belirtiler

• Dirseğin iç kısmında oluşan gerginlik hissi 

• Özellikle geceleri oluşan elin küçük ve yüzük parmağında uyuşma hissi 

• Araba kullanma veya telefonla konuşma gibi dirseğin uzun süre katlı 

pozisyonda kalması sonrasında uyuşma

• Müzikal bir enstrümanı kullanırken ya da elin parmaklarını ilgilendiren bir iş 

yapmada güçlük 

• Kavrama ya da ayıklama işleminde güçsüzlük hissi 

• Tüm kolun iç yüzünde ağrı hissetme 

 Cerrahi olmayan tedavi seçenekleri 

• Dirseği olabildiğince düz tutarak sinirin sıkışmasını engellemek 

• Göğüs üzerinde kolların çaprazlaşmasını engellemek

• Dirseği kullanmayacağı bir sistem oluşturmak (megafonla konuşmak gibi) 

• Çalışma masasını ayarlayarak dirseğin kırılmış pozisyonda kalmasını 

engellemek

• Geceleri kullanılacak, kolun pozisyonunu ayarlayan ateller 

• Spor esnasında dirseği koruyan dirsekliklerin kullanımı 

• Steroid enjeksiyonu (ödemi azaltmak üzere) 



Cerrahi tedavi 

Eğer konservatif tedavi ile kas güçsüzlüğü ortadan kaldırılamıyorsa ya da ağrı 

şikâyetleri sürüyorsa ileri tetkikler yapılarak cerrahi tedavi planlanmalıdır. 

Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı  

• Ameliyattan gelen hasta hemşire refakatinde yatağa alınır.

• Mayisi ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır.

• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler 

konusunda bilgilendirilmelidir.

• ANT takibi yapılır.

• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.

• Soğuk takibi yapılır, kol elevasyona alınır.

• Parmaklarında şişme, soğuma, morarma olursa hekime haber verilir.


48

7.FEMUR İNTERTROKANTERİK KIRIKLARI  

KALÇA

Kalça kırıkları; ileri yaşlardaki insanlarda çok yıkıcı yaralanmalar arasındadır. 

İntertrokanterik kırıkların büyük çoğunluğu 70 yaş üstünde meydana gelir. 

Bu hastalar hemoglobin değerleri düşük, fiziksel aktivite kabiliyeti azalmış ve 

yüksek oranda diğer tıbbi sorunları olan hastalardır.

  

Tedavi

1. Konservatif tedavi: hastanın genel durumu ameliyatı kaldıramıyacaksa 

konservatif tedavi yapılır.

2. Cerrahi tedavi: Cerrahi tedavi kararı verildiğinde olguyu acil kabul etmemek; 

ancak ameliyatı erken yapmak gerekmektedir. 



Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı

• Ameliyattan gelen hasta hemşire refakatinde, hastayı hırpalamadan iki ya da 

üç kişiyle aynı anda hareket edilerek hasta yatağa alınır.

• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir. 

Bacaklarının arasına yastık konulur.

• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS ve 

hemogram takibi yapılır.

• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler 

konusunda bilgilendirilmelidir.

• Hastanın durumuna göre 3 kez ANT takibi yapılır.

• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır.

• Hastanın durumuna göre röntgeni çektirilir. 

Ameliyat sonrası bakıma ilişkin girişimler

• Hemşire, yaşlı hastanın sık aralarla yaşam bulgularını, bilinç düzeyini, 

nörovasküler durumunu, yara alanını, solunum, kardiyovasküler, 

gastrointestinal ve üriner sistem fonksiyonlarını, sıvı- elektrolit dengesini, 

ağrısını ve beslenmesini izlemeli ve değerlendirmelidir.

• Hemşire, hastayı ameliyata ilişkin olası komplikasyonlar açısından 

izlemelidir. Kalça kırığı ameliyatlarından sonra tromboembolik sorunlar 

(derin ven trombozu ve pulmoner emboli) sık görülen ve tehlikeli olan 

komplikasyonlardır. Bu komplikasyonlar için ileri yaş, venöz staz, yapılan 

ameliyatlar ve hareketsizlik önemli risk faktörleridir. Hemşire her gün hastanın 



49

ekstremitelerini şişlik, gerginlik, ısı artışı, kızarıklık, Homan’s bulgusu (ayağın 

güçlü pasif dorsifl eksiyonunda baldırda ağrı) ve pulmoner embolinin 

belirti ve bulguları yönünden değerlendirmelidir. Yaşlı hastanın etkilenen 

ekstremitesi nörovasküler açıdan da değerlendirilmeli ve ekstremite renk, ısı, 

ağrı, parestezi ve paralizi açısından izlenmelidir. Ayrıca hemşire hastayı yara, 

üriner ve solunum sistemi enfeksiyonlarının belirti ve bulguları açısından 

değerlendirmeli ve bunları kaydetmelidir. Bazı yaşlı hastalarda enfeksiyonun 

bulguları olan ateş ve lökositoz görülmeksizin, enfeksiyon gelişebileceğinden 

hemşire yaşlı hastayı enfeksiyon yönünden değerlendirirken bu durumu 

da göz önünde bulundurmalıdır. Enfeksiyonun gelişmesini önlemek için 

hastaya derin solunum ve öksürük egzersizi yaptırılmalı, hastanın hidrasyonu 

sağlanmalı ve girişimler aseptik tekniklere uygun yapılmalıdır.

•  Hemiartroplasti veya total kalça protezi yapılan hastalarda çıkığın önlenmesi 

için koruyucu önlemlerin alınması gerekmektedir. Posterior olarak yapılan 

cerrahi girişimde kalçanın abduksiyonun sürdürülmesi için hastanın bacakları 

arasına yastık konulması, kalçanın 90 derece üzerinde fl eksiyonunun 

önlenmesi ve etkilenen bacağın içrotasyonundan sakınılması gerekmektedir. 

Anterior olarak yapılan cerrahi girişimde ise kalçanın ekstansiyonundan ve 

etkilenen bacağın dış rotasyonundan sakınılmalıdır. Ameliyat sonrası cerrah, 

hastaya yürümeye yardımcı gereçler (koltuk değneği, baston, yürüteç) 

önerebilmektedir. Bu gereçler cerrahın önerdiği süre kullanılmalıdır. Alçak, 

yumuşak sandalye ve yataklardan sakınılmalıdır. Tekerlekli sandalyenin oturak 

kısmının altına sert bir materyal konularak yüzeyin sert olması sağlanmalıdır. 

Ayrıca hemşire hastanın doktor isteminde belirtilen hareket ve aktivite 

sınırlılıklarını öğrenmeli ve hastanın bu sınırlılıkları anlama durumunu 

belirlemelidir.

• Hemşire, hastanın ağrısının yerini ve tipini de değerlendirmelidir. Hastanın 

ağrısı ilaçsız yöntemlerle ve doktor isteminde belirtilen analjeziklerle 

giderilmelidir. Yaşlı hastaya verilen narkotik analjezikler konstipasyona neden 

olabileceğinden hemşire hastanın barsak seslerini izlemeli, posalı yiyecekler 

yemesini ve günlük olarak yeterli sıvı almasını sağlamalıdır. Renk, ısı, ağrı, 

parestezi ve paralizi açısından izlenmelidir. Ayrıca hemşire hastayı yara, 

üriner ve solunum sistemi enfeksiyonlarının belirti ve bulguları açısından 

değerlendirmeli ve bunları kaydetmelidir. Bazı yaşlı hastalarda enfeksiyonun 

bulguları olan ateş ve lökositoz görülmeksizin, enfeksiyon gelişebileceğinden 



50

hemşire yaşlı hastayı enfeksiyon yönünden değerlendirirken bu durumu 

da göz önünde bulundurmalıdır. Enfeksiyonun gelişmesini önlemek için 

hastaya derin solunum ve öksürük egzersizi yaptırılmalı, hastanın hidrasyonu 

sağlanmalı ve girişimler aseptik tekniklere uygun yapılmalıdır.

• Birçok hasta seksüel aktivite ile ilgili soruları sormaktan çekinebilmektedir. Bu 

nedenle hastaya seksüel aktivite ile ilgili bilgi verilmelidir. Genellikle seksüel 

aktiviteye hastaların kendilerini rahat hissettikleri ve uygun kalça pozisyonunu 

sürdürebildikleri zaman başlanabilmektedir. Fakat bazı cerrahlar hastalara 

ameliyattan sonra ilk 6 hafta seksüel aktivitede bulunmamalarını önermektedir.

• Deliriyum ve depresyon hastanın bakım sonuçlarını etkileyebileceğinden 

hemşire hastayı konfüzyon, isteksizlik, bir konuya odaklanmada zorluk ve 

saldırganlık gibi belirti ve bulgular açısından izlemelidir. Hemşire bu sorunlara 

neden olabilecek ilaçları, ağrıyı, diğer tıbbi durumları ve psikososyal durumları 

araştırmalıdır.

• Yaşlı hasta için yapılacak taburculuk planı interdisipliner olmalıdır. Evine dönen 

yaşlı hastaların yaklaşık %30`unun uzun süreli bakıma gereksinimi vardır. Bu 

nedenle hastaların ve hastaya bakım verecek kişilerin evde bakıma yönelik 

olarak bilgilendirilmeleri de gerekmektedir. 

B.ÇOCUKLARDA SIK GÖRÜLEN TRAVMATOLOJİ HASTALIKLARI

1.KÖPRÜCÜK KEMİĞİ KIRIĞI

Köprücük kemiği her yaşta çocuk ve erişkinde görülen en sık kırıklardan biridir. 

En çok çocuklarda ve sporcularda görülür. Doğum sırasında köprücük kemiği 

kırığı ile doğmuş çok sayıda bebek vardır. Çocuklarda direk darbe ve düşme ile 

kolayca kırık oluşur.

Belirtileri

 Bir düşme sonucu omuzda ağrı ile birlikte aşağıdaki bulgular görülebilir

• Omuzun aşağı ve öne doğru düşüklüğü 

• Kolu ağrı nedeniyle kolu kaldıramama 

• Kol hareketleri veya üzerine basma ile köprücük kemiği üzerindeki hassasiyet

• Köprücük kemiği üzerinde çıkıntı 



51

Tedavi

Damar ve sinirlerde yaralanma durumunda acil bir operasyon gerekebilir. 

Kırığın tipine göre basit bir kol askısı veya “ 8 bandajı “ ile tedavi edilir.  8 

bandajında ana fikir omuzu geriye doğru gererek öndeki köprücük kemiğinin 

uzunluğunu ve biçimini sağlamaktır. İlk uygulandığında fazla germemeye 

dikkat edilmeli ve tedrici olarak kontrollerde yavaş yavaş gerilmelidir. Aksi halde 

koltuk altındaki damar-sinirlere baskı yaparak kolda şişmeye veya uyuşmaya 

neden olabilir. 

          

Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı  

• Ameliyattan gelen çocuk hasta, hemşire refakatinde yatağa alınır.

• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.

• Mayisi, drenleri ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS ve 

hemogram takibi yapılır.

• Hastanın durumuna göre 2 kez ANT takibi saatlik olarak yapılır.

• Anestezinin etkisiyle çocuk hastada kusma gerçekleşebilir. Çocuğun 

kusmuğunun solunum yoluna kaçmaması için, başını yana çevirerek kusması 

sağlanır.

• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır

• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler 

konusunda bilgilendirilmelidir.



2. DİRSEK ÜSTÜ (SUPRAKONDİLER KIRIK)

Üst kol kemiği (humerus) dirseğin hemen üstünden kırılmıştır. Genellikle 8 yaş 

altında görülür. Sinir hasarına ve dolaşım bozukluğuna neden olabilir.

Belirti ve şikâyetler 

Tüm tip kırıklarda benzer yakınmalar (ağrı, hassasiyet, şişlik ve kolu hareket 

ettirememe) vardır. 

Tedavi 

• Kırığın yerine ve derecesine göre değişir. 

• Tam veya yarım alçı uygulaması yeterli olabilir. 

• Kaymış dirsek kırıklarının çoğu cerrahi tedavi gerektirir.     



52

Ameliyat sonrası hemşirelik bakımı 

• Ameliyattan gelen çocuk hasta hemşire refakatinde yatağa alınır.

• Hastaya ameliyatının özelliğine ve anesteziye uygun pozisyon verilir.

• Mayisi ve ameliyat yeri kontrol edilir. Gerekli kayıtlar yapılır. AÇS ve hemogram 

takibi yapılır.

• Hastanın durumuna göre 2 kezANT takibi saatlik olarak yapılır. 

• Anestezinin etkisiyle çocuk hastada kusma gerçekleşebilir. Çocuğun 

kusmuğunun solunum yoluna kaçmaması, başını yana çevirerek kusması 

sağlanır.

• Ağrısı olduğunda ağrı kesicisi yapılır

• Hasta yakınları hastanın durumu ve ameliyat sonrası yapılması gerekenler 

konusunda bilgilendirilmelidir.

• El ve parmaklarda şişme, soğuma, morarma varsa hekime haber verilir.

• El elevasyona alınır ve buz uygulanır.



ALÇILAR 

Kullanılma nedenleri

• Kas iskelet sistemine ilişkin cerrahi girişimlerden sonra belli bir kısmın 

hareketsiz kalıp iyileşmesini sağlamak.

• Kırıkları tespit etmek

• Deformiteleri önlemek

Alçıya Alınan Hastada Yapılması Gerekenler

• Alçı kuru ve temiz tutulmalıdır. 

• Alçı tamamen kurumadan üzerine yük verilmemelidir.

• Nem alçıyı yumuşatacağından, banyo yaparken, alçı koruyucu torbalar 

kullanılmalıdır.

• Alçının tamamen kuru kalması sağlanmalıdır.

• Alçıya zarar verebilecek sert ve keskin cisimlerden uzak durulmalıdır.

• Alçının içine yabancı cisimlerin girmesi engellenmelidir. Yabancı maddeler 

sokularak kaşınmamalıdır.

• Alçı kesilmemeli ya da çıkarılmaya çalışılmamalıdır.   

• Yatağa alındıktan sonra alçılı kısım üzeri naylon kaplı yastıkla yükseltilir.

• Hasta yatakta sağlam tarafa döndürülür. Hareketsizlik nedeniyle oluşabilecek 

kas atrofisini engellemek için alçılı bölgeye izometrik egzersizler uygulanır.  

• Çocuklarda alçılama işlemi yapılmadan işlem çocuğa anlatılmalı ve zaman 

varsa bir oyuncak bebek üzerinde gösterilmelidir.


53

• Alçı perine bölgesine yakınsa, koruyucu bir materyalle yakın kısım kaplanır.

• Alçı çıkarılması işleminden önce, alçı çıkarılırken kullanılan aletin dokuya zarar 

vermediği hastaya (özellikle çocuk hastaya) anlatılmalıdır. 

• Dolaşımın sağlanması için alçılı olan ekstremitedeki parmaklar hareket 

ettirilmelidir.

• Alçı yapıldıktan sonra ilk zamanlarda yaralanan bölgenin etrafında şişlik 

oluşabilir. Bu şişlik alçı içinde basınç yaparak ağrıya neden olabilir. Ağrının 

azaltılması ve şişliğin önlenebilmesi için yaralı bölgenin kalp hizasından 

yukarıda kalacak şekilde yastık ya da başka bir destekle yükseltilmesi gereklidir.

• Kan dolaşımı kontrolü için parmağınızla alçılı olan ekstremitenin tırnağına, 

rengi beyaz olana kadar baskı yapılmalıdır. Baskıyı kaldırdıktan 2-3 saniye 

içinde pembeleşip pembeleşmediği kontrol edilmelidir.

Alçıya Alınan Hastada Dikkat Edilmesi Gerekenler

• Parmaklarda uyuşma, karıncalanma ya da his kaybı 

• Tırnağınıza baskı yapıp kaldırdığınızda pembeleşme

• Ciltte solukluk, soğukluk ve morarma

• Alçılı bölgede basınç ve artan ağrı 

• Alçı üzerinde renk değişikliği, kötü koku ve akıntı 

• Aniden vücut ısısında yükselme

• Uzun süren bulantı, kusma ve karında ağrı 

Alçıya ilişkin komplikasyonlar 

• Dolaşım Bozukluğu

• Sinir Harabiyeti

• Enfeksiyon

• Alçı Sendromu



Yüklə 314,84 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin