Doğa Üzerine Bakış Açıları
Liberaller,
doğayı insan ihtiyaçlarının karşılandığı bir kaynak olarak görürler, ve bu yüzden, insanın doğa üze rindeki hâkimiyetini nâdiren sorgularlar. Kendiliğinden bir değer taşımayan doğa, ancak insan emeğiyle dönüş türülerek veya İnsanî amaçlara yönlendirilerek değer kazandırılabilir. Muhafazakârlar,
genellikle, doğanın, İnsanî varoluşu şekillendiren ahlâksız bir kavga ve sertlik tarafından ka- rakterize edilen tehditkâr, hatta zâlim bir portresini çizerler. İnsanlar "muhteşem varoluş halkası"nın içinde olan doğanın bir parçası olabilir, insanın üstünlüğü ona doğanın korucusu olarak bir statü bahşeder. Sosyalistler,
liberaller gibi doğayı bir kaynak olarak görüp öyle davranırlar. Bununla birlikte, sosyalizmin için deki romantik veya pastoral gelenek, doğanın güzelliğini, ahengini ve zenginliğini över ve insan m utluluğunu doğaya yakınlıkta ararlar. Anarşistler,
genellikle, regüle edilmemiş âhenge ve büyümeye vurgu yapan doğa görüşünü benimserler. O yüzden doğa, insanlara sosyal organizasyonlarını sosyal ekoloji formunda uygularlarsa bilgece olan basit ve den geli bir model sunar. Faşistler,
genellikle, içgüdüsel gücü ve ilkel hayat güçlerine vurgu yapan, karanlık ve mistik bir doğa görüşünü benimserler; doğa insanların çökmüş entelektüalizmini yok etmeye muktedirdir. Doğa, vahşî bir kavga ve döngü- sel bir yeniden üretim tarafından karakterize edilir. Feministler,
doğanın yaratıcı ve yumuşak huylu olduğunu varsayarlar. Erkekler, -kü ltü rü n yarattıkları- doğayla uyum içinde değilken ya da onunla çatışma halindeyken, doğurganlıklarına ve eğitme yeteneklerine dayanarak, kadınların, genellikle doğaya yakın oldukları ve doğal güçlerle uyumlu oldukları düşünülür. Ekolojistler,