Barnabas İncili 218
Bu nedenle, Haggay'ı görmeye gidemeyince, salih Haggay
Hoşea'nın hasta olduğunu sandı. Bunun üzerine, iki şakirtle
birlikte onu görmeye gitti. Ve onu palmiye yapraklarına sarılmış
olarak buldular. O zaman Haggay dedi, “Şimdi söyle bana,
neden beni ziyarete gelmedin?” Hoşea cevap verdi, “Musa'nın
kitabı uzun gömleğimi aldı ve oraya gömleksiz gelmekten
korktum.” Bunun üzerine Haggay kendisine bir başka gömlek
verdi. Bir gün, genç bir adam Hoşea'yı Musa'nın kitabını
okurken görüp, ağlayarak dedi, “Bir kitabım olsa, ben de
okumayı öğrenirim.” Bunu duyan Hoşea ona kitabı verip, dedi,
“Kardeş, bu kitap senindir; Allah onu bana, ağlayarak kitap
isteyen birine vermem için verdi.” Adam ona inandı ve kitabı
kabul etti.
Haggay'ın, Hoşea'nın yakınında bir şakirdi vardı ve kitabının iyi
yazılmış olup olmadığını görmek arzusuyla Hoşea'yı ziyarete
gitti ve ona dedi “Kardeş, kitabımı al ve benimki gibi olup
olmadığına bakalım.” Hoşea karşılık verdi, “O benden alındı.”
“Kim aldı onu senden?” dedi şakirt. Hoşea cevap verdi,
“Musa'nın kitabı.” Bunu duyan diğeri Haggay'a vardı ve dedi,
“Hoşea delirmiş, Musa'nın kitabının kendinden Musa'nın
kitabını aldığını söylüyor.” Haggay karşılık verdi, “Bende
İnşallah aynı şekilde deli olsam ey kardeş ve tüm deliler Hoşea
gibi olsa!”
Yahudiye ülkesine akın eden Suriyeli soyguncular,
peygamberlerin ve Ferisilerin oturduğu Karmel dağı yanında zar
zor yaşayıp giden yaşlı bir dulun oğlunu ele geçirdiler, öyle denk
geldi ki, odun kesmeye gitmiş olan Hoşea, ağlamakta olan
kadına karşı geldi. Bunun üzerine, hemen ağlamaya başladı,
çünkü ne zaman gülen birini görse güler ve ne zaman ağlayan
birini görse ağlardı. Sonra Hoşea, ağlamasının nedeniyle ilgili
olarak kadına sordu ve o da her şeyi anlattı. O zaman Hoşea dedi,
“Gel kardeş, çünkü Allah sana oğlunu vermek diliyor.” Ve ikisi
birlikte Hebran'a gittiler, Hoşea burada kendisini satıp, parayı
dul kadına verdi.