Barnabas İncili 226
“Çünkü nasıl bir insan Allah'a kulluk için mallarını dağıtmaya
hazırsa, o akideyi dağıtmaya da hazırdır. Ve o böyle yapmaya ne
kadar hazır olursa, mal ölüye yeniden hayat veremezken, sözün
o kadar çok bir ruhu tövbeye getirme gücü olur. Bu bakımdan,
yoksul bir insana yardım etme gücü olan adam, yardım etmeyip
de, yoksul açlıktan öldüğü zaman bir katil olmuş olur. Ama daha
kötü katil, Allah'ın Kelamıyla günahkârı tövbeye getirebilen,
ama getirmeyip, Allah'ın dediği gibi “Dilsiz bir köpek” örneği
oturup duran kişidir. Böylelerine karşı Allah der, “Kelâmımı
gizlediğinden dolayı günahkârın helak olacak olan ruhunu senin
ellerinden isteyeceğim, ey benim imansız kulum.” Bu durumda
anahtarı olup da sonsuz hayata girmeyen, hatta girmek
isteyenlere engel olan din adamlarının ve Ferisîler'in durumu ne
olmaktadır şimdi? Ey Yuhanna, benim yüz bin sözümü
dinledikten sonra bir söz söylemek için benden izin istersin. Bak
sana diyorum ki, beni dinlediğin her bir sözün on katını senden
dinlemeye hazırım. Ve bir diğerini dinleyecek olan, konuştuğu
her defada günah işler. Çünkü kendimiz için istediğimizi
başkalarına da yapmalı, kendi görmek istemediğimizi
başkalarına da yapmamalıyız.”
O zaman Yuhanna dedi, “Ey muallim, neden Allah bunu, yani,
kendilerini ve Yaratıcılarını bilmeleri için, Lazarus'un yaptığı
gibi bir kez ölüp geri dönmeği insanlara bahşetmedi?” İsa cevap
verdi,
“Söyle bana Yuhanna; ev sahibinin biri bir hizmetçisine, evinin
manzarasını kapayan ağacı kesmesi için mükemmel bir balta
verdi. Ama işçi baltayı unuttu ve dedi, “Eğer efendi bana eski
bir balta vermiş olsaydı ağacı kolayca keserdim” Söyle bana
Yuhanna, ev sahibi ne dedi? Mutlaka kızdı ve eski baltayı alıp
adamın başına çarptı ve dedi, “Aptal hilekâr! Sana ağacı
zahmetsizce kesebileceğin bir balta verdim, sense büyük
zahmetlerle çalışman gerekecek ve gidip, hiç bir şey elde
edemeyeceğin bu baltayı mı istersin? Ben senin ağacı, çalışman
işe yarasın diye kesmeni isterim. Doğru değil mi bu?”