Barnabas İncili 228
“İnşallah bu dünyada Allah'ın cezasına uğrarım, çünkü yapmam
gerektiği kadar imanla ona kulluk etmedim. Ama Allah
rahmetinden dolayı beni öylesine sevdi ki, her ceza benden geri
alındı. O kadar ki, ben yalnızca bir başka kişide azap göreceğim.
Ceza benim için yerindedir. Çünkü insanlar bana Allah dediler.
Ama ben gerçek olarak, yalnızca Allah olmadığımı değil aynı
zamanda, Mesih de olmadığımı itiraf ettiğimden Allah benden
cezayı çekti ve utanç benim olsun diye onu şerli birine
çektirecektir. Bu bakımdan, sana diyorum ki benim
Barnabas'ım, bir insan Allah'ın komşusuna ne vereceğinden söz
ederken komşusunun onu hak ettiğini de söylesin. Ama dikkat
etsin ki, Allah kendine vereceği şeyden söz ederken “Allah bana
verecek” desin. Ve “Benim hakkım var” dememeye dikkat etsin;
çünkü Allah kullarına günahları nedeniyle Cehennemi hak
ettikleri zaman rahmetini bahşetmekten memnunluk duyar.
Allah rahmette o kadar zengindir ki, bin denizin suyu, eğer bu
kadarı bulunabilirse, Cehennem alevlerinin bir kıvılcımını
söndüremezken, Allah'a karşı suç işlediğine ağlayan kişinin bir
damla gözyaşı, Allah'ın imdadına yetiştiği büyük rahmetiyle tüm
Cehennemi söndürür. Bu nedenle, Allah Şeytan’ı kahretmek ve
kendi nimetini göstermek için, mümin kulunun her iyi amelini
rahmetinin varlığıyla hak diye isimlendirmek diler ve onun
komşusu hakkında böyle konuşmasını ister. Yine de, bir insan
kendisi hakkında “Hakkım var” demekten kaçınmalıdır, çünkü
kınanır.”
İsa sonra Lazarus'a döndü ve dedi, “Kardeş, benim dünyada kısa
bir zaman kalmam gerekiyor. Bu bakımdan, senin evine yakın
olduğum zaman, hiç başka yere gitmeyeceğim, çünkü sen bana,
benim sevgim için değil, Allah sevgisi için hizmet edersin.”
Yahudilerin Fısıh bayramı yaklaştı, bu nedenle İsa havarilerine
dedi, “Kudüs'e fısıh kuzusu yemeye gidelim.” Ve Petrus'la
Yuhanna'yı şehre gönderip, dedi , “Şehrin kapısının yanında bir
sıpayla birlikte bir eşek bulacaksınız, onu çözüp buraya getirin;
çünkü Kudüs'e kadar ona binmem gerekiyor.