Barnabas İncili
225
Bana inananlar ebediyen ölmeyeceklerdir. Çünkü benim sözüm
sayesinde Allah'ı içlerinde idrak
edecekler ve bu nedenle de
kurtuluşlarını gerçekleştireceklerdir. Ölüm, Allah'ın buyruğuyla
tabiatın yaptığı bir hareketten başka nedir? Şöyle ki, biri bir kuşu
tutup, ipini de eline aldığı zaman, baş kuşun uçmasını
dilediğinde ne yapar? Tabii ki, mutlaka ele açılmasını emreder
ve böylece kuş hemencecik uçup gider. “Ruhumuz”, peygamber
Davud'un dediği gibi, kişi Allah'ın koruması altında bulunduğu
zaman, “Kuş avcısının tuzağından kurtulmuş bir serçe gibidir.”
Ve hayatımız, tabiatın kendisiyle ruhu insanın bedenine ve
canına bağlı tuttuğu bir ip gibidir. Ve bu bakımdan,
Allah
dilediği ve tabiata açılmasını emrettiği zaman, hayat kopar ve
ruh, Allah'ın ruhları almakla görevlendirdiği meleklerin elinde
kurtulur. O halde, dostlar, dostları öldüğü zaman ağlamasınlar,
çünkü Allah'ımız böyle dilemiştir. Ama günah işledikleri zaman,
bırakın durmaksızın ağlasınlar.
Çünkü günah işlemekle ruh,
Allah'tan, gerçek hayattan koptuğundan ölür. Eğer beden ruhla
birleşmeyince çirkinleşiyorsa, ruh,
rahmet ve lütfuyla kendini
güzelleştiren ve dirilten Allah'la birleşmeyince çok daha fazla
korkunçlaşır.”
Ve İsa bunu deyip Allah'a şükretti; sonra Lazarus dedi ki, “Rab,
bu ev bana geçimim için verdiği tüm şeylerle birlikte, yoksullara
bakılması için Yaratıcım olan Allah'a aittir. Bu nedenle, sen de
yoksul olduğuna ve pek çok
şakirdin de bulunduğuna göre,
istediğin zaman istediğin kadar kalmak için buraya gel. Çünkü
Allah'ın kulu, Allah sevgisi için gerektiği kadar size hizmet
edeceğim.”
İsa
bunu duyunca sevindi ve dedi, “Ölmek ne kadar iyi bir
şeymiş görün! Lazarus yalnızca bir kere öldü ve dünyanın,
kitaplar arasında büyüyen en akıllı adamlarının bilmediği böyle
bir akideyi öğrendi! Allah için, her insan Lazarus gibi, insanlar
yaşamayı öğrensinler diye yalnızca bir kez için olsun ölmeli.”
Yuhanna karşılık verdi, “Ey muallim,
bir söz söylememe izin
var mı?” “Bin tane söyle” diye karşılık verdi İsa,