Barnabas İncili 217
Ve Haggay, böyle davranınca Allah onu öylesine sevdi ki,
zamanında yanında bulunan herkese Allah peygamberlik
hediyesini verdi. Ve Haggay dua ederken hiç bir şey istemedi ki,
Allah vermemiş olsun.”
Salih yazıcı bunları söylerken, gemisi parçalanan bir denizcinin
ağladığı gibi ağladı. Ve dedi, “Hoşea, Allah'a kulluk etmek için
gittiği zaman, Naftali kabilesinin reisiydi ve on dört yaşındaydı.
Ve o da babadan kalan mirasını satarak, yoksullara verip
Haggay'ın şakirdi olmak üzere gitti. “Hoşea sadakaya öylesine
tutulmuştu ki, kendinden istenen her şey için derdi, “Bunu Allah
bana senin için verdi ey kardeş, bu nedenle onu kabul et!” Böyle
yaptığından, az sonra iki elbiseyle kalakaldı, bunlar da çuval
bezinden uzun bir gömlekle, bir deri cübbeydi. Babadan kalma
mirasını satarak yoksullara verdi diyorum, çünkü başka türlü
kimsenin Ferisi olarak çağırılmasına izin verilmezdi. “Hoşea'da
Musa'nın kitabı vardı, onu en büyük ciddiyetle okurdu.
Bir gün Haggay kendisine dedi, “Hoşea, varını yoğunu senden
kim çekip aldı?” Karşılık verdi, “Musa'nın kitabı.” Komşu bir
peygamberin şakirdlerinden biri bir gün Kudüs'e gitmek istedi,
ama cübbesi yoktu. Bunun üzerine, Hoşea'nın iyilikseverliğini
duymuş olduğundan varıp onu buldu ve dedi, “Kardeş,
Allah'ımıza kurban kesmek için Kudüs'e gitmek istiyorum ama
cübbem yok, bu nedenle ne yapacağımı bilmiyorum.” Hoşea
bunu duyunca dedi, “Bağışla beni kardeş, çünkü sana karşı
büyük bir günah işledim; Allah bana, sana vereyim diye bir
cübbe verdi de, ben unutmuştum. Bu bakımdan şimdi onu kabul
et ve Allah'a benim için dua et.” Buna inanan adam Hoşea'nın
cübbesini kabul edip, gitti. Ve Hoşea Haggay'ın evine varınca,
Haggay dedi, “Cübbeni kim alıp gitti?” Hoşea cevap verdi,
“Musa'nın kitabı.” Haggay bunu duyunca çok sevindi, çünkü
Hoşea'nın iyiliğini anlamıştı. Bir gün bir yoksul adam hırsızlar
tarafından soyuldu ve çıplak kaldı. Bunun üzerine, onu gören
Hoşea kendi uzun gömleğini çıkarıp, çıplak olana verdi; kendisi
ise, gizli yerleri üzerindeki bir keçi derisi parçasıyla kalakaldı.