Barnabas İncili 220
Söyle bana kardeş, bana mabette soru sormak için geldiğin
zaman, Allah'ın beni belki de kanunu ve peygamberleri yok
etmek için göndermiş olabileceğini düşündün mü? Bellidir ki,
Allah bunu istemez. Çünkü O değişmez ve bu nedenle de,
insanın kurtuluş yolu olarak takdir ettiği şeyi tüm peygamberlere
söyletmiştir. Ruhumun huzurunda durduğu Allah sağ ve diridir
ki, eğer Musa'nın kitabı babamız Davud'un kitabıyla birlikte
sahte Ferisi ve fakihlerin insani gelenekleriyle tahrif edilmemiş
olsaydı, Allah bana Kelamını vermeyecekti. Ve neden ben
Musa'nın kitabından ve Davut'un kitabından söz ediyorum? Her
peygamberliği tahrif ettiler. O kadar ki, bugün, Allah'ın
emrettiği hiç bir şeye bakılmıyor, ama insanlar sanki Allah
yanılgı içinde de, insanlar hata etmezmiş gibi fakihler ne diyor,
Ferisîler ne yapıyor, ona bakıyorlar.
Bu bakımdan, yazıklar olsun bu imansız nesle, çünkü üzerlerine
mabetle mihrap arasında öldürdükleri Berekya'nın oğlu
Zekeriyya'nın kanıyla birlikte, her peygamberin ve takvalı
insanın kanı dökülecektir! Hangi peygamberi öldürmediler ki?
Hangi takvalı insanı tabii bir ölümle ölüme bıraktılar? Olsa olsa
bir tane ve şimdi de beni öldürmenin yollarını arıyorlar.
İbrahim'in çocukları olmakla ve güzel mabetleri bulunmakla
övünürler. Allah sağ ve diridir ki onlar Şeytan’ın çocuklarıdır ve
onun dilediğini yaparlar; bu, yüzdendir kutsal şehirle birlikte
mabet yıkılacak, o kadar ki, mabette taş üstünde taş
kalmayacaktır.
Söyle bana kardeş, sen kanunu öğrenmiş bir âlimsin. Babamız
İbrahim'e yapılan Mesih vadi kim içindir? İshak için mi, İsmail
için mi?” Bilgin cevap verdi, “Ey muallim, ölüm cezasından
ötürü bunu sana söylemekten korkuyorum.” O zaman İsa dedi,
“Kardeş, evinde yemek yemeye geldiğim için üzgünüm, çünkü
sen bu hayatı Yaratıcın Allah'tan daha çok seviyorsun ve bu
nedenle de, hayatını yitirmekten korkuyor ve dil Allah'ın
kanunuyla ilgili olarak kalbin bildiğinin aksini söylediği zaman
yok olan sonsuz hayatı ve imanı yitirmekten korkmuyorsun.”