Zaven Efendi’nin Milli Mücadele Dönemindeki
Faaliyetleri
Ermeni Patriği Zaven Efendi, Şubat 1919’da Mısır’dan İstanbul’a
gelmiş
96
, Ermenilerin düzenlediği törenlerle ve gösteriler arasında ikinci
defa makamına oturmuştur
97
. Daha sonra hükümete bir şikayet dilek-
çesi sunan Zaven Efendi, memlekette asayişin olmadığını, İslamların
silahlandırılarak Ermenileri tehdit ettiklerini ileri sürmüştür. Hükümet
Ermeni Patriğinin dile getirdiği şikayetleri görüşmüş, milliyetler ara-
sında uyumlu bir geçinmeyi bozabilecek hareketlerden kaçınılmasını
yeniden duyurmaya, Patrikten de şikayetlerini belgelemesini istemeye
karar vermiştir
98
.
Zaven Efendi, ikinci defa patriklik makamına oturduktan sonra
Rumlarla birlikte hareket etmiştir. Pontus gazetesine bir demeç veren
Zaven Efendi, “Müslüman vatandaşlarımızla teşrik-i mesai edeme-
yiz ve bize verilen vaadlere asla inanamayız, biz Ermeniler Karadeniz
Rumlarıyla birlikte hakkımızın yerine getirilmesini talepten geri dur-
mayacağız, her iki milletin gün geçtikçe kuvvetlenen siyasi dayanışması
sayesinde emellerimizi gerçekleştirebileceğiz, murahhas olarak göster-
diğimiz Venizelos’a büyük bir itimadımız vardır. Anadolu’dan pek az
haber gelmekle birlikte alınan bilgilerden Ermenilere kötü muamele-
lerde bulunulduğu ve silah altına davet edildikleri bildiriliyor, ileride
Ermeni Patrikhanesi’nin takip edeceği yol, Rum Patrikhanesi’nin takip
edeceği harakete uygun olacaktır” demiştir
99
.
Zaven Efendi başka bir açıklamasında da, Ermenilerin Yunanlılardan
memnun olduğunu, Yunan ordusunun işgal ettiği yerlerdeki Ermenilerin,
her zaman durumlarından memnun olduklarını belirtmiştir.
1919 yılı içinde Anadolu’da, milletin, hakkını aramaya karar vermesi
ve Mustafa Kemal’in önderliğinde mücadeleye başlaması, bunun ilke
ve esaslarını Amasya’da, Erzurum’da ve Sivas’ta tesbit ederek bütün
dünyaya duyurması, Ermenilerin hiç hoşuna gitmemiştir. Özellikle
İstanbul’da hükümetle ilişkileri İngilizlerin desteğiyle oldukça iyi olan
ve bir dediği iki edilmeyen Ermeni Patriği Zaven Efendi Anadolu’daki
gelişmelerden hiç hoşlanmamıştır.
Zaven Efendi, İngiliz Yüksek Komiseri Robeck’e bir mektup yaza-
rak, Bolu’da Kemalist çetelerin Ermenileri diri diri yaktığını ileri sür-
müş ve Mustafa Kemal’in yeni cinayetlerine karşı İtilaf devletlerinin
İSTANBUL ERMENİ PATRİKLERİ VE SİYASî FAALİYETLERİ (1878-1923)
101
tedbir almasını istemiştir. Hükümet kuvvetlerinin Bolu’yu 14 Ağustos’ta
isyancılardan kurtardığı gün Ermeni mahallesinde yangın çıkmıştır
100
.
Neologos gazetesi de Patrik Zaven Efendi’nin bir mektubuna daya-
narak, Anadolu’daki ahvalin vahim olduğunu, Hristiyanların hayat-
larının tehlikede bulunduğunu, Erzincan ve Erzurum havalisinden
bir çok ailelerin Mersin ve Adana iskelelerine gelmekte olduklarını,
Hristiyanlara Kuva-yı Milliye’ye iltihak etmelerini ve aksi takdirde bir
kaç gün zarfında oralardan gitmelerinin ihtar edildiğini yazmıştır.
Fakat Anadolu’dan gelen haberler gerçeğin böyle olmadığını ve
Neologos’ta yer alan Patrik Efendi’nin iddialarının asılsız ve gerçek
dışı olduğunu ortaya koymuştur. Onikinci Kolordu Komutanlığı’ndan
gelen 12 Ekim 1919 tarihli telgrafta, ne Ermeni ve ne de Rumların hiç
bir tazyıka maruz kalmadıkları, emniyet, mal ve canlarına oldukça itina
edildiği ve asayişin devam etmekte olduğu bildirilmiştir. Ancak yaklaşık
olarak iki aydan beri Rum ve Ermenilerin çok miktarda seyahat belgesi
alarak İzmir ve Adana taraflarına gittikleri, Kayseri ve Niğde’de nasi-
hat yoluyla bu seyahatlerin önüne geçilmek istendiği ve her türlü temi-
nat verildiği, bu meseleyle ilgili olarak 11. Fırka kumandanıyla Kayseri
Ermeni metropolidinin görüştüğü, gerek ahali ve gerekse metropolidin
bu seyahatlerinin hiç bir endişe eseri olmadığını ve sırf ticaret mak-
sadıyla olduğunu söyledikleri de Onikinci Kolordu Komutanlığı’ndan
gelen telgrafta yer almıştır. Ayrıca Ankara’dan gelen 11 Ekim 1919
tarihli telgrafta da asayişi bozacak hiç bir olay olmadığı bildirilmiştir
101
.
Mustafa Kemal Paşa da Ermeni Patriğine cevap verme ihtiyacını
duymuş ve bu cevap 22 Ekim tarihli İkdam’da yayınlanmıştır. Mustafa
Kemal Paşa bu konuyla ilgili olarak özetle şunları söylemiştir;
“Patrik Zaven Efendi, milletin sırf milli hukukunu müdafaa emeliyle
vücuda getirdiği vahdeti bir Ermeni veya anasır-ı gayr-ı müslime aleyh-
darlığı ile şaibedar etmek istiyor. Bunun için hakikatı bu kere de ayrıca
açıklamaya mecburiyet görülmüştür.
Evvela, Erzincan ve Erzurum havalisinden hicret eden katiyyen hiç-
bir Ermeni ailesi yoktur. Saniyen, İzmit, Adapazarı ve Samsun ve hava-
lisinde olduğu gibi bilcümle Anadolu’da asayiş ve beynelanasır hüsn-i
amiziş her zamankinden daha fazladır ve teşekkür edilecek durumda-
dır. Hatta Haymana vesair mahaller rüesa-yı ruhaniyesi ve Amasya,
Tokat vesair livaların ahali-i hristiyaniyyesi tarafından hareket-i mil-
liyenin tamamen mürevviç bulundukları telgrafla Dahiliye Nezareti’ne
DOÇ. DR. RECEP KARACAKAYA
102
ve ecnebi mümüssillerine bildirilmiştir. Salisen, hilaf-ı hakikat olarak
Anadolu harekat-ı milliyesini Bolşevizm diye ilan eden, bu memleketi
daima ittihadçı hareketiyle şuriş-i mütemadi içinde görmek ve gös-
termek isteyen Ferid Paşa Kabinesi’nin beyanatından ürkerek ihtimal
birkaç zengin aile kendilerince emin gördükleri bir tarafa hanelerini
nakletmişlerse bunun mütarekeden beri Adana ve havalisinde ve müs-
takbel Ermenistan’daki ekseriyeti teşkil için Ermeni komiteleriyle bizzat
Patrikhane’nin teşvikatına kapılan ailelerdir”
102
.
Bu arada Ermeniler önemli bir girişimde daha bulunmuşlar, Galata
Ermeni Kilisesi’nde toplanan bir komisyon, harp esnasında meydana
gelen zararlardan Ermenilerin hissesine düşen payı tesbit ederek, Türk
Hükümeti’nden alabilmek için Paris Sulh Konferansı’na müracaat
etmeyi düşünmüştür.
Basında bu konuda çıkan yazılarda, Türk Hükümeti’nin hizmetinde
önemli miktar maaşlarla çalışmakta olan bazı Ermeni memurlarının da
bu komisyonun toplantılarına katıldıkları ve bazı önemli evrak suretleri-
nini komisyona naklettikleri rivayetleri yer almış, bu konu hoş karşılan-
mamış, bir nevi suistimal ve ihanet olarak değerlendirilmiştir
103
.
Ermeni Patriği Zaven Efendi İtilaf devletleri nezdinde propa-
ganda faaliyetlerinde bulunmak üzere İstanbul’dan ayrılmış, 12 Şubat
1920’de Londra’ya gitmiş, orada çeşitli temaslarda bulunduktan sonra,
Paris’e geçmiştir. İngiltere Kralı V. George, Fransa Cumhurbaşkanı
Paul Deschanel, İngiltere Başbakanı Lord Curzon, Fransa Başbakanı
Millerand ve Yunanistan Başbakanı Venizelos’la görüşmelerde
bulunmuştur.
Haziran 1920’de İstanbul’a dönen
104
Zaven Efendi, Ermenistan
hududunun tayini için teklif olunan hakemlik vazifesinin Başkan Wilson
tarafından kabul olunduğundan bahsederek, bu konuda verilecek kara-
rın uygulanmasının zorluklarla karşılaşmayacağının zannedildiğini ve
bu hudut meselesinin çözümlenmesinin Türkiye’nin menfaatlerine de
uygun düştüğünü beyan etmiştir. Ayrıca Kilikya katagikosu ile Ermeni
Katolik patriğinin de Kilikya meselesi hakkında teşebbüslerde bulun-
duklarını söylemiştir
105
.
Zaven Efendi, Etnos gazetesine verdiği bir demeçte, Londra
Konferansı’nın bağımsız bir Ermenistan’ı kabul etmekle adil bir
karar verdiğini, bunun dökülen Ermeni kanların bedeli olduğunu
söylemiştir
106
.
İSTANBUL ERMENİ PATRİKLERİ VE SİYASî FAALİYETLERİ (1878-1923)
103
Ermeni Heyetlerinin Paris ve Londra’da faaliyetlerde bulunması
Anadolu’daki Ermenilerin tepkisini çekmiştir. Samsun Ermenileri de
Büyük Millet Meclisi’ne hitaben bir telgraf çekip, Patrik Zaven Efendi
ve diğer Ermeni ileri gelenlerinin hareket tarzlarını eleştirmişlerdir.
Samsun Ermenileri bu telgrafta özetle; “Patrik Zaven Efendi ve diğer
Ermeni ileri gelenlerinin, Avrupa kapılarında dolaşacağına ve garb
emperyalistlerinin fikrine alet olacağına doğrudan doğruya Mustafa
Kemal Paşa’nın yanına gelmelerinin daha iyi olacağını beyan etmişler-
dir. Ayrıca Samsun Ermenileri Patrikhane tarafından Samsun’a gönde-
rilen murahhasayı kabul etmemişlerdir
107
.
Bu tekziplerden de anlaşılacağı gibi Anadolu’daki Ermenilerin
durumu iddiaların aksine gayet iyidir ve hayatlarının tehlikede olduğu
ve Kuva-yı Milliye’ye katılmadıkları takdirde memleketi terke mecbur
edilecekleri yönündeki iddiaların gerçekle bir alakası olmadığı anlaşıl-
mıştır. Bu iddialar İstanbul merkezli olarak yayılmıştır.
Ermenilerin Güney bölgesinde Fransızlarla işbirliği yaparak, bölge-
deki işgal faaliyetlerine katılmaları ve yeni bir devlet kurma girişimleri,
Adana, Antep, Maraş ve Urfa’da Türk halkının büyük direnişiyle hayal
olmaktan ileri gidememiş, Fransızlar yenilgiye uğramış ve Türklerle
Ankara Antlaşması’nı imzalayarak bölgeden geri çekilmek zorunda
kalmışlardır.
Türkiye Ermenilerinin Protestan, Katolik ruhani reisleri ve Ermeni
Patriği, İstanbul’daki Yüksek komiserlere başvurarak 20 Ekim tarihli
Ankara Antlaşması’nın Ermenilerin durumlarını garanti etmediğini,
Çukurova’daki Ermenilerin toplu bulunduğu yerlerden Fransız asker-
lerinin çekilmemesini, bu mümkün değilse Ermenilerin müttefik-
lerden birinin uyrukluğuna kabul edilmesini, bu da mümkün değilse,
Çukurova’ya dönmüş bir milyon Ermeni’nin tekrar göç edebilmesi
için araç sağlanması konusunun hükümetlere bildirilmesini istediler.
General Dufieux Adana’da, azınlıkların bölgeyi boşaltmamalarını iste-
yerek, gitmek isteyenlere araç sağlanmayacağını bildirmiştir
108
.
Meletios ve Zaven Efendi, Rum ve Ermenilere, muhaceretten vaz-
geçmelerini ve itidallerini muhafaza etmelerini tavsiye eden bir uzun
beyanname neşretmişler, bu beyanname bütün kiliselerde okunmuş-
tur
109
. Fakat bu tarz girişimler de sonuç vermemiş ve Ermenilerin büyük
bir kısmı Fransızlarla birlikte ülkeyi terk etmişlerdir.
DOÇ. DR. RECEP KARACAKAYA
104
Ermeni Patriği Zaven Efendi de, Kurtuluş savaşının kazanılması ve
Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalanması üzerine, 1922 yılının
sonlarında İstanbul’u terk etmek zorunda kalarak, önce Kudüs’e sonra
da Bağdat’a gitmiştir.
Bir boğaz hastalığı nedeniyle konuşamaz hale gelen Zaven Efendi,
Bağdat’ta vefat etmiştir. Naaşı 10 Haziran 1947’de Kudüs’e nakledilerek
orada toprağa verilmiştir
110
.
İstanbul Ermeni Patriği Zaven Efendi, bağımsızlık yanlısı ve ihti-
lalci bir ruh yapısına sahiptir. Göreve başladıktan sonra, arazi ve asa-
yiş meseleleriyle ilgili şikâyetleri gündemine alarak hükümet nezdinde
teşebbüslerde bulunmuş, Ermenilerin hükümet nezdindeki bütün işle-
rini takip etmiştir. 1914 yılında yapılan Meclis-i Mebusan seçimlerinde
Ermenileri yönlendirmeye çalışmıştır. Zaven Efendi Patrikhane meclis-
leri üzerinde kendi otoritesini kurmuş, bunu gerçekleştirmek için istifa
silahını kullanmaktan çekinmemiştir.
İstanbul Ermeni Patriği Zaven, Ermeni meselesinin kökten çözümü-
nün, bütün Ermenistan’ın, Rusya’nın kontrolü altına girmesi olduğunu
düşünmektedir.
Zaven Efendi, ikinci defa patriklik makamına oturduktan sonra
Rumlarla birlikte hareket etmiş, İstanbul’daki işgal kuvvetleri komutan-
larıyla işbirliği yapmış, bağımsız bir Ermenistan kurulması için elin-
den gelen her şeyi yapmıştır. Türkleri asılsız iddialarla suçlamış, fakat
bu hususlardaki iddiaları bizzat Anadolu’da bulunan Ermeni ve Rumlar
tarafından tekzip edilmiştir. İtilaf devletleri nezdinde propaganda faa-
liyetlerinde bulunmak üzere Londra ve Paris’e gitmiştir. Fakat Kurtuluş
Savaşı’nın kazanılması ve Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın imzalan-
masından sonra ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştır.
Dostları ilə paylaş: |