Kas Kirişleri: Kirişler, kasların meydana getirdiği kuvveti iskelet parçalarına ulaştıran yardımcı
oluşumlardır. Kirişlerin büyüklük ve şekilleri ait oldukları kasların şekil ve fonksiyonlarına göre
çok değişiktir.
Kiriş dokusunun en önemli kısmını kalın kollagen liflermeydana getirirler. Bir kaç kollagen
lif birbirine paralel durumda bir araya toplanarak ince huzmeler yaparlar. Bu ince huzmeler
arasında kiriş hücreleri (fibroblast) bulunurlar. İnce kiriş huzmeleri bağ dokusu aracılığı ile
birbiriyle birleşerek daha kalın huzmeler meydana getirirler. Kollagen lif huzmeleri, kısa
kirişlerde birbirine paralel olarak, uzun kirişlerde ise hafif kıvrıntılar yaparak dalgalar şeklinde
uzanırlar. Kas kasıldığı zaman evvela bu dalgalar kaybolur, huzmeler doğrulur. Bundan sonra
kirişin ilettiği kas kuvveti tam olarak kemik üzerinde etkisini gösterir ve kemiği harekete getirir.
Bu şekilde kas kuvvetinin bir 'kısmı kayboluyor. Fakat kuvvet etkisinin tedricen başlaması ile bu
sırada kemikler bir hazırlık devresi ve harekete tedricen başlamak imkanını kazanmış olurlar ve
aynı zamanda yapışma yerlerinde kas kuvvetinin dokular üzerindeki etkisi de, tedricen başladığı
için, daha hafif olur. Kollagen huzmeler arasında bunları birbirine bağlayan elastiki lifIer
bulunur. Bu lifIer, kas gevşediği zaman, kollagen huzmelerin tekrar kıvrılmasını ve tekrar eski
dalgalı durumlarına dönmelerini sağlarlar.
Kesiti 1 mm
2
kiriş, kopmadan 6 - 10 Kg. kadar çekme kuvvetine dayanabilir. Kasın kalınlığı
kirişin kalınlığına nispeten 60 misli fazla olabilir. Kasın kuvveti ile kirişin çekme kuvvetine karşı olan direnme yetenekliği arasındaki nispet bütün kaslarda kirişin lehine olarak ayarlanmıştır. Hiç bir kas yalnız kendi kuvveti ile kirişini koparamaz. Kiriş kopma vakalarında muhakkak başka
kuvvetlerin de etkisi olması lazımdır.
Kas ile Kirişler arasında ilişki: Kirişler her zaman yalnız kasların uçlarında yer almazlar. Bazen
kirişler yassı tabaka halinde kasın bir kısmını örterler, bazen de çeşitli uzunluk ve kalınlıkta
huzmeler şeklinde kasın içine sokulurlar. Yalnız kasın uçlarında görülen yuvarlak kirişlerin de
kasın içine sokulan uzantıları vardır. Bu şekilde kas hücrelerinin kirişle birleşme alanı çok
büyümüş oluyor
Kas lifleri kirişle birleşirken kuş tüylerinde olduğu gibi bazen iki taraflı, bazen da yalnız bir
taraflı olarak sıra ile birbirini izleyerek arka arkaya kirişe yapışırlar. Bu sırada kas lifi ile kiriş
arasında, genişliği değişik olmakla beraber, her zaman bir dar açı meydana gelir. Kas lifleri
kasıldığı zaman bu açı genişler. Komşu lifler arasındaki mesafe çoğalır ve bu şekilde kasılma
sırasında kalınlaşan lifler kendileri için sığabilecek yer bulurlar. Kas lifIerinin bu şekilde kirişin
çeşitli kısımlarına yapışmaları, bir kirişin etrafında daha fazla kas lifinin toplanmasına imkan
verir. Eğer bütün kas lifleri aynı yükseklikte kirişle birleşmiş olsalardı, kasılma sırasında
kalınlaşmış lifler kendilerine yer bulamazlardı ve sonunda ya kasın parçalanması veya kirişi
meydana getiren kollagen huzmelerin dağılması icap ederdi.
Kemiklere tutunduğu yerlerde kiriş dokusu, periost dokusuna karışır ve kiriş dokusu, periost
dokusunda bulunan liflerle uzanırlar ve buradan da Sharpey lifleri ile kemik dokusuna karışırlar.
Kasların hepsi de kemiklere tutunmazlar. Bazıları kemikler arasında bulunan ve membrana
interossea denilen zarlara, bazı1arı kalın fassialara ve kas grupları arasına sokulan septum
intermusculare' lere, bazıları da deriye tutunurlar. Buralarda da kas liflerinin ucundan çıkan ince
ve kısa kirişler bu zarların veya derinin dokusuna karışırlar.