NOTLAR
313
bundan sonra yanlışın yalnız yoksunluktan, bir algı eksikliğinden ibaret
olduğunu gösteriyor; ve yalnız yanlışın tabiatını açıklamakla kalmıyor,
aynı zamanda onun kaçınılmaz olduğunu da ispat ediyor; kendi kendi
siyle asla tasarlanmayan ve art arda düşünceleri birbirlerini doğurmayan
bir varlıkta zorunlu olarak upuygun olmayan fikirler vardır; ve bedenin
halini ifade etmeleri bakımından tasarlayışlarımız, doğru bilgisi ile hiç
değilse doğrudan doğruya değişikliğe uğratılmış
değildir; o suretle ki, gü
neşin bize olan uzaklığının ne olduğunu bilmekle birlikte onu bizim ya
kınımızda görmede ya da hayal etmede devam ediyoruz (önerme 35’in
scolie’si). Şeyleri doğru tabiatlarına uygun olarak görebilmek veya hayal
edebilmek için, akla uygun bir düzeni kendimiz bedene verebilmemiz ve
kendimize böylece etkin bir hayal gücü kazandırmamız gerekir.
Bunun için önerme 17’nin scolie’sine ait nota bakın. -Bununla birlikte,
bilinebilen şeyler vardır; ortak kavramlar vardır; daha yukarıdaki önerme
38’e ait nota bakın. İkinci ve üçüncü bilgi tarzları vardır; en sonra, insan
ruhunda Tanrının ezeli ve sonsuz özü hakkında upuygun bir bilgi vardır;
yani, her kim içten düşünürse ya da teşkil ettiği fikirlerin parçalı karakteri
ve onların akılla kavranamayışlığı hakkında bilgi sahibi ise, orada bütün
sel ve mutlak bir hakikatin veya kendi kendisini tam olarak tasarlayan
bir varlığın fikrini bulur.
Dostları ilə paylaş: