310 ETİKA
bulunmuyorsa da; bu son önerme sonrakilerin tamamen anlaşılması için
daha az zorunlu değildir.
Önerme XIII.
- W. Meijer’in yaptığı gibi
corpus kelimesi bildirisinde
“bir cisim” diye çevrilirse, yazarın düşüncesi ilk bakışta daha açık görü
necektir ve
corps önünde belirsiz zamirin kullanılması da cümlenin
idque
actu existens
bölümünün çevrilmesini daha kolaylaştıracaktır. Ben bununla
birlikte, belirli zamiri tercih ettim. Çünkü Spinoza, Aksiyom 4’te, bizim
hissettiğimizi, çeşitli tarzlarda duygulanmış olduğumuzu olumlarken, bana
“le corps
”u göz önünde bulundurur gibi geliyor. Kanıtlamanın yürüyüşü
bence şöyledir:
1. — Aksiyom 4: Bir cisim fikrini içine alan duyumları duyuyoruz.
Bizim olan belirli bir cismin (bedenin) varoluşu tarafımızdan hissedilmiş
ya da hayal edilmiştir.
2. - Önerme 11: İnsan ruhu, şimdi hazır bir varlığı olan tekil bir şeyin
düşüncesidir.
3. - Önerme 13: Aktüel var olup düşüncesi ruhumuz olan tekil şey,
şüphesiz duyduğumuz ve hayal ettiğimiz bedendir. Bedenin varlığı, bede
nin tasavvurunu bir olgu olarak teşkil eden bir ruhun varlığından çıkarılır
(sonuçlanır). Kanıtlama değerlidir, yeter ki her tasarlayış veya algı sanki
(herhangi surette) kurulmuş (temellendirilmiş) gibi görülebilsin; halbuki
bu önerme 5 ve 6’dan çıkan şeydir; herhangi bir hakikati ifade etmeyen
hatta bulanık bir fikir bile yoktur. Yani bulanık fikirler bile bir hakikati
ifade eder. Bizim için en yüksek dereceden akılla kavranamaz bir olgu
karakteri olan algı, Tanrıda tamamlanır ve açık bir fikir olur, (önerme
32) Bundan başka görülecektir ki, şuur olgusunun zorunluluğu önerme
12’de ispat edilmiştir.
Dostları ilə paylaş: