308 ETİKA
bulunması mümkün olan bir görüş açısından olgu, bir hakikatin çok eksik
ifadesi olarak görünür ve bize kendisini kabul ettirdiği
zorunluluk böylece
kendi zorlayıcı karakterini kaybeder (Bkz. 4’üncü bölümün son satırları).
2.
- Olgunun köleliğinden kurtulmak için bize bir başka yol daha açı
lıyor: aksiyom 4’e göre bizim çeşitli tarzda duygulanmış olduğunu hissetti
ğimiz cismin varlığı kurulunca (ispat edilince) (önerme 13)
onu tasarlamak
ve olguları sanki akılla kavranır kılacak bir tarzda uzamın başka tavırlarıyla
ilişkisini
(relation) kavramak için düşünce yetimizi kullanabileceğiz; ve bu
tarzda konan ve postulat haline getirilen ilkelerin deney ile uyuşması on
ların hakikatinin bir işareti olacaktır; bir bilim, tam tabiriyle deney üze
rine dayanmıyorsa, onu yardımcı olarak kullanır ve bundan çıkan büyük
bir
sonuç olmak üzere, bu bilimin eksik ve parçalı kalması mümkündür.
Tecrübe için “Zihin Reformu” kitabından başka (58 ve 59) “Descartes
Felsefesi İlkeleri”ne (Bölüm II, önerme 6, scolie), 10’uncu mektuba, en
sonra asıl
Etika’ya bakınız (Bölüm II, önerme 17’nin önerme sonucundan
sonra gelen scolie).
Dostları ilə paylaş: