Şİrketlerin süRDÜRÜlebiLİR Çevre poliTİkalari ve rekabet avantajlari

6. ŞİRKETLERİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKALARINDA 
“BEŞİKTEN BEŞİĞE” ANLAYIŞI  
Bilim  adamlarına  göre  artık  çağımız  insanlarının  sorununun,  sanayi  kolunun 
atıklarının  yok  edilmesi  değil  bu  sanayi  atığının  diğer  sanayinin  enerjisi  haline 
dönüştürebilmesidir.  Beşikten  beşiğe  anlayışının  gelişmesinde  öncü  kimyager 
Michael  Braungart  ve  kimyager  William  Mcdonough  amaçlarının  “atık”  kavramını 
tamamen ortadan kaldırmak olduğunun altını çizmektedir. C2C Karbon’ a “Beşikten 
Beşiğe”  sistemi  ile  günümüzde  çok  önemli  adımlar  atılmakta  olduğunu  görebiliriz. 
Bu  yeni  sistemde  ürünlerin  tasarımı  çok  önemli  olmaktadır.  Yani  tasarımcılara  çok 
büyük  iş  düşmektedir  (Özçuhadar,  2010:  1).  Bilim  adamlarına  göre  “beşikten 
mezara” kavramının dünyanın sonuçta bir mezarlığa dönüştüreceğini savunmaktalar. 
“Beşikten beşiğe” ile “teknosfer” ve “biyosfer” deki materyal akışının dengelenmesi 
amaçlanmaktadır.  Bunun  sonucunda  da  daha  çok  insanın  yaşayabileceği  bir  dünya 
yaratılmak istenmektedir. 
İnsanların yaşamlarında kullandığı materyallerin içerisindeki biyolojik döngü 
gıdalar, deterjanlar, fren balataları, araba lastikleri gibi, bunların tasarımının biyolojik 
döngünün  içerisine  girecek  şekilde  yapılmaları  gerekmektedir.  İkincisi  ise; 
televizyonlar,  çamaşır  makinaları,  pencere  doğramaları  gibi  hizmet  aldığımız 
materyaller  de  teknik  döngülerinde  kullanılabilir  olarak  tasarlanmalıdırlar.  Yani 
sonuçta her şey atık olmayacak besin haline dönüşmelidir. Burada tasarımcılar pozitif 
malzeme  listeleriyle  geri  dönüşümü  olan  materyal  tasarlamalıdırlar.  Bu  şekilde 
gezende  sayımız  artsa  bile  rahatça  yaşamamız  mümkün  olacağına  inanmaktalar. 
Çünkü  bolca  girdilerimiz  olacaktır  ve  diğer  canlılara  daha  az  zarar  verir  değil  hiç 
zarar vermez olmayı başarabileceğimizi söylemekteler (Özçuhadar, 2010: 2). 
Örnek  vermek  gerekirse  binaların  daha  fazla  enerji  tasarrufu  elde  edilmesi 
için  çok  fazla  yalıtım  malzemesi  kullanılması  daha  çok  astım  hastalığına  sebep 
olmaktadır.  PVC  zemin  ve  duvar  kaplamalarının  yarısından  fazlası  plastik  içerdiği 
görülmektedir. Bunlar zehirli gaz salınımına sebep olmaktadırlar ve bunu solumakla 

---

51 
 
insanların  astım  gibi  hastalıkları  artmaktadır.  Bilim  adamları  binalarda  kullanılan 
malzemelerin doğrusu nedir bunu bulmanın önemli olduğunu savunmaktalar. Binalar 
tasarlanırken  kullanılacak  malzemeler  havayı  temizleyebilmeli,  yani  ağaçlar  gibi 
binalar  düşünmemiz  gerekmektedir  demekteler.  Onlar’  a  göre  Karbon  nötr  değil 
pozitif  olması  gerekmektedir,  binalar  ağaçlar  gibi  düşünülüp  şehirlerin  ormana 
dönüşebilmesi  demektir;  “Beşikten  Beşiğe”  anlayışının  özünde  sıfır  karbon  değil 
pozitif karbon yatmaktadır.