Siyasi. İDeolojiler


ABD'li feminist ve siyasî eylemci, bazen kadın özgürleşmesinin "anası"olarak görülür. Friedan'ın



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə162/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   158   159   160   161   162   163   164   165   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

ABD'li feminist ve siyasî eylemci, bazen kadın özgürleşmesinin "anası"olarak görülür. Friedan'ın 
The Feminine Mystique (Kadınlığın Gizemi,
1963) adlı eseri, "ikinci dalga" feminizminin ortaya 
çıkışında çok etkili olduğu ileri sürülür. 1966'da Millî Kadın Örgütü (National Organization of 
Women, NOW) kuruluşuna destek oldu ve ilk başkanlığını yaptı.
Kadının eve bağlılığını sürdüren kültürel mitlere saldırdı ve ev hanımı ve eş rolü ile sınırlı bir ha­
yat yaşayan varoştaki Amerikan kadınlarının yaşadığı hayâl kırıklığını ve umutsuzluğu vurgula­
dı. Kadınlar için eğitim ve kariyer fırsatlarını genişletmeyi hedefledi ve orta sınıf kadınlarının ihtiyaçlarına odaklanıp 
"özel"alanda erkek egemen yapıları göz ardı ettiği için radikal feministler tarafından eleştirildi. Friedan'ın 
The Second 
Stage (İkinciAşama,
1983) eserinde "kişilik" arayışının kadınları, çocuk, ev ve ailenin önemini göz ardı etmeye teşvik 
edebileceği tehlikesine dikkatleri çekti.
yansıtılan “kadının özgürleştirilmesi” olmuştur. Böyle bir hedef, tek başına siyasî reformlar veya 
yasal değişikliklerle elde edilemezdi, çoğu feministin ileri sürdüğü gibi radikal belki de devrimci 
bir sosyal değişim süreci gerekliydi.
1960’ların sonu 1970’lerin başında radikal feminist düşüncenin ilk yeşermesinden beri femi­
nizm fikirleri ve değerleri geleneksel siyasî düşüncenin en temel varsayımlarına meydan okuyan farklı 
ve yerleşik bir ideoloji yönünde gelişmiştir. Feminizm, akademik bilim dalları içinde toplumsal cin­
siyet ve toplumsal cinsiyetle ilgili bakış açılarının önemli konular olarak yerleşmesinde ve genelde 
kamusal hayatta toplumsal cinsiyet meselesi hakkındaki bilimin yükselmesinde başarılı olmuştur. 
1990’lara geldiğimizde feminist örgütler bütün Batılı ülkelerde ve gelişmekte olan ülkelerin birço­
ğunda var oldu. Ancak iki süreç bu gelişmelere eşlik etti. İlki radikalleşmeden uzaklaşma sürecidir; 
burada 1970’lerin başında feminizmi nitelendiren uzlaşmama konumundan geri adım atılmıştı. Bu­
nun sonucunda “post feminizm” fikrinin yaygınlaşması görülmüştür; yani feminist hedeflere büyük 
ölçüde ulaşıldıkça kadın hareketi “feminizm ötesine” kaymıştır. İkinci süreç parçalanma sürecidir. 
Radikal veya eleştirel sınırları gevşetmek yerine feminist düşünce, radikal bir farklılaşma sürecinden 
geçmiştir; böylece feminizm içinde “ortak bir zemin” bulmak zorlaşmış, belki de imkânsız hâle gel­
miştir. “Çekirdek” feminist geleneğe, yani liberal, sosyalist/Marksist ve radikal feminizme ilâveten 
post-modern feminizm, psikoanalitik feminizm, siyahi feminizm, lezbiyen feminizm vs. eklenmelidir.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   158   159   160   161   162   163   164   165   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin