leri bireyciliğin uç bir biçimini temsil eder. Egoizm kavramı iki anlama sahip olabilir. Bireylerin
temelde kendileriyle ve egolarıyla ilgili olduklarını iddia eder. Hobbes (bkz. s. 88) ve Locke
(bkz. s. 54) gibi düşünürler tarafından kabul edildiği gibi bireyler çıkarcıdırlar. Çıkarcılık birey
ler arasında çatışmalara sebep olur ve bu durum bireylerin diğer bireylere zarar vermesini engelle
yebilecek bir devletin varlığını gerekli kılar.
Stirner’a göre, egoizm bireyi ahlâkî evrenin merkezine yerleştiren bir felsefedir. Bu sayede birey,
toplumsal sözleşmeleri, dinî veya ahlâkî ilkeleri dikkate almadan tercih ettiği gibi açıklar. Böylesi bir
durum hiçbir şeye inanmayarak, tüm politik, sosyal ve ahlâkî kuralların reddi anlamına gelen nihi
lizme ulaşır. Bu durum açıkçası ateizm ve bireyci anarşizmin radikal biçimini ifade eder. Devletsiz
bir toplumda düzenin nasıl sağlanabileceğine dâir birkaç öneri içeren ve anarşist hareketin ortaya
çıkışında küçük etkileri olan Stirner’ın anarşizminin kökenleri, Aydınlanma’nın ilkelerine dayanır.
Onun fikirleri, yine de, Nietzsche (bkz. s. 216) ve 20. Yüzyıl varoluşçuluğunu etkilemiştir.
Dostları ilə paylaş: