T. C. Sağlik bakanliği okmeydani e


Kateter Tipi ve Uygulama Yerinin Seçimi



Yüklə 0,72 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə4/8
tarix03.02.2017
ölçüsü0,72 Mb.
#7545
1   2   3   4   5   6   7   8

Kateter Tipi ve Uygulama Yerinin Seçimi  

       Kateter  tipi  ve  yerleşim  yeri  infeksiyon  gelişim  riski  üzerine  etkilidir  (Tablo  3). 

Periferik venöz kateterlerde infeksiyon, SVK'lerden daha düşüktür. SVK takılması için 

subklavian  venin, juguler  ve femoral vene  göre  infeksiyon  riski  daha  düşüktür. "Cut-

down" yapılmasının infeksiyon riskini artırdığı dikkate alınmalıdır. El üstü venlerinde, 

üst  kol  ve  dirseğe  göre  infeksiyon  riski  daha  azdır.  Çok  lümenli  ve  çok  amaçlı 

kateterlerde  infeksiyon  gelişim  riski  yüksek  olduğundan  bu  tiplerde  elden  geldiğince 

kaçınılmalıdır.  Verilmesi  düşünülen  tedaviye  göre  infeksiyon  riski  en  düşük  ve  en 

ekonomik  kateter  seçilmelidir,  kateter  endikasyonu  ortadan  kalktıktan  sonra  hemen 

çıkartılmalıdır. Polivinil klorid ve polietilen kateterlerde tromboz ve infeksiyon gelişme 

riski,  teflon,  silikon,  çelik  ve  titanyum  kateterlere  göre  daha  fazladır  .  Birçok 

mikroorganizma  (stafilokok,  kandida)  polivinil  klorid  kateterlere,  poliüretan ve  teflon 

kateterlere göre daha fazla adezyon gösterir. Çelik iğne kullanımında infeksiyon riski, 

teflon  kateterler  ile  benzerdir.  Çelik  iğnelerden  kullanılan  irritan  V  sıvılar  subkütan 

dokulara  kaçarak  komplikasyona  neden  olabileceğinden  bu  durumlarda  çelik  iğne 

kullanılmamalıdır.  Dört  yaşından  büyüklerde  30  günden  uzun  süreli  tedavi  gerekiyor 

ise  SVK  veya  periferik  olarak  takılan  SVK  kullanılmalıdır.  Daha  uzun  süreli  tedavi 

gereken durumlarda ise implant kateterler kullanılmalıdır (6,44,74).  



Uygun Kateter Bakımı  

       Düzenli sürveyans yapılarak, kateter infeksiyon oranları (1000 kateter günü başına 

infeksiyon)  takip  edilir.  Bu  bağlamda,  kateteri  takan  kişiler,  kateter  takılma  zamanı, 

giriş  yeri,  tipi,  uygulanan  tedavi, kateter  çıkarılma  zamanı  gibi  değişkenler  sürveyans 



 

35 


formlarına  işlenip  değerlendirilmelidir.  Hastanın  kliniği  hergün  değerlendirilmeli, 

kateter  infeksiyonu  kuşkusunda  gerekli  tanı  ve  tedavi  işlemleri  yapılmalıdır.  Kateter 

takılması  sonrasında  yara  pansumanı  yapılmalıdır.  Genel  olarak  24-48  saatte  bir 

pansuman  yenilenmelidir.  Pansuman  öncesi  ve  sonrasında  eller  yıkanmalı,  steril 

eldiven kullanılmalıdır. Pansuman için iyi kalite steril gazlı bez kullanılır; son yıllarda 

transparan,  yarı  geçirgen  ve  poliüretan  pansumanla  kapatılma  da  uygulanmaktadır. 

Periferik  kateterlerde  pansuman  72  saatte  bir  değiştirilebilir;  bu  süre  7  güne  kadar 

uzatılabilmektedir. Kateter çıkartıldığı veya pansuman kirlendiği, ıslandığı zaman veya 

kanama olduğunda pansuman değiştirilmelidir (28,75).  

Kateter Takma Süresinin Sınırlandırılması  

       Periferik  ven  içi  kateter,  72-96  saat  (acil  durumlarda  takılmış  ise  48  saat)  sonra 

değiştirilmelidir.  Çocuklarda,  inflamasyon  belirtisi  olmadığı  ve  kateter  çalıştığı 

müddetçe,  kateter  yerinde  bırakılabilir.  Arter  kateterleri  altı  gün  (pulmoner  arter 

kateteri  72-96  saat)  yerinde  bırakılabilir;  çocuklarda  daha  uzun  süre  uygundur. 

Kateterlerin  belirtilen  sürelerden  daha  uzun  müddet  yerinde  bırakılması  infeksiyon 

riskini artırmaktadır. Total parenteral besleme kateteri 30 gün kadar yerinde durabilir.  

SVK'lerin  rutin  olarak  değiştirilmesinin  infeksiyonu  önlemede  rolü  yoktur.  V 

uygulama  setlerinin  72  saatte  değiştirilmesinin,  96  saatte  değiştirilmeye  göre 

infeksiyon riskini artırıcı etkisi saptanmamıştır; bununla birlikte kan, kan ürünleri, lipid 

solüsyonlar uygulanmışsa 24 saatte değiştirilmelidir. Kateter hub kısmı ve giriş yerleri 

ilaç uygulamaları öncesinde klorheksidin, alkol veya povidon-iyot ile temizlenmeli ve 

her girişimde steril enjektör kullanılmalıdır (10,42,76).  

Antimikrobik Profilaksi  

       Bugüne  kadar  yapılmış  hiçbir  çalışmada,  proflaksi  amacıyla  kullanılan  oral  veya 

parenteral  antibakteriyel  veya  antifungal  ilaçların  erişkinlerde  KBKA   insidansını 

azaltacağı  gösterilmemiştir.  Kateter  takılması  esnasında  ve  sonrasında  uygulanan 

antibiyotikli  pomatlar  infeksiyon  gelişimini  önleyebilirse  de  kandida  kolonizasyon 

riskini  artırırlar.  Profilaktik  mupirosin  kullanımı  dirençli  kökenlerin  seleksiyonuna 

neden  olmuştur.  Kateter  bütünlüğünü  bozmaktan  kaçınmak  amacıyla,  kateter  takılma 

bölgesi  sürmesi  planlanan  her  merhem  için  mutlaka  kateteri  ve  merhemi  üreten 

firmanın  uygunluk  konusundaki  önerileri  dikkate  alınmalıdır.  Antibiyotikli  pomatlar 

kateter  pansuman  uygulamalarında  önerilmemektedir.  Sistemik  antibiyotik 



 

36 


profilaksisinde  glikopeptid  kullanımı  dirençli  mikroorganizmaların  (vankomisine 

dirençli enterokok) seleksiyonuna neden olabileceğinden önerilmez. "Antibiyotik lock" 

profilaksisi,  kateter  lümeninin  antibiyotikli  solüsyonlarla  yıkanıp,  antibiyotiğin 

lümende  bırakılmasıdır.  Bu  amaçla  vankomisin  ve  siprofloksasin  denenmiştir. 

Antimikrobiyallerle  birlikte  düşük  voltajlı  elektrik  akımı  kombinasyonunun 

infeksiyonları önlemede etkili olabileceği bildirilmiştir (44,68,70).  



Antimikrobik Madde içeren Kateterlerin Kullanımı  

       Antibiyotik  kaplı  kateteter  kullanımının  KB   oranları  üzerine  gerçek  etkisini 

belirleyebilmek  amacıyla  bir  çok  çalışma  yapılmaktadır.  Günümüze  kadar  bu 

çalışmalardan  elde  edilen  veriler,  maksimum  bariye  önlemleri,  aseptik  teknik 

uygulaması,  ve  eğitim  gibi  diğer  tüm  önlemlerin  alınmasına  rağmen  infeksiyon 

hızlarının  yüksek  seyretmesi  durumunda,  antimikrobiyal/antiseptik  kaplanmış  veya 

emdirilmiş 

kateterlerin 

kullanımının, 

KBKA  


riskini 

azaltabileceğini 

düşündürmektedir.  Türkiye’den  yapılan  bir  çalışmada  ise  antiseptik  kaplı  kateter 

kullanımının  kateter  kolonizasyonu  ve  kateterle  ilişkili  bakteremi  oranları  üzerine 

etkisinin  olmadığı  belirlenmiştir  (78).  Antibiyotik  (vankomisin  /  teikoplanin, 

minosiklin  +  rifampin),  antiseptik  (klorheksidin,  klorheksidin  +  gümüş  sülfadiazin) 

kaplı kateterlerin, antiseptikli (iyot + alkol) hub ve klorheksidin emdirilmiş pansuman 

materyali  uygulanmasının,  infeksiyon  riskini  azalttığı  gösterilmiştir.    Antimikrobik 

madde  içeren  kateterlerde  koruma  süresinin  14  gün  olduğu  bildirilmiştir. 

Antimikrobikli kateterlerin, kısa süreli (>4 gün, <10 gün) kateter takılması gereken ve 

kateter  bağlantılı  bakteriyemi/sepsis  riskinin  yüksek  olduğu  durumlarda  kullanılması 

önerilmektedir. Yüksek maliyet yanında, bu kateterler ile ilgili tartışılan diğer konular, 

antimikrobiyal  etkinlik  sürelerinin  uzun  süreli  kateterizasyonlada  devam  etmemesi, 

kateterde var olan antimikrobiyallere mikroorganizmaların direnç kazanabilme olasılığı 

ve bu antimikrobiyallere karşı anaflaksi riskinin bulunmasıdır. (44,75,79,80).  

Yıkama Solüsyonları ve Antikoagülan Kullanımı  

       Uzun  süreli  kateterlerde,  yıkama  solüsyonları,  antikoagülan  maddelerle  lümenin 

yıkanması konusunda değişik öneriler vardır. Heparin, trombofilebit gelişmesini önler; 

ancak  kateterlerde  KNS  üremesini  kolaylaştırır.  EDTA,  KNS’lere  bağlı  infeksiyon 

riskini  azaltır.  Yüksek  riskli  hastalarda  EDTA  ve  minosiklin  ile  yıkama  rekürrens 


 

37 


kateter infeksiyonunu önlemektedir (29). Uzun süreli  V kateter kullanılacak kişilerde 

düşük doz warfarin profilaksisi, trombozu önlemede yararlıdır (1,77).  



nfüze Edilen Sıvılarla ilgili Korunma Önlemleri  

       Parenteral  sıvılardan  karışım  hazırlama,  laminar  akımlı  alanda  aseptik  koşullarda 

yapılmalıdır.  Sete  enjeksiyon  yapılırken,  giriş  yeri  %70  alkol  veya  povidon-iyot  ile 

silinmelidir. Filtreler, kontamine sıvıların geçişini önler, infüzyona bağlı filebit gelişim 

riskini  azaltır.  Gram  negatif  bakteri  endotoksinlerinin  geçişine  engel  olur.  Dekstran, 

lipid  ve  mannitol  gibi  sıvılar  filtrelerin  tıkanmasına  neden  olabilir.  Filtreler  ilaçların 

etkinliğini azaltabileceğinden, rutin kullanımları önerilmemektedir (5,6).  

Araştırılmakta Olan Korunma Önlemleri  

        V  kateter  infeksiyonlarının  patogenezi  konusunda  artan  bilgiler  ışığında  yeni 

koruma  stratejileri  geliştirilmektedir.  S.  aureus'un  kateter  yüzeyine  bağlanmasına 

aracılık eden fibronektin ile adezyona engel olan bloklayıcı antikorların sentezleyecek 

epitoplar  belirlenmiştir.  Biyofilm  oluşumunu  kontrol  eden  gen  ekspresyonu  haberci 

moleküllerinin (acyl homoserine) inhibitörlerinin sentez çalışmaları devam etmektedir. 

Elektrikle şarj edilmiş kateterler üzerinde çalışılmaktadır (30,73).  

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 


 

38 


GEREÇ VE YÖNTEM 

 

       Çalışmanın kapsamına 1 Şubat 2007 - 1 Ağustos 2007 tarihleri arasındaki 6 aylık 



dönemde Sağlık Bakanlığı  Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Reanimasyon, 

Genel Cerrahi Yoğun Bakım (GCYB), Beyin Cerrahi Yoğun Bakım (BCYB), Dahiliye, 

Genel Cerrahi ünitelerinde yatan ve santral venöz kateteri bulunan hastalar alındı. 

        Kateterlerin  tümü  üç  lümenli,  poliüretan  maddesinden  yapılmış,  heparin  kaplı 

kateterlerdi  (Central  Venous  Catheter  Kits  (CERTOFIX®)).  Hastaların  kateterleri 

yoğun bakım ve/veya ameliyathane şartları altında, gerekli steril koşullar sağlandıktan 

sonra Reanimasyon veya Genel Cerrahi ünitesi uzman ve asistan doktorları tarafından 

takıldı. Kateterin takıldığı ven, hastanın klinik tablosu ve/veya kateter takma kolaylığı 

dikkate alınarak belirlendi. Kateter takılmadan önce kateter takılacak olan alan sabunlu 

su  veya  steril  tuzlu  su  ile  temizlendikten  sonra  polivinilprolidin  iyot  ile  dezenfekte 

edildi. Kateter  takıldıktan sonra üzeri steril gazlı bez ile örtüldü. Kateterin giriş yeri ve 

çevresi  steril  tuzlu  su  veya  antiseptik  solüsyon  ile  temizlendi  ve  steril  gazlı  bezle 

örtüldü.  Bu  uygulama  yoğun  bakım  ünitelerinde  24  saatte  bir,  diğer  ünitelerde  48-72 

saatte  bir  yapıldı.  Kateter  giriş  yeri  ve  çevresi  kateter  takılı  kaldığı  süre  içinde  lokal 

infeksiyon bulguları açısından izlendi. 

       Katetere  bağlı  infeksiyonu  olduğu  düşünülen  hastaların  ve  katetere  gereksinimi 

kalmayan  hastaların  kateterleri,  kateter  giriş  yeri  ve  çevresi  polivinilprolidin  iyot  ile 

dezenfekte  edildikten  sonra  steril  şartlar  altında  çekildi.  Hastaların  kateterleri 

çekilmeden önce biri santral venöz kateterden, ikisi perifer venden olmak üzere toplam 

3  kan  kültürü  örneği  alındı.  Kan  kültürü  alınmayan  vakalar  çalışma  dışı  bırakıldı. 

Otomatize sinyal sistemlerinde santral venöz kateterden ve periferik venden alınan  kan 

kültürlerinin üreme zamanları kaydedildi.    

       Semikantitatif  (“roll  plate”,  yuvarlama)  kateter  kültür  yöntemi  (Maki  ve  ark.nın 

tanımladığı)  ile  kateterin  distal  3-5  cm’lik  uç  kısmı  steril  bir  forseps  yardımıyla 

tutularak başka hiçbir yere değdirmeden %5’lik koyun kanlı agar üzerinde dört-beş kez 

ileri geri sürülerek ekimi yapıldı (46).  37ºC’de, aerop ortamda, 24 saat inkübe edilen 

besiyerlerinde üreyen mikroorganizmalar incelendi ve koloni sayısı 15 ve üzeri olanlar 

değerlendirmeye alındı. Ayrıca, çukulatamsı agar, mannitol salt agar, mac conkey agar 

ve biggy agara ekim yapıldı.   


 

39 


       Kan  kültürleri,  BacT/Alert  (Biomerieux)  otomatize  kültür  sisteminde  inkübe 

edildi.  Üreme  saptananların  kanlı  agar,  çukulatamsı  agar,  mannitol  salt  agar,  mac 

conkey agar ve biggy agara pasajı yapıldı.  Mikroorganizmaların tanımlanması standart 

yöntemler    ve  yarı  otomatize  identifikasyon  sisteminden  (Biomerieux,  miniapi) 

yararlanılarak yapıldı. Etkenlerin antibiyotik direnç paternleri için Mueller-Hinton agar 

ve  ticari  antibiyotik  diskleri  (Oxoid)  kullanılarak  CLSI  standartlarına  uygun  disk 

difüzyon yöntemi ile yapıldı (81).  

       Kateter ucunun semikantitatif kültüründe etken ürememesi ve hemokültürde üreme 

olmaması  veya  her  iki  hemokültürde  (SVK  ve  perifer)  aynı  mikroorganizma  üremesi 

halinde  klinik  olarak  katetere  bağlı  kan  akımı  infeksiyonu  tanısı  düşünülmeyen 

durumda steril kateter olarak değerlendirildi. 

       Kateter  ucunun  semikantitatif  kültüründe  <15  cfu  (colony  forming  unit)  etken 

üremesi ve hemokültürde üreme olmaması veya kateter ucunda üreyen etkenden farklı 

olmak şartıyla her iki hemokültürde aynı mikroorganizma üremesi halinde klinik olarak 

KBKA  tanısı düşünülmeyen durumda kontaminasyon olarak değerlendirildi. 

       Kateter ucunun semikantitatif kültüründe ≥15 cfu etken üremesi  ve hemokültürde 

üreme  olmaması  veya  kateter  ucunda  üreyen  etkenden  farklı  olmak  şartıyla  her  iki 

hemokültürde  aynı  mikroorganizma  üremesi  halinde  klinik  olarak  KBKA   tanısı 

düşünülmeyen durumda kolonizasyon olarak değerlendirildi. 

       Eşlik eden katetere bağlı kan akımı infeksiyonu yokluğunda kateter  giriş yerinde 

inflamasyon  bulguları  ile  birlikte  kateter  ucunun  semikantitatif  kültüründe  ≥15  cfu 

etken üremesi durumunda lokal  kateter infeksiyonu (LK ) olarak değerlendirildi. 

       Kateter  ucunun  semikantitatif  kültüründe  ≥15  cfu  etken  üremesi,  santral  venöz 

kateter ve perifer venden alınan kan kültürlerinin her ikisinde de kateter ucunda üreyen 

ile  aynı  antibiyotik  direnç  paternine  sahip  mikroorganizma  üremesi  durumunda 

katetere  bağlı  kan  akımı  infeksiyonu  (KBKA )  olarak  değerlendirildi.  KBKA  

tanımlı  vakalarda  SVK  ve  perifer  venden  alınan  kan  kültürlerinin  üreme  zaman  farkı 

iki  saat ve  üzerinde  olanlar  pozitif,  üreme  zaman  farkı iki  saat altında  olanlar  negatif 

olarak kaydededildi.  

 

       Hastaların  yaşı,  cinsiyeti,  yattığı  klinik,  yatış  nedeni,  hastanın  çıkış  durumu, 



hastanın  total  paranteral  nütrisyon,  parsiyel  paranteral  nütrisyon,  kan  ürünü, 

 

40 


immünsupresif ilaç kullanımı, altta yatan hastalıkları kaydedildi. Opere olan hastalarda 

cerrahi  yara  tipi,  mekanik  ventilatör,  hemodiyaliz,  üriner  sonda,  nasogastrik  sonda 

kullanımı,  APACHE  II  (Acute  Phsiology  and  Chronic  Health  Evaluation)  skoru, 

prediktif mortalite oranı, kateterin takıldığı ven, kateterin takılı kaldığı süre, kateterin 

takıldığı ünite, kateterin takılma durumu, kateterin çıkarılma sebebi, kateter çekilmesi 

sırasındaki klinik bulguları, kateter takılmadan önce ve takılı olduğu süreçte kullanılan 

antibiyotikler,  kateter  ucu  ve  kan  kültürlerinde  üreyen  etkenler,  KBKA ’lerde  üreme 

zaman farkı ve ünitelerin SVK infeksiyon hızları belirlendi.  

       Tüm  istatistiksel  değerlendirmeler  SPSS  11.0  (Statistical  Packages  for  Socia 

Sciences;  SPSS  Inc.,  Chicago,  Illinois,  USA)  paket  programı  kullanılarak  yapıldı. 

Gruplar arası farklılığın değerlendirilmesinde pearson chi-square testi kullanıldı. Tüm 

istatistiksel değerlendirmelerde α yanılma düzeyi 0.005 olarak alındı ve p≤0.05 anlamlı 

kabul  edildi.  Ayrıca  KB   ile  risk  faktörleri  arasındaki  ilişkilerin  istatistiksel 

değerlendirilmesinde  “  ANOVA  (Tek  yönlü  varyans  analizi)  +  Tukey  HSD  testi”  ve 

“Spearman Korelasyon Analizi” kullanıldı.  

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

 

41 


 

BULGULAR 

 

       Çalışmaya  48  (%48)’i  erkek,  52  (%52)’si  kadın  100  vaka  alındı.  Vakaların  50 



(%50)’si Reanimasyon , 18 (%18)’i Genel Cerrahi Yoğun Bakım (GCYB), 7 (%7)’si 

Beyin  Cerrahi  Yoğun  Bakım  (BCYB),  17  (%17)’si  Dahiliye,  8  (%8)’i  Genel  Cerrahi 

ünitesinde yatıyordu (Tablo 1). 

 

Tablo 1. Vakaların cinsiyet ve ünitelere göre dağılımı 

Cinsiyet 

Erkek 


Kadın 

Toplam 


 

Ünite 


(%) 


(%) 


BCYB 


(42.8)  4 

(57.2)  7 

GCYB 


(38.9)  11  (61.1)  18 

Reanimasyon 

22  (44) 

28  (56) 

50 


Dahiliye 

10  (58.8)  7 

(41.2)  17 

Genel Cerrahi 

(75) 


(25) 


Toplam 


48  (48) 

52  (52) 

100 

 

 



 

 

       Hastaların yaş ortalaması 54.3, standart sapması 19.3 idi (Tablo 2). 



 

Tablo 2. Vakaların yaş analizi 

Ortalama yaş 

54.3 

Standart sapma 



19.3 

En düşük değer 

50.4 

Ortalama için  



güvenirlik aralığı %95 

En yüksek değer 

58.1 

Minimum  yaş 



16 

Maksimum yaş 

83 

 

 



 

 


 

42 


 

       Vakaların 40 (%20.9)’ı malignite, 47 (%24.7)’si cerrahi müdahale, 27 (%14.1)’si 

respiratuar  yetmezlik,  15  (%7.8)’i  kardiyovasküler  yetmezlik,  7  (%3.7)’si  kronik 

böbrek  yetmezliği,  24  (%12.6)’ü  serebrovasküler  hastalık,  9  (%4.7)’u  travma,  11 

(%5.8)’i diabetes mellitus, 10 (%5.2)’u sepsis, 1 (%0.5)’i yanıktı (Tablo 3). 

 

Tablo 3. Vakaların altta yatan hastalıklarının  dağılımı 

Vaka sayısı 

Altta yatan hastalık 

(%) 



Malignite 

40 


(20.9) 

Cerrahi müdahale 

47 

(24.7) 


Respiratuar yetmezlik 

27 


(14.1) 

Kardiyovasküler yetmezlik 

15 

(7.8) 


Kronik böbrek yetmezlik 

(3.7) 



Serebrovasküler hastalık 

24 


(12.6) 

Travma 


(4.7) 


Diabetes mellitus 

11 


(5.8) 

Sepsis 


10 

(5.2) 


Yanık 

(0.5) 



 

 

       Kateterler 70 (%70) hastada subklavian vende takılı iken 25 (%25) hastada juguler 



vende , 5 (%5) hastada femoral vende takılı idi (Şekil 1).   

 

Ş



ekil 1. Kateterlerin takıldığı vene göre grafiksel dağılımı 

5

25

70

Femoral ven

Juguler ven

Subklavian ven

 

 



 

43 


 

 

       Kateterlerin ortalama takılı kalma süreleri 14.4 gündü. En kısa takılı kalan kateter  



süresi 2 gün iken en uzun takılı kalan kateter süresi 45 gündü (Tablo 4).   

 

Tablo 4. Kateterlerin takılı kaldığı sürelerin analizi 

Ortalama süre 

14.4 

Standart sapma 



8.1 

En düşük değer 

12.7 

Ortalama için  



güvenirlik aralığı %95  

En yüksek değer 

15.9 

Minimum süre 



Maksimum süre 

45 

       


 

 

        15 (%15) vakada KB  saptandı. KB  saptanan vakaların 10 (%10)’unda KBKA , 5 



(%5)’inde  LK   saptandı.  KB   saptanmayan  vakalarda  46  (%46)  kateter  steril  veya 

kontamine saptanırken 39 (%39) kateter kolonize idi (Tablo 5) (Şekil 2). 

 

Tablo 5. KB ’lerin dağılımı 

KB    N 


(%) 

Tanımlar 

(%) 


Lokal kateter infeksiyonu 

(5) 



Var 

15  (15) 

Katetere bağlı kan akımı infeksiyonu 

10 


(10) 

Üreme yok + Kontaminasyon 

46 

(46) 


Yok  85  (85) 

Kolonizasyon 

39 

(39) 


 

 

 



 

 

 



 

 

 



 

 

44 


Ş

ekil 2. KB ’lerin grafiksel dağılımı 

37

9

39

5

10

Üreme yok

Kontaminasyon

Koloniz asyon

LK

KBKA

 

 



 

       Erkek  vakalarda  6  (%12.5)  KB   saptanırken,  19  (%39.6)  kateterde  kolonizasyon 

saptandı. Kadın vakalarda 9 (17.3) KB  saptanırken, 20 (%38.5) kateterde kolonizasyon 

saptandı  Yoğun  Bakım  Ünitesi  (YBÜ)  kapsamındaki  BCYB,  GCYB,  Reanimasyon 

ünitelerinde  KB   oranları  sırası  ile  1  (%14.3),    1  (%5.6),  9  (%18)  olarak  saptandı. 

Yoğun Bakım Dışı Ünite (YBDÜ) kapsamındaki Dahiliye ve Genel Cerrahi ünitelerinde 

KB  oranları 3 (%17.6) ve 1 (%12.5) idi. BCYB, GCYB, Reanimasyon, Dahiliye, Genel 

Cerrahi  ünitelerinde kolonizasyon oranları sırası ile  2 (%28.6), 4 (%22.2), 21 (%42), 8 

(%47.1), 4 (%50) olarak saptandı (Tablo 6).  KB  saptanan 3 (%7.5) vakada malignite, 6 

(%12.8)  vakada  cerrahi  müdahale,  7  (%25.9)  vakada  respiratuar  yetmezlik,  1  (%6.7) 

vakada  kardiyovasküler  yetmezlik,  1  (%14.3)  vakada  kronik  böbrek  yetmezliği,  3 

(%12.5)  vakada  serebrovasküler  hastalık,  1  (%9.1)  vakada  diabetes  mellitus,  3  (%30) 

vakada  sepsis  ve  1  (%100)  vakada  yanık  tanılarıyla  izlenmekteydiler.  Kolonizasyon 

saptanan 18 (%45) vakada malignite, 21 (%44.7) vakada cerrahi müdahale, 7 (%25.9) 

vakada respiratuar yetmezlik, 7 (%46.7) vakada kardiyovasküler yetmezlik, 3 (%42.9) 

vakada kronik böbrek yetmezliği, 8 (%33.3) vakada serebrovasküler hastalık, 3 (%33.3) 

vakada  travma,  2  (%18.2)  hastada  diabetes  mellitus,  3  (%30)  hastada  sepsis  saptandı 

(Tablo 7). 

 

 

 



 

 

45 


 

       Cinsiyet,  yaş,  ünite,  malignite,  cerrahi  müdahale,  respiratuar  yetmezlik, 

kardiyovasküler yetmezlik, kronik böbrek yetmezliği, serebrovasküler hastalık, travma, 

diabetes mellitus, sepsis, yanık ile KB  ve kateter kolonizasyonu arasında istatistiksel 

açıdan anlamlı bir fark tespit edilmedi (p>0.05). Yoğun bakım ünitelerindeki vakalarda 

altta  yatan  hastalıklar  değerlendirildiğinde  yanık  ile  KB   arasında  vaka  sayısı  yeterli 

olmamakla birlikte istatiksel açıdan anlamlı fark saptandı (P=0.024)  

       30 (%30) vaka total parenteral nutrisyon (TPN), 32 (%32) vaka parsiyel parenteral 

nutrisyon (PPN) ile beslenirken 38 (%38) vaka  parenteral beslenme almadı. 45 (%45) 

vaka  kan  ürünü  kullanırken  55  (%55)  vaka  kan  ürünü  kullanmadı.  24  (%24)  vaka 

immünsupresif  tedavi  alırken  76  (%76)  vaka  immün  supresif  tedavi  almadı.  KB  

saptanan  9  (%30)  vakada  TPN  kullanımı,  5  (%15.6)  vakada  PPN  kullanımı,  9  (%20) 

vakada kan ürünü kullanımı ve 4 (%16.7) vakanın immünsupresif tedavi aldığı saptandı. 

TPN kullanan hastalardan çıkarılan 30 kateterden 12 (%40)’sinde Gram-pozitif kok, 8 

(%26.7)’inde Gram-negatif çomak üredi. Kateter ucundan maya üreyen beş vakanın üçü 

TPN  kullanırken  diğer  ikisi  PPN  kullanıyordu.  PPN  ve  mmünsupresif  tedavi  alan 

vakalarda  KB   gelişmesi  istatistiksel  açıdan  anlamlı  bir  fark  saptanmazken  TPN 

(p=0.003)  ve  kan  ürünü  (p=0.025)  kullanan  vakalarda  daha  sık  KB   gelişmesi 

istatistiksel açıdan anlamlı bulundu (Tablo 8). 

       Opere  edilmiş  olan  vakalarda  cerrahi  yara  tiplerine  göre  yapılan  incelemede 

KB ’lerde 3 (%42.8)’ünde temiz-kontamine yara, 2 (%28.6)’sinde kirli-enfekte yara,  1 

(%14.3)’inde  kontamine  yara,  1  (%14.3)  temiz  yara  olarak  saptandı.  Kateter 

kolonizasyonu  olanların  13  (%59.1)’ünde  temiz-kontamine  yara,  4  (%18.2)’ünde 

kontamine yara, 3 (%13.6) kirli-enfekte yara, 2 (%9.1) temiz yara bulunuyordu. Cerrahi 

yara tipleri ile KB  ve kateter kolonizasyon arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir fark 

tespit edilmedi (p>0.05) (Tablo 9).

 


 

46 


 

 

 



Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin