Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi
Uludağ University Faculty of Arts and Sciences Journal of Social Sciences
Cilt: 19 Sayı: 35 / Volume: 19 Issue: 35
749
gelmektedir. Bir organizmanın çevresel koşullara uygun olarak gelişimini
değiştirebilmesi yeteneği organizmanın kendi biçimini yaşadığı
ortama
uydurabilmesini sağlamaktadır. Dolayısıyla bazı sistemler canlılar için
özelleşmiş üst yapılar olarak evrimleşmiştir.
Farklı çevresel işlemleri yerine getirmek için uyarlanmış farklı bellek
sistemlerine sahip olmanın evrimsel avantajlar (Sherry vd. 1987: 441)
sağladığı ve tüm insan öncesi memeli türlerinde olfaktör işlemenin biyolojik
olarak önemli roller üstlenmek üzere evrimleştiği açıktır (Herz vd. 1996: 300).
Ayrıca koku alma duyusunun evrimsel açıdan korunduğu insanın sahip olduğu
en eski sistem olduğu düşünülmektedir (Eisthen 1997: 225).
Koku sisteminin biyolojik sadeliği ve üst bilişle kurduğu anatomik
bağlar sayesinde koku duyusu çevre hakkında
bilgi toplamak için oldukça
hızlı bir araçtır. Koku sistemi feromonları türler arası iletişimi sağlayarak
hormonal değişiklikler,
uygun eş seçme, saldırganlık gibi içgüdüsel
davranışları uyararak (Malnic vd. 2004: 2585) türlerin duruma, çevreye uygun
karar vermesini ve davranış sergilemesini sağlamaktadır.
Pek çok çalışma kokulu ortamı kokusuz ortama tercih ettiğimizi ve
hoş kokulu bir yerde daha fazla zaman geçirmeye eğilimli olduğumuzu
göstermektedir (Teller vd. 2012: 18). Dolayısıyla
koku deneyimi öncelikle
hedonik veya estetik, diğer bir deyişle beğenme-beğenmeme,
olarak
deneyimlenmektedir (Livesey 1986: 14). Bu hedonik başlayan deneyim savaş-
kaç seçeneklerinden birini seçmede oldukça hızlı bir yol göstericidir.
Kişinin sevmediği ona zarar verme ihtimali olan koku aldığında
uzaklaşma, sevdiği ve güven veren ihtiyacına ulaştıracak kokuya ise yaklaşma
eğilimi göstermektedir. Bu durumda organizma bilinen ve hoş bir deneyimle
kodlanmış koku algıladığında, bilinmeyen yani tehlike riski taşıyan koku
algılandığından daha farklı reaksiyon geliştirmektedir. Örneğin, amigdala
bilinmeyen kokuya daha yüksek aktivasyon göstermektedir (Anderson vd.
2003: 198). Bu durum bilinmeyen kokunun tehlikeli olma ihtimaline yönelik
organizmanın tetikte olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.
Dostları ilə paylaş: