S›ra Sizde 1
Savafl sonras› ABD politikalar› kurumsalc› olarak adlan-
d›r›lmaktad›r. ABD bu dönemde, NATO ve Bretton Wo-
ods kurumlar›na önderlik etmesine ra¤men, daha ziyade
bu kurumlar vas›tas›yla hegemon gücünü kullanm›flt›r.
S›ra Sizde 2
IMF’nin görevi k›sa vadeli ödemeler dengesi sorunlar›-
n› çözmek, Dünya Bankas›n›n görevi uzun vadeli yap›-
sal uyum idi. GATT ise uluslararas› ticaretin serbestlefl-
mesi için çal›flacakt›.
S›ra Sizde 3
Bu faktörlerden bir tanesi iç savafl›n ard›ndan ortaya ç›-
kan ABD’nin devasa ekonomisidir. Di¤eri de yaflanan
iki dünya savafl›n›n ABD’yi güçlendirirken, muhtemel
rakiplerinin gücünü zay›flatmas›d›r.
S›ra Sizde 4
Sovyetler Birli¤i’nin durumu farkl›d›r. Güvenlik gibi bir
kamusal mal sa¤lamas›na ra¤men, ortak bir ödeme ara-
c› gibi ekonomik faydalar sa¤lamamaktad›r. Sovyet hâ-
kimiyeti, özellikle Gramsci’nin belirtti¤i gibi r›zaya da-
yal› olma flart›n› yerine getirmemektedir. Daha ziyade
bask› ve zora dayanan bir hâkimiyettir. Bu hâkimiyet
alan› içindeki devletler kukla ya da uydu devletler ola-
rak nitelendirilebilirler. Hegemon devlet, güç göstere-
rek ya birtak›m faydalar sa¤layarak di¤er devletleri bir
fleyleri yapmaya ya da yapmamaya raz› etmektedir. Sov-
yetler Birli¤i’nin hâkimiyet alan› içinde ise raz› etmek-
ten çok mecbur k›lma söz konusudur.
S›ra Sizde 5
Sovyetler Birli¤i ile aras›ndaki So¤uk Savafl, ABD’nin
askerî harcamalar›n› ve d›fl yard›mlar›n› art›rmas›n› ge-
rektirmifl, bunun yol açt›¤› ödemeler bilançosu aç›klar›-
n›n meydana getirdi¤i dolar bollu¤u da uluslararas› pa-
ra sistemin y›k›lmas›na sebep olmufltur.
S›ra Sizde 6
ABD bugün hâlâ hegemon devletin baz› özelliklerini
yerine getirmekle birlikte, bütün özellikleri sa¤layama-
maktad›r. Mesela, NATO vas›tas›yla bir güvenlik flemsi-
yesi sa¤lamakta, ayr›ca dolar hâlâ büyük ölçüde küre-
sel ödeme arac› olma özelli¤ini sürdürmektedir. Ancak,
Bretton Woods sisteminin y›k›lmas›yla birlikte, ABD’nin
kurdu¤u uluslararas› sistem büyük ölçüde çökmüfltür.
Ayr›ca ABD, hem güvenlik hem ekonomik hâkimiyet
aç›s›ndan ciddi meydan okumalarla karfl› karfl›yad›r ve
bunlara verdi¤i cevaplar - özellikle sert güç kullanmak
suretiyle - durumu ABD aç›s›ndan daha da kötülefltir-
mektedir. ABD bugün gerileyifl sürecinde olan bir küre-
sel güçtür ve onun yerini neyin alaca¤› meçhuldür. Dün-
yadaki belirsizlik ve istikrars›zl›k ancak daha ileri ve
adil bir uluslararas› ifl birli¤i sa¤lanarak ortadan kald›r›-
labilir.
Kendimizi S›nayal›m Yan›t Anahtar›
147
5. Ünite - Amerikan Hegemonyas›n›n Ortaya Ç›k›fl›
Atefl, Davut. (2009a). ABD Hegemonyas› ve Bölgesel
Modelleme Politikas›: Kuramsal Çerçeve.
Uluslararas› ‹nsan Bilimleri Dergisi. 6 (1). 303-319.
Atefl, Davut. (2009b). Konstrüktivizm, Tek Kutupluluk
ve Amerikan Hegemonyas›. Uluslararas› Hukuk ve
Politika. 5 (20). 79-103.
Bedirhano¤lu, Gamze N. (2006). Uluslararas› Ekonomik
Örgütlerin Amerikan Hegemonyas›ndaki Rolleri.
(Yay›mlanmam›fl Yüksek Lisans Tezi). Ankara
Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara.
Du Boff, R. B. (2003). U.S. Hegemony: Continuing
Decline, Enduring Danger. Monthly Review. 55 (7).
http://monthlyreview.org/2003/12/01/u-s-
hegemony-continuing-decline-enduring-danger.
Embel, Ersin. (2004). Hegemonya ve Meflruiyet
Kavramlar› Çerçevesinde Amerikan Müdahalecili¤i:
Kore ve Kosova Örnekleri. (Yay›mlanmam›fl Yüksek
Lisans Tezi). Ankara Üniversitesi/Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara.
Frieden, J. A. & Lake, D. A. (2000). International
Political Economy: Perspectives on Global Power and
Wealth (4. Bask›). Boston/New York: Bedford/St.
Martin’s.
Ikenberry, G. J. (1989). Rethinking the Origins of Ame-
rican Hegemony. Political Science Quarterly. 104
(3). 375-400. http://www.jstor.org/stable/2151270
Kurtbafl, Ömer. (2007). Elefltirel Uluslararas› ‹liflkiler
Yaklafl›mlar› Çerçevesinde Amerikan D›fl
Politikas›n›n Analizi-Hegemonya Söylemi ve
Amerikan Muhafazakâr Sa¤›. (Yay›mlanmam›fl
Doktora Tezi). Ankara Üniversitesi/Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Ankara.
Lairson, T. & Skidmore, D. (2003). International
Political Economy: The Struggle for Power and
Wealth. (3. Bask›). Canada: Thomson/Wadsworth.
Mefle, fienay. (2010). Küresel Ekonomide Güç
Dengelerindeki De¤iflim ve BRICS. (Yay›mlanmam›fl
Yüksek Lisans Tezi). Marmara Üniversitesi/Sosyal
Bilimler Enstitüsü, ‹stanbul.
Naji, S. & Jawan, J. A. (2011). US Hegemonic Leadership
and its Geopolitical Codes. International Journal of
Business and Social Science. 2 (7). 149-157.
Yararlan›lan ve Baflvurulabilecek
Kaynaklar
Bu üniteyi tamamlad›ktan sonra;
Ticaretin, üretimin ve finansal piyasalar›n küreselleflmesinin dünyada mey-
dana getirdi¤i de¤iflimleri aç›klayabilecek,
Küreselleflme ve bölgesel entegrasyonlar aras›ndaki iliflkiyi tart›flabileceksiniz.
‹çindekiler
• Küreselleflme
• Teknolojik Geliflme
• Finansal Yenilik
• Liberalizasyon
• Bölgeselleflme
Anahtar Kavramlar
Amaçlar›m›z
N
N
Uluslararas› Ekonomi
Politik
Küreselleflme ve
Dünya Ekonomisi
• KÜRESELLEfiMEN‹N TANIMI
• T‹CARET‹N KÜRESELLEfiMES‹
• ÜRET‹M‹N KÜRESELLEfiMES‹
• DO⁄RUDAN YABANCI
YATIRIMLAR
• ÜRET‹M‹N KÜRESELLEfiMES‹NE
YOL AÇAN GEL‹fiMELER
• ÜRET‹M‹N KÜRESELLEfiMES‹N‹N
SONUÇLARI
• F‹NANSAL KÜRESELLEfiME
• F‹NANSAL KÜRESELLEfiMEN‹N
GÖSTERGELER‹
• F‹NANSAL KÜRESELLEfiMEY‹
ORTAYA ÇIKARAN GEL‹fiMELER
• F‹NANSAL KÜRESELLEfiMEN‹N
SONUÇLARI
• KÜRESELLEfiME VE BÖLGESEL
ENTEGRASYONLAR
6
ULUSLARARASI EKONOM‹ POL‹T‹K
KÜRESELLEfiMEN‹N TANIMI
Derinden derine yeni bir ça¤›n müjdecisi de olan 1970’lerin bafl›nda Bretton Wo-
ods, sabit kur sisteminin y›k›lmas› ve Bat›’n›n petrol üzerindeki kontrolünün kay-
bolmas›, yaln›zca II. Dünya Savafl›’n›n ard›ndan kurulan Amerikan hegemonyas›n›n
mutlak hâkimiyetinin ortadan kalkmas›na yol açmad›; ayn› zamanda, dünya eko-
nomisinde büyük dönüflümler meydana getirdi. Yüksek iflsizlik oranlar›, kontrol-
den ç›kan enflasyon, h›zla yükselen faiz oranlar›, borç krizleri, ülkeler aras›nda
karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤›n artmas›, ekonomik entegrasyon, büyük çapl› bütçe ve öde-
meler bilançosu aç›klar›, h›zl› teknolojik geliflmeler, artan sermaye hareketleri, her
alanda yo¤un bir rekabet ve uluslararas› ifllemlerin ola¤anüstü artmas› gibi özellik-
ler, bu yeni döneme damgas›n› vurdu. Bütün bu geliflmeleri anlamak için küresel-
leflme, baflvurulmas› gereken uygun bir kavram gibi görünmektedir.
“Küreselleflen dünya” ifadesi, hemen her ciddi aç›klaman›n ayr›lmaz bir unsu-
ru olmufltur. Konu ne olursa olsun, dünyan›n dönüflümünü anlatmak, “de¤iflimin”
alt›n› çizmek üzere “küreselleflme” kavram›n›n kullan›lmas› bofluna de¤ildir.
1980’li y›llarda art›k net bir flekilde kullan›lmaya bafllan›lan “küreselleflme”
kavram›, tahmin edilece¤i gibi küresel kelimesinden do¤mufltur. “Tüm dünyay›
kapsayan, etkileyen, dünya ölçe¤inde” anlam›na kullan›lan kelime, küresellefl-
meye dönüfltü¤ünde ise bilgi ve iletiflim teknolojilerinin geliflmesiyle birlikte ül-
kelerin ekonomik, siyasi ve kültürel olarak yak›nlaflmas› ve bütünleflmesi anla-
m›na gelmifltir.
Ulafl›m ve haberleflme araçlar›ndaki geliflme ile birlikte dünya üzerinde zaman-
mekân s›n›rlamas›n›n son bulmas›, dünyan›n, “herkesin her fleyden an›nda haber-
dar oldu¤u, küresel bir köye” dönüfltü¤ü yorumlar›n› da beraberinde getirmifltir.
Bu geliflme de yerkürenin farkl› bölgelerinde yaflayan insanlar›n ve devletlerin ar-
tan iletiflim ve etkileflim ile birlikte “karfl›l›kl› ba¤›ml›l›¤›n›n” giderek artmas› sonu-
cunu do¤urmufltur.
Çok farkl› tan›mlamalar› olan küreselleflmenin sonuçlar›n› ve etkilerini daha
sonra ele alaca¤›z ama daha iyi anlamak üzere “küreselleflmeden ne anlafl›ld›¤›” ile
ilgili befl farkl› yaklafl›ma öncesinde göz atmakta fayda var.
• Uluslararas›laflma: Ülkeler aras› iliflkilerin yo¤unlaflmas› ve karfl›l›kl› ba-
¤›ml›l›klar›n artmas›.
• Liberalleflme: Aç›k ve entegre bir dünya ekonomisi yaratmak ad›na k›s›tla-
malar›n›n kald›r›lmas›.
Küreselleflme ve
Dünya Ekonomisi
• Evrenselleflme: Tüm obje ve deneyimlerin dünyada dolaflabilmesi.
• Bat›l›laflma: Kültürel emperyalizm, Amerikanlaflma.
• Yurtsuzlaflma: Co¤rafi yer ve mesafelerin öneminin azalmas›.
Yukar›daki anlamlar› yan› s›ra farkl› yazarlar taraf›ndan kullan›lan onlarca ta-
n›m aras›nda afla¤›daki tabloya da baz› küreselleflme tan›mlar›, süreç hakk›nda fi-
kir vermesi aç›s›ndan al›nm›flt›r.
Farkl› Küreselleflme Tan›mlar›
Küreselleflme süreci s›n›rlar› ortadan kald›r›rken ulus devlet temelinde örgüt-
lenmifl dünya düzenine etkin yeni aktörler de ilave etmifltir. Ulus devletler, çok
uluslu flirketler, uluslararas› kurulufllar ve sivil toplum örgütleri olarak s›ralayabile-
ce¤imiz bu aktörler, karfl›l›kl› iletiflim ve etkileflimleriyle de küreselleflme sürecini
flekillendirmektedirler.
Küreselleflme süreci zaman içinde sadece yeni aktörleri ortaya ç›karmam›fl, ye-
ni piyasalarla birlikte bu yeni dönemin “yeni” kurallar›n› da do¤urmufltur. K›saca
küreselleflmenin geçmifl dönemlere göre yeni olan özellikleri s›ralanacak olunursa
bunlar dört bafll›k alt›nda toplanabilir:
• Yeni Piyasalar: Günümüzde küresel krizlerin de kayna¤›n› oluflturan yeni
enstrümanlar›yla finansal piyasalar, tüm dünya üzerinde 24 saat kesintisiz ifl-
lemlerin yap›labildi¤i bir hâl alm›flt›r.
Martin Albrow, 1990
Küreselleflme, insanlar› birlefltirerek tek bir dünya ve tek bir
toplum yaratma ifllemlerinin toplam›d›r.
Thomas Friedman, 1999
Küreselleflme, kapitalizmin dünya üzerindeki her bir ülkeye ya-
y›lmas› anlam›na gelir. Bu bireylerin, ulus devletlerin ve flirket-
lerin, daha h›zl› ve daha ucuz bir flekilde daha uza¤a ulafl›p, dün-
yayla görülmedik bir biçimde entegrasyonu da demektir.
Anthony Giddens, 1990
Küreselleflme dünya çap›ndaki iliflkilerin yo¤unlaflmas› demektir.
Öyle ki yerel olaylar, co¤rafi aç›dan uzak olan yerlerdeki di¤er
olaylardan etkilenmektedir.
Emanuel Richter
Küresel a¤ kurma, birbirinden ayr› topluluklar›n›, karfl›l›kl› ba-
¤›ml›l›klar ve birlik vas›tas›yla kaynaflt›r›lmas›d›r.
Robert Cox, 1994
Küreselleflmenin özellikleri; ürünlerin uluslararas›laflt›r›lmas›,
eme¤in uluslararas› ölçekte yeniden da¤›t›m›, göç, devletlerin
aç›lmas› ve bunlar› sa¤layan süreçleri üreten yeni rekabet orta-
m›d›r. Bu süreçte devletler, birer küreselleflme ajans› hâline
gelmektedir.
Rosabeth Moss Kanter, 1995
Dünya, fikirlerin ve ürünlerin ayn› anda her yerde bulunabilece-
¤i büyük bir pazar yerine dönmüfltür.
Dünya Bankas›, 2001
Dünya çap›nda ekonomilerin ve toplumlar›n
giderek artan entegrasyonu.
Roland Robertson, 1992
Küreselleflme objektif olarak artan karfl›l›kl› ba¤›ml›l›klar›n yan›
s›ra kültürel ve küreselleflmenin bölgedeki alg›lan›fl› gibi subjek-
tif alanlar› da kapsayan bir bafll›kt›r.
Robert Gilpin, 2001
Dünya ekonomisinin entegrasyonu.
Martin Khor, 1995
Küreselleflme, üçüncü dünyan›n uzun zamand›r tan›d›¤› koloni-
leflmedir.
150
Uluslararas› Ekonomi Politik
Tablo 6.1
Farkl› Küreselleflme
Tan›mlar›
Kaynak: Jan Aart
Scholte, “The
globalization of
world politics”, The
Globalization of
World Politics: An
Introduction to
International
Relations, 2nd
Edition, Eds. by John
Baylis, Steve Smith,
New York, Oxford
University Press,
2001, s.15.
• Yeni Araçlar: Baflta ‹nternet olmak üzere ak›ll› telefonlar, tablet bilgisayar-
lar gibi bilgi ve iletiflim teknolojileri ile ulafl›m alan›nda yaflanan geliflmeler
küreselleflmeyi daha da h›zland›rm›flt›r.
• Yeni Aktörler: Ulus devletlerin üzerinde otoriteye sahip IMF, Dünya Ban-
kas›, DTÖ, Birleflmifl Milletler, A‹HM gibi kurumlar›n yan› s›ra, çok uluslu
flirketler ve uluslararas› sivil toplum kurulufllar›, ulusal s›n›rlar› aflan bir ya-
p›da ortaya ç›km›fllard›r.
• Yeni Kurallar: Ulus devletlerin hareket alanlar›n› daraltarak ba¤lay›c› nite-
li¤i ve güçlü yapt›r›mlar› olan kurumlar, ulus devletlerin gücünü afl›nd›rarak
ve hareket alan›n› daraltarak küreselleflmenin h›z kazanmas›na yard›mc› ol-
mufltur. Ekonomik, siyasi, kültürel ve sosyal boyutu olabilen bu kurallar, d›fl
ticaretten fikri haklara, demokrasiden insan haklar›na kadar genifl bir yelpa-
zeyi kapsamaktad›r.
Yukar›da s›ralanan özellikleri son y›llarda daha çok belirginleflen küreselleflme
kavram› bugüne üç evreden geçerek ulaflm›flt›r.
1870-1914 dönemi geçen bölümlerde de ele ald›¤›m›z gibi ekonomik anlam-
da küreselleflmenin bugünü neredeyse aratmad›¤› bir dönem olmufltur. Ulusla-
raras› ticaretin önündeki engel ve tarifelerin en aza indirildi¤i, ülkeler aras› en-
tegrasyonun ise en üst seviyelere ulaflt›¤› bu dönemi, 1914’lerden 1945-50’lere
kadar olan ve küreselleflme sürecini sekteye u¤ratan dönem izlemifltir ki bunun
da nedeni iki dünya savafl› ve bir de Büyük Depresyon’un bu döneme rastlama-
s› olmufltur. 1950’lerden sonra bafllayan k›p›rdanma, özellikle de 1980’den itiba-
ren ise küreselleflme büyük bir ivme kazanarak benzeri görülmemifl bir seviye-
ye ulaflm›flt›r.
Ekonomi politik aç›s›ndan de¤erlendirildi¤i zaman küreselleflmenin tarihsel bir
dönüflümü iflaret etti¤i görülebilir. Bu dönüflüm ekonomi ve politika alanlar›nda
yaflanmaktad›r. Buna göre güç oda¤› ulus devletlerden ulus üstü bir konuma yük-
selmifltir. Çünkü art›k devletlerin s›n›rlar, para ve kamu finansman› üzerindeki
151
6. Ünite - Küreselleflme ve Dünya Ekonomisi
Resim 6.1
Thomas L. Friedman’›n 2005 y›l›nda yay›mlad›¤›
“Dünya Düzdür” isimli kitab›, ‹nternet’in öncü-
lü¤ünde küreselleflmenin oyun alan›n› yeniden
düzenledi¤ini, bu Yeni Ça¤’da dünyan›n çok kü-
çük bir yer hâline gelip, oyun sahas›n›n düzleflti-
¤ini öne sürüyor. Friedman, bu de¤iflimin karfl›
konulmaz oldu¤unu, aksi takdirde toplumlar›n
geri kalacaklar›n› iddia ediyor.
Küreselleflme sürecinin ana duraklar› ise flöyle
s›ralanabilir: 1866’da okyanusu geçen telgraf
kablolar›, 1930’larda radyonun yayg›nlaflmaya
bafllamas›, 1950’lerde Marlboro ve Mc Donalds
gibi küresel markalar›n ortaya ç›k›fl›, 1974’de
ABD’nin kur kontrollerini b›rakmas›, 1987’de
ozon deli¤inin gündeme gelmesi, 1991’de ‹nter-
net’in devreye girmesi ve 1997’de dünyay› çevi-
ren fiber optik kablolar›n tamamlanmas›...
Dünya Düzdür
Küreselleflme bir yandan Çin
ve Hindistan gibi ülkeleri
bugünkü geliflmifllik
düzeyine tafl›rken bir yandan
da ayn› ülkelerdeki dünyan›n
baflka hiçbir yerinde
olmayan zengin-fakir
uçurumunu yaratt›. 1820-
2002 y›llar› aras›nda
dünyada kifli bafl›na düflen
gelir on kattan fazla
artarken varl›kl› ve yoksul
ülkeler aras›ndaki uçurum
da ayn› ölçüde büyüdü.
kontrolü giderek azalmaktad›r. Devletler aras› iliflkiler, anlaflmalar ve ittifaklar›n
yerini; devletlerin, tek bir küresel ekonomik, kültürel ve politik sisteme entegras-
yonu ile uluslar üstü bir yap›ya ba¤lanmas› alm›flt›r.
Ekonomilerin ve toplumlar›n giderek birbirlerine daha fazla yak›nlaflt›¤› küre-
selleflme sürecinin bugün geldi¤imiz nokta itibar›yla mutlaka anl›k “kazananlar›”
ve “kaybedenleri” olmaktad›r. Ancak devam eden bu sürecin bütününe yönelik
bak›fl aç›lar›n› genel olarak üç farkl› noktada toplamak mümkün: Küreselleflme
yanl›lar›, küreselleflme karfl›tlar› ve dönüflümcüler.
Küreselleflme yanl›lar› s›n›rlar›n ortadan kalkmas›yla birlikte ulus devlet anlay›-
fl›n›n önemini kaybetmekte oldu¤unu ve onun yerini dünya vatandafll›¤›n›n ald›¤›-
n› savunmaktad›rlar. Hükûmetlerden daha rasyonel davranabilen piyasa ekonomi-
si, iktisat politikalar›n›n yerini alm›flt›r.
Küreselleflme karfl›tlar› ise küreselleflmeyi, ulus devletlerin gücünün azalt›ld›¤›,
uluslararas› flirketlerin dünyan›n hâkimiyetini ele geçirdi¤i bir süreç olarak gör-
mektedirler. Bu grup, küreselleflmenin yeni birer fenomen olmad›¤›n›, yaflanan
kültürel, ekonomik, politik, sosyal ve teknolojik geliflmelerin evrimsel bir çizgide
gerçekleflti¤ini, yani bu geliflmelerin yüzy›llard›r olageldi¤ini, bugün ise küresellefl-
menin kapsam› ve ölçe¤i de¤iflse de özünün ayn› oldu¤unu savunmaktad›r. Onla-
ra göre günümüzdeki geliflme, ekonomilerin küreselleflmesi de¤il, kapitalizmin kü-
reselleflmesidir.
Dönüflümcüler ise sosyal, politik ve ekonomik de¤iflimleri tetikleyen gücün kü-
reselleflmenin kendisinin oldu¤unu ileri sürmektedir. Bu de¤iflimler vas›tas›yla mo-
dern toplumlar ve dünya düzeni yeniden kurgulanmaktad›r.
Küreselleflmenin bir yanda yoksullu¤u azalt›c›, ekonomik büyümeyi artt›r›c› et-
kileri, di¤er yanda ülkeler aras›nda geliflmifllik farklar›n› artt›r›c› sonuçlar› hâlen da-
ha ciddi tart›flma konusudur.
Sanayi Dönemi’nden Bilgi Ça¤›’na “geçifl”i yaflayan dünyan›n, t›pk› Tar›m Top-
lumu’ndan Sanayi Toplumu’na geçiflte oldu¤u gibi derin dönüflümleri yaflarken
bunun sanc›lar›n› da beraberinde hissetmesi do¤ald›r.
2008’de ortaya ç›kan son ekonomik kriz de maalesef geçifl sürecinin daha kat›
zorluklar›ndan birini oluflturuyor. Asl›nda “kaç›n›lmaz ve geri döndürülemez” bir
süreç olan küreselleflmenin, bu mutlak özelli¤inin tamam›yla bir kenara b›rak›la-
rak, yaln›zca “faydal› m›, de¤il mi” fleklinde yap›lan tart›flmalar, kürselleflme karfl›t-
lar›n› hakl› ç›karacak bir özellik tafl›yabilmektedir.
Krizin de deste¤iyle, küreselleflmenin yaratt›¤› endiflelerin, korumac› ekonomi
politikalar›na dönüflü tetikleyip tetiklemeyece¤i, son y›llarda tart›fl›lan temel konu
hâline gelmifltir.
Bu noktada baz› yazarlar, “özellikle geliflmifl ülkelerde, son otuz y›la damgas›-
n› vuran küreselleflmenin zeminini oluflturan, sermayenin, mallar›n ve insanlar›n
hareket serbestli¤i ilkelerinin, art›k yüksek sesle sorguland›¤›n›” yazmaktad›r.
Çünkü onlara göre, “Avrupa’da ve Amerika’da göçmen karfl›t› duygular art›k
marjinal olmaktan ç›k›p yayg›nlaflt›¤› ve hükûmetlerin politikalar›na yans›d›¤› için
‘ifl gücü dolafl›m›’, para birimleri aras›ndaki gerilimler sebebiyle ‘sermayenin dola-
fl›m›’ zarar görmekte”, buna mallar›n serbest ticareti karfl›s›nda yüksek vergi uygu-
lamalar›n›n geri gelebilece¤i tespitleri eklenince de küreselleflmenin zemini kay-
maktad›r.
Fakat küreselleflmenin “insani” yan›n› ilgilendiren veriler, küreselleflme tart›fl-
malar›nda daha çok ön plana ç›kmaktad›r.
152
Uluslararas› Ekonomi Politik
Bu noktada da Ekonomik ‹flbirli¤i ve Kalk›nma Örgütü OECD, dünyan›n önde
gelen ekonomilerinin hemen hepsinde varl›kl› ve yoksul kesimlerin gelirleri ara-
s›ndaki uçurumun krizden önce de gittikçe derinleflti¤ini aç›klayarak küreselleflme
karfl›tlar›n›n elefltirilerini güçlendirmifltir.
Avrupa’n›n birçok bölgesinde 2008 küresel krizinin sosyal yans›malar› en a¤›r
bir flekilde yaflansa da OECD’nin bu araflt›rmas› konunun kriz d›fl›ndaki sorunlar›n›
ortaya koyuyor. OECD araflt›rmac›lar›, inceledikleri 22 ülkenin 17’sinde, 1980’ler-
den 2008’deki mali krize kadar geçen zaman zarf›nda gelir eflitsizli¤inin büyüdü-
¤ünü belirlediler.
OECD, küresel olarak, nüfusun en varl›kl› %10’luk bölümünün, en yoksul
%10’luk bölümün eline geçenden dokuz kat fazlas›n› kazand›¤›n› kaydetti. OECD,
yaflanan durumdan son 30 y›ld›r istihdam piyasas›nda kaydedilen de¤iflimleri so-
rumlu tutuyor. Çünkü teknolojik geliflmeler en yüksek ücretli kesime yaramakta,
daha yoksul konumdaki çal›flanlar ise geçici, yar›zamanl› veya düflük ücretli iflleri
yapmak zorunda kalmaktalar.
OECD Genel Sekreteri Angel Gurria, Paris’te düzenlenen toplant›da raporu
aç›klarken “bu araflt›rma, ekonomik büyümenin getirdi¤i yararlar›n, otomatik flekil-
de daha yoksun kesimlere de yans›yaca¤› fleklindeki varsay›mlar› geçersiz k›lm›fl-
t›r” diyordu.
Bu görüflü destekleyen Nobel ekonomi ödülü sahibi Joseph Stiglitz ise as›l
önemli olan›n küreselleflmenin avantajlar›ndan herkesin yararlanabilmesi oldu¤u-
nu belirterek, “flu anda yaflanan ise tam tersi. Küresel rekabet sayesinde uluslara-
ras› flirketlerin yöneticilerinin maafllar› artarken niteliksiz ifl gücünün ücreti giderek
düflüyor. Çünkü ayn› ifli bir baflka yerde daha ucuza yapabilecek biri haz›rda bek-
liyor. Son yaflanan finans krizi de bu geliflmeyi taçland›rd›. ABD’de ödenmeyen
ipotekler baflka ülkelerdeki insanlar›n iflsiz kalmas›na yol açt›. Küreselleflmenin
olumsuz etkileri görüldükçe ‘korumac› ekonomi politikas›na’ dönüfl endiflesi de ar-
t›yor” demekte...
Tabii bu aç›lardan yo¤un sald›r›ya u¤rayan küreselleflmenin, geçen 20-30 y›l
içerisinde iki milyar insan› yoksulluktan kurtard›¤›n› da belirtmek gerekiyor.
Özetle, üzerinde herkesin anlaflt›¤› bir tan›m› olmamas›na ra¤men küresellefl-
meyi, çok boyutlu, ekonomik, sosyal, politik, kültürel, hukuki vb. dönüflümlerin,
dünyan›n her taraf›na h›zla yay›lmas› fleklinde tan›mlayabiliriz. Bu geliflmeler so-
nunda ülkeleri birbirinden ay›ran s›n›rlar›n önemi giderek azalmakta, insanlar ara-
s›nda, tek bir dünya toplumunun üyeleri gibi ortak bir kaderi paylaflt›klar› hissi gi-
derek yay›lmaktad›r. Artan mal, sermaye ve ifl gücü ak›mlar› sebebiyle ülkeler ara-
s›nda karfl›l›kl› ba¤›ml›l›k giderek artmakta, âdeta tek bir dünya piyasas› ortaya ç›k-
makta ve ulus devletler bu uluslararas› piyasalar karfl›s›nda giderek güç kaybet-
mektedirler.
Bugünkü anlamda küreselleflme II. Dünya Savafl›’n›n ard›ndan bafllam›fl, Bret-
ton Woods sisteminin y›k›lmas›yla ivme kazanm›fl ve 1980’lerin ortalar›ndan itiba-
ren h›zlanm›flt›r. Bu geliflmelerde bafll›ca iki faktör önemli rol oynam›flt›r. Bunlar-
dan biri uluslararas› ifllemlerin maliyetini büyük ölçüde azaltan ve h›z›n› ola¤anüs-
tü art›ran tafl›mac›l›k, haberleflme ve bilgi ifllem teknolojisindeki geliflmelerdir. Di-
¤eri de uluslararas› ticarette ve sermaye ifllemlerinde meydana gelen liberalizas-
yondur.
153
6. Ünite - Küreselleflme ve Dünya Ekonomisi
|