Hep bir ağızdan üstlerine
"bu şartlarda daha iyisinin ı/apılması-
mn imkansız olduğunu" anlatmaya başlarlar. Daha iyi
sonuç almak
yerine,
söylenmekte yarışmaya başlarlar. Kurumsal
atalet süreci
başlamıştır.
İstanbul'daki yöneticiler, yavaş ilerlemenin ekipteki kişilerin
başarısızlığından mı, yoksa gerçekten şartlardan mı kaynaklan
dığını tam bilemez.
Bir gün genç bir bankacı da orada göreve başlar. Bağımsız
kişilikli, iyi eğitimli, yetenekli ve tutkulu biridir. Grubun onu
"kafakola alma" ve "kendilerine benzetme" çabaları işe yara
maz. Başarısızlık sözleşmesine katılacak ruhta biri değildir.
O başarmak için doğanlardandır. Başarılı olmak için, vasatlar
dan ve başarısızlardan "ayrışması" gerektiğini, onlar gibi davra
nırsa, sonunda onlar gibi olacağını bilir.
Dostları ilə paylaş: