köle ruhluydum. Bunu hiç çekinmeden söylüyorum.
Zamanımızda her namuslu adam korkak, köle ruhludur ve
böyle olmalıdır. Bu onun için tabii sayılan bir haldir. Buna
dair sarsılmaz bir kanaatim var. Yaradılıştan böyledir, bu gaye
için yaratılmıştır. Namuslu adamların korkak, köle ruhlu
oluşu yalnız zamanımıza, tesadüf sayılacak bazı koşullara
bağlanamaz; namuslu insanlar her zaman korkak ve köle
ruhlu olmalıdır. Dünyadaki hiçbir namuslu insan bu tabiat
kanunundan yakayı sıyıramaz. Kazara biri kabadayılık ederek
başını şöyle bir doğrultursa, sakın buna sevinip
böbürlenmesin, nasıl olsa başka yanda pes ediverir. Bu asla
değişmeyen, şaşmaz bir sonuçtur. Kabadayılıkta ayak
direyenler sadece eşekler ve eşek soylulardır; ama onlarınki
de duvarın önüne kadardır. Bunların hiçbir değeri
olmadığından, önem vermeye değmez.
O sıralar beni üzen bir mesele daha vardı: Ne ben kimseye
benziyordum ne de herhangi biri bana. "Tek başımayım, ama
onlar hep
birlik."
diye düşünmekten kendimi alamıyordum.
Pek toy olduğum meydandaydı.
Bazen de bunların tam aksi hareketler yaptığım olurdu.
Daireye gitmekten son derece yılıp iş dönüşü hasta düştüğüm
zamanlar vardı. Arkasından, durup dururken bir şüphe,
kayıtsızlık nöbeti gelir (zaten bende her şey böyle nöbet
halindedir), hırçınlığımı, huysuzluğumu alaya alarak
Dostları ilə paylaş: