Pamukkale Tıp Dergisi
Pamukkale Medical Journal
Olgu Sunumu
Sfenokavernöz sendrom
Sphenocavernous syndrome
Nedim Ongun, Eylem Değirmenci, Attila Oğuzhanoğlu
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji AD, Denizli
Eylem Değirmenci
Pamukkale Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Nöroloji AD, Denizli
e-mail: eylemteke@yahoo.com
Gönderilme tarihi: 30.03.2011
Kabul tarihi: 01.06.2011
Özet
Sfenokavernöz sendrom, kavernöz sinüs ve/veya süperior orbital fissür içindeki primer veya sekonder lezyonlar
ile bu yapılardan geçen kraniyal sinirlere bası yapan orbita veya intrakraniyal kavitedeki lezyonlar sonucu
gelişen bir tablodur. Bu yazıda sağda görme keskinliğinde azalma, çift görme ve sağ göz kapağında düşüklük
ile başvuran ve sfenokavernöz sendrom tanısı alan 30 yaşında bir erkek olgu sunulacaktır.
Pam Tıp Derg 2011;4(3):163-166
Anahtar sözcükler:
Sfenokavernöz sendrom, diplopi, pitoz, manyetik rezonans görüntüleme, kavernöz
sinüs, orbital fissür
Abstract
Sphenocavernous syndrome is a clinical situation which results from primary and secondary lesions in the
cavernous sinus and/or superior orbital fissure and in the le-sions of orbit and intracranial cavity that affect
cranial nerves extending into these struc tures. In this paper, we report a 30-year-old man with spheno cavernous
syndrome who presented with decreased visual acuity, diplopia and right blepharoptosis.
Pam Med J 2011;4(3):163-166
Key words:
Sphenocavernous syndrome, dyplopia, pitosis, magnetic resonance imaging, cavernous sinus,
orbital fissure
Giriş
Kavernöz sinüs süperior orbital fissürden
geçen yapıları da içerdiğinden lezyonun sinüste
mi, fissürde mi, yoksa her ikisinde birden mi
olduğunu kesin olarak belirlemek mümkün
olmamaktadır. Bu nedenle bu bölge lezyonları
“sfenokavernöz sendrom” başlığı altında
ele alınır [1]. Bu sendromda klinikte ağrılı
oftalmopleji ve eş zamanlı veya ilk iki hafta
içinde gelişen 3., 4. ve 6. kraniyal sinirler ile 5.
kraniyal sinirin maksiller ve oftalmik dallarından
biri veya daha fazlasının etkilenimi görülür ve
etyolojide kavernöz sinüs ve sfenoid sinüsün
enflamasyonu, karotid anevrizması, pitüiter
apopleksi, kollajen doku hastalıkları (temporal
arterit, poliarteritis nodasa), metastazlar,
lenfoma, lösemi, myeloma, nöroblastoma,
mukormikoz,
aspergilloz,
tüberküloz,
travma, karotid-kavernöz fistül ve sarkoidoz
yer almaktadır [1–3]. Bu yazıda idiyopatik
enflamatuar sfenokavernöz sendrom tanısı alan
bir olgu sunulacaktır.
Olgu Sunumu
30 yaşında erkek olgu, bir ay önce başın sağ
tarafında sağ göze yayılan zonklayıcı ağrı, birkaç
gündür de çift görme ve sağ göz kapağında
düşüklük yakınmaları ile kliniğimize başvurdu.
Nörolojik muayenede sağda görme keskinliği
20/200, solda tam, sağ gözde içe ve dışa bakış
kısıtlılığı ve sağ göz kapağında pitozis mevcuttu
(Resim 1). Ayrıca trigeminal sinir oftalmik dalı
dağılımında allodini tarif ediyordu. Laboratuar
tetkikleri (biyokimyasal parametreler, CBC,
sedimentasyon, C-reaktif protein, vaskülit
belirteçleri, enfeksiyöz belirteçler (HIV, VDRL,
Borrelia, Brucella, Tüberküloz), tiroid fonksiyon
testleri ve tiroid otoantikorları, koagülasyon
parametreleri (protein C ve S, antitrombin
III, aktive protein C rezistansı, homosistein)
normal sınırlarda bulundu. HbA1c ve vitamin
B12 incelemeleri normaldi. Lomber ponksiyon
ile beyin omurilik sıvısı (BOS) direk ve boyalı
bakısında hücre saptanmadı. BOS biyokimya
değerleri normal sınırlarda saptandı. Sitoloji ve
163
Sfenokavernöz sendrom
164
Resim 1: Sağ VI. kranil sinir ve parsiyel III.
kraniyal sinir felcine bağlı pitoz ve ayrıca içe ve
dışa bakış kısıtlılığı.
mikrobiyolojik parametreler özellik göstermedi.
Olası metastatik bir yayılımı dışlamak amacıyla
istenilen tetkiklerinde de özellik saptanmadı.
Kontrastlı kraniyal ve orbita manyetik
rezonans görüntülemede (MRG) kavernöz
sinüsten süperior orbital fissüre doğru yayılım
gösteren kontrast madde tutulumu saptandı
(Resim 2). Kraniyal MR-anjiyografi ve venografisi
ise normal sınırlarda saptandı. Olguya beş gün 1
gr/gün prednizolon intravenöz olarak uygulandı.
72 saat sonra ağrısının azaldığı gözledi.
Beş gün sonunda sağ gözdeki dışa bakış
kısıtlılığının ve pitozisin tamamen, içe bakış
kısıtlılığının önemli ölçüde gerilediği izlendi
(Resim 3). İntravenöz prednizolon tedavisinin
akabinde hastaya 100 mg/gün oral prednizolon
tedavisi başlanarak kademeli olarak kesilmesi
planlandı.
Tartışma
Kavernöz sinüsler, sfenoid kemiğin ve sella
tursikanın her iki yanında uzanan karmaşık
venöz kanallardır. Süperior orbital fissürden
petroz temporal kemiğin apeksine doğru
uzanırlar. Her iki taraf anterior ve posterior
interkavernöz sinüslerle bağlanır [4]. III.,
IV. ve V. kraniyal sinirler yukarıdan aşağıya
doğru sinüsün duvarında uzanır. VI. kraniyal
sinir sinüsün lümeninde, karotid arterin
inferolateralinde yerleşmiştir. V. kraniyal sinirin
oftalmik dalı sinüsü çaprazlar. Maksiller dal,
posterior inferior kısımda kısa bir mesafe
seyreder [4].
Resim 2: Kontrastlı orbital MRG T1 ağırlıklı
kesitlerde kavernöz sinüsten süperior orbital
fissüre doğru yayılım gösteren kontrast madde
tutulumu (ok).
Resim 3: Tedavi sonrası pitozun ortadan
kalkması.
Kavernöz sinüs, tümör, trombüs (septik,
aseptik), karotis anevrizması, karotid-kavernöz
fistül, enflamasyon, enfeksiyon ve diğer
olaylardan etkilenebilir. Sinüsten geçen kraniyal
sinirlerin farklı tutulumları olabilir. Kraniyal
sinir paralizilerine ek olarak hastalarda pulsatil
propitozis, kemozis, oküler üfürüm ve gözde
venöz basınç artış bulguları olabilir [5]. Bu
olguda multipl kraniyal nöropatiyle birlikte
şiddetli baş ağrısı mevcuttu. Bu ağrının ortaya
çıkışında hem trigeminal sinir dal etkilenimi hem
de sinüs içerisindeki enflamasyon sorumlu gibi
görünmektedir.
İlk kez 1954 yılında E.S.Tolosa sol
orbital ağrı, solda komplet oftalmopleji ve
görme kaybı, trigeminal sinir oftalmik dalında
hipoestezi saptadığı bir hastanın serebral
anjiyografi incelemesinde internal karotis arterin
intrakavernöz segmentinde daralma tespit
etmiş ve postmortem incelemede kavernöz
sinüs ve internal karotis arterde granülomatöz
enflamasyon görmüştür [6]. Daha sonra,
W.E. Hunt ve ark. ağrılı oftalmopleji ile
başvuran altı hastada tabloya sebep olan
nedenin kavernöz sinüsün inflamatuvar
lezyonu olduğunu düşünmüş ve kortikosteroid
tedavisine ağrı ve oftalmoplejinin dramatik bir
şekilde yanıt verdiğini bildirmişlerdir [7]. Tolosa-
Hunt sendromunda inflamatuvar değişiklikler
çoğunlukla kavernöz sinüse sınırlı kalmakla
birlikte orbita tabanı da tutulabilmekte ve bu
olgularda bizim olgumuzda da olduğu gibi ağrılı
oftalmopareziye optik sinir etkilenişi nedeniyle
ortaya çıkan görme kaybı izlenebilmektedir [1].
Sfenokavernöz sendromda bir veya
her iki tarafta okulomotor sinirin tutulumuna
eşlik eden periorbital ağrı ve kemozis vardır.
Genelde pupil tutulumuyla beraber olan üçüncü
sinir ve altıncı sinir hemen tüm olgularda
etkilenmişken; dördüncü sinir etkilenimi onların
1/3’ü kadardır. Olguların %28’inde genellikle
tek taraflı olan komple oftalmopleji vardır [4].
Olgumuzda kavernöz sinüs içerisinden geçen
n.okulomotorius ve n.abdusens tutulumuna dair
klinik bulgular gözlemledik.
Sfenokavernöz sendromun sebebi olarak
geçmişte daha sık görülen tromboflebit,
intrakavernöz karotid anevrizması veya fistülü,
fungal enfeksiyonlar ve menenjiomun aksine
travma ve neoplazm günümüzdeki en sık
nedenler olarak görülmektedir. Daha yaşlı
bireylerde ağrılı oftalmopleji yaratan diğer
önemli durumlar temporal arterit ve tiroid
oftalmopatisidir [1]. Etyolojisinde oldukça ciddi
hastalıklar bulunan bu sendromda ayırıcı tanıya
yönelik tetkiklerin ayrıntılı yapılması gerektiği
düşüncesiyle biz de olgumuzda BOS incelemesi
ve malignite taraması gibi tetkikleri yaptık ve
anlamlı bir patoloji saptamadık. Ayrıca lezyonun
görüntülenmesi, 72 saat içerisinde alınan tipik
steroid yanıtı ve sonrasında kontrol MRG’de
kontrastlanmanın kaybolması bizi idiyopatik
inflamatuvar sfenokavernöz sendromu tanısına
yönlendirdi.
Sfenokavernöz sendromda %33 oranında
MRG anormalliği olmasa da MRG bu sendromun
tanısı için başlangıç ve altın standart tetkik
olarak önerilmektedir. Bilgisayarlı tomografi,
kraniyal anjiyografi, kraniyal venografi gibi
tetkikler ise hem tanıyı kesinleştirmek, hem
de ayırıcı tanıya yönelik değerli tetkikler olarak
kabul edilmektedir [6,8]. Olgumuzda kraniyal
MRG görüntülemelerde sfenoid sinüse uzanım
gösteren belirgin kontrastlanma izlendi.
Olgumuzda da kortikosteroid tedavisi sonrası
72 saat içinde tek taraflı orbital ağrıda dramatik
iyileşme gözlendi.
Bu olgu Tolosa-Hunt sendromu ile
uyumludur, ancak her ne kadar bildirilen vakalar
olsa da klasik olarak Tolosa-Hunt sendromu
görme kaybı yapmadan, ağrılı oftalmoparezi
tablosuna yol açan inflamatuar kavernöz sinus
lezyonlarında görülen bir tablodur. Tolosa-
Hunt sendromu, sfenokavernöz sendromun
bir nedenidir. Bu nedenle daha çok anatomik
lokalizasyon belirten sfenokavernöz sendrom
isminin kullanılması tercih edilmiştir. Hastaya
müdahale anlamında iki durum arasında bir fark
bulunmamaktadır.
Sonuç olarak, olgumuzda tek taraflı ağrılı
oftalmopleji, aynı tarafta çift görme, göz
kapağında düşme ve dışa bakış kısıtlılığı
gibi klinik bulguların varlığı, kontrastlı MRG
incelemesinde kavernöz sinüsten süperior
orbital fissüre doğru yayılım gösteren kontrast
tutan lezyon saptanması, ayırıcı tanıya
yönelik yapılan tetkiklerde patolojik bulgu
elde edilmemesi ve steroid tedavisiyle ilk 72
saat içinde ağrısında belirgin azalma olması
nedeniyle sfenokavernöz sendrom düşünülmüş
ve özellikle görme kaybının tabloya eklendiği
olguların ender olması nedeniyle sunuma değer
bulunmuştur.
Çıkar İlişkisi: Yazarlar çıkar çatışması
oluşturabilecek bir ilişkilerinin olmadığını beyan
etti.
Kaynaklar
1. Miller RN, Newman NJ, Biousse V, Kerrison JB.
Walsh and Hoyt’s clinical neuro-ophthalmology: the
Essentials. 6th ed. Philadelphia: Lippincott Williams,
Igaku Shoin, 2008;385-387.
2. Zingale A, Albanese V, Giuffrida A, Pappalardo P,
Barbagallo G. Painful ophthalmoplegia syndrome
(spheno-cavernous syndrome) caused by a ruptured
posterior communicating artery aneurysm. A brief
report. J Neurosurg Sci 1997;41:299-301.
3. Colak A, Benli K, Dönmez T, Onol B. Papillary
carcinoma of the sphenoid sinus associated with
sphenoid sinus abscess presenting as cavernous
sinus syndrome. A case report. J Clin Neuroophthalmol
1990;10:18-20.
4. Brazis PW, Masdeu JC, Biler J. Localization in clinical
neurology. 5th ed. Philadelphia: Lippincott Williams
Wilkins, 2007;195-196.
165
Pamukkale Tıp Dergisi 2011;4(3):163-166
Ongun ve ark.
166
Sfenokavernöz sendrom
5. Ropper AH, Brown RH. Adam’s and Victor’s principles
of neurology. (Çeviri editörü: Murat Emre) Sekizinci
Baskı. Ankara: Güneş Kitabevi, 2006;234-235.
6. Kline LB, Hoyt WF. The Tolosa-Hunt syndrome. J
Neurol Neurosurg Psychiatry 2001;71:577-582.
7. Mendez JA, Arias CR, Sanchez D et al. Painful
ophthalmoplegia of the left eye in a 19-year-old female,
with an emphasis in Tolosa-Hunt syndrome: a case
report. Cases J 2009;2:8271.
8. Jain R, Sawhney S, Koul RL, Chand P. Tolosa-Hunt
syndrome: MRI appearances. J Med Imaging Radiat
Oncol 2008;52:447-451.
Dostları ilə paylaş: |