Ağrının Nöroanatomisine Bir Bakış
Ağrının Periferik Bileşenleri
Ağrı, nosiseptör adı verilen spesifik reseptörler tara-
fından algılanır. Doku harabiyetine neden olabilecek
kadar şiddetli mekanik, kimyasal veya termal uyaran-
lar ( veya bunların birlikte etkisi) için bu reseptörlerin
eşik değerleri yüksektir. Tüm ağrı reseptörleri, serbest
sinir sonlanmalarıdır. Reseptörler kendilerine özgü
enerji şekilleri ile uyarılır. Bu özgün uyaran tipine “re-
septörün modalitesi” denir (5).
Duyusal reseptörler, ya ağrı reseptörlerinde olduğu
gibi bir afferent sinirin serbest uçları; ya da işitme sis-
temindeki kohleada bulunan tüy hücreleri gibi özelleş-
miş hücreler olabilir. Ancak bütün reseptörler için uya-
rılma mekanizması birbirine benzer, reseptöre gelen
uyarılar önce reseptörde bir reseptör potansiyeli (je-
neratör potansiyeli) oluşturur. Reseptör potansiyelinin
yeterli büyüklüğe (eşik) ulaşması ile ilk aksiyon po-
tansiyel meydana gelir. Bu aksiyon potansiyeli, akson
boyunca “hep veya hiç yasası” uyarınca sinaptik uca
kadar iletilir. Yaşamsal önemi olmayan bazı duyulara
adapte olarak pek çok uyaranlara karşı da rahatsız
olmaktan korur. Buna adaptasyon (akomodasyon)
yani şiddeti değişmeyen uyarılara karşı reseptörün
duyarsızlaşması ve Na+ kanallarının giderek inaktive
olması ile gerçekleşir. Homeostazisin korunması için
hassas bir dengede tutulması gereken kan basın-
cı değişiklikleri, vücut sıvı ve elektrolitlerinin düzeyi,
plazma pH’ı, postür ve pozisyondan sorumlu proprio-
septif duyu ve organizmayı önlem almaya sevk eden
ağrı duyusu reseptörleri kolay adapte olmaz. Bunlara
tonik reseptörler denir. Organizma için yaşamsal öne-
mi olmayan uyaranlar ise fazik reseptör olarak söy-
lenir. Uyaranın şiddeti beyinde algılanması weber-fe-
chner prensibi gereği duyunun algılanma şiddetindeki
artış, uyaran şiddetinin logaritması ile orantılıdır (6, 7).
Bunu 2 yol ile gerçekleştirir. Ya ilgili reseptörün akti-
vasyonu ile oluşan aksiyon potansiyelinin frekansının
artması veya uyarılan reseptör sayısının artması iledir
(4, 8).
Afferentden sorumlu miyelinsiz C-lifleri ile miyelinli
A-delta (Aδ) lifleri, deri altı dokularında bulunan çıplak
ve serbest sinir uçları olan nosiseptörler ile korteks
arasındaki iletişimde rol alan, küçük kan damarları ve
mast hücreleri kenarlarını çevrelemiş taşıyıcı kompo-
nentlerdir (Şekil 1). C-liflerinin uçları, şiddetli meka-
nik, kimyasal, aşırı sıcak ve soğuk uyaranlarla akti-
ve olarak gecikmiş, yanıcı ve inatçı karakterdeki ağrı
taşınımından sorumlu olurken Aδ ise mekanik ve ısı-
dan etkilenir. Nosiseptörlerin aktivasyonu ile keskin,
iğneleyici ve iyi lokalize edilebilen bir ağrı oluşturur.
Böylece hızlı – keskin ağrı yolu (birincil ağrı / 30 m/sn)
Aδ ile yavaş kronik ağrı (ikincil ağrı / 0,5-2 m/sn) ise C
t
210
lifleri üzerinden anterolateral sistem ile taşınmaktadır
(10, 11).
Nosiseptörlerin hücre gövdeleri dorsal kök ganglio-
nunda yerleşmiş ağrı yolunun ilk nöronlarıdır. İkinci
sıra nöronlar, spinal kordun dorsal boynuzunda yer-
leşiktir. Bu nöronların akson uzantıları spinotalamik
traktusu oluşturmaktadır. Spinotalamik traktusun la-
teral kolunun ağrının uyaran lokalizasyonunu, yoğun-
luğu ve kalitesi ile ilişkili diskrimitif yönünü taşımada;
medial kolunun ise ağrılı deneyimin hoş olmayan
yönü ile ilişkili affektif yönü olabileceği düşünülmek-
tedir. Üçüncü sıra nöronlar talamusta yer alır. Ağrının
affektif kısmı, orta beyin retiküler formasyonu bağlan-
tısı üzerinden talamusun intralaminer çekirdeklerine
gelir, diskriminatif kısım ise talamusun ventral posteri-
or lateral (VPL) ve medial (VPM) çekirdeklerine ulaşa-
bileceği söylenilmektedir (11). Yapılan bir çalışmada
talamusun ventral posterior lateral (VPL) ve medial
(VPM) çekirdeklerindeki uyarıcı nöronların, anteri-
or singulat korteks’deki aktiviteyi değiştirerek affektif
ağrı modülesinde etkin olduğu ortaya konulmuştur
(12). Ağrının duysal sinyallerin taşımını özetlersek iki
yol bulunmaktadır. Anterolateral sistem dediğimiz me-
diyal lemniskus sistemin lateral spinotalamik traktus
yolu ile birincil ağrının taşınımında görevlidir. Diğer yol
ise medial spinotalamik traktus ile de ikincil ağrı taşı-
nımı gerçekleşmektedir (5, 10, 11).
Dostları ilə paylaş: |