AZƏRBAYCAN MİLLİ ELMLƏR AKADEMİYASI
FOLKLOR İNSTİTUTU
_________________________________________________
Hacalı NӘCӘFOĞLU
Azәrbaycanda vә Türkiyәdә
TÜRKÜN SÖZÜ
_________________________________________________
Azerbaycan’da ve Türkiye’de
TÜRK’ÜN SÖZÜ
Türk mәdәniyyətinin yorulmaz tәdqiqatçısı, Azәrbaycan sevdalısı, unudulmaz dostum ӘLİ HEYDӘR BAYATIN әziz xatirәsinә
BAKI – 2013
ELMİ REDAKTORU: Əzizxan TANRIVERDİ
filologiya üzrə elmlər doktoru,
professor
Hacalı Nәcәfoğlu. Azərbaycanda və Türkiyədə Türkün sözü. Bakı, “Elm və təhsil”, 2013. -127 səh.
N 4603000000 Qrifli nəşr
N-098-2013
© Folklor İnstitutu, 2013
ÖNSÖZ
B a b a k i ş i. Bu il, qızım, türkün sözü, nәmişlik olmadı, havalar türkün sözü, quru keçdi, mәn dә borca düşmüşәm. Bir az kömür gәtirdim ki, satım, o da türkün sözü, pula getmәdi, gәldim, bәlkә, türkün sözü, şәhәrdә bir iş tapım, bir tәhәr ilә dolanaq, Allah kәrimdir.1
Dilin zәnginliyi bu dildәki kәlmә sayının çoxluğu ilә bәrabәr bu dildәki kәlmәlәrin daşıdığı mәnaların çox çeşidli olması ilә dә dәyәrlәndirilmәlidir. Tarixi şәrtlәr gәrәyincә bir çox yazı dillәrinә malik olan Böyük Türk Dili hәm kәlmә sayı, hәm dә kәlmәlәrin mәna çeşidliyi baxımından dünyanın әn zәngin dillәrindәn biridir. Çox böyük bir coğrafiyada yayğın bu türk yazı dillәrindәki eyni kәlmәlәrin daşıdığı mәnalardan birinin bir coğrafiyada daha çox istifadә edildiyi, fәrqli bir anlmının başqa bir coğrafiyada daha çox işlәnildiyi dilimizin gerçәkliyidir.
Dilimizdәki bu çeşidliliyi Türkiyәyә gәlişimin ilk günündәn hiss etmәyә başlamışdım. Әrzurum Atatürk universitetindә çalışmağa başladığımda iki ilә yaxın professor Babәk Qurbanovla bir mәnzildә bәrabәr qaldıq. Bir gün estetika dәrsindә qarşılaşdığı bir hadisәni mәnә danışdı. Dәrsә hәr gün cins şalvarla gәlәn qızlara demiş: “Siz qadınsınız. Daha zәrif geyinmәlisiniz. Nә olar, iki gün “kot”la (cins şalvarla) gәlәndә, üç gün dә donla gәlin.” Babәk müәllim bunları söylәdikdәn sonra hamının nәdәn güldüyünü anlamadığını dedi. Bu kәlmәnin Türkiyәdә daha çox “alt paltarı” mәnasında istifadә edildiyini dediyimdә ikimiz dә gülmәyә başladıq.
Zamanla Türkiyә vә Azәrbaycanda fәrqli mәnalarının daha çox istifadә edildiyi kәlmәlәrin heç dә az olmadığının şahidi oldum vә bu kәlmәlәri qeyd etmәyә başladım. Bir sözlük fikrimi Ege universitetinin professoru Әli Yavuz Akpınar da dәstәklәdi vә onun da xeyir duasıyla 1994-95-ci illәrdә tamamladığım sözlüyü Türk Dünyası Araşdırmalar Vәqfinә çap olunmaq üçün göndәrdim. Fәqәt bu çalışma kitab olaraq dәyil, Türk Dünyası Arastırmaları dәrgisindә2 1999-cu ildә bir bölüm olaraq yayınlandı.
Amma Türkiyә mәtbuatında (sonralar elektronik medyada da) rastladığım, kәlmələrin Azәrbaycandakı mәnaları tәhrif edilәrәk uydurulan lәtifәvari hekayәlәrә biganə qalmağın da mümkün deyildi. 1996-cı ildə “Hürriyet” qəzetinde oxuduğum Yalçın Pekşenin köşesindeki “AZERBAYCAN'A İŞİNİZ DÜŞERSE ...” başlıqlı bir yazı3 mənə çox tәsir etdi:
Azerbaycan’a işiniz düşerse dikkatli olmanız gerekiyor. Azerbaycan Havaalanı’nda aktarma için bekleyen bir arkadaşımız bir bardak su içmek için büfeye yanaşmış:
- Bana bir bardak… diyecek olmuş. Daha lafını bitiremeden büfeci kıyameti koparmış, arkadaşımızın üstüne yürümüş. Hemen yanında alışveriş yapmakta olan bir Türk müşteri kenara çekip kulağına fısıldamış:
- Burda bardak denmez… Bunların Türkçe’sinde bardak kadın anlamına gelir. Sen adamı boynuzlu yaptın!
Bizim arkadaş mahçup, büfeden uzaklaşırken bir anonsla yerinden sıçramış. Mikrofondaki ses şöyle diyormuş:
-
Kerhanecilerin uçağı düştü.
Bizim arkadaş koşa koşa yer görevlilerinin yanına gitmiş, kendi dilince kazanın boyutlarını öğrenmeye kalkışmış. Yer hostesi gayet samimi bir edayla:
-
Koyun g......tü, koyun g....tü diyormuş.
“Arkadaşımız şaşırmış ve şaşkınlığı yukarıdaki sözlerin Türkçe karşılıklarını öğrenene kadar sürmüş.
Meğer duyurulan kâr edenler, yani iş adamların uçağının yere indiği mesajıymış. “Koyun g.....tü” demekse “Telaşlanmayın, rahat rahat poponuzun üstünde oturun” demekmiş.
Tәәssüf ki, yazara göndәrdiğim aşağıdakı mәktuba cavab ala bilmәdim:
AZERBAYCAN'A İŞİNİZ DÜŞERSE... İYİ TÜRKÇE ÖĞRENİN
Sayın Yalçın Bey! "Hürriyet"teki köşenizde yazdıklarınızı her zaman ilgi ile okurum. Üslubunuzu beğeniyorum. Bu mektubu Size 29 Ocak 1996 tarihinde yayınladığınız "Azerbaycan'a İşiniz Düşerse..." başlıklı hikayeye münasebetimi, geç olsa da, bildirmek için yazıyorum. İyi niyetle kaleme aldığınız bu yazıda, aynı Türkçe kelimelerin Anadolu ve Azerbaycan'da bazen farklı anlamlarda kullanıldıklarını açıklayarak, okuyuculara bu kelimeleri kullanırken dikkatli olmalarını tavsiye etmek istemişsiniz. Hakikaten böyle kelimeler vardır, bu kelimelerin tüm anlamlarının bilinmesi ve yerine göre kullanılması aynı soylu iki ülke insanları arasındaki ilişkiler açısından çok önemlidir. Ama Sizin üçüncü elden alarak aktardığınız örnekleri hiç de başarılı bulmadım.
Bardak kelimesi Azerbaycan'da, Anadolu'nun bazı bölgelerinde olduğu gibi (Bkz. "Türkçe Sözlük", TDK Yayını, 1988, 1.Cilt, sayfa 142) "toprak testi" anlamında kullanılıyor. Yani Azerbaycan'da "Bana bir bardak su ver!" derseniz, Sizin için toprak testi aramaya başlarlar. Azerbaycan Türkçesinde bardak kelimesinin kadın-falan anlamına gelmesi Türkçe cahillerinin uydurmasıdır. Tıpkı "Kerhanecilerin uçağı düştü" anonsu gibi. İnanmayınız! Eskiden fabrika anlamı veren Farsça kökenli kerhane kelimesi günümüz Azerbaycan (Kuzey) Türkçesinde kullanılmıyor (Taş ocağı anlamını veren daş karhanası deyimi istisna olmakla). Bu kelimenin Türkiye'deki anlamının Azerbaycan'da bilinmemesi doğaldır. Çünkü, Azerbaycan'da bu anlamda ne kerhane var, ne kerhaneciler, ne de bu kerhanecilerin vergi rekorcusu patroniçesi.
Koyun g...tü demek, Anadolu'da olduğu gibi Azerbaycan'da da koyunun kuyruğunun altı, veya Sizin kibarca ifade ettiğiniz gibi, koyunun poposu demektir, "Telaşlanmayın, rahat rahat poponuzun üstünde oturun" anlamını hiç vermez. Ama samimi olduğunuz birisine yer göstererek "G...tünü bura koy!" derseniz, gerek Anadolu'da olsun, gerekse de Azerbaycan'da karşınızdakı kişi "Otur!" demek istediğinizi anlayacaktır.
O ki kaldı "Düşmek" fiiline... Bu kelimenin Türkiye Türkçesinde en azı 32 anlamı (Bkz. "Türkçe Sözlük", TDK Yayını, 1988, 1.Cilt, sayfa 422, 423), Azerbaycan'da ise minimum 43 anlamı (Bkz. "Azerbaycan Dilinin İzahlı Lüğeti", Azerbaycan Bilimler Akademisi Yayını, 1980, 2.Cilt, sayfa 182–185) vardır ki, bunlardan biri "İnmek"tir. "Demir Perde" dönemi Türkiye'den Azerbaycan'a giden sanatçıların ilk defa öğrendikleri ("Uçağınız ne zaman düştü?") ve sonradan espiri konusu olan bu anlama şaşanların sayısı gittikçe azalmaktadır.
Son olarak, hazırladığım, Azerbaycan ve Anadolu'da farklı anlamlar veren Türkçe kelimelerden ibaret Sözlük'ün bir kaç sayfasını örnek olarak Size gönderir ve her zaman birinci elden aldığınız bilgileri köşenizde aktarmanızı temenni ederim.
Haqqında bәhs etdiyim sözlük çap olunandan sonra da bu mövzuda savadsız yazılara rast gәlirdim. “Star” qәzetindә Deniz Güçer Erdem imzalı “KÜNCÜTLÜ KÖKE NUŞ OLSUN” başlıqlı yazı4 bunlardan biriydi:
Azerbaycan'a gider de McDonald's'a girerseniz şaşırmayın. 'Küncütlü köke', bildiğimiz kızarmış patates, 'Nuş olsun' da afiyet olsun demek.
Türk Azerbaycan, Türkiye'nin ilişkilerini sıcak tutmak, hatta daha da geliştirmek istediği ülkeler arasında doğal olarak ilk sıralarda yer alıyor. Zaten iki ülke halkı da, 'lehçe farkıyla' hemen hemen aynı dili konuşuyor. Sorun sadece 'Azeri Türkçesi'nde bazı kelimelerin farklı anlamlarda kullanılması, bazılarının da Türkiye Türkçesinden farklı yazılması. Bu durum sizi bazen zor duruma düşürebiliyor. Bizden uyarması, eğer yolunuz bir gün Bakü'ye düşerse 'antrenmanlı' gidin.
İştah açan kotlet
Azerbaycan'da McDonald's'a girerseniz, dikkatinizi ilk 'Nuş olsun' yazılı mönüler çekiyor. Böylece 'Afiyet olsun' dendikten sonra, 'Big Maq'ın içinde olanlar şöyle sıralanmış:
'Qızardılmış küncütlü kökə, mal (sığır) ətindən hazırlanmış iştah açan iki kotlet (biftek), doğranmış soğan, xüsüsi şoroba, salat, yumuşaq çeder pendiri ve bizim xusüsü Big Maq sosu'... Buradaki 'küncütlü köke' ise bildiğimiz kızartılmış patates.....
Sizi birine okşadım!
Eğer Başkent Bakü'de biri yüzünüze dikkatlice bakıp 'Sizi, birine okşadım' derse de sakın yanlış anlamayın. Bunun anlamı da, 'Sizi birine benzettim, onun yerine koydum' demek. Ya da biri yanınıza gelip, 'Sizi gözlüyorum' derse, sakın ola paniğe kapılmayın. Çünkü Azerice'de 'gözlemek', 'beklemek' anlamına geliyor.
'Kabak'ımız sensin!
Diğer bazı Azerice sözcükler ve manaları da şöyle: Bekar: İşsiz, avare; Dayanmaq: Durmak; Düşmek: İnmek; Kabaq: Önde olan; Dolandırmaq: Geçindirmek; Düz: Doğru; Fikirləşmək: Düşünmek; Çullanmak: Bir kaç bir şeyi üst üste giymek; Çatmak: Ulaşmak...
Bakü'de tüm tabelalarda tanıdık, bildik ama bunlardan birçoğunda farklı anlamda kullanılan sözcükler yer alıyor. İlk bakışta garip gibi görünse de biraz dikkat edince hiç mi hiç yabancılık çekmiyor, kendinizi 'evinizde' hissediyorsunuz.
Bu mәqalә ilә bağlı qәzetin redaktoru vasitәsilә yazara göndәrdiyim aşağıdakı mәktuba da cavab gәlmәdi:
Dostları ilə paylaş: |