The XXXVI International Scientific Symposium "Multidisciplinary Studies of the Turkish World"
The 25
th
of March 2023 ISBN: 978-605-72481-0-7 Eskishehir / Türkiye
---55---
gidişle zekâ da sönecek, vatan evlatları o zaman ağlamaya başlayacaktır. Lirik ben, ölmeden önce vasiyetini
şöyle dile getirir:
En son dileğim: makberim olsun vatanımda,
Tendir vatanım, olmalı canım da tenimde.
Ruhum ki benim kalmayacak bu bedenimde,
Kuş şekline girsin, kanat açsın çimenimde.
Endamımı ağuş-i edem
21
saklayacaktır,
Ferda-i mematımda
22
adım parlayacaktır.
(Hadi, 2005: 232)
Vatan, lirik ben’in vücududur; canı
da vücudunda, yani vatanında olmalıdır.
Bu yüzden lirik ben,
mezarının vatanında olmasını ister. Böylece, endamı yokluk kucağındayken ruhu bedeninden çıkıp vatan
topraklarında kuş gibi kanat çalacaktır, ismi de ölümünden sonra parlayacaktır. Lirik ben, son dileklerini şöyle
ifade eder:
Bahtım gibi olsun kefenim, yani siyahnak
23
,
Heykel dilemem, heykel-i kabrimdir o eflak
24
.
Millet ışık olsun, beni yutsun siyah hâk
25
,
Ancak dilerim kavmim ola sahib-i idrak.
İdraki olanlar, beni sonra ganacaktır
26
,
Bir kavmi dirilten de cihanda ganacaktır
27
.
(Hadi, 2005: 232)
Kara bahtlı lirik ben, kefeninin de kara olmasını ister. Heykel dilemez, çünkü kabrinin heykeli göklerdir.
Kara toprağın kendisini yutmasına razıdır, yeter ki millet aydınlansın ve idrak sahibi olsun. Dirilişi sağlayacak
olanlar da zaten onlardır –idrak sahipleri. Vatan, lirik ben’in mezarına kucak açacağı
için kendi ölümüne
kederlenmez:
Ben ölmeden evvel vatanımdır bana makber,
Çünkü vatanımdır, buna olmam ki mükedder!
Yurdum da anamdır, bütün evladı birader,
Ben isteyirem: olmalıdır hepsi münevver.
Kaldıkça kara ehl, ziyayı kovacaktır,
Bir gün gelecek, sehvini de anlayacaktır.
(Hadi, 2005: 232).
Vatan – annedir, vatan evlatları – kardeşler. Bu yüzden lirik ben, bütün vatan evlatlarının mutlu ve
münevver olmasını arzu eder. Çünkü cahil halk, karanlıklar - cehalet içinde kaldıkça ziyayı, aydınlığı kovar.
Lirik ben, şiirin son bendinde mecazlar kullanarak emelleri hayatında nazlı dilber gibi parlayan, kâh görünüp
kâh da bulutların arkasına saklanan bir yıldıza benzetir ve o emellerin bir gün gerçek olacağına inancını dile
getirir:
Yıldızlar emel, leyli-hayatımda direhşan,
Dilber kimidir hande-yi mağrur ile handa.
Geh-geh açılır, geh oluyor perdede pünhan,
Bir işve verir, can alıyor, sonra gürizan.
Ol afet-i can bir gün olur ram olacaktır,
Dil bülbülü hembezm-i gülendam olacaktır.
(Hadi, 2005: 232)
Şiirin bu bendinin tarafımızca sadeleştirilmiş şekli şöyledir:
[Yıldızlar ameldir, hayatımda parlayan
Dilber gibidir, mağrurca gülümseyen,
Kâh açılır, kâh örtüyle saklanır,
Bir işve verir, can alıyor, sonra da kaçar.
O güzel, bir gün olur teslim olacaktır,
Gönül bülbülü, o güzelle bir olacaktır.]
Gerçek kurtuluşu istiklal ve hürriyette gören lirik ben, o parlak geleceğin yakın olmasına derinden inansa
da o günleri görmenin kendisine nasip olmayacağını bildirir. Bu gibi eserler, Mehemmed Hâdi’nin sırf “kendi
rahatlığını bırakıp, umumin selamet ve emniyetini temin etmek uğruna” çalışmak amacıyla edebî faaliyete
21
Ağuş-i edem – yokluk kucağı.
22
Ferda-i mematımda – ölümümden sonra.
23
Siyahnak – simsiyah.
24
Eflak – gökler.
25
Hâk – toprak.
26
Ganacaktır [qanmaq-anlamak, kavramak] – anlayacaktır, kavrayacaktır.
27
Ganacaktır [qanacaq-anlayış, düşünce] – anlayıştır, zihniyettir, düşüncedir.