KAYNAKLAR
1. Gray H, Pick TP, Howden R. Blood-Vascular system, axillary
artery, brachial artery, radial artery, ulnar artery. Pick TP,
Howden R. Gray’s anatomy. Bounty boks, New York, 1977.
1st ed. p. 530-45.
2. Lam EY, Giswold ME, Moneta GL. Venous and lymhatic di-
sease. Brunicardi FC, Andersen DK, Billiar TR, Dunn DL,
Hunter JG, Pollock RE. Schwart’s principles of surgery.
McGraw-Hill, 2005. 8th ed. p. 809-34.
3. Andersen LV, Mortensen LS, Lindholt JS, Faergeman O,
Henneberg EW, Frost L. Upper-limb thrombo-embolec-
tomy: national cohort study in Denmark. Eur J Vasc Endo-
vasc Surg 2010; 40:628-34.
4. de Silva WDD, Ubayasiri RA, Weerasinghe CW, Wijeyaratne
SM. Challenges in the management of extremity vascular
injuries: A wartime experience from a tertiary centre in Sri
Lanka. World Journal of Emergency Surgery 2011; 6: 24-28.
5. Gonzalez-Fajardo J, Martin-Pedrosa M, Del Rio L, Vaquero
C. Acute Ischemia of the Upper Limb. In: Branchereau A,
Jacobs M, eds. Vascular Emergencies. 1st Ed. Oxford: Black-
well Publishing; 2003. p. 207-15.
6. Licht PB, Balezantis T, Wolff B, Baudier JF, Roder OC. Long-
term outcome following thromboembolectomy in the upper
extremity. Eur J Vasc Endovasc Surg 2004; 28:508-12.
7. Magishi K, Izumi Y, Shimizu N. Short- and long-term out-
comes of acute upper extremity arterial thromboembolism.
Ann orac Cardiovasc Surg 2010; 16: 34.
8. Pousios D, Velissaris T, Duggan S, Tsang G. Floating intra-
aortic thrombus presenting as distal arterial embolism. In-
teract Cardio Vasc orac Surg 2009;9:532-4.
9. Fanelli F, Gazzetti M, Boatta E, Ruggiero M, Lucatelli, Spe-
113
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Alt Ekstremitenin Akut
İskemisi ve Travmatik Damar
Yaralanmaları
Notlar
•
Akut bacak iskemi insidensi 140/milyon kişi/yıl düzeyinde olduğu kabul edilmektedir.
•
Akut bacak iskemisi (tromboz veya emboli nedeniyle) hastanın yaşamını ve ekstremitesini tehdit eden bir
durum olarak ele alınmalıdır.
•
Embolilerde embolektomi halen ‘altın standart’ olarak kabul edilip uygulansa da bu hasta grubunda genelde
yandaş hastalıklar ve reperfüzyon sendromlarına bağlı olarak mortalite ve morbidite yüksektir.
•
Girişimlerin başarısı ile uygulayan ekibin deneyim ve teknik donanımlarının yakın ilişkisi vardır.
•
Girişim öncesi (özellikle trombozlu olgularda) mümkün olabildiğince anjiografi elde edilerek uygun tedavi
yöntemine karar verilmelidir.
•
Revaskularizasyon sonrası gecikmiş olgularda sistemik olumsuz etkiler (asidoz,hiperpotasemi,renal yetmezlik)
beklenmelidir.
Genel Yaklaşım
Akut bacak iskemili hastalar genelde ileri yaşlı, yan-
daş hastalıkları fazla olan kişilerdir. Bu nedenle tüm
hastaların sıvı-elektrolit dengeleri, kan tabloları, koa-
gulasyon parametreleri, renal, kardiak ve solunum sis-
temleri değerlendirilmelidir. Hastalar genellikle dehid-
rate durumdadırlar. Hastaların sıvı-elektrolit ve enerji
açıkları giderilmeli, ısı kayıpları giderilmeli; gerekti-
ğinde nazal oksijen ile solunum desteği sağlanmalıdır.
Bacak iskemili tüm hastalarda heparin (tercihen stan-
dart heparin) başlanmalı ve perfüzyon şeklinde veril-
melidir. Kardiak pompa fonksiyonları olabildiğince
düzeltilmelidir. Analjezi sağlanmalı ve vazospazmı art-
tıran tüm faktörler ortadan kaldırılmalıdır. Alt ekstre-
mite iskemili hastalarda analjezi, vazodilatasyon etkisi
ve gerektiğinde cerrahi girişimde de anestezi sağlaya-
bileceğinden epidural kataterizasyon uygulamaları kul-
lanılabilir.
Bacak Arterlerinin Klinik Anatomisi:
Femoral arter a.iliaka eksternanın devamı olarak
ligamentum inguinalenin altından geçtikten sonra ar-
teriya femoralis komminis adını alır. Femoral yapılar
bir kılıf içinde Scarpa üçgeninde yer alırlar. Scarpa üç-
geninin tabanını yukarıda ligamentum inguinale, dış
yan kenarını sartorius kası, iç yan kenarını adductor
longus kası oluşturur. Scarpa üçgeninin içinde femoral
kılıfa sarılı olarak mediyalden laterale doğru vena fe-
moralis, arteriya femoralis comminis ve nervus femo-
ralis bulunur.
114
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
1. a. iliaka kommunis
2. a. iliaka eksterna
3. a. iliaka interna
4. a. femoralis kommunis
5. a. femoralis süperfisiyalis
6. a. profunda femoris
7. a. iliolumbalis
8. a. glutealis superior
9. a. sakralis lateralis
10. a. glutealis inferior
11. a. obturatoria
12. a. sirkumfleks ilium profunda
13. a. superfisiyel sirkumfleks ilium
14. a. superfisiyalis epigastrika
15. a. superfisiyalis eksternal pudentalis
16. lateral sirkumfleks femoral arter asendan dalı
17. lateral sirkumfleks femoral arter transvers dalı
18. lateral sirkumfleks femoral arter desendan dalı
19. medial femoral sirkumfleks arter
20. lateral femoral sirkumfleks arter
21. a. perforantes (I-II-III)
22. a. poplitea
23. a. genudesendan
24. a. tibia peronealis
25. a. tibialis anterior
26. a. peronealis
27. a. tibialis posterior
28. a. dorsalis pedis
29. a. arkuata
30. a. metatarsalis dorsalis
31. a. digitalis dorsalis
* . corona motris
Şekil 1 - Bacak arterleri (önden görünüm-şematik)
Ana femoral arter yan dalları, superfisiyal eksternal
pudendal arter, superfisiyal sirkumfleks iliak arter, su-
perfisyal epigastrik arterdir. Ana femoral arter inguinal
ligamanın 4-5cm distalinde, a.profunda femoris ve a.fe-
moralis superfisialis olarak ikiye ayrılır. A.profunda
femoris bifurkasyondan sonra medial ve lateral femoral
sirkumfleks dallarına ayrılır. Lateral femoral sirkum-
fleks arter, diz seviyesinde genikulat dallarla anastamoz
oluşturarak a.femoralis superfisiyalisin tıkalı olduğu
durumlarda önemli bir kollateral görevini sağlar (Ol-
guların %20‘sinde medial ve lateral sirkumfleks arterler
doğrudan a.femoralis kommunisten çıkarlar). Derin
femoral arter adduktor longus kası boyunca posteri-
orda 4 major perforan dal vererek, fleksor kompart-
manda kendi aralarında anastomozlar yaparak beslen-
melerine yardımcı olur. ikinci perforatör femurun
besleyici arteridir. Superfisiyal femoral arter, Scarpa
üçgeninin tepesinden adduktör kanala (Hunter Kanalı)
girer. Hunter kanalı, ön dış yan yüzeyini vastus me-
dialis, arka yüzü adduktor longus, ön iç yan duvarını
ise adduktor adele ile vastus medialis üzerindeki apo-
nevrotik yapı tarafından oluşturulur. Hunter kanalı
içindeki yapılar a.femoralis superfisiyalis, vena femo-
ralis, nervus safenus, m.vastus medialistir.Superfisial
femoral arter Hunter kanalından çıktıktan sonra, pop-
liteal arter (dizüstü) adını alır. Femur kondillerinin
arasından geçerek ilerler, soleus adelesinin derin kat-
manına ulaşır. Diz eklemi düzeyinde sural dallar, gas-
trokinemius ve soleus adalesine dallar verir. Diz etra-
fında üst, orta ve alt genikular arterler çi olarak
kolleteral dolaşımda önemli rol alırlar. A.poplitea diz
altında önce a.tibialis anterior ve a.tibioperonealis dal-
larına ayrılır. A.tibioperonealis daha sonra a.tibialis
posterior ve a.peronealis (a.fibularis) dallarına ayrılır
(Şekil 1). A.tibialis anterior ön dış yana doğru ilerle-
yerek derin fasyayı delip digitalis anterior ve ekstansor
digitorum longus adelesinin önünden anterior kom-
partmana girer; derin peroneal sinirle birlikte tüm an-
terior kompartman boyunca, m.ekstansor hallusis lon-
gus kasının arkasında ilerler ve ayak sırtına ulaşır.
Dizaltı bölgede tibialis posterior kasının tam arka
yüzeyinde fasya altında yer alan tibioperoneal trun-
kusu, anterior tibial ven çaprazlar. Bu nedenle tibiope-
roneal arterin diseksiyonunda bu venin bağlanması
ulaşımı kolaylaştırır. Klinik anatomide dikkate alınması
gereken bir diğer noktada a.tibialis posteriora bifur-
kasyonundan sonra medial malleola kadar nervus ti-
bialisin eşlik etmesidir. Bu nedenle cerrahi işlemde
a.tibialis posteriora mediyal yaklaşım, diseksiyon sıra-
sında sinir yaralanması riskini azaltması nedeniyle
daha uygundur.
A.peronealis, dışyana doğru bifurkasyondan sonra
ilerleyerek ayakbileği düzeyinde fibula iç yan yüzeyine
ulaşır. M.tibialis posterior ve fleksor hallusis longus
adelesinin arasında bir yol izleyerek ayak bileğine ula-
şan peroneal arter, fibulanın medial kısmının arkasında
bulunduğundan bu kısma erişim için fibulanın rezek-
siyonu özellikle lateral yoldan yapılan insizyonlarda
gereklidir.
Popliteal ven, Hunter kanalı içinde arterin poste-
rolateralinde iken gastrokinemius başları düzeyinde
arterin dorsal kısmında, dizin altında ise iç yan kıs-
mında yer alır. Vena safena parva diz ekleminin 5 cm
yukarısında popliteal venle birleşir. Safen ven fossa
ovalisden Scarpa üçgenini delerek femoral vene açılır.
Nervus tibialis, semimembranoz ve biseps femoris
kaslarının arasından popliteal fossaya girer. Sinir diz
eklemi düzeyinde damarların dış yanında yer aldıktan
sonra tam arkasına geçerek damarları çaprazlar. Pero-
neal sinir biseps femorisin tendonunun medialinden
fibula başına doğru uzanır.
(1,2)
Akut Alt Ekstremite İskemisi
Akut ekstremite iskemisi insidansının çok kesin
bilgi olmamasına rağmen 140/.milyon/yıl civarında
olduğu düşünülmektedir. Emboli nedeniyle oluşmuş
akut iskemiler azalmakta iken, trombotik nedenler
daha sık görülmektedir. En güncel tedavi teknikleri
uygulanan merkezlerde bile 30 günlük amputasyon
oranı %10–30’dur.
(3,4)
TANIM:
Akut ekstremite iskemisi, ekstremite per-
füzyonunda ani azalma oluşturarak canlılığını tehdit
eden bir durum olarak tanımlanmıştır. Bu durum ge-
nellikle 2 haaya kadar gidebilen bir süreçtir.
Emboli, travma, emboliye neden olan anevrizmalar,
daha önce rekonstrüksiyon yapılarak tıkanan olgular
genellikle kollateral dolaşım gelişmemesine bağlı olarak
erken (saatler içinde) başvurma eğilimindedir. Buna
karşın trombozlar ve rekonstruksiyon uygulanan (kri-
tik darlıkta) olgularda da görülen akut tıkanmalar,
daha geç (günler içinde) başvuru eğilimindedirler.
(23)
Kronik kritik iskemi ise genellikle 2 haadan daha
uzun zamandan beri olan durumlar için kullanılır.
(Akut alt ekstremite iskemisi oluşturan nedenler
tablo-1
’de verilmiştir)
ETİYOLOJİ:
Akut ekstremite iskemisini değerlendirirken öykü
dikkatle alınmalıdır.Burada hastanın şimdiki ve geç-
mişte olan şikâyetlerinin sorgulanması önem taşır. Ba-
caktaki semptomlar genellikle ağrı ve fonksiyon bo-
zuklukları olarak ortaya çıkar.Ağrının ani başlaması,
bulunduğu yer, zamanla artıp artmadığı, motor ve duy-
sal bozukluklar değerlendirilmelidir.Geçmiş şikâyetle-
rinden klodikasyo varlığı, kalp ritim ve kapak bozuk-
luğu, anevrizma, ateroskleroz risk faktörleri, ailesel
hastalıklar sorgulanmalıdır.
Akut ekstremite iskemisi 6P ile belirlenen belirti
ve bulgularla tanımlanmalıdır: Ağrı (Pain), Nabızsızlık
(Pulseleness), Solukluk (Pallor), Duyu bozukluğu (Pa-
115
Alt Ekstremitenin Akut İskemisi ve Travmatik Damar Yaralanmaları
Tablo - 1
(27)
A) TROMBOZ
B) EMBOLİ
C) NADİR NEDENLER
Aterosklerotik
Atrial fibrilasyon
Diseksiyon
Popliteal anevrizma
Mural trombüs
Travma (iatrojenik dahil)
By-pass greft oklüzyonu
Vejetasyon
Dıştan bası
Trombotik durumlar
Proksimal anevrizma
Popliteal tuzaklanma
Aterosklerotik plak
Kistik adventisyal hastalık
Kompartman sendromu
Ergotizm
HIV arteriyopatisi
MOTOR FONKSİYON KAYBI (Paralysis):
Kötü
prognoz belirtisidir. İlk değerlendirilmesi gereken par-
mak hareketlerinin varlığıdır. Ayakta dorsal fleksiyon
ve plantar fleksiyon yaptırılamayan ‘’düşük ayak’’ göz-
lemlenebilir. Özellikle iskemik nöropati ile ortaya çı-
karken ileri dönemde doku(adele) iskemisinin etkile-
diği alanlarda daha da belirginleşir. Özellikle baldır
adeleleri (gastrokinemius) irreversible dönemde tahta
sertliğinde ve kontrakte bir durumda hissedilir (rigor).
Uyluk adelelerinin motor fonksiyonu için dizin fleksi-
yonunun yapılması ile tüm bacağın kaldırılması ve
ekstansiyonu ile daha büyük adale gruplarının fonksi-
yonu değerlendirilebilir.
“Tehdit altında” ve “canlı” durumdaki (düzey I-II)
ekstremiteler fizik muayene ve hemodinamik ölçüm-
lerle belirlendikten sonra tedavinin planlanması aşa-
masına geçilmelidir. Bu arada ayırıcı tanıda arteriyel
oklüzyonu taklit eden durumlar ayrılmalıdır (Tablo-3).
Ayırıcı Tanı
Tablo- 2: Akut Ekstremite İskemisinde - Klinik Evreleme:
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
116
resthesia), Motor fonksiyon kaybı (Paralysis), Soğukluk
(Poikilothermia).
AĞRI (PAIN):
Şiddetli, genellikle ayak sırtı ve par-
maklarda ve devamlıdır.Nöropatili hastalarda ise ağrı
olmayabileceği hatırlanmalıdır (diyabetik nöropati).
NABIZSIZLIK(Pulseleness):
Pedal arter pulsasyon-
larının palpasyonu genellikle akut iskemiyi ekarte
eder.Tüm olgularda kol bacak indeksi (ABI) ölçülerek
belirlenmelidir. 0,9 üzerindeki değerler tıkayıcı arter
hastalıklarını ekarte ederken, ayak bileğinde 30mmHg
basıncı üzerindeki değerler ekstremite viabilitesi (can-
lılığı) açısından önem kazanır (Tablo-2).Devamlı dalga
doppler akım damarda tıkanmanın derecesini değil
sadece akımın varlığını gösterir.Akım olmasının ise
iskeminin olmadığı anlamına gelmeyeceği bilinmeli-
dir.
DUYU KUSURU (Paresthezia):
Yüzeyel dokunma
duyusunun kaybı, özellikle parmak uçlarındaki iske-
mide bir ekstremitede en çabuk ortaya çıkan nörolojik
bulgudur. Duyu kusuru genelde hastaların %50 sinde
muayenede belirlenir.
SOLUKLUK
(Palor):
Akut
ekstremite
iskemisinde,olgularda genellikle diğer tarafla karşılaş-
tırıldığında belirginleşen palor gözlenir.
SOĞUKLUK (Poikilothermia):
Çevresel faktörler-
den etkilenirse de diğer tarafla kıyaslandığında genelde
distal kısımda belirgindir.
Düzey
Açıklama
Kapiller
Adele
Duyu
Doppler akımı
Dönüş
Felci
Kaybı
Arteryel
Venöz
I
Acil tehdit
doğal
Yok
Yok
Var
Var
(canlı)
yok
II
IIa
Acilen
yavaş
Yok
Az
Var /
Var
(tehdit
tedavi
Yok
altında)
edilirse
kurtarılır
IIb
Derhal
Yavaş,yok
Az
Az / Tam
Yok
Var
tedavi
edilirse
kurtarılır
III
Primer
yok
Tam
Tam
Yok
Yok
(irreversibl)
amputasyon
tahta
sertliği
Sistemik şok (özellikle kronik tıkayıcı arter
hastalığı olan kişiler)
Flegmasia serulea dolens
Akut kompresif nöropati
Tablo-3
4) Komprese edilemeyen damarın ponksiyonu
5) İntrakraniyal tümör
6) Yeni geçirilen göz cerrahisi
C) Minör:
1) Karaciğer yetmezliği, özellikle koagülopatili
2) Bakteriyel endokardit
3) Gebelik
4) Aktif proliferatif diyabetik retinopati
Akut ekstremite iskemisinde; trombolitik tedavi ile
cerrahiyi karşılaştıran çalışmalardan STILE çalışması,
(7)
geniş bir hasta grubunda 14 günden daha uzun iske-
misi olan hastalarda çalışmaya dahil edilerek yapıldı.
Bu çalışmada radyologlar hastaların %30’unda arter
kataterizasyonunda başarılı olamadılar. Kateterizasyo-
nunda başarılı olamasalar da, ampütasyonsuz sağkalım
oranları ilk 30 günde cerrahi ile aynı bulundu. 14 gün-
den daha az iskemisi olan hastalarda ise trombolitik
tedavi ampütasyon oranını düşürdü. Bu çalışmadan
sonra yapılan analizlerde gre okluzyonlarında trom-
bolitik tedavi başlangıç tedavisi olarak daha iyi iken,
cerrahi nativ damar okluzyonlarında etkili ve kalıcı
bulundu. Ancak STILE çalışması hastaların gerçekte
çok azının kritik iskemide olması nedeniyle eleştiril-
miştir.
Bu nedenle TOPAS çalışması (10) ile ilk aşamada,
trombolitik tedavinin etkin dozda kullanımı (ürokinaz
4000 IU/H) (14) uygulandı. Daha sonra sonuçlar acil
cerrahi tedavi uygulanan 544 hastadaki sonuçlarla kar-
şılaştırıldı. Amputasyon olmadan sağ kalım oranları 6
ay ve 1 yılda her iki grupta da benzer bulundu (Üroki-
naz uygulamada 6 ay %72, 1 yıl %65; cerrahi uygula-
mada 6 ay %75, 1 yıl %70). Bu nedenle trombolitik te-
davi veya cerrahi seçiminde, karar cerrahın veya
merkezin şartlarına göre ve hastanın risk faktörleri ile
birlikte değerlendirilerek verilmelidir. Trombolitik te-
davi sonrası hastaların bir kısmında anjioplasti ve/veya
stentleme gereksinimininde kaçınılmaz olacağı göz
önüne alınmalıdır. Mümkün olabildiğince trombolitik
tedavi selektif arteryel kateterizasyon ile verilerek hem
doza bağlı komplikasyonlardan kaçınılabilir hem de
etkinliğin arttırılabileceği bilinmelidir.
Cerrahi Tedavi
Acil cerrahi tedavi özellikle ağır iskemili hastalarda
(evre 2B) endikedir (Tablo-3). Acil ekstremite iskemisi
oluşturan iliak, femoral, popliteal arter embolilerinde,
embolektomi seçkin tedavi yöntemidir (22) (Tablo-4).
Alt Ekstremitenin Akut İskemisi ve Travmatik Damar Yaralanmaları
117
Akut ekstremite iskemisinde başlangıçtaki tedavi
hedefi, trombosisin ilerlemesinin ve iskeminin ağırlaş-
masının engellenmesi olmalıdır. Heparinin antikoagu-
lan etkilerinden yararlanmak için travmatik olmayan
iskemilerde endikasyonu vardır. Akut ekstremite iske-
misinde standart heparin kullanılması önerilir (heparin
antikorları varlığı haricinde).
Trombolitik Tedavi
Randomize çalışmalara göre, trombolitik tedavinin
30 günlük ekstremite kurtarılması veya mortalite oranı
açısından cerrahiye üstünlüğü yoktur.
(5,6)
Amerika ve
Avrupa ulusal kayıtlarına göre, cerrahi tedavi, trom-
bolitik tedaviye göre 3-5 kat daha sıklıkla uygulan-
maktadır.
(7,8,9)
Kateter yoluyla trombolitik tedavide, cerrahiye
oranla mortalite ve morbidite oranları daha düşüktür.
Ancak işlem iskeminin tolere edebileceği, yeterli zaman
periodunun olduğu hastalarda ve anjiografinin kolay-
lıkla elde edilebileceği merkezlerde yapılmalıdır.
Trombolitik Tedavide Önerilen Tedavi Şemaları:
A) Yavaş infüzyon
Streptokinaz: 5000 U/H
t-PA: 0.5 mg/H
Ürokinaz: 4000 ıu/dk. 2 saat, sonra 2000 ıu/dk
2 saat, sonra 1000 ıu/dk.
B) Kateter ile (pulsed spray)
t-PA: 0.3 mg her 30 sn de püskürterek.
Ürokinaz: 5000ıu her 30 sn’de.
C) Yüksek doz bolus
t-PA 5 mg bolus, 10 dk ara ile 3 kez, 3,5 mg/saat
ile 4 saat infüzyon
Kontrol anjiyografi → Gerek olursa yavaş in
füzyonun devamı
Trombolitik Tedavinin Kontraendikasyonları:
A) Kesin:
1) Yerleşmiş serebrovasküler olay (son 2 ayda
geçici iskemik atak hariç)
2) Aktif kanama
3) Gastrointestinal kanama (son 10 gün)
4) Nöroşirurjikal girişim (son 3 ay)
5) İntrakranial travma (son 3 ay)
B) Göreceli:
1) Son 10 günde kardiyopulmoner resusitasyon
2) Majör damar cerrahisi dışı ameliyat veya
travma (10 gün içinde)
3) Kontrolsüz hipertansiyon (sistolik>180mm
Hg veya diastolik>110mmHg)
Akut Ekstremite İskemisine Yaklaşım Algoritması
Hikâye, Fizik Muayene
Antikoagülan Tedavi
Doppler (akım? ABI? )
Düzey I
Düzey IIA
Düzey IIB
Düzey III
Görüntüleme
Görüntüleme
Revaskülarizasyon
Revaskülarizasyon
Revaskülarizasyon
Amputasyon
+
+
Görüntüleme?
-
-
+
Prof. Dr. Fatih Ata Genç
118
meden trombolitik materyalin bir kısmı dışarı çıkarılır.
Bu işlemden sonra genellikle 4F Fogarty balonlu
kateteri retrograd olarak iliak artere ve aortaya kadar
ilerletilerek (genellikle 20–25 cm) şişirilir ve geriye
doğru çekilir. Tromboemboli materyali her geri çekme
işlemi sırasında arteriotomiden çıkartılır ve projektil
akım başlar. Arterdeki bandlar çekilerek veya damar
klempajı ile kontrol sağlanır. Daha sonra 3F veya 4F
kateter yüzeyel femoral artere nazik bir şekilde güç
kullanmadan gönderilir ve gidebildiği yerde damar
duvarına kuvvet uygulanmayacak şekilde şişirilerek
geri çekilir.
Bu şekilde işlem tromboembolik materyal gelme-
yene ve yeterli geri akım (back flow) sağlanana kadar
birkaç kez tekrarlanır. Arter %1 heparinli serum fiz-
yolojik ile (yaklaşık 50 cc) yıkanır. Aynı işlem derin
femoral artere ancak daha dikkatli bir şekilde ve ge-
nellikle 5-15 cm kadar gönderilerek uygulanır. Arte-
riotomi monoflaman ( tercihen 5/0 polipropilen) sütur
materyali ile kapatılır. Proksimal klamp son dikiş ko-
nulmadan önce kontrol altında açılıp, kalabilecek (re-
zidüel) tromboembolektomi materyali de dışarı alınıp,
derin ve yüzeyel femoral arterlerden de geri akımlar
elde edilerek işlem sonlandırılır. Genelde hemostaz
Embolektomi Tekniği:
Her iki kasık ve tüm bacaklar cerrahi işlem için
hazırlanır. Ayak gözlem yapabilecek şekilde tercihen
trasparan bir örtüyle kaplanmalıdır. Genellikle tercih
edilen insizyon, inguinal ligamentin 1/3 iç yanından
yapılan vertikal bir kesi iken, oblik insizyonlarda yara
geriliminin daha az olması ve iyileşme açısından tercih
edilebilir. Deri, derialtı, yüzeyel ve derin fasya açıldıktan
sonra Scarpa üçgeninde a femoralis kommunis bulunur
ve silastik bandlarla dönülerek kontrol altına alınır.
Aynı şekilde, a. Femoralis superfisyalis ve a. femoralis
profunda silastik bandlarla kontrol altına alınmalıdır.
Bu işlem ile band iki kez dönülerek klempaja bağlı
oluşabilecek travmadan korunma ve arterin tam kont-
rolü sağlanır. İşlem sırasında pulsasyonların olmadığı
görülür ve palpe edilemez. Klempaj uygulanmadan
(trombüsün parçalanmasına neden olabileceğinden)
önce a. femoralis kommunis’e transvers bir arteriotomi
yapılır. Arteriotomi femoral bifurkasyondan önce, em-
bolektomi kateterinin derin ve yüzeyel femoral arter-
lere kolayca gönderilebileceği bir yerden yapılmalıdır.
Bu sırada bulunabilecek bir aterom plağının yaralan-
masına veya diseksiyonuna karşı hazırlıklı olunmalıdır.
Arteriotomiden, yumuşak bir şekilde travmatize et-
(Tablo 4)
(23)
ABI: Ayak bileği / Kol basınç indeksi
Alt Ekstremitenin Akut İskemisi ve Travmatik Damar Yaralanmaları
119
sonrası aspiratif dren ile yara kapatılır.
Femoral embolektomi sırasında kateterin gidiş yönü
tam kontrol edilemediğinden sonuçlar ameliyat ma-
sasındaki bulgularla alınmaya çalışılır. Embolektomi
sonrası, genellikle iyi bir geri akım ve pulsatil akımın
tekrar sağlanması sonucunda pulsasyon ve pedal pul-
sasyonlar derhal alınabilir. Bu durum, işlemin başarılı
olduğunu gösterir. Şüpheli durumlarda da ameliyat
masasında tamamlayıcı (completion) anjiografi çeki-
lerek damar yatağının devamlılığı ve rezidüel trombüs
açısından değerlendirerek karar verilir. Distalde plak
veya trombüs varlığında femoropopliteal, femorodistal
veya popliteodistal bypass; getirici (in flow) akım ye-
tersizliğinde (iliak okluzyon) ise aorto femoral veya
femoro – femoral cross bypaslar için karar verilmeli-
dir.
Dostları ilə paylaş: |