Endovasküler Aort Onarımı (EVAR)
Komplikasyonları
Özellikle yaşlı ve genel durumu iyi olmayan hasta-
larda açık aort anevrizması tamiri yerine, daha az in-
vaziv olan endovasküler aorta onarımı (EVAR) gittikce
artan sıklıkta tercih edilmektedir. Son yıllarda birçok
merkezde EVAR uygulama sayısı açık aorta gere uy-
gulama sayılarını geçmektedir. Açık anevrizma cerra-
hisinde gre uygulamasında yaklaşık 800 ml kan kaybı
olmakta iken, EVAR’da bu miktar yarı yarıya azalmak-
tadır. Daha az kan kaybının yanında, rejionel / lokal
anestezi ve birlikte sedasyon uygulanarak yapılabilmesi
sebebi ile genel anestezinin muhtemel komplikasyon-
larının da önüne geçilir. EVAR’da daha düşük mortalite,
daha düşük kardiak ve pulmoner komplikasyonlar ya-
nında, hastanede kalış süresi de daha kısadır.(84,85)
Fakat EVAR uygulmasının gerçekleşebilmesi için aorta
ve iliak arter çaplarının, uzunluklarının ve açılanma-
larının uygun olması gerekir. Onarımı gereken aort
anevrizmalarının yarısından fazlası EVAR için uygun-
dur. Öte yandan hastaneden çıktıktan sonra açık aort
cerrahisi geçirmiş olanların EVAR hastalarına oranla
daha iyi hayat kalitesi olduğu görüşü de, ameliyat ter-
cihi aşamasında ihmal edilemez.
Başarılı yapılmış EVAR uygulamasının takibi to-
mografi ile ameliyat sonrası 1, 3, 6 ve 12’nci aylarda
yapılmalı, daha sonra bu takipler yılda bir kez olarak
devam etmelidir. Ameliyattan sonra muhtemel komp-
likasyonlar ancak bu şekilde zamanında tesbit edilebilir.
EVAR değerlendirilmesinde; ilk 1 ay başlangıç dönemi,
1-6 ay arası erken dönem, 6 ay ile 5 yıl arası orta dö-
nem, 5 yıldan sonra ise uzun dönem olarak adlandırı-
lır.
(12)
nelik ampirik antibiyoterapi başlanır. Çoğunlukla tek
antibiyoterapi tedavi için yeterli olmaz. Geniş spekt-
rumlu antibiyoterapi ile anaerop etkililer birlikte kul-
lanılır. Kültür ve antibiyogram sonucuna göre tedavi
tekrar düzenlenir. Damar cerrahının karşılaştığı üzücü
bir problem, aortobifemoral grein bir bacağının yer-
leştiği kasık insizyonunda infeksiyonun belirlenmesidir.
Bu durumda da öncelikle grei çıkarmak yerine anti-
biyoterapi ve yara bakımı tercih edilmelidir.
Bölgesel yara bakımı ve antibiotik tedavisi çoğu za-
man yeterli olmaz. Gre infeksiyonu durumunda ge-
nellikle gerçekleştirilen, grein çıkarılmasıdır. Tercih
edilen, grein tamamen eksizyonu olmakla birlikte,
in-komplet gre eksizyonları da uygulanabilir. Gre
eksize edildiğinde bölgede yeterli kollateral oluşumu
mevcutsa, yeni bir bypass ihtiyacı olmaz ve ekstremite
kurtulabilir. Fakat tabii ki standard tedavi, yeni bir
grele yeniden revaskülarizasyon uygulamasıdır. Re-
vaskülarizasyonda kullanılan materyaller; otolog da-
marlar, homogreler, gümüş kaplamalı veya Rifampisin
emdirilmiş yapay protezlerdir. Safen ven gibi otolog
ven grelerinin kullanımı dar olan çaplarından dolayı
sadece ekstremite bypassları ile sınırlıdır. Aorta ve pel-
vik rekonstruksiyonlar için derin femoral ven otolog
gre olarak kullanılabilir. Fakat % 15 oranında derin
ven trombozu, daha sonra venöz ülser ve ayrıca inatcı
lenf fistüllerine sebep olabilirler.
(78)
Aynı kan grubun-
dan kişilerden hazırlanan taze veya muhafaza edilmiş
homogre anatomik veya ekstra-anatomik rekonstruk-
siyon için bir seçenek olabilir. Rifampisin emdirilmiş
Dakron protezlerin dezavantajı MRSA re-infeksiyon
oranlarının yüksekliğidir. Gümüş kaplı protezler ilk
bir ay infeksiyona karşı ciddi bir koruma sağlamakta,
daha sonra bu koruma azalarak devam etmektedir. İn-
fekte gre tamamen çıkarılıp gümüş kaplı protez kon-
duğunda re-infeksiyon oranı % 10, inkomplet olarak
çıkarılıp konduğunda ise bu oran %42’dir.
(79)
Aortadaki grete infeksiyon gelişir ise; grein tü-
müyle çıkarılması ve mümkünse yeni bir gre , müm-
kün değilse aksillobifemoral bypass uygulanması öne-
rilmektedir. İnguinal bölgede infeksiyon var ise, grein
distal ucu a.femoralis communis’e değil, daha distaldeki
femoral arter bölgesine veya popliteal artere kaydırı-
labilir. İnfeksiyon sonrası aksillofemoral greler uy-
gulanır ise, 5 yıl içinde revizyona ihtiyaç oranı % 65’lere
çıkmaktadır.
(80)
Gre infeksiyonları sonrası ölüm oranları % 18-
28, amputasyon oranları ise %3-27 arasındadır. Greleri
değiştirilmesi sonrasında oluşan komplikasyonlar mor-
EVAR uygulamalarının açık cerrahiyle benzer şe-
kilde anestezi komplikasyonları, hemoraji ve buna bağlı
hemodinamik bozukluklar, gre trombozu, gre ok-
lüzyonu, fistül, iskemik kolit, parapleji ve periferik nö-
ropati gibi komplikasyonları olacağı açıktır. Femoral
bölgede hematom ve psödoanevrizma görülme oran-
ları açık cerrahiye oranla daha yüksektir. Başarıyla yer-
leştirilmiş, proksimal ve distalde fikse edilmiş çalış-
makta olan grelerde bu komplikasyonlar haricinde
gree özgü komplikasyonlar 4 grupta toplanabilir.
1. Anevrizma rüptürü
2. Anevrizma genişlemesi
3. Endoleak
4. Gre migrasyonu
EVAR ameliyatı sırasında anevrizma yırtılabilir.
Anevrizma rüptürü oluştuğunda, mortalitenin önüne
geçebilmek için acilen açık cerrahi onarıma geçmek
gerekir.
(86)
Başarılı EVAR uygulamasına rağmen, anevrizmanın
çapının zaman içinde genişlemeye devam etmesi ve
rüptür adayı olması bir başka EVAR komplikasyonu-
dur.
(87)
Endoleak
Aortadaki kan akımının endovasküler grein lü-
meninin içinde olduğu gibi, herhengi sebeple lümen
dışında da anevrizma kesesi içinde devam etmesi ha-
lidir. Endoleak’in 4 tipi vardır.
(88)
Tip I : Grein proksimal veya distal ucunda, arter
ile gre arasındaki tutunma bölgelerindeki
problem sebebiyle olan kaçaklardır.
Tip II : Anevrizma kesesi içine a.mesenterica inferior
veya lumbal arterlerden gelen
retrograd akım sonucu olur. Genellikle ken-
diliğinden kapanma eğilimindedir.
Tip III : Endo-grein parçalarının birbirlerine bağlantı
yerlerinde olan sorunlar sebebi ile oluşur. Ör-
neğin grein iliak parçası grein ana gövde-
sine uygun şekilde tutunamadığında ortaya
çıkan sorundur.
Tip IV : Grein porozitesine ilişkin sorundur. Gre
konduktan sonraki ilk ay içinde grein fazla
geçirgen olması sebebi ile kan endo-greten
dışarı sızmaktadır.
Endo-gre migrasyonu
Grein tutunma yerlerinin uzunluğu ve çap uyumu
migrasyonu önlemek açısından önemlidir. Proksimalde
grein tesbit edileceği aort boynu en az 15 mm olmalı,
distalde tutunacağı iliak damar bölgesinin uzunluğu
en az 20 mm olmalıdır. Yerinden oynayan gre endo-
leak’e sebep olur. Bunun sonrasında da anevrizma
rüptürü veya arterial tıkanıklık meydana gelir.
(89)
KAYNAKLAR
1.
Leopold GR, Goldberger LE, Bernstein EF. Ultrasonic detection
and evaluation of abdominal aortic aneurysms. Surgery 1972;
72: 939-45.
2.
Katz DJ, Stanley JC, Zelenock GB. Operative mortality rates
for intact and ruptured abdominal aortic aneurysms in Michi-
gan: An eleven-year statewide experience. J Vasc Surg 1994;
19: 804-17.
3.
Basnyat PS, Biffin AH, Moseley LG,et al. Mortality from rup-
tured abdominal aortic aneurysm in Wales. Br J Surg 1999; 86:
765-70.
4.
Yeager RA, Weigel RM, Murphy ES,et al. Application of clini-
cally valid cardiac risk factors to aortic aneurysm surgery. Arch
Surg 1986; 121: 278-81.
5.
Turnips WD, Berkoff HA, Belzer FO. Postoperative stroke in
cardiac and peripheral vascular disease. Ann Surg 1980; 192:
365-8.
6.
Crane JS, Cheshire NJW, Upchurch GR,Jr. Complications in
Vascular Surgery. In: Davies AH, Brophy CM, eds. Vascular
Surgery. Springer-Verlag; 2006. p. 33-40.
7.
Kim GS, Ahn HJ, Kim WH, et al. Risk factors for postoperative
complications aer open infrarenal abdominal aortic aneurysm
repair in Koreans. Yonsei Med J 2011; 52: 339-46.
8.
Krupski WC, Layug EL, Reilly LM, et al. Comparison of cardiac
morbidity rates between aortic and infrainguinal operations:
two-year follow-up: Study of Perioperative Ischemia Research
Group. J Vasc Surg 1993; 18: 609-17.
9.
Veith FJ, Gupta SK, Samson RH, et al. Progress in limb salvage
by reconstructive arterial surgery combined with new or im-
proved adjunctive procedures. Ann Surg 1981; 194: 386-401.
10. Edwards JE, Taylor LM Jr, Porter JM. Treatment of failed lower
extremity bypass gras with new autogenous vein bypass graf-
ting. J Vasc Surg 1990; 11: 136-45.
11. Hertzer NR, Beven EG, Young JR, et al. Coronary artery disease
in peripheral vascular patients. A classification of 1000 coronary
angiograms and results of surgical management. Ann Surg
1984; 199: 223-33.
12. Ghansah JN, Murphy JT. Complications of major aortic and
lower extremity vascular surgery. Semin Cardiothorac Vasc
Anesth 2004; 8: 335-61.
13. Fantini GA, Conte MS. Pulmonary failure following lower torso
ischemia: clinical evidence for a remote effect of reperfusion
injury. Am Surg 1995; 61: 316-9.
14. Calligaro KD, Azurin DJ, Dougherty MJ, et al. Pulmonary risk
factors of elective abdominal aortic surgery . J Vasc Surg 1993;
18: 914-20.
15. Williams GM. Complications of vascular surgery. Surg Clin
North Am 1993; 73: 323-35.
198
Prof. Dr. Hakan Uncu, Yrd. Doç.Dr. Kamil Gülpınar
16. Cioffi WG, Ashikaga T, Gamelli RL. Probability of surviving
postoperative acute renal failure: development of a prognostic
index. Ann Surg 1984; 200: 205-11.
17. Sladen RN, Endo E, Harrison T. Two-hour versus 22-hour crea-
tinine clearance in critically ill patients. Anesthesiology 1987;
67: 1013-6.
18. Pass LJ, Eberhart RC, Brown JC, et al. e effect of mannitol
and dopamine on the renal response to thoracic aortic cross-
clamping. J orac Cardiovasc Surg 1988; 95: 608-12.
19. adhani RI, Camargo CA Jr, Xavier RJ, et al. Atheroembolic
renal failure aer invasive procedures. Natural history based
on 52 histologically proven cases. Medicine 1995; 74: 350-8.
20. Dommisse GF. e blood supply of the spinal cord. A critical
vascular zone in spinal surgery. J Bone Joint Surg Br 1974; 56:
225-35.
21. Savader SJ, Williams GM, Trerotola SO, et al. Preoperative spinal
artery localization and its relationship to postoperative neuro-
logic complications. Radiology 1993; 189: 165-71.
22. Svensson LG, Hess KR, Coselli JS, et al. Influence of segmental
arteries, extent and atriofemoral bypass on postoperative pa-
raplegia aer thoracoabdominal thoracoabdominal aortic ope-
rations. J Vasc Surg 1994; 20: 255-62.
23. Crawford ES, Svensson LG, Hess KR, et al. A prospective ran-
domized study of cerebrospinal fluid drainage to prevent pa-
raplegia aer high-risk surgery on the thoracoabdominal aorta.
J Vasc Surg 1991; 13: 36-46.
24. Depalma RG, Impotence in vascular disease: relationship to
vascular surgery. Arch Surg 1982; 117: 1177-81.
25. Miles JR Jr, Miles DG, Johnson G Jr. Aortoiliac operations and
sexual dysfunction. Br J Surg 1982; 69 Suppl : 14-6.
26. Flanigan DP, Schuler JJ, Keifer T, et al. Elimination of iatrogenic
impotence and improvement of sexual function aer aortoiliac
revascularization.Arch Surg 1982; 117: 544-50.
27. van den Bosch H, Westenberg JJ, Duijm LE,et al. Association
between aortic stiffness, carotid vessel wall thickness and ste-
nosis severity in peripheral arterial occlusive disease: a com-
prehensive MRI study. J Cardiovasc Magn Reson 2012;
14(Suppl1): 132-4.
28. Vidakovic R, Schouten O, Kuiper R,et al. e prevalence of
polyvascular disease in patients referred for peripheral arterial
disease. Eur J Vasc Endovasc Surg 2009; 38: 435-40.
29. Axelrod DA, Stanley JC, Upchurch GR, et al. Risk for stroke
aer elective noncarotid vascular surgery. J Vasc Surg 2004; 39:
67-72.
30. Adam DJ, Bradbury AW. TASC II document on the management
of peripheral arterial disease . Eur J Vasc Endovasc Surg 2007;
33:1-2
31. Hertzer NR, Feldman BJ, Beven EG, et al. A prospective study
of the incidence of injury to the cranial nerves during carotid
endarterectomy. Surg Gynecol Obstet 1980; 151: 781-4.
32. Johnson KW. Multicenter prospective study of non-ruptured
abdominal aortic aneurysm. Variables predictisg morbidity and
mortality. J Vasc Surg 1989; 9: 437-47.
33. Farkas JC, Calvo-Verjat N, Laurian C,et al. Acute colorectal isc-
hemia aer aortic surgery: pathophysiology and prognostic
criteria. Ann Vasc Surg 1992; 6: 111-8.
34. Ernst CB. Prevention of intestinal ischemia following abdominal
aortic reconstruction. Surgery 1983; 93: 102-6.
35. Brewster DC, Franklin DP, Cambria RP, et al. Intestinal ische-
mia complicating abdominal aortic surgery. Surgery 1991; 109:
447-54.
36. Steele SR. Ischemic colitis complicating major vascular surgery.
Surg Clin North Am 2007; 87: 1099-114.
37. Diehl JT, Cali RF, Hertzer NR,et al. Complications of abdominal
aortic reconstruction. An analysis of perioperative risk factors
in 557 patients. Ann Surg 1983: 197: 49-56.
38. Redaelli CA, Carrel T, von Segesser LK,et al. Intestinal ischemia
following replacement of the infrarenal aorta and aortoiliac
bifurcation. Helv Chir Acta 1992; 58:589-94.
39. Jarvinen O, Laurikka J, Salenius JP,et al. Mesenteric infarction
aer aortoiliac surgery on the basis 1752 operations from the
national vascular registry. World J Surg 1999; 23: 243-7.
40. Diener H, Larena-Avellaneda A, Debus ES. Postoperative
komplikationen in der gefaschirurgie. Chirurg 2009; 80: 814-
26.
41. Bown MJ, Nicholson ML, Bell PR, et al. e systemic inflam-
matory response syndrome, organ failure, and mortality aer
abdominal aortic aneurysm repair. J Vasc Surg 2003; 37: 600-
6.
42. Kearon C. Natural history of venous thromboembolism. Semin
Vasc Med 2001; 1: 27-37.
43. Rizzoni WE, Miller K, Rick M,et al. Heparin-induced throm-
bocytopenia and thromboembolism in the postoperative period.
Surgery 1988; 103: 470-6.
44. Vogel TR, Dombrovsky VY, Carson JL,et al. Infectious com-
plications aer elective vascular surgical procedures. J Vasc
Surg 2010; 51: 122-9.
45. Chung J, Bartelson BB, Hiatt WR,et al. Wound healing and
functional outcomes aer infrainguinal bypass with reversed
saphenous vein for critical limb ischemia. J Vasc Surg 2006;
43: 1183-90.
46. Roberts JR, Walters GK, Zenilman ME, et al. Groin lymphorr-
hea complicating revascularization involving the femoral ves-
sels. Am J Surg 1993; 165: 341-4.
47. Giovannacci L, Renggli JC, Eugster T, et al. Reduction of groin
lymphatic complications by application of fibrin glue: prelimi-
nary results of a randomized study Ann Vasc 2001; 15:182-5.
48. Bergqvist D, Ljungstrom KG. Hemorrhagic complications re-
sulting in reoperation aer peripheral vascular surgery: a fo-
urteen-year experience. J Vasc Surg 1987; 6: 134-8.
49. van Hattum ES, Algra A, Lawson JA,et al. Bleeding increases
the risk of ischemic events in patients with peripheral arterial
disease. Circulation 2009; 120: 1569-76.
50. Pappas PJ, Haser PB, Teehan EP,et al. Outcome of complex
venous reconstructions in patients with trauma. J Vasc Surg
1997; 25: 398-404.
51. Vlasic W, Almond D, Massel D. Reducing bedrest following
arterial puncture for coronary interventional procedures-impact
on vascular complications: the BAC Trial. J Invasive Cardiol
2001; 13: 788-92.
52. Sabo J, Chlan LL, Savik K. Relationships among patient cha-
racteristics , comorbidities, and vascular complications post-
percutaneous corronary intervention. Heart Lung 2008; 37:
190-5.
53. Ahn SS, Machleder HI, Gupta R,et al. Perigra seroma: clinical,
histologic, and serologic correlates. Am J Surg 1987; 154: 173-
199
Damar Cerrahisinde Komplikasyonlar
8.
54. Stone PA, Abu Rahma AF, Flaherty SK,et al. Femoral pseudoa-
neurysms. Vasc Endovasc Surg 2006; 40: 109-12.
55. Eternad-Rezai R, Peck DJ. Ultrasound-guided thrombin injec-
tion of femoral artery pseudoaneurysms. Can Assoc Radiol J
2003; 54: 118-20
56. Morgan R, Belli AM. Current treatment methods for postcat-
heterization pseudoaneurysms. J Vasc Interv Radiol. 2003; 14:
697-710.
57. Freidman SG, Pellerito JS, Scher L, et al. Ultrasound-guided
thrombin injection is the treatment of choice for femoral pseu-
doaneurysms. Arch Surg 2002; 137: 462-4.
58. Kruger K, Zahringer M, Sohngen FD, et al. Femoral pseudoa-
neurysms: management with percutaneous thrombin injections
– success rates and effects on systemic coagulation. Radiology
2003; 226: 452-8.
59. Maleux G, Hendrickx S, Vaninbroukx J, et al. Percutaneous in-
jection of human thrombin to treat iatrogenic femoral pseu-
doaneurysms: short and midterm ultrasound follow-up. Euro-
pean Radiol 2003; 13: 209-12.
60. Gehling G, Ludwig J, Schmidt A, et al. Percutaneous occlusion
of femoral artery pseudoaneurysm by para-aneurysmal saline
injection. Catheter Cardiovasc Interv 2003; 58: 500-4.
61. Morgan R, Belli AM. Current treatment methods for postcat-
heterization pseudoaneurysms. J Vasc Interv Radiol. 2003; 14:
697-710.
62. Piper WD, Malenka DJ, Ryan Jr TJ,et al. Predicting vascular
complications in percutaneous coronary interventions. Am He-
art J 2003; 145: 1022-9.
63. Salo JA, Verkkala K, Ketonen P,et al. Gra-enteric fistulas and
erosions, complications of synthetic aortic graing. Vasc Surg
1986; 28:88-93.
64. Yeager RA, Sasaki TM, McConnell DB, et al. Clinical spectrum
of patients with infrarenal aortic gras and gastrointestinal
bleeding. Am J Surg 1987; 153: 459-61.
65. Sharma PV, Babu SC, Shah PM, et al. Changing patterns of at-
heroembolism. Cardiovasc Surg 1996; 4: 573-9.
66. ompson MM, Smith J, Naylor AR, et al. Microembolization
during endovascular and conventional aneurysm repair. J Vasc
Surg 1997; 25: 179-86.
67. Hill B, Fogarty TJ. e use of the Fogarty cathater in 1998.
Cardiovasc Surg 1999; 7: 273-8.
68. Bergamini TM, Towne JB, Bandyk DF, et al. Experience with in
situ saphenous vein bypasses during 1981-1989:determinant
factors of long-term patency . J Vasc Surg 1991; 13: 137-49.
69. Veith FJ, Weiser RK, Gupta SK,et al. Diagnosis and management
of failing lower extremity arterial reconstructions prior to gra
occlusion. J Cardiovasc Surg 1984; 25: 381-4.
70. Neville RF, Sidawy AN. Myointimal hyperplasia: basic science,
and clinical considerations. Semin Vasc Surg 1998; 11: 142-8.
71. Nehler MR, Hiatt WR, Taylor Jr LM. Is revascularization and
limb salvage always the best treatment for critical limb ische-
mia?. J Vasc Surg 2003; 37:704-708.
72. Aulivola B, Hile CN, Hamdan AD,et al. Major lower extremity
amputation. Outcome of a modern series. Arch Surg 2004; 139:
395-9.
73. Defraigne JO, Pincemail J. Local and systemic consequences of
severe ischemia and reperfusion of the skeletal muscle. Physio-
pathology and prevention. Acta Chir Belg 1998; 98: 176-86.
74. Lorentzen JE, Nielsen OM, Arendrup H, et al. Vascular gra
infection: an analysis of sixty-two gra infections in 2411 con-
secutively implanted synthetic vascular gras. Surgery 1985;
98:81–6.
75. Sladen JG, Chen JC, Reid JD. An aggressive local approach to
vascular gra infection. Am J Surg 1998; 176:222-5.
76. Turgut H, Saçar S, Kaleli I, et al. Systemic and local antibiotic
prophylaxis in the prevention of staphylococcus epidermidis
gra infection. BMC Infect Dis 2005; 5:91-6.
77. Domingos HC, Schulte S, Horsch S. Vacuum assisted wound
closure in postoperative periprosthetic groin infections: a new
gold standard? J Cardiovasc Surg 2007; 48: 477-83.
78. Modrall JG, Hocking JA, Timaran CH,et al. Late incidence of
chronic venous insufficiency af¬ter deep vein harvest. J Vasc
Surg 2007; 46:520–5.
79. Zegelman M, Guenther G, Florek HJ, et al. Results from the
first man German pilot study of the silver gra, a vascular gra
impregnated with metallic silver. Vascular 2009; 17: 190-6
80. Seeger JM, Pretus HA, Welborn MB, et al. Long-term outcome
aer treatment of aortic gra infection with staged extra-ana-
tomic bypass graing and aortic gra removal. J Vasc Surg
2000; 32: 451-61.
81. Yeager RA, Taylor LM Jr, Moneta GL,et al. Improved results
with conventional management of infrarenal aortic infection.
J Vasc Surg 1999; 30: 76-83.
82. Reilly LM, Altman H, Lusby RJ, et al. Late results following
surgical management of vascular gra infection. J Vasc Surg
1984; 1:36-44
83. Kieffer E, Gomes D, Chiche L,et al. Allogra replacement for
infrarenal aortic gra ifection: early and late results in 179 pa-
tients. J Vasc Surg 2004; 39:1009-17.
84. Moore WS, Matsumura JS, Makaroun MS,et al. Five-year inte-
rim comparison of the Guidant bifurcated endogra with open
repair of abdominal aortic aneurysm. J Vasc Surg 2003; 38: 46-
55.
85. Zarins CK, White RA, Schwarten D, et al. AneuRx stent gra
versus open surgical repair of abdominal aortic aneurysms:
multicenter clinical trial. J Vasc Surg 1999; 29: 292-305.
86. Abbruzzese TA, Kwolek CJ, Brewster DC, et al: Outcomes fol-
lowing endovascular abdominal aortic aneurysm repair
(EVAR): an anatomic and device-specific analysis. J Vasc Surg
2008; 48:19-28
87. van Keulen JW, van Prehn J, Prokop M, et al. Potential value
of aneurysm sac volume measurements in addition to diameter
measurements aer endovascular aneurysm repair. J Endovasc
er 2009; 16: 506-13.
88. Buth J, Harris PL, van Marrewijk C, et al. e significance and
management of different types of endoleaks. Semin Vasc Surg
2003; 16:95-102
89. Sternbergh WC, Money SR, Greenberg RK, et al: Influence of
endogra oversizing on device migration, endoleak, aneurysm
shrinkage, and aortic neck dilation: results from the Zenith
Multicenter Trial. J Vasc Surg 2004; 39:20-6.
200
Prof. Dr. Hakan Uncu, Yrd. Doç.Dr. Kamil Gülpınar
201
Prof. Dr. Selçuk Baktıroğlu, Uzm. Dr. Fatih Yanar
İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi
Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Arteriyovenöz Fistül
Komplikasyonları ve Tedavisi
Son yıllarda tüm dünyada özellikle ülkemizde di-
yabet ve kronik böbrek hastalığı görülme sıklığında
önemli artışlar kaydedilmektedir. Ülkemizde 1998’de
yapılan TURDEP araştırmasında %7,4 bulunan diyabet
görülme sıklığı 2010 sonlarında yapılan TURDEP-2’de
%13,7 olarak tespit edilmiştir.Yine ülkemizde yapılan
CREDIT araştırmasında kronik böbrek hastalıkları gö-
rülme sıklığı %15,2 olarak bulunmuştur. Her iki araş-
tırmayı birlikte değerlendirecek olursak, ülkemizde son
dönem böbrek yetmezliği görülme sıklığının giderek
artacağını ön görmek zor olmayacaktır.
Son dönem böbrek yetmezliği (SDBY) hastalarında
böbrek transplantasyonu ideal tedavidir. Fakat her has-
taya bunu yapmak mümkün değildir. Ülkemizde SDBY
nedeni ile tedavi gören hastalara bakıldığında %84 ka-
darının hemodiyaliz ile, %9 kadarının peritoneal di-
yalizle tedavi olduğunu ve %12 kadarına da transp-
lantasyon yapılmış olduğunu görmekteyiz.
Hemodiyaliz, dünyada ve ülkemizde böbrek transp-
lantasyonu uygulanamayan hastalarda en çok tercih
edilen renal replasman tedavisi metodudur. Yeterli he-
modiyaliz tedavisi için fonksiyonel bir damar yoluna
ihtiyaç vardır. Hemodiyaliz amaçlı damar girişimleri
başlıca üç tanedir: Arteriovenöz (AV) fistüller, AV gre-
ler ve santral venöz kateterler. Damar yolu hastanın
yaşam yoludur. AV fistüller düşük komplikasyon oran-
ları ve uzun süre açık kalmaları nedeni ile tercih edi-
lirler. En az tercih edilen metod ise santral venöz kate-
terlerdir. Bunlarda hem ölüm oranları hem de
komplikasyon oranları çok yüksektir. AV greler ise
AV fistüllerin yapılamadığı durumlarda tercih edilmesi
gereken metoddur. AV grelerde santral venöz kate-
terlere göre komplikasyon görülme sıklığı çok daha
az, fakat fistüllere göre daha yüksektir.
AV fistül doğası itibariyle aslında zararlı bir giri-
şimdir. Örneğin travmatik AV fistülleri kapatarak te-
davi etmeye çalışıyoruz, buna karşın kronik böbrek
yetmezliği hastalarında AV fistülleri kendimiz oluştu-
ruyoruz. Bir AV fistülün olgunlaşması için hem arterde
hem de vende dilatasyon gelişmesi şarttır, böylece ba-
şarılı bir hemodiyaliz ve uzun dönem açık kalacak bir
erişim yolu sağlanmış olur.Ancak oluşturulan AV fistül
• Ülkemizde kronik böbrek hastalığı sıklığı %%15.7’dir.
• Hemodiyaliz için oluşturulan AV fistüllerin 1/3’ünde komplikasyon gelişir. Bu komplikasyonlar tromboz stenoz
anevrizma gelişimi, infeksiyon, nöropati, iskemi, kanama, venöz hipertansiyon ve konjestif kalp yetmezliği olarak
sayılabilir.
Dostları ilə paylaş: |