ve min-hum
: ve onlardan
|
ve min-hum
|
: ve onlardan
|
ve min-hum
|
: ve onlardan (onların bir kısmı)
|
ve min-hum
|
: ve onlardan
|
ve min-hum
|
: ve onlardan
|
ve min-hum
|
: ve onlardan
|
ve min-ke
|
: ve senden
|
ve min-kum
|
: ve sizden
|
ve min-kum
|
: ve sizden (sizin) bir kısmınız
|
ve min-kum
|
: ve sizden
|
ve min-kum
|
: ve sizden
|
ve min-kum men
|
: ve sizden bir kısmınız
|
ve min-kum men
|
: ve sizden bir kısmınız
|
ve min-nâ
|
: ve bizden (bir kısmımız)
|
ve min-nâ
|
: ve bizden (bir kısmımız)
|
ve misle-hu
|
: ve onun misli kadar, onlar kadar
|
ve misle-hu
|
: ve onun bir misli daha, onun kadar daha
|
ve misle-hum
|
: ve bir misli (daha)
|
ve misle-hum
|
: ve onların misli kadar
|
ve mubeşşiran bi
|
: ve .... ile müjdeleyen
|
ve mubeşşiren
|
: ve müjdeleyici olarak
|
ve mukâmen
|
: ve ikâmet edilen yer (ikâmet yeri)
|
ve mukâmen
|
: ve ikâmet yeri
|
ve mukassirîne
|
: ve (saçlarınız) kısaltmış olarak
|
ve mulken
|
: mülk ve saltanat
|
ve mulkin
|
: ve bir saltanat
|
ve munzirîne
|
: ve uyarıcılar
|
ve munzirîne
|
: ve uyarıcılar
|
ve munzirîne
|
: ve uyarıcılar
|
ve mursâ-hâ
|
: ve onun demir atması (durması)
|
ve mûsâ
|
: ve Musa
|
ve mûsâ
|
: ve Musa
|
ve musaddikan
|
: ve tastik edici olan, tastik eden
|
ve mustevdea-hâ
|
: ve onun emanet (geçici) durduğu yer
|
ve mutahhiru-ke
|
: ve seni temizleyecek olan
|
ve nâdâ
|
: ve seslendi, bağırdı
|
ve nâdâ
|
: ve seslendi
|
ve nâdâ
|
: ve seslendi
|
ve nâdev
|
: ve nida ettiler, seslendiler, haykırdılar
|
ve nâdeynâ-hu
|
: ve ona seslendik
|
ve nâdeynâ-hu en
|
: ve biz ona nida ettik, seslendik
|
ve nahfazu
|
: ve koruruz, muhafaza ederiz
|
ve nahîlun
|
: ve hurma ağaçları
|
ve nahlen
|
: ve hurma ağaçları, hurmalar
|
ve nahlin
|
: ve hurma ağaçları, hurmalıklar
|
ve nahlin
|
: ve hurma ağaçları, hurmalıklar
|
ve nahlun
|
: ve hurma(lar)
|
ve nahnu
|
: ve biz
|
ve nahnu
|
: ve biz
|
ve nahnu
|
: ve biz
|
ve nahnu
|
: ve biz
|
ve nahnu
|
: ve biz
|
ve nahnu
|
: ve biziz
|
ve nahşuru
|
: ve haşredeceğiz, toplayacağız
|
ve nahşuru-hu
|
: ve onu haşrederiz
|
ve nahşuru-hum
|
: ve onları haşrederiz, toplarız
|
ve nahyâ
|
: ve yaşarız
|
ve nahyâ
|
: ve diriliriz
|
ve nahzâ
|
: ve biz rezil, rüsva oluruz
|
ve naîmin
|
: ve ni'metler
|
ve naksın
|
: ve eksiklik
|
ve na'lemu
|
: ve biz biliriz
|
ve na'metin
|
: ve ni'metler
|
ve nasarnâ-hu
|
: ve ona yardım ettik
|
ve nasarnâ-hum
|
: ve onlara yardım ettik
|
ve nasîran
|
: ve yardımcı olan
|
ve neâ
|
: ve uzaklaştı
|
ve neâ bi cânibi-hi
(ve neâ)
(bi cânibi-hi)
|
: ve yan çizdi
: (ve uzaklaştı)
: (yanına)
|
ve nebâten
|
: ve bitkiler
|
ve nebbi' hum
|
: ve onlara haber ver
|
ve nebbi'hum
|
: ve onlara haber ver
|
ve nebiyyen
|
: ve peygamber
|
ve neblû-kum
|
: ve sizi imtihan ederiz
|
ve nebluve
|
: ve imtihan edeceğiz
|
ve nec'ale
|
: ve kılıyoruz, kılarız
|
ve nec'ale-hum
|
: ve onları kılarız
|
ve nec'ale-hum
|
: ve onları kılarız
|
ve necceynâ
|
: ve kurtardık
|
ve necceynâ-hu
|
: ve biz onu kurtardık
|
ve necceynâ-hu
|
: ve biz onu kurtardık
|
ve necceynâ-hu
|
: ve onu kurtardık
|
ve necceynâ-hu
|
: ve onu kurtardık
|
ve necceynâ-hum
|
: ve onları kurtardık
|
ve necceynâ-humâ
|
: ve ikisini kurtardık
|
ve necci-nî
|
: ve beni kurtar
|
ve necci-nî
|
: ve beni kurtar
|
ve necci-nî
|
: ve beni kurtar
|
ve necci-nî
|
: ve beni kurtar
|
ve necvâ-hum
|
: ve onların fısıltıları, gizli konuşmaları
|
ve nedau
|
: ve kurarız, kuracağız
|
ve nefahtu
|
: ve üfledim
|
ve nefah-tu
|
: ve üfledim
|
ve nefeha
|
: ve üfledi, üfürdü
|
ve nehâ
|
: ve nehyetti, mani oldu, yasakladı
|
ve nehâran
|
: ve gündüz
|
ve neherin
|
: ve nehirdedirler (çevresinde)
|
ve nehev
|
: ve nehyettiler (nehyederler, yasaklarlar)
|
ve nektubu
|
: ve yazarız
|
ve nekûlu
|
: ve deriz
|
ve nekûlu
|
: ve diyeceğiz
|
ve nekûne
|
: ve biz oluruz
|
ve nemîru
|
: ve erzak, yiyecek getiririz
|
ve nemuddu
|
: ve biz uzatacağız
|
ve nerâ-hu
|
: ve biz onu görüyoruz
|
ve nerisu-hu
|
: ve ona varis olacağız
|
ve nesiye
|
: ve unuttu
|
ve nesiye
|
: ve unuttu
|
ve nesran
|
: ve Nesra
|
ve nesû-hu
|
: ve onu unuttu
|
ve nesûku
|
: ve sevkedeceğiz
|
ve netecâvezu
|
: ve cevaz veririz, vazgeçeriz
|
ve nettebii
|
: ve biz tâbî olalım
|
ve neza'nâ
|
: ve çekip çıkarttık
|
ve neza'nâ
|
: ve biz çekip çıkarttık
|
ve nezdâdu
|
: ve arttırırız
|
ve nezea
|
: ve çıkardı
|
ve nezea
|
: ve çıkardı
|
ve nezeru
|
: ve bırakacağız
|
ve nezîren
|
: ve uyarıcı olarak
|
ve nezîren
|
: ve nezir (uyarıcı) olarak
|
ve nezîren
|
: ve nezir, uyarıcı
|
ve nezîren
|
: ve nezir, uyarıcı
|
ve nezîren
|
: ve uyarıcı
|
ve nezîren
|
: ve uyarıcı olarak
|
ve nezîren
|
: ve uyarıcı olarak
|
ve nezîren
|
: ve nezir, uyarıcı
|
ve nezzelnâ
|
: ve biz indirdik
|
ve nezzelnâ
|
: ve biz indirdik
|
ve nezzel-nâ
|
: ve biz indirdik
|
ve nezzelnâ-hu
|
: ve onu indirdik
|
ve ni'me
|
: ve ne güzel
|
ve ni'me el vekîlu
|
: ve ne güzel vekil
|
ve ni'meten
|
: ve bir ni'met
|
ve nisâe-kum
|
: ve sizin kadınlarınız
|
ve nisâe-nâ
|
: ve bizim kadınlarımız
|
ve nisâi
|
: ve kadınlar
|
ve nisâun
|
: ve kadınlar
|
ve nısfe-hu
|
: ve onun yarısı
|
ve nufaddılu
|
: ve üstün kılarız
|
ve nufiha
|
: ve üfürüldü
|
ve nufiha
|
: ve üfürüldü
|
ve nufiha
|
: ve üfürüldü
|
ve nufiha
|
: ve üflendi
|
ve nufûrin
|
: ve uzak durma, nefret
|
ve nuhâsun
|
: ve duman
|
ve nuhavvifu-hum
|
: ve onları korkutuyoruz
|
ve nuhricu
|
: ve çıkarırız
|
ve nukaddisu
|
: ve takdis ediyoruz, mukaddes
|
ve nukaddisu
|
: ve takdis ediyoruz, mukaddes
|
ve nukallibu-hum
|
: ve onları çeviririz, döndürürüz
|
ve nukırru
(karre)
(ekarri)
|
: ve durdururuz, tutarız
: (yerleşti, karar kıldı, durdu)
: (ikrar ettirdi, durdurdu)
|
ve numekkine
|
: ve biz yerleştirelim, kuvvetli kılalım
|
ve numîtu
|
: ve öldürürüz
|
ve numîtu
|
: ve öldürürüz
|
ve nunezzilu
|
: ve indiriyoruz
|
ve nunşie-kum
|
: ve sizi yaratmamız, inşa etmemiz
|
ve nurîdu
|
: ve istiyoruz
|
ve nuriye
|
: ve gösterelim
|
ve nûru-hum
|
: ve onların nurları
|
ve nuskıye-hu
|
: ve onu sularız
|
ve nuyessiru-ke
|
: ve biz sana kolaylaştıracağız
|
ve nuzîku-hu
|
: ve ona tattıracağız
|
ve nuzuri
|
: ve benim uyarılarım
|
ve nuzuri
|
: ve benim uyarılarım
|
ve nuzuri
|
: ve inzarım, uyarılarım
|
ve nuzuri
|
: ve inzarım, uyarmam
|
ve nuzuri
|
: ve inzarımı, uyarılarımı
|
ve nuzuri
|
: ve uyarmamı
|
ve nuzzile
|
: ve indirildi
|
ve rabatnâ
|
: ve bağladık, kuvvetlendirdik, takviye ettik, rabıta kurduk
|
ve rabbî
|
: ve Rabbim
|
ve rabbi-ke
|
: ve senin Rabbine andolsun
|
ve rabbi-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbi-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbi-kum,
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbinâ
|
: ve Rabbimize
|
ve rabbu
|
: ve Rabbi
|
ve rabbu
|
: ve Rab
|
ve rabbu
|
: ve Rab
|
ve rabbu
|
: ve Rabbi
|
ve rabbu-ke
|
: ve senin Rabbin
|
ve rabbu-ke
|
: ve senin Rabbin
|
ve rabbu-ke
|
: ve Rabbin
|
ve rabbu-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbu-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbu-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbu-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbu-kum
|
: ve sizin Rabbiniz
|
ve rabbun
|
: ve bir Rab
|
ve rabet
|
: ve kabardı (hacmi arttı)
|
ve raculen
|
|