Darabe meselen : örnek verdi, isnad etti



Yüklə 1,08 Mb.
səhifə95/100
tarix24.05.2020
ölçüsü1,08 Mb.
#31493
1   ...   92   93   94   95   96   97   98   99   100
Arab Azer1

yehâfûne

: (onlar) korkarlar

yehbitu

: düşer (aşağı yuvarlanır)

yehceûne

: uyurlar

yehdî

: hidayet eder, ulaştırır, iletir

yehdi allâhu

: Allah hidayet eder

yehdî-hi

: onu hidayete erdirir

yehdî-kum

: sizi hidayet eder

yehdîllâhu (yehdî allâhi)

: Allah hidayet eder

yehdî-ni

: beni hidayete erdirir

yehdiye-ke

: seni hidayete erdirsin, hidayet etsin, ulaştırsın

yehdiye-kum

: sizi hidayet eder, ulaştırır

yehdûne

: hidayete erdirir

yehdûne-nâ

: bizi hidayete erdirecek

yehebu

: bağışlar

yehîcu

: kurur, solar

yehîmûne

: şaşkın şaşkın dolaşıyorlar, hayal peşinde koşuyorlar

yehtedî

: hidayete erer

yehtedûne

: yol bulurlar, hidayete ererler

yehûdû

: dalsınlar, oyalansınlar

ye'huze-hum

: onları alır, yakalar

ye'huze-kum

: sizi alır (yakalar)

ye'huz-hu

: onu alır, alacak

ye'huzu

: alıyor (ele geçiriyor)

ye'huzûne-hâ

: onu alırlar

yeidu-kum

: size vaadeder

yeise

: ümidi kesti

yeisne

: kesilir

yeisû

: ümidi kestiler

yeızu-kum

: size vazeder, öğüt verir, nasihat eder

yeızukumullâhu

: Allah size vaazediyor, emrediyor

yekâdu

: neredeyse, hemen hemen, kendi kendine

yekâdûne

: neredeyse, az kalsın

yekburu

: büyür, büyük olur, büyüyen (bir şey)

yekfulu meryeme

: Meryem'e kefil olacak, bakımını üstlenecek

yekfulûne-hu

: ona kefil olacak, onun bakımını üstlenecek

yekfur

: örter, inkâr eder, küfre düşer

yekfur

: inkâr eder

yekfurû

: inkâr ediyorlar

yekfurûne

: inkâr ediyorlar, nankörlük ediyorlar

yekîdûne

: tuzak kuruyorlar

yekleu-kum (kelee)

: sizi korur, himayesine alır (korudu, himaye etti)

yeksibûne

: kesbediyorlar, kazanıyorlar

yeksibûne

: kazanıyorlar, iktisap ediyorlar

yektubûne

: yazıyorlar, yazarlar

yektum-hâ

: onu ketmeder, saklar, gizler

yektumu

: gizliyor, gizler

yektumûne

: gizlerler ketmederler

yekul

: derse

yekûlâ

: (ikisi) söylüyorlar

yekûle

: söyleyecek, diyecek

yekûlenne

: mutlaka söyler

ye'kuli

: yiyor

ye'kulne

: yiyecekler, yerler

ye'kulu

: (yemek) yer

yekûlû

: söylerler, konuşurlar

yekûlu innehâ

: diyor

yekûlu lehu

: ona der

ye'kuluhunne

: onları yiyorlar

yekûlûne

: diyorlar, söylüyorlar

yekûlûne ifterâ-hu

: onu uydurdu diyorlar

yekûlunne

: derler

yekûlunne

: mutlaka diyecek, der

yekûlunnellâhu

: "Allah" derler

yekûmu

: ayakta durur, hazır bulunur

yekûmu

: kalkarlar

yekûmu

: yapılır (ikame edilir)

yekun

: olur

yekûne

: olur, olsun

yekûnû

: olurlar

yekûnu lî

: benim olur (olabilir)

yekûnûne

: olurlar, oluyorlar

yekzibûne

: yalanlıyorlar

yel'abûne

: oynuyorlar (alay ediyorlar)

yel'anu

: lânet edecek

yel'anu-humu allâhu

: Allah onlara lânet eder

yelbesûne

: giyinirler, giyerler

yelicu

: girer

yelka

: karşılaşır

yelkâhu

: onu ilka eder, arz eder

yelkavne

: karşılaşacaklar

yelkavne-hu

: ona mülâki olurlar (ruhları ölmedenönce Allah'a ulaşır)

yeltekit-hu

: onu bulur

yeltekıyâni

: ikisi karşılaşacak, birbirine kavuşacak

yelvûne

: eğip bükerler

yemesse- enne-kum (messe)

: size mutlaka dokunacak
: (dokundu)

yemessu-hum

: onlara dokunacak

yemhaku

: azaltır, eksiltir

yemhedûne

: hazırlık yaparlar, hazırlık yapıyorlar

yemhû

: siler (mahveder, yok eder), imha eder

yemînu-ke

: senin ellerin

yemînu-ke
(mâ meleket yemînu-ke)

: senin elin
: (elinin altında sahip olduğun)

yemîze

: ayırt eder, ayırır

yemkurûne

: hile yapıyorlar, tuzak kuruyorlar

yemliku

: sahip olur, güce malik olur (mani olur, önler)

yemşî

: yürür

yemşûne

: yürürler, yürüyorlar, dolaşıyorlar

yemterûne

: şüphe ediyorlar

yemûcu

: (birbirlerine) karışır

yemuddu-hu

: ona ekler

yemuddu-hum

: onlara mühlet verir

yemunnu

: lütufta bulunur, ni'metlendirir

yemunnûne

: minnet ediyorlar, başa kakıyorlar

yemurrûne

: yanından geçerler

ye'muru

: emrediyor

ye'muru

: emreder

ye'muru-kum

: size emrediyor

ye'murûne

: emrediyorlar

yemûtû

: ölsünler

yenâbîa

: yerden fışkıran su kaynağı, pınarlar

yenâlu-hu

: ona ulaşır

yenbegî

: yakışmaz, uygun olmaz

yenbegî

: gerekir, mümkün olur

yenbûan

: pınar, menba, su kaynağı

yenfaddû

: dağılıp gitsinler

yenfau en nâse

: insanlara yarar sağlar, faydası olur

yenfedu

: tükenir, biter

yenfeu

: fayda verir

yenfeûne-kum

: size fayda veriyorlar

yenhâ

: nehyediyor, engelliyor, men ediyor

yenhâkum(u) allâhu

: Allah sizi nehyeder, size yasaklar

yenhevne

: nehyederler, men ederler

yen'ıku

: bağırır, haykırır

yenkalib

: döner: dönüyor

yenkalibu

: geri döner

yenkudûne

: oldular

yenkudûne

: nakzederler, bozarlar

yenkusu

: bozar

yenkusûne

: naksediyorlar, bozuyorlar

yensifu-hâ

: onu savurup atacak

yensilûne

: hızla koşarlar, saldırırlar

yenşur

: neşretsin, göndersin, ulaştırsın

yensur-kum

: size yardım eder

yensuru-nâ

: bize yardım eder, yardım edecek

yensurûne-hu

: ona yardım ederler

yensurûne-hum

: onlara yardım eder

yensurûne-kum

: size yardım ediyorlar

yentesırûne

: kendilerine yardım edebiliyorlar

yentesırûne

: kendilerine yardım edebiliyorlar

yentesırûne

: yardımlaşırlar

yentezırû

: bekliyorlar

yentiku

: nutuk verir, söyler

yentıkûne

: konuşuyorlar, konuşurlar

yenzeganne-ke

: sana mutlaka vesvese verecek

yenzegu

: arasını bozar, fesat çıkarır

yenzilu

: iner

yenzurû

: baksınlar

yenzurûne

: bakıyorlar, bekliyorlar, gözlüyorlar

yerâ

: görüyor

yera-hu

: onu görür

yerâ-ke

: seni görür

yeravne-hum

: onları görüyor

yeravu

: görürler

yercia

: döner, dönecek

yerciu

: dönerler

yerciûne

: döner, dönecekler

yerci'ûne

: rücu ederler, dönerler

yercû

: diler

yercû allâhe

: Allah'a ulaşmayı diler

yercûllâhe (yercû allâhe)

: Allah'a ulaşmayı dileyenler

yercumû-kum

: sizi taşlarlar

yercûne

: ümit ederler, umarlar

yercûne

: ümit ederler, arzu ederler, dilerler

yercûne

: ümit ederler, arzu ederler, dilerler

yerdâ

: razı olacak

yerda-hu

: ondan razı olur

yerdavne-hu

: ondan razı olurlar

yerevne

: görecekler

yerevne

: görürler

yerevne-hâ

: onu görürler

yerevne-hu

: onu görüyorlar

yerfei

: yükseltir

yerfeu

: yükseltir

yerfeu-hu

: onu yükseltir

yerham-kum

: size merhamet eder, rahmet nuru gönderir

yerisu-hâ

: ona varis olur

yerisûne

: varis olacaklar

yerisu-nî

: bana varis olsun

yerkudûne (rakada)

: koşarlar, kaçarlar (koştu)

yermûne

: (iftira) atarlar

yerşudûne

: irşada ulaşırlar, irşad olurlar

yerta'

: bol bol yesin (beğendiği meyvelerden)

yertedid

: geri döner

yeruddû-kum

: sizi döndürürler

yerzuku

: rızıklandırır

yerzuku-hâ

: o rızıklandırır

yerzuku-kum

: sizi rızıklandırır

yes'â

: koşuyor: diler

yes'adu

: yükselir, erişir

yesâu

: diler: dilediği

yeşâu allâhu

: Allah diler

yeşâullâhu (yeşâu allâhu)

: Allah diler

Yüklə 1,08 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   92   93   94   95   96   97   98   99   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin