Arteriolar lezyonlar
Her iki aferent ve eferent arteriole etkilenmektedir ve hyalinizasyon gelişmektedir. Eferent arteriol etkilenmesi özellikle diabetik olgularda dikkati çeker niteliktedir.
Tubulus ve İnterstisyum
Tubular hücre vakuolizasyonu en dikkat çekici bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır.
AYIRICI TANI
Çoğu zaman diabetik nefropati tanısı kolaylıkla konulabilmektedir. Tip 1 DM olgularda tanının ilk 10 yılında proteinüri ancak %4 olguda saptandığından bu olgularda erken proteinüri varlığı non-diabetik hastalıkları düşündürmelidir. Tip2 DM içinse süre ilişkisi daha az netdir.
Ayrıca diabetik hastalarda
-
Papiller nekroz
-
Akut ve kronik pyelonefrit
-
Renovasküler hastalık
-
Otonom nöropati ve buna bağlı mesane disfonksiyonları (nörojenik mesane)
Artmış sıklıkla görülmekte bunlar mutlaka olgularda göz önüne alınmalıdır.
Renal biyopsi genelde ihtiyaç duyulmayan bir işlemdir ve diabet dışında başka glomerüler patoloji varlığından şüphlenildiği durumlarda yapılabilir.
Renal biyopsi
-
Tip1 DM lu olgularda erken dönemde proteinüri olması (ilk 5 yıl), retinopati olmaksızın proteinüri olması
-
Makroskopik hematüri olması
-
İdrar incelemesinde aktif idrar sedimenti bulguları (eritrosit silendirleri)
-
Belirgin proteinüri olmaksızın renal fonksiyonda hızlı kayıp
Durumlarında biyopsi söz konusu olabilmektedir. Diğer glomerüler hastalıklar diabetik olgularda %4-25 oranında görülmektedir.
Dostları ilə paylaş: |