Aklını En
Doğru
Şekilde Kullan
dan ve satışından yüz milyon dolar kazandı. Bir buçuk yıllık küçük
bir çalışma için tam yüz milyon dolar aldı. "Bu parayı kazandım mı?
Kahretsin, kesinlikle kazandım. Alanımda bir yıldızım, basketbol
daki Michael Jordan ve rock müzikteki Bruce Springsteen gibiyim."
lacocca takım çalışmasını, küçük adamın
önemini ve diğer iyi
şeyleri desteklediğini söyledi ama bu desteğini kanıtlayacak
hiçbir
şey yapmadı. Albert Dunlap desteklediğini söylemedi bile: "Eğer iş
yaşamının içindeyseniz, bu yaşamda tek bir şey için varsınız; para
kazanmak."
Scott Paper'daki bir çalışan toplantısında yaşadiğı kazayı gururla
.anlatıyor. Bir kadın ayağa kalkmış ve sormuş: "Artık şirket gelişti
ğine göre, hayır kurumlarına bağış yapmaya başlayabilir miyiz?" O
ise bu soruya şu cevabı vermiş: "Kendi paranı vermek istiyorsan, bu
senin sorunun ve bunu yapman için seni
cesaretlendiririm ama bu
şirket para kazanmak için var.
Cevap tek bir kelimeyle; hayır."
Burada iş yaşamının para kazanmak olup olmadığını tartışmaya
cağım ama sormak istiyorum: Dunlap
neden paraya bu kadar çok
odaklanmıştı?
Gelin onun açıklamasına izin verelim. "Bu dünyada kendi yön
temimi belirlemek benim için bir kişisel saygı
sorununa dönüştü,
kendisinin bir şeylere değer olduğunu ispatlamaya çalışan bir ço
cuğun sorununu gibi. .. Bu güne kadar kendimi devamlı ispatlamak
zorunda hissettim." Eğer kendini ispatlamak zorundaysa, bir ölçüye
ihtiyacı var. Çalışan memnuniyeti veya topluma karşı sorumluluklar
ya da hayırsever katkılar onun için yeterli ölçüler değildir. Bunlar,
onun değerini temsil edecek tek bir noktaya indirgenemezler ancak
hissedarların elde ettiği karlar bunu yapabilir.
Kendi deyişiyle, "Bugünlerde toplantı odalarında duyduğum en
aptalca terim; dolaylı yatırımcılar." Bu terim çalışanları, toplumu,
şirketten beslenen diğer şirketleri ima ediyor. "Başarıyı birkaç dolay
lı yatırımcının ilgisiyle ölçemezsiniz. Başarıyı hissedarların kazanç
larıyla ölçebilirsiniz."
1 65
Dostları ilə paylaş: