T.C
SAĞLIK BAKANLIĞI
OKMEYDANI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ
FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON KLİNİĞİ
Şef: Dr. M. Hayri ÖZGÜZEL
POSTÜR ANALİZİNDE SYMMETRİGRAF İLE
ORTHORÖNTGENOGRAM SONUÇLARININ
DEĞERLENDİRİLMESİ
(Uzmanlık Tezi)
Dr. Öznur ECERKALE
İstanbul–2006
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ
6
1.
GİRİŞ VE AMAÇ
7
2.
GENEL BİLGİLER
8
2.1. OMURGA VE POSTÜR
8
2.1.1. Omurganın Anatomisi
8
2.1.2. Omurganın Biyomekaniği
16
2.1.3. Omurga Ve Postür İlişkisi
19
2.2.
POSTÜR
23
21.2.. Postürün Tanımı
23
22.2.. İyi Postür (Standart Postür)
24
23.2.. İdeal Ayakta Duruş Postürü
25
24.2.. İdeal Oturma Postürü
26
25.2.. Omurganın Postür Bozuklukları
29
2.2.6.
Postür Analizi
36
2.2.7. Postürün Yaş Ve Cinsiyetle İlişkisi
43
3.
GEREÇ VE YÖNTEM
45
4.
BULGULAR
50
5.
TARTIŞMA
63
6.
ÖZET
67
KAYNAKLAR
68
2
ŞEKİLLER DİZİNİ
Şekil–1: Kolumna vertebralisin bölümleri
8
Şekil–2: Kolumna vertebralisin yandan görünümü
9
Şekil–3: (A) Kolumna vertebralisin lateralden görünüşü, (B) Çeşitli vertebraların
genel özellikleri
10
Şekil–4: İntervertebral diskin yapısı
11
Şekil–5: Kolumna vertebralisin eklemleri ve ligamentleri
13
Şekil–6: İdeal postür yan görünüş
26
Şekil–7: İdeal postür
27
Şekil–8: Kifoz açısı ölçümü
29
Şekil–9: Skolyoz
30
Şekil–10: Skolyotik eğriliğin Cobb yöntemiyle ölçülmesi
33
Şekil–11: Lomber lordoz açısının ölçümü
34
Şekil–12: Symmetrigraf
42
Şekil–13: Symmetrigraf ile değerlendirmede lateral görünüş
46
Şekil–14: Symmetrigraf ile değerlendirmede arkadan görünüş
46
Şekil–15: Lomber lordoz açısı ile hastanın yaşı arasındaki ilişki (scatterplot) grafiği
59
Şekil–16: Kifoz açısı ile hastanın yaşı arasındaki ilişki (scatterplot) grafiği
59
3
TABLOLAR DİZİNİ
Tablo–1: Lokalizasyona göre skolyoz sınıflaması
33
Tablo–2: Bragg postür tablosu
47
Tablo–3: Hastaların yaş analizi
50
Tablo–4: Hastaların cinsiyet analizi
51
Tablo–5: Hastaların eğitim seviyesi analizi
51
Tablo–6: Hastaların şikayet analizi
52
Tablo–7: Fizik muayenede kısalık analizi
52
Tablo–8: Hastaların gibbosite analizi
53
Tablo–9: Orthoröntgenogram ile açı değerlendirmesi sonuçları
53
Tablo–10: Orthoröntgenogram ile tespit edilen kifoz açısı ile Symmetrigraf sırt
bulgularının karşılaştırılması
54
Tablo–11: Orthoröntgenogram ile tespit edilen lomber lordoz açısı ile Symmetrigraf
bel bulgularının karşılaştırılması
55
Tablo–12: Orthoröntgenogram ile tespit edilen skolyoz açısı ile Symmetrigraf omurga
bulgularının karşılaştırılması
56
Tablo–13: Skolyoz mevcudiyeti ile hasta yaşının çapraz tablo ile gösterimi
(Crosstabulation)
56
Tablo–14: Hastanın yaşı ile tepe noktası çapraz tablosu (Crosstabulation)
57
Tablo–15: Kifoz açısı ile Symmetrigraf sırt değerlendirmesinin korelasyonu
57
Tablo–16: Lomber lordoz açısı ile Symmetrigraf bel değerlendirmesinin korelasyonu
58
Tablo–17: Skolyoz açısı ile Symmetrigraf omurga değerlendirmesinin korelasyonu
58
Tablo–18: Symmetrigraf baş değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
60
Tablo–19: Symmetrigraf omuz değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
60
Tablo–20: Symmetrigraf posterior görünüm omurga değerlendirmesi ile hasta yaşının
çapraz tablo ile gösterimi (Crosstabulation)
60
Tablo–21: Symmetrigraf kalça değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
61
4
Tablo–22: Symmetrigraf boyun değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
61
Tablo–23: Symmetrigraf sırt değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
61
Tablo–24: Symmetrigraf bel değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
62
Tablo–25: Symmetrigraf karın değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
62
Tablo–26: Symmetrigraf diz değerlendirmesi ile hasta yaşının çapraz tablo ile
gösterimi (Crosstabulation)
62
5
ÖNSÖZ
Uzmanlık eğitimim süresince hastanemizin her türlü imkanlarından faydalanma olanağı
sağlayan, bilgi ve tecrübelerinden yararlandığım, her konuda yakın ilgi ve desteğini
gördüğüm başhekimimiz ve değerli hocam Sayın Dr. M. Hayri ÖZGÜZEL’ e,
Bu tez konusunun belirlenip oluşturulmasında yardımcı olan ve eleştirileri ile çalışmaya
yön veren, her konuda yakın ilgi ve desteğini gördüğüm tez danışmanım Kliniğimiz
Başasistanı Dr. Canan BERKER’ e,
Rotasyonlarım süresince yanlarında bilgi ve deneyimlerimi arttırdığım hastanemiz Nöroloji
Klinik Şefi Prof. Dr. Osman TANIK, Ortopedi ve Travmatoloji Klinik Şefi Doç. Dr. Okan
YALAMAN ve 4. Dahiliye Klinik Şefi Doç. Dr. Laika KARABULUT’ a,
Uzmanlık eğitimim süresince her konuda yakın ilgi ve desteklerini gördüğüm Kliniğimiz
Uzmanları Dr. Gülçin GÜREL, Dr. Cemal KOCABAŞOĞLU, Dr. Nilnur KONURALP ve
Kliniğimiz Başasistanları Dr. Aliye YILDIRIM GÜZELANT ve Dr. Berrin SENDİNÇ’ e
Tezimin her aşamasında sağladıkları destek ve katkılarından dolayı asistan arkadaşlarım
Dr. Sevgi ATAR ve Dr. Sezgin HACIOĞLU’ na,
Birlikte çalıştığım asistan arkadaşlarım Dr. Ali Rıza AYDOĞAN, Dr. İlyas TUTAR, Dr. F.
Devrim MEYDAN OCAK, Dr. Leyla KILIÇ ATAKANLI, Dr. Börteçine ARSLAN, Dr.
Dilek ÜN, Dr. Meral AKMAN ve Kliniğimiz fizyoterapistlerine,
Eğitimim süresince saygı ve sevgilerini esirgemeyen diğer tüm klinik çalışanlarına,
eğitimimin ve tezimin her aşamasında hiçbir zaman desteğini esirgemeyen eşim Kubilay
ECERKALE’ ye ve burada ismini sayamadığım diğer insanlara teşekkür ederim.
Dr. Öznur ECERKALE
6
1. GİRİŞ VE AMAÇ
Postür analizi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon alanında yapılan klinik değerlendirmeler için
son derece önemlidir. Bu konuda yapılmış kapsamlı araştırmalar, konunun önemine oranla
kısıtlıdır. Özellikle toplumumuzda görülen postüral bozuklukların incelenmesi ve tedavi
yöntemlerinin etkinliği açısından yapılmış çalışmaların sınırlı oluşu, konuya verilmesi
gereken önemin yeterli seviyede olmadığını göstermektedir.
Amerikan Ortopedi Akademisi Postür Komitesinin 1947 yılındaki tanımına göre postür,
iskelet öğelerinin, vücudun destek yapılarını zedelenme ve ilerleyici deformasyondan
koruyacak şekilde düzgün ve dengeli dizilişidir (1). Cailliet , “statik spinal konfigürasyon
dik duruşta belirli bir zaman diliminde yorgunluğa, ağrıya yol açmıyor ve estetik yönden
kabul edilebilir ölçülerde ise uygun postürden söz edilebilir”, demiştir. Kendall ise ideal
postürü “vücudun minimal stress ve yüklenme ile denge halinde olmasıdır”, diye ifade
etmiştir.
Postür, kişinin fiziksel ve ruhsal durumunu yaşantısı boyunca etkileyen önemli etkenlerden
biridir. İnsanlarda postür çeşitli faktörlerin etkisi altındadır. Bunlardan ailesel faktörler,
yapısal bozukluklar ve alışkanlıklar postür üzerinde belirleyici olmaktadır.
Bu çalışmada, postür analizinde kullanılan metodlardan Symmetrigraf ve
orthoröntgenogramdan elde edilen veriler değerlendirilmiştir. Her iki yöntemin de postür
analizinde kullanılabileceği değerlendirilmeye çalışılmıştır.
Ayrıca bu çalışmanın bir amacı da Türk toplumunda postür bilincinin oluşmasına katkı
sağlamaktır. Bu konuda yapılacak akademik çalışmalar için de postür analizi konusunda
bir uygulama örneği olması açısından önemli bir çalışma olacağı kanısındayım
.
7
2.
GENEL BİLGİLER
2.1 OMURGA VE POSTÜR
2.1.1. OMURGANIN ANATOMİSİ
Kolumna vertebralis, gövdenin merkezi kemik sütunudur. Kafatasını pektoral kavşağı, üst
extremiteleri ve göğüs kafesini taşır ve pelvik kavşak aracılığı ile vücut ağırlığını alt
extremitelere iletir. Kolumna vertebralis kavitesi içinde (kanalis vertebralis), medulla
spinalis, spinal sinirlerin kökleri ve onları örten meniksler bulunur.
Şekil-1’de gösterildiği gibi, vertebral kolon 7 servikal, 12 torakal, 5 lomber, 5 sakral ve 4
koksigeal olmak üzere 33 vertebradan oluşur. Yetişkinde 5 sakral omur os sakrum 4
koksigeal omur os koksigis olarak birleşmiştir.
Şekil–1. Kolumna vertebralisin bölümleri
Doğumda omurga, fleksiyonda C şeklinde bir yaydan ibarettir. Kafa kontrolünün
sağlanmasından sonra sagital düzlemde ilk olarak, servikal lordoz oluşur. Ayakta durmaya
başlamasının ardından lomber lordoz gelişir. Böylece sagital düzlemde servikal ve lomber
8
lordoz, torakal ve sakral kifoz olmak üzere dört yay oluşur (Şekil–2) (1). Genel olarak
lordozdaki segmentler, kifozdaki segmentlere göre daha hareketlidir. Vücut, esnekliğini bu
dört yayın, şok absorbe etme kapasitesine borçludur (2).
Şekil–2: Kolumna vertebralisin yandan görünümü
Kolumna vertebralise önden veya arkadan bakıldığı zaman düz bir hat olarak görülür.
Yandan bakıldığında ise kolumna vertebralis dört kurveden oluşmaktadır (Şekil–2).
Bunlar:
1. Sakral kurve- konveks
2. Lomber kurve- konkav
3. Torasik kurve- konveks
4. Servikal kurve-konkav
9
2. 1. 1. Vertebraların Genel Özellikleri
Tipik bir vertebra önde yuvarlakça bir gövde ve arkada arkus vertebralisten oluşur. Bu
arkuslar, içinden medulla spinalis ve kılıflarının geçtiği foramen vertebrale denen aralığı
kuşatırlar. Vertebral arkus yan kısımlarını oluşturan bir çift silindir pedikülden ve arkusu
arkadan tamamlayan bir çift yassı laminadan oluşur. Vertebral arkusdan bir spinöz, 2
transvers ve 4 artiküler olmak üzere 7 çıkıntı uzanır (Şekil–3)(3).
10
Şekil–3: (A) Kolumna vertebralisin lateralden görünüşü, (B) çeşitli vertebraların
genel özellikleri
Prosessus spinozus, iki laminanın birleşme yerinden arkaya doğru uzanır. Prosessus
transversuslar lamina ve pediküllerin birleşme yerinden laterale doğru uzanırlar. Transvers
ve spinoz her iki çıkıntı, kas ve ligamentlere tutunma yeri oluştururken bir kaldıraç gibi
fonksiyon görürler.
Prosessus artikularisler iki tanesi üstte diğer iki tanesi altta olmak üzere vertikal olarak
yerleşmiş olup, eklem yüzeyleri hiyalin kıkırdakla kaplıdır. Bu vertebraların iki prosessus
articularis superioru üstteki vertebranın iki prosessus articularis inferioru ile eklemleşerek
sinoviyal eklemleri oluştururlar (3).
Vertebra gövdeleri kolumna vertebralisin ön bölümünü oluşturur. Komşu iki omur
gövdesinin oluşturduğu bu bölümdeki kısımlar yuvarlakça, alt ve üst yüzeyleri yassıdır.
Doğumda ve gelişme sürecinde omurların alt ve üst yüzeyleri hafif konvekstir ve kıkırdak
plakasıyla örtülüdür. Bu kıkırdak plaklar 15–20 yaş arası kemikleşir ve omur gövdeleriyle
kaynaşır. Epifizer büyüme simetrik ilerlediği için, omurga gelişimini belli bir düzen içinde
sürdürür (1).
Omur gövdeleri arasında diskler bulunur. Nukleus pulpozus ve onu çevreleyen anulus
fibrozusdan oluşan disk, vertebral korpusa anterior destek sağlamakla beraber omurgaya üç
düzlemde de hareket esnekliği verir (Şekil–4). İlk iki servikal vertebra arasında, sakrum ve
koksikste disk bulunmaz. Geçici kompresyona izin veren, mekanik şok emici bir sıvı
sistemidir. Disk yük altında su kaybeder (%10), basınç azaldıktan sonra su hızla geri
emilir, disk eski yükseklik ve volümünü kazanır. Bu pompalama mekanizması
intervertebral diskin beslenmesini ve biyomekanik fonksiyonunu sağlar (2, 4).
11
Şekil–4: İntervertebral diskin yapısı.
İnsanoğlunun büyümesinin erken dönemlerinde, diskin beslenmesi, epifiz plağını delerek
diske giren damarlar tarafından sağlanır. Epifiz plaklarının kapanmasıyla 2. dekattan sonra
disk avasküler hale gelir, son plakların santral kısmı ve anulustan difüzyon yolu ile beslenir
(1, 4).
2. 1. 2. Kolumna Vertebralisin Eklemleri
Vertebralar, gövdeleriyle kartilajinöz, eklem çıkıntılarıyla sinoviyal eklemler aracılığı ile
birbirleriyle eklemleşirler.
2.1.2.1. İki Vertebra Gövdesi Arasındaki Eklemler
Komşu vertebra gövdelerinin üst ve alt yüzeyleri ince bir hiyalin kıkırdak plağı ile
kaplanmıştır. Arada, hiyalin kıkırdak tabakalarının arasında sandviç tarzında
fibrokartilajinöz bir intervertebral disk bulunur (Şekil–5). Diskin kuvvetli kollajen lifleri
iki vertebra korpusunu birleştirir (3).
Diskus intervertebralisler kolumna vertebralis uzunluğunun ¼’ ü kadarını oluştururlar.
Diskin kalınlığı lomber bölgede 9 mm., torakal bölgede 5 mm., servikal bölgede 3mm.dir.
Ancak önemli olan disk kalınlığının vertebral gövdeye oranıdır. Çünkü en yüksek olan
oran o bölgedeki segmente en fazla mobilite sağlar. Disk/ gövde oranı: Servikalde:2/5 >
lomberde:1/3 > torakalde:1/5’ tir. Bu sebeple servikal bölge en mobil olan bölgedir (2).
Her bir diskin anulus fibrozus denilen periferik parçası ve nukleus pulpozus denilen santral
parçası vardır. Anulus fibrozus, fibrokartilajinöz bir yapıya sahiptir. Anulus fibrozusun
kollajen lifleri konsantrik lameller veya kılıf şeklinde dizilmiştir. Kollajen bantlar komşu
vertebraların gövdeleri arasında oblik olarak uzanırlar. Komşu lamellerde liflerin eğimi
birbirine zıttır. En dıştaki çoğu lifler kolumna vertebralisin ön ve arka longitudinal
ligamentlerine sıkıca tutunurlar. Nukleus pulpozus, adolesan ve çocukta büyük miktarda
su, az sayıda kollajen lif, birkaç kıkırdak hücresi içeren ovoid jelatinöz bir kitledir. Diskin
arka kenarına hafifçe yakın yerleşmiştir. Nukleus pulpozusun yarı akıcı yapısı kolumna
vertebralisin fleksiyon veya ekstansiyonunda vertebraların öne veya arkaya
bükülebilmesine olanak verir (3).
12
Ligamentler:
Ligamentum longitudinale anterior ve posterior kafatasından sakruma kadar kolumna
vertebralisin ön ve arka yüzeyleri boyunca, devamlı bir bant şeklinde uzanırlar (Şekil–5).
Ön ligament geniştir ve vertebral korpusların ön yüzeyleri ve yan kenarlarına sıkıca
tutunur. Arka ligament zayıf ve dardır (3).
Şekil–5: Kolumna vertebralisin eklemleri ve ligamentleri
13
2.1.2.2. İki Arkus Vertebranın Eklemleşmesi
Bir vertebranın üst artiküler çıkıntısı ile üstteki vertebranın alt artiküler çıkıntısı arasındaki
ekleme faset eklem denir. Fasetlerin eklem yüzeyleri başlangıçta koronal bir oryantasyon
gösterirken, büyüme çağı boyunca giderek biplanar özellik kazanır. Vertebranın
posteriorunda, diartrodial eklem yapan fasetlerin düzlemleri anatomik seviyeye göre
değişir. Alt servikalde, üst faset yüzeyi superior-posterior ve hafif mediale bakar. Torakal
bölgede posterior-superior ve laterale bakar. Lomber bölgede ise posterior ve mediale
bakar (5).
Ligamentler:
1. Ligamentum supraspinale, komşu spinöz proseslerin uçları arasında uzanır (Şekil–5).
2. Ligamentum interspinale, komşu spinöz prosesleri bağlar (Şekil–5).
3. Ligamentum intertransversarium, komşu transvers prosesler arasında uzanır.
4. Ligamentum flavum, komşu vertebraların laminalarını bağlar (Şekil–5).
Servikal bölgede ligamentum supraspinale ve ligamentum interspinaleler oldukça
kalınlaşarak ligamentum nuchaeyi oluştururlar. Ligamentum nuchae, kafatasındaki
protuberensia oksipitalis eksterna ile yedinci servikal vertebranın prosessus spinozusu
arasında uzanır. Bu ligamentin ön kenarı, aradaki spinöz çıkıntılara kuvvetlice tutunmuştur
(3) .
2.1.3. Kaslar
Ayakta dururken ağırlık çizgisi, aksisin densinden, kalça eklemi merkezinin arkasından,
diz ve ayak bileği eklemlerinin önünden geçer. Bu pozisyonda, vücut ağırlığının büyük
kısmı kolumna vertebralisin önünde yer alır. Bu nedenle insanda sırt kaslarının iyi gelişmiş
olması şaşırtıcı değildir. Kolumna vertebralisin normal eğriliklerinin sürdürülmesinden
sorumlu olan esas etken bu kasların postüral tonusudur (6).
14
Sırt Kasları:
1. Yüzeyel kaslar: M. Trapezius, M. Lattisimus dorsi, M. Levator skapula, M.
Rhomboideus major ve minor
2. Ara kat kaslar: M. Serratus posterior superior ve posterior inferior, M. Levator kostarum
3. Derin sırt kasları:
a. Yüzeyel ve vertikal uzanan kaslar(M.Erector spinae): M. İliokostalis, M.
Longissimus, M. Spinalis.
b. Orta kat oblik seyirli kaslar (M.Transversospinales): M. Semispinalis, M. Multifidi,
M. Rotatores.
c. Derin kaslar: Mm. İnterspinales, Mm. İntertransversarii.
Erektör spinal kaslar, son iki torakal vertebra, lomber vertebralara, sakruma ve iliak
kanadın iç yüzeyine tutunurlar. Kas, on ikinci kaburganın altında üç bölüme ayrılır:
iliokostal kas lateral bandı, longissimus kası intermedial bandı, spinalis kası medial bandı
oluşturur. İliokostal kas, C4 ve C6 transvers proseslere kadar uzanır. Kafatasına kadar
uzanan tek erektör spinal kas m. longissimustur. M. spinalis ise genellikle yukarıda m.
semispinalis kapitis ile birleşmiştir.
Erektör spinal kaslar miyofasyal bir kılıf içindedirler. Hareket sistemi fonksiyonunda
mekanik bir rol oynayan fasyalar, hem nosiseptif hem de proprioseptif uyarılara kaynaklık
ederler. Torakolomber fasyanın lomber parçası, krista iliaka ve 12. kosta arasındaki
boşlukta yerleşmiştir. Yüzeyel, orta ve derin olmak üzere üç katmandan oluşmuştur.
Kuadratus lumborum kasını örten derin katman, transvers proseslere bantlar biçiminde
yapışır. Orta katman transvers proseslerin uçlarından başlar, erektör spinaların önünde,
kuadratus lumborumun arkasında yer alır. Yüzeyel fasya derin sırt kaslarını örter ve spinöz
15
proseslere tutunur. Torakolomber fasyanın önemi, lateralde karın kaslarına yapışması ve
öne eğilmiş gövdenin doğrulmasında oynadığı rolden kaynaklanmaktadır.
M. semispinalis, transversospinal olarak, 4–6 spinal prosesi atlayarak yukarı doğru uzanır.
Lomber vertebralarda bulunmazlar. Mm. multifidi sakrumun sırt bölümünde kalın bir kitle
olmak üzere, tüm bel, sırt ve alt boyun omurlarının transvers proseslerinden başlar ve
aksise kadar tüm bel, sırt ve boyun omurlarının spinal proseslerine tutunur. Mm. rototares
bir omurun transvers prosesinden, bir veya iki üstteki omurun spinöz prosesine uzanır.
Mm.intertransversarii komşu iki transvers proses arasında, Mm.interspinales komşu iki
spinöz proses arasında uzanır. Vücut öne eğilmeye başladığı zaman fleksiyonun
kontrolünü sırt kasları sağlar. Bu kaslar, erektör spinal kasları, servikal kasları ve üst trapez
adaleleri içerir (1, 3, 7).
2.2.OMURGANIN BİYOMEKANİĞİ
Biyomekanik, temel mekanik kurallarının biyolojik sistemlere uygulanarak, sabit duruş ve
hareket sırasında organizmaya etkiyen kuvvetleri ve bu kuvvetlerin etkisi altında
organizmanın davranışlarını inceleyen bilim dalıdır (4).
Spinal hareket segmenti, iki komşu vertebra, intervertebral disk, ligamentler ve faset
eklemlerden oluşan kompleks mekanik bir sistemdir (2). Bu segment üzerine binen yükü,
anterior ve posterior yapılar iki sütun halinde paylaşır.
Kapandji’ye göre kolumna vertebraliste taşıyıcı üç kolon vardır: Major kolon, üst üste
yerleşen vertebraların korpuslarından oluşur, diğer iki kolon minör kolondur. Bu minör
kolonları üst üste yerleşen vertebraların posteriorundaki artiküler prosesler (faset eklemler)
oluşturur. Öndeki sütun ana destekleyici yapıdır. Anterior sütun statik, posterior sütunlar
ise dinamik rol oynar (2).
Omurga ve gövde kasları, hareketi ve hareketin kontrolünü sağlar. Omurga stabilitesinde
kasların rolü deneysel olarak gösterilmiştir. Sadece ligamanlarla desteklenmiş olan
kolumna vertebralis ancak 2 kg.lık bir yük taşıyabilmektedir. Bu nedenle omurganın
hareketinde ve stabilitesinde kasların belirgin olarak katkısı vardır.
16
Dengeli bir postür ile gövde ve omurga kasları vücudun üst yarısını minmal bir kas kuvveti
ile destekleyebilmektedirler. Postür bozukluğu sebebiyle ağırlık merkezi öne kaydığında
ise sırt kasları daha fazla efor harcayarak postürü düzeltmeye ve dengeli bir pozisyon
sağlamaya çalışırlar. Lomber fleksiyon karın kaslarınca başlatılır ve vücudun üst yarısının
ağırlığı ile devamı sağlanır. Sırtta yer alan erektör spina kasları yerçekimine direnerek
hiperfleksiyonu önler. Fleksiyon arttıkça erektör spina kaslarındaki myoelektrik aktivite
artar. Vücudun dik durumdaki pozisyonunda ise myoelektrik aktivite bu kaslarda
minimaldir. Çünkü bu durumda dengeyi ve direnci ligamentler sağlar (8).
Gövdenin fleksiyon, ekstansiyon ve lateral fleksiyonlarında spesifik bir kas grubu hareketi
başlatır, antagonist kaslar kontrolü sağlar, yerçekimi hareketi devam ettirir ve ligamentler
de hareketin limitini belirler.
Dostları ilə paylaş: |