Genelde her toplumda,duygusal dengesizlik gösteren bir çok


C. UyuĢturucu Maddelerin Kullanılması ve Suçluluk



Yüklə 4,8 Kb.
Pdf görüntüsü
səhifə9/28
tarix21.04.2017
ölçüsü4,8 Kb.
#15082
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   28

C. UyuĢturucu Maddelerin Kullanılması ve Suçluluk 
 
 
1- Genel olarak 
 
UyuĢturucu 
maddelerin 
kriminojen 
(suça 
yöneltme) 
etkileri 
üzerinde  pek  çok  incelemeler  yapılmıĢ  ve  çeĢitli  görüĢler  ileri 
sürülmüĢtür.  Bunların  herbirinde  araĢtırıcıların  kiĢisel  eğilimleri, 
çalıĢma  disiplinleri  yanında,  çalıĢma  koĢullarının  da  etkisi  vardır. 
Gerek  bu  gerekse  sorunun  kendinden  gelen  karmaĢıklığı  nedeniyle  bazen 
çeliĢkili görüĢler de görülebilmektedir (223). 
 
Dönmezer'de  uyuĢturucu  maddelerin  kriminojen  etkileri  konsunda 
söylenenler  ve  yazılanlar  ile  bilimsel  araĢtırmaların  sonuçlarının 
birbirini esasta tutmadığını belirtmektedir (224). 
 
Öte  yandan  Amerika'da  son  10  yıl  içinde  yapılan  araĢtırmalar 
uyuĢturucu maddelerin kullanılması ile diğer suçlar arasında ku-rulması 
istenilen bağlantının abartılı olduğunu ortaya koymuĢtur (225). 
_______________ 
(223) Abdülkadir ÖZBEK, Adli Psikiyatri  Ankara 1980,  s.58 
(224) DÖNMEZER, Kriminoloji  s.394 
(225) YENĠSEY,  s.173
 

 
Taft'a  göre  konunun  üç  yönü;  suça  dayalı  yasadıĢı  ticaret, 
satınalma suçu ve para elde etmek amacıyla iĢlenen diğer suçlar, 
burada  kriminolojik  yönü  oluĢturmakta  olup  bunlar  uyuĢturucu 
maddeler  tarafından  yaratılan  suçlar  olmaktan  çok,  kanunun 
yarattığı suçlar olarak gözükmektedir(226). 
 
Özbek,  uyuĢturucu  madde  ve  suçluluk  iliĢkisi  konusunda  Ģu 
düĢüncelerin genellikle kabul edilebileceğini belirtmektedir. 
 
- Bağımlılık yapan bazı maddeler, normal dediğimiz insanları 
bile,  belli  koĢullar  içinde,  bunları  almadıkları  zamandan  daha 
kolay suça yöneltebilirler (trafik kazalarında olduğu gibi). 
 
-  Bazı  kiĢilik  yapısı  ve  bedensel  değiĢmelerde,  kiĢi 
bağımlılık  yapan  maddeleri  kullandığı  zaman,  kullanmadığı 
zamandan daha çok suça yöneltilebilir. 
 
 Sözü  edilen  maddelerin  etkileri  gözönüne  alınarak,  kiĢiyi 
suça itmeleri üç yolla olabilir: 
 
-  Alındıkları  anda  çeĢitli  derecede  kiĢinin  fizyolojik  ve 
ruhsal dengesini bozarak 
 
- Uzun süre ve fazla oranda alma sonucu, baĢta merkez sinir 
sistemi 
olmak 
üzere, 
çeĢitli 
organlarda 
yıkıntı, 
fizik 
iĢlevlerde, kiĢilik yapısında bozulma yaparak 
 
-  Yukarıdaki  iki  etkinin  devamı  yoluyla  kiĢinin  sosyal 
düzeyini, durumunu bozarak (227). 
 
Özellikle  kendilerini  suça  götürecek  olan  bio-psiĢik 
özelliklere  sahip  bulunan  kiĢiler  sözkonusu  oldukları  takdirde 
uyuĢturucu  maddelerin  gerçek  ve  ağır  bir  suçluluk  doğurduğu 
söylenebilir (228). 
 
Dönmezer'de;  "Aslında  uyuĢturucu  maddeler  kullanımı  ile 
suçluluk  arasındaki  iliĢki  karmaĢık  ve  geniĢ  ölçüde  olmak  üzere 
kullananın esasen anti  sosyal  bir karektere sahip bu- 
(
226) Uyuşturucu maddeler mevzuunda Kollokyum,  Ġstanbul 1957,  s.8 
(227) ÖZBEK,  s.58-59 
(228) Uğur ALACAKAPTAN,  Sarhoşluk halinde işlenen suçlarda cezai mesuliyet, Ankara 1961,  s.25
 
lunup 
bulunmadığını 
belirlemeye 
dayalı 
bir 
problem 
niteliğindedir:  Anti-sosyal  bir  karakter  taĢımayan  kiĢiler, 
itiyatları  sebebi  ile,  genellikle  ayrıca  suç  iĢlememektedirler. 

Meğer  ki  maddeyi  temin  için  suç  iĢlemek  veya  suçlularla  iliĢki 
kurmak  mecburiyetinde  kalsınlar.  Buna  karĢılık  anti  sosyal 
karaktere sahip olanlar suç iĢlemek hususunda cesaret bulmak için 
bile uyuĢturucu maddelere baĢvurabilirler" demektedir (229). 
 
Kaydedelimki, uyuĢturucu maddeler etrafında, bunların imali, 
satıĢı  ve  kullanılması  dolayısıyla  büyük  bir  suç  faaliyeti 
oluĢtuğu gibi bu maddelerin kullanılması diğer bir kısım suçların 
iĢlenmesinde  de  doğrudan  doğruya  veya  dolayısıyla  faktör 
olabilmekte,  bu  maddeler,  çevresi  bütün  dünya  olan  geniĢ  bir  
kanun  dıĢı,  ahlaka  aykırı,  örgütlenmiĢ  ticaret  doğurmakta  ve  bu 
faaliyeti  idare  edenler  baĢarılı  olabilmek  için  diğer  her  türlü 
suçları 
iĢletmek 
hususunda 
en 
küçük 
bir 
tereddütte 
göstermemektedirler (230). 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
_______________ 
(229) DÖNMEZER,  "Sosyo politik yaklaşım",  s.1037 
(230) DÖNMEZER,  "Hukuk ve uyuşturucu",  s.466 
 
 

 
2- Bazı uyuĢturucu madde çeĢitleri ve suçluluk 
 
Belirli  bir  toksik  maddenin  özellikle  belirli  bir  suça 
yönelttiğine 
ait 
inandırıcı 
destekler 
bulunmamaktadır. 
Bazı 
ayrıcalıklar  bir  tarafa  bırakılırsa  uyuĢturucu  madde  müptelalarında 
görülen  suçların  çeĢitleri  de  olmayanlarınkine  benzer.  Bir  farklaki, 
iptila 
derecesinde 
alıĢkanlık 
gösterenler 
herĢeyleri 
pahasına 
istedikleri maddeyi almak için, daha çok hırsızlığa, sahteciliğe (belge 
sahteciliği, recete sahteciliği gibi) baĢvururlar. Kolb bu konuyu Ģöyle 
formüllendirir:  "Suçlular  müptela  olabilirler,  fakat  her  müptela  sırf 
maddenin etkisiyle müptela olmaz"(231). 
 
Bu  baĢlık  altında  bazı  uyuĢturucu  maddelerin  kullanımında  sıkça 
rastlanan  ve  diğerlerinden  ayrılan  suç  Ģekillerini  ele  alacağız. 
Seçtiğimiz  bu  maddeler  yaygın  olarak  kullanılmalarının  yanısıra 
suçlulukla iliĢkileri yönünden daha fazla araĢtırmaya konu olmuĢlardır. 
 
a- Afyon ve türevleri 
 
Bu  maddeler  yalnız  olarak  kullanıldıkları  zaman  saldırganlık 
niteliğindeki suçlara yöneltmezler. Çünkü etki özelliği itibariyle daha 
çok  sakinleĢtirici  ve  geçici  olarak  rahatlık,  gevĢeklik  vericidirler. 
Ancak  kiĢi  çok  iĢkence  verici  yoksunluk  arazlarından  kurtulmak  için 
hırsızlık  ve  uyuĢturucu  maddeleri  yasaklayan  kanunları  çiğnemeye 
yönelir  (232).  Bir  eroinman  günde  bir  veya  bir  kaç  defa  eroin  alma 
ihtiyacı  duyar.  Bu  nedenle  de  günlük  uğraĢılarının  baĢında  ihtiyaç 
duyduğu  eroini  sağlamak  gelir.  Çünkü  eroin  oldukça  pahalıdır.    (1  gr. 
için  asgari  600-800  Fransız  frangı  doz  içinse  100  FF.  ödemek 
zorundadır.)  Ancak  toksikomanın  genellikle  fazla  parası  yoktur.  Varsa 
bile  bu  fazla  devam  etmeyecek,  er  yada  geç  eroin  kullanımını  günü 
gününe  finanse  edecek  vasıtaları  bulma  gereksinimiyle  karĢı  karĢıya       
kalacaktır.  Elde  bulunan  bir  kaç  esyayı  sattıktan  ve ana     babasına 
ait  bir  kaç  çeki  tahrif  ettikten  sonra  daha              kazançlı,    düzenli  
bir  suç  niteliğinde   bir  etkinlik  bulması 
 
(231) ÖZBEK,  s.59 
(232) ÖZBEK,  s.59
 

gerekecektir (233). Bir eroinmanın yılda 10 kiĢinin bağımlılığına 
sebep  olduğu  ve  her  dört  eroinmandan  birinin  satıcı  olduğu 
bilinmektedir(234). 
 
Özbek,  bazen  bir  psikoz  derecesinde  olabilen  yoksunluk 
sendromu  sırasında  çok  nadir  olarak  öldürme  ve  yaralama 
görülebileceğini de belirtmektedir (235).  
 
b- Esrar ve benzerleri 
 
Bunlar, afyon ve türevlerinin aksine içildiği zaman çoğu kez 
uyarıcı  ve  kamçılayıcı,  insan  irade  ve  frenlerini  zayıflatıcı 
etki  yaparlar.  Bu  nedenle,  kiĢilik  yapısı  suç  ve  anti  sosyal 
davranıĢlar  göstermeye  müsait  olanlarda  esrarın  akut  etkisi  ile 
birden  ortaya  çıkan  Ģiddetli  hareketleri,  yaralama  hatta  öldürme 
görülebilir.  Kural  olmamakla  birlikte  yine  esrar  etkisi  altında 
Ģijofreniye  benzer  psikoz  veya  gizli  bir  Ģizofreniyi  açığa 
çıkararak suça yöneltici etki yapılabilir (236).  
 
Esrar  alan  kiĢi  zaman  ve  mesafe  kavramının  bozulması 
nedeniyle trafik ve iĢ kazalarına sebep olabilir (237). 
 
c- Kokain ve benzerleri 
 
Uyarıcı  ve  kuvvet  ve  kudret  arttırıcı  etki  gösteren  ve 
ayrıca  moral  yıkıntı  yaratan  bu  maddelerin  bağımlılığında  bazen 
"paranoid  hallüsinatuar"  tipte  ağır  bir  akıl  hastalığı  tablosu 
görülebilir ve bunun etkisi altında suçlar iĢlenebilir (238). 
 
Erem: "Kokainmanların iĢledikleri suçların baĢında özellikle 
doktor  reçeteleri  üzerinde  sahtekarlık  gelmektedir.  Irza  geçme, 
sarkıntılık  suçlarına  sık  sık  rastlanır.  Kadın  kokainmanlarda 
zina,  alenen  hayasızca  bazı  hareketler  ko-kainden  doğan  bir  tür 
teĢhircilik görülür" demektedir (239). 
_______________ 
(233) TRAUTMANN,  s.39 
(234) LARGUIER,  s.31 
(235) ÖZBEK,  s.59 
(236) ÖZBEK,  s.59 
(237) ERASLAN (Çvr.),  s.58 
(238) ÖZBEK,  s.60 
(239) Faruk EREM,  Adalet Psikolojisi,  Ankara 1987, s.189
 

 
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
 
 
UYUġTURUCU MADDELER SORUNUNUN CEZA HUKUKU YÖNÜ 
 
 
I. AVRUPA ÜLKELERĠNĠN MEVZUATLARININ MUKAYESELĠ  
 
ĠNCELENMESĠ 
 
 
KarĢılaĢtırmalı incelememizde uluslararası örgütler kısmında 
değindiğimiz ve ülkemizinde üyesi bulunduğu  Pompidou Grubu üyesi 
ülkelerin 
mevzuatlarını 
esas 
alacağız. 
Pompidou 
Grubunun 
faaliyetleri  çerçevesinde,  üye  ülkelerin  uyuĢturucu  madde 
suçlarına  iliĢkin  ceza  mevzuatları  üzerinde,  1989  yılında  bir 
araĢtırma  ekibine  60  sayfalık  bir  rapor  hazırlattırılmıĢtır.  Bu 
bölüm büyük ölçüde, sözkonusu rapora dayanarak, Clarisse Cervolla 
tarafından  hazırlanan  ve  RSCDPC'nin  1990/3  üncü  sayısında 
yayınlanan  "uyuşturucu  maddelerin  trafiğine  ve  kullanımına  karşı 
mücadele 
konusunda 
Pompidou 
Grubu 
üyesi 
ülkelerin 
ceza 
mevzuatlarının 
mukayeseli 
incelenmesi" 
konulu 
makalesine 
dayanmaktadır  (240).  Bunun  dıĢında  baĢka  kaynaklardan  yaptığımız  
alıntılar  dipnot  düĢülmek  suretiyle  verilmiĢtir.  Ġncelenen 
mevzuatlar  genel  olarak  70'li  yada  80'li  yıllarda  yürürlüğü 
konulmuĢ  veya  ağırlaĢtırma  yönünde  reforma  tabi  tutulmuĢdur. 
Malta  hariç  tüm  Pompidou  Grubu  üyeleri  1961  Tek  sözleĢmesini 
onaylamıĢlardır.    (1990  yılı  itibariyle)  Avusturya,  Belçika, 
Lüksemburg,  Ġrlanda,  Malta  ve  Ġsviçre  henüz  1971  Psikotropik 
maddeler sözleĢmesini imzalamamıĢlardır. 
________________ 
(240) Clarisse CERVELLO,  "Analyse comparee des legislations penales des pays membres du groupe Pomdou en 
matier  de  lutte  contre  l'usage  et  le  trafic  de  stupefiants",    RSCDPC,    1990,  no:3,    s.538-547.  Ayrıca  UNSDRI'nin 
1988 yılında yayınlanan geniĢ kapsamlı araĢtırmasına dayanan Avrupa ülkeleri mevzuatında uyuĢturucu maddelerle 
ilgili ceza hükümlerininin incelenmesi için bkz. Abdullah  DĠNÇKOL,  "Avrupa Ülkeleri Mevzuatında UyuĢturucu 
Maddelerle Ġlgili  Ceza Hükümleri" ARGUMENTUM,  c.1,  y.1991,  s.9,  s.125 vd. 

 
Sözkonusu  19  ülkenin  suç  politikalarında,  uyum  gösteren 
noktaların yanısıra önemli farklılıklarda mevcuttur.  
 
A- Uyum Gösteren Suç Politikaları: Suçlar 
 
YasaklanmıĢ  uyuĢturucu  maddelerin  gerek  kullanımı  olsun 
gerekse  trafiği,  Avrupa  mevzuatları  suçların  yaratılmasında  çok 
sayıda ortak  noktalar içermektedir. 
 
1. Kullanmanın suç sayılmasında uzlaĢma 
 
a- UyuĢturucu madde kullanmayı cezalandıran ülkeler 
 
aa- Basit kullanma 
 
Fransa  (Kamu  Sağlığı  K.nun  628  m.  31  Aralık  1970  k.), 
Finlandiya  (21  Ocak  1972  T.li  41  sk.nun  2.m.),  Lüksemburg  (19 
ġubat  1972  k.  7.m.),  Ġsveç  (8  Mart  1968  k.nu  değiĢtiren  19  Mart 
1988  T.li  k.nun  1/6  m.),  Ġsviçre  (Mart  1974  T.li  k.  CW  1,19-a 
m.), Türkiye (TCK 404/2 m.). 
 
bb- Sadece bazı hallerde kullanma 
 
Yunanistan: 
Sadece 
uyuĢturucu 
bağımlısı 
(toksikoman) 
olmayanlar  için  (1  Aralık  1970  tarihli  kanunun  7.m.),  Belçika: 
Sadece kollektif kullanma (9 Haziran 1975 tarihli kanunun 3.m.), 
Ġngiltere:  Sadece  afyon  için  (27  Mayıs  1971  tarihli  kanunun 
9.m.).  
 
b- Kullanma amacıyla bulundurmayı cezalandıran ülkeler 
 
Malta  (1986'da  8  sayılı  kanunla  değiĢtirilen  1  Eylül  1939 
tarihli  yasanın  22.m.),  Ġrlanda  (16  Mayıs  1977  tarihli  kanunun 
3.m.),  Hollanda  (23  Haziran  1976  tarihli  kanunun  2/1-c  m.  sert 
uyuĢturucular,  3-c  m.  esrar),  Ġngiltere  (1971  kanununun  5. 
maddesi),  Lüksemburg  (1977  kanununun  7.m.),  Portekiz  (13  Aralık 
1983 tarihli kanunun 36.m.) 
 
Kullanmayı  ve  kullanma  amacıyla  bulundurmayı  suç  saymayan 
ülkeler  "yasaklanmıĢ  uyuĢturucu  madde  bulundurma"nın  önlenmesi 
endirekt yoluyla kullanmayı cezalandırabilmektedirler.  
 
Ġspanya  (25  Haziran  1983  tarihli  ceza  yasasının  344.m.) 
yalnız ticaret amacıyla bulundurmayı suç sayarak kullanmaya yasal 
olarak izin vermektedir (241). 

 
Bununla  beraber,  kullanmanın  suç  sayılması  nerdeyse  genel 
bir  prensip  olmakla  birlikte,  maddelere,  niteliklerine  ve 
miktarlarına 
bakılarak, 
Hollanda'da 
(kanunun 
uygulanmasına 
iliĢkin  idari  direktifler)  ve  Danimarka'da  (1969  yılında 
baĢsavcının  idari  sirküleri)  adli  tatbikat  tarafından  yada 
kanunda  düzenlenen  hafifletici  nedenlerle  (Ġtalyan  ceza  kanununu 
az  yada  tedavi  kullanımı  için  gerekli  bir  miktar  ise  uyuĢturucu 
bulundurma  ve  temin  etmeye  izin  vermektedir.  "1975  tarihli  685 
sayılı  kanunun  80  m.")  çok  rölatif  hale  getirilmiĢtir.  Portekiz 
hafif para cezasına çarptırdığı "tesadüfi kullanan" (1983 tarihli 
kanunun    36.m.)a  karĢı  hoĢgörülüdür  ve  tekrarlamamaya  söz  veren 
21 yaĢından küçük kullananı  (m.38) cezadan muaf tutmaktadır.  
 
 
 
2. Trafiğin cezalandırılmasında uzlaĢma (242) 
 
a- Asıl suçlar 
 
Kontrole 
tabii 
maddelerin 
ekim, 
üretim, 
imal, 
transformasyon,  dağıtım,  ihraç,  ithal,  arz,  satıĢ,  satınalma, 
tedarik, nakil vs.i sözkonusudur. 
 
Asıl  suçlar  iĢleniĢ  Ģartlarına  göre  ağırlaĢtırıcı  yada 
hafifletici nedenlere bağlanabilir.  
 
aa- Hafifletici nedenler 
 
UyuĢturucu maddenin miktarına bağlı hafifletici nedenler. 
_______________ 
(241) Ancak 4 Ağustos 1970'de değiĢikliğe uğrayan 1931 tarihli bir kanun toplum için bir tehlike teĢkil eden kiĢileri 
bazı  uzmanlaĢmıĢ  sağlık  kuruluĢlarına  koymayı  öngörmektedir.  Fakat  bu  kuruluĢlar  hiç  kurulmamıĢ  ve  bazen  bu 
kiĢiler  emniyet  tedbiri  olarak  cezaevie  konmuĢtur.  1983  kanununun  getirdiği  legalleĢtirmeyi  yumuĢatan  bu  kanun 
uyuĢturucu bağımlılarına da uygulanmıĢtır. Bkz. BISIOU,  s.289 
(242)  "Trafic"  kelimesinin  Türkçe  karĢılığı  kaçakçılık,  ticaret  ve  suistimaldir.  Türk  doktrininde  uyuĢturucu  madde 
suçları,  kullanma  ve  temin  (Bazı  müellifler  tedarik  demektedir)  olarak  iki  gurupta  incelendiği  gibi  Avrupa'da  da 
kullanma  suçları  (Les  infractions  d'usage)  dıĢındaki  uyuĢturucu  madde  suçları,  trafik  suçları  (Les  infractions  de 
trafic) baĢlığı altında ele almaktadır. Biz bu bölümde trafik kelimesini kullanmayı tercih ettik. 

 
Sadece  Avusturya  (18  Eylül  1951  tarihli  kanunun  16.maddesi), 
Fransa  (17  Ocak  1986  kanunu.  Kamu  Sağlığı  Kanununun  627/2.  m.)  ve 
Portekiz'in (1983 tarihli kanunun 24.m.) mevzuatları ufak miktar trafik 
"için  cezaları  hafifleterek,  ayaksatıcıları,  torbacılar  (Dealeres) 
tarafından iĢlenen, yakın ufak trafiğe özel bir muamele yapmaktadır.  
 
Hollanda'da  adli  uygulama,  Savcılar  Kurulunun  direktiflerine 
göre, "esrarın yakından tedariki" konusunda koğuĢturma yapmamaya müsade 
ediyor.  
 
Bununla beraber, ufak satıcıların çoğunun aynı zamanda uyuĢturucu 
bağımlısı  olduğuda  tartıĢma  götürmez.  Demekki,  birçok  mevzuatta, 
tedavi,  hafifletici  nedenler  veya  suçları  bağımlılıkları  ile  iliĢkili 
ise  cezanın  kaldırılması  konularında  bu  sonrakiler  için  öngörülen 
tedbirler onlarada uygulanabilir.  
 
Avrupa metinlerinde bir boĢluk teĢkil eden kanunlarda ufak satıcı 
kavramının  gözönüne  alınmaması  durumunun  muhtemelen,  kısmen  tatbikat 
tarafından doldurulmuĢ olduğu anlaĢılmaktadır.  
 
Diğer hafifletici veya ortadan kaldırıcı (muafiyet) nedenler. 
 
Suç  faillerine  iliĢkin  araĢtırmaları  kolaylaĢtırarak  suçların 
ortaya  çıkarılmasına  yardım  veya  ihbar  sözkonusudur:  Fransa  (Kamu 
Sağlığı  kanununun  627/5.m,  1987  kanunu),  Lüksemburg  (1973  kanunu 
31.m.), Portekiz (1983 kanunu 31/2.m.), Türkiye (TCK'nun 405.m.), Malta 
(tehlikeli  uyuĢturucu  maddeler  hakkında  kanunun  29.m.),  Almanya  (31 
Temmuz 1981 tarihli kanunun 31.m.), Belçika (1975 kanunu 6.m.). 
 
Bazı  ülkeler  ihmal  (dikkatsizlik)le  iĢlenen  suçlara  daha 
hoĢgörüyle  bakmaktadır.    Ġsveç  (uyuĢturucu  maddeler  hakkında  ceza 
kanunu  19/3.m.),  Ġsviçre  (uyuĢturucu  maddeler  hakkında  federal  kanun 
3/a m.), Portekiz (1983 kanunu 32.m.), Almanya (1981 kanunu 29/4.m.). 
 
KiĢisel  kullanma  amacıyla  iĢlenen  trafik  suçlarının  cezaları 
duruma  göre  hafifletilmekte  yada  ortadan  kaldırılmaktadır:  Almanya 
(1981  kanunu  29/11-4.m.),  Avusturya  (narkotikler  hakkında  kanunun 
17/1.m.),  Ġtalya  (1975  kanunu  80.m.),  Yunanistan  (1970  tarihli  743 
sayılı  kanunun  7.m.),  Danimarka  (1969  BaĢsavcılık  sirküleri),  Malta 
(Kanunun 26. m.), Hollanda (Afyon ve diğer uyuĢturucu maddeler hakkında 
dayanak kanunun 10/5.m.).  

 
Nihayet  Yunanistan  trafik  suçlarının  bir  toksikoman  (uyuĢturucu 
bağımlısı)  tarafından  iĢlenmesini  genel  bir  hafifletici  neden 
saymaktadır. (1970 kanunu 14.m.). 
 
bb- AğırlaĢtırıcı nedenler 
 
Bunlar  çoğu  hallerde,  suç  failinin  niteliği  (doktorlar,  sağlık 
görevlileri,  teĢekkül  hali,  profesyonel  olma,  sabıkalılar),  trafik 
suçlarında  kullanılanların  nitelikleri  (küçükler,  toksikomanlar  vs.) 
veya  suçtan  doğan  zarara  bağlı  olmaya  (sürekli  zarar,  ölüm,  fazla 
sayıda kiĢinin sağlığına zarar verme, yada tahlikeli bedensel zararlar) 
göre gösterilmiĢlerdir. 
 
AğırlaĢtırıcı  nedenler  öngörmeyen,  Malta,  Ġnglitere,  Ġrlanda  ve 
Hollanda  kendilerinin  yasa  metinlerinde  asıl  (temel)  suçlar  için  çok 
ağır müeyyideler  düzenlemektedirler.  
 
b- Trafikle bağlantılı suçlar 
 
Bunlar,  çoğunlukla  modern  yaĢamdan  kaynaklanan  gereksinimleri 
karĢılamak amacıyla zamanla meydana getirilmiĢlerdir. 
 
Yardım,  değiĢik  sahtecilikler,  bazı  meslek  sahipleri,  doktorlar 
ve  baĢkaları  tarafından  iĢlenmeye  iliĢkin  suçların  dıĢında  Ģunlar 
iĢaret  edilmeye  değer:  Halkı  uyuĢturucu  kullanmaya  teĢvik,  yasak 
maddelerin  tedarik  vasıtalarını  ifĢa  veya  reklam;  Fransa'da  (Kamu 
Sağlığı  kanununun  630.m.),  Almanya'da  (Kanunun  29/10.m.),  Ġsviçre'de 
(Kanunun  19.m.),  Hollanda'da  (Kanunun  36.m.),  Lüksemburg  (Kanunun 
8/d.m.). 
 
 
Nihayet,  son  yıllarda,  uyuĢturucu  kaçakçılarının  suçlarının 
etkinliklerinden  yararlanabilmek  için,  zorunlu  olarak  yasal  ticari 
iliĢkilerin  içine  yeniden  sokmak  zorunda  oldukları  nakit  varlığın 
fazlalığı  karĢısında  bazı  ülkeler  uyuĢturucu  trafiğinden  sağlanan 
karları suç sayarak kaçakçıların iĢini zorlaĢtırmayı  tasarlamıĢlardır. 
Narko-dolar  (uyuĢturucudan  elde  edilen  paralar)ların  "aklama"sı  -
Fransızca  blanchiment-  denilen  suçlar  ağır  Ģekilde  cezalandırılmıĢtır: 
Fransa  (Kamu  Sağlığı  kanununun  627.m.  al.  3,31  Aralık  1981  kanunu  ve 
gümrükler  kanunu  415.m.)da  maksimum  10  yıl  hapis,  Ġngildere'de 
(uyuĢturucu madde trafiği suçları hakkında 1986 tarihli kanunun 24.m.) 
maksimum  14  yıl  hapis,  Norveç'te  (kanunun  162/a  maddesi,  10  Haziran 

1988  reformu)  ağır  durumlarda    21  yıl  hapis,  Danimarka'da  (ceza 
kanununun 191/a maddesi, 28 Nisan 1982 kanunu) 6 yıl hapis (243). 
 
Uluslararası  kolaylıkların  suç  etkinliklerini  geniĢ  olarak 
kolaylaĢtırdığı  bu  alanda  uyumlaĢtırma  ihtiyacının  zorunlu  olduğu 
göründüğü  gibi  kuĢkusuz,  diğer  yasa  koyucuların  takip  etmek  zorunda 
oldukları bir örnek mevcuttur.  
 
Suçlar  aynı  kriterlere  tabi  olsada,  hakimlere  tanınan  cezai 
müeyyide olanakları çok farkldır.  
 
 
II. Farklı Suç Politikaları: Müeyyideler 
 
 
Pompidou  Grubu  mevzuatlarının  incelenmesi  farklılıkların  baĢlıca 
iki nokta üzerinde toplandığını göstermektedir. 
 
-  Ġlkin,  müeyyidenin  belirlenmesinde  "sert"  olarak  adlandırılan 
maddelerle genel olarak, "yumuşak" olarak adlandırılan, daha az zararlı 
sayılan maddeler  arasında ayrım, 
 
-  Daha  sonra  kullanma  ve  trafik  suçları  için  öngörülen  cezaların 
miktar ve niteliği. 
(243) Alman Ceza Kanununa 1992 yılında yeni bir suç tipi eklenmiĢtir. Bu da kara paranın aklanmasına iliĢkin 261. 
maddedir. Bkz. GROPP,  s.1
 

 
 
 
1. Sert ve yumuĢak uyuĢturucu maddeler ayrımı 
 
Bu  konuda  iki  karĢıt  ekol  bulunmaktadır:  Birincisi  en 
azından fertleri ve giderekte toplumu büyük bir tehlikeyle karĢı 
karĢıya  bıraktığı  görülen  bu  maddelerin  yasaklanmasına  nisbi  bir 
toleransın  hakim  olması  gerektiğini  tüm  mücadele  vasıtalarının 
daha  ziyade  çok  tehlikeli  uyuĢturucu  maddelere  iliĢkin  suçların 
cezalandırılmasında 
ve 
araĢtırılmasında 
kullanılmasını 
düĢünenlerdir. 
 
Ġkinci  akım,  tam  tersine,  yumuĢak  uyuĢturucuların  özellikle 
esrar  ve  türevlerinin  kullanımının  daha  tehlikeli  uyuĢturucu 
maddelerin  bağımlılığına  açılan  bir  kapı  olduğu  kanısındadır.  Bu 
anlayıĢ, kanunda gösterilen tüm uyuĢturucu madde suçlarını benzer 
cezai muameleye tabi tutmayı beraberinde getirmektedir. 
 
1961 TEK sözleĢmesi ikinci anlayıĢı benimseyerek esrarı 1 ve 
4  tablolarda,  afyon,  eroin  ve  kokainle  aynı  baĢlık  altında 
sınıflamakta, bazı maddeleri özel biçimde ayırmamaktadır. 
 
Oysa,  bu  araĢtırma  aynı  konuda  Avrupa  mevzuatlarında 
farklılıkların  bulunduğunu  göstermektedir.  Grubun  dokuz  üyesi 
daha 
zararlı 
olduğu 
kabul 
edilen 
suçları 
daha 
sert 
cezalandırmaktadır.  Hollanda  esrar  türevi  maddelere  iliĢkin 
olanlarla  kabul  edilemez  bir  risk  taĢıyan  maddelere  iliĢkin 
suçları farklı Ģekilde cezalandırmaktadır (244). 
 
Ġngiltere  maddenin  zararlılığına  göre  3  tablo  halinde  bir 
sınıflandırma yapmaktadır: 
 
Tablo A: Kötüye kullanma durumunda en tehlikeli olanlar; 
 
Tablo    B:  Afyonlu  uyuĢturucular  ve  esrarın  türevlerine 
ilaveten 6 stimülant amfetamin
_______________ 
(244)  Afyon  hakkındaki  Hollanda  kanunu  eroin,  kokain,  LSD,  amfetaminler  ve  XTC'yi  kamu  sağlığı  için  kabul 
edilemez bir risk taĢıyan maddeler olarak saymaktadır. Cannabis türevi olarakta haĢiĢ ve Mariuhana sayılmıĢtır. Bkz. 
Hans BEVERS,  "La police et l'Europe", RSCDPC,  y.1992,  no:4,  s.722
 

 
Tablo C: Viyana sözleĢmesinin öngördüğü diğer amfetaminler; 
 
Türkiye 

uyuĢturucu 
maddenin 
trafiğini 
daha 
ağır 
cezalandırmaktadır. (Eroin, kokain, morfin ve baz morfin) 
 
Norveç  uyuĢturucu  "stupefiante"  maddelerden  kaynaklanan 
suçları  Viyana  sözleĢmesindeki  uyuĢturucu  maddelerden  daha  ağır 
Ģekilde cezalandırıyor. 
 
Portekiz  4  tablo  getiriyor:  1  ve  4  tablolar  fazla  zararlı 
maddeleri  2  ve  4  tablolar  ise  afyon  kaynaklı  preparatlar, 
barbitürükler ve anxiolytique" leri kapsamaktadır. 
 
Ġrlanda esrarla ilgili suçlara daha yumuĢak davranmaktadır.  
 
Ġtalya kontrole tabi uyuĢturucu maddeleri dört tablo halinde 
sınıflamakta  ve  1  ve  3  tablolardaki  bağımlılık  oluĢturucu 
maddeleri  tedavisel  kullanıma  iliĢkin  maddelerden  daha  sert 
cezalandırmaktadır. 
 
Ġspanya esrarı sert uyuĢturucu maddelerden ayırmaktadır. 
 
Diğer  mevzuatlar  (Avusturya,  Almanya,  Belçika,  Danimarka, 
Fransa,  Ġsviçre,  Lüksemburg,  Malta  ve  Yunanistan)  hepsini  eĢit 
tarzda  cezalandırdıkları  uyuĢturucu  maddeler  arasında  hiç  bir 
ayrım gözetmemektedir. 
 
Bununla 
birlikte, 
Ġsviçre'de 
adli 
uygulamada, 
esrar 
kullanmada  ilk  suç  takibata  konu  olmayabilmektedir.  Danimarka'da 
özel  olarak  ağır  bir  tehlike  gösteren  maddelerle  ilgili  kanuna 
esrar  da  dahil  olmakla  birlikte  baĢsavcının  bir  sirküleri  bu 
maddenin  yakın  trafiğine  ve  bulundurulmasına  özel  olarak  yumuĢak 
bir muamele getirmiĢtir.  
 

 
Yüklə 4,8 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   5   6   7   8   9   10   11   12   ...   28




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin