Hatasız Düşünme Sanatı



Yüklə 1,04 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə27/79
tarix26.01.2022
ölçüsü1,04 Mb.
#51631
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   79
Hatasız Düşünme Sanatı - Rolf Dobelli????

OLASILIK İHMALİ
Büyük ikramiyeler neden artar?
Diyelim  ki  iki  şans  oyunu  var:  Birincisinde  10  milyon  euro
kazanabilirsiniz,  ikincisinde  ise  10  bin  euro.  Hangisini
oynarsınız?  Birinci  oyunu  kazanırsanız  hayatınız  değişir:  İşi
gücü  bırakır,  bugünden  itibaren  paranızın  getireceği  faizler
gül  gibi  yaşarsınız.  İkinci  şans  oyununda  büyük  ikramiyeyi
kazanırsanız,  Karayip  Adaları’nda  güzel  bir  tatil  yaparsınız.
Ama hepsi bundan ibarettir. Kazanma olasılığı birinci oyunda
100  milyonda  bir,  ikinci  oyunda  ise  10  binde  birdir.  Peki,
hangi  oyuna  katılacaksınız?  Duygularımız  bizi  ilk  oyuna
çekiyor; oysa nesnel bakışla ikinci oyunda kazanma olasılığı
10  kat  daha  yüksek.  Bu  yüzden  eğilim  daha  büyük  “büyük
ikramiyelere”  doğrudur:  Milyonlar,  milyarlar,  trilyonlar.
Kazanma şansımızın ne kadar az olduğunu hiç gözetmeden…
1972  yılındaki  klasik  bir  araştırmada,  laboratuar  deneyinin
katılımcıları  iki  gruba  ayrıldı.  Birinci  gurubun  üyelerine
elektroşok  verileceği  söylendi.  İkinci  gurubun  üyelerinin
elektroşoka  maruz  kalma  tehlikesi  yalnızca  %  50,  yani
yarısıydı.  Araştırmacılar,  bahsi  geçen  elektroşoktan  önce
katılımcıların  fiziksel  gerginliğini  (kalp  frekansı,  heyecan,
terleyen  eller  vs.)  ölçtü.  Sonuç  son  derece  şaşırtıcıydı:  İki
grup  arasında  hiçbir  fark  yoktu.  Her  iki  deney  grubunun
üyeleri  de  aynı  derecede  heyecanlıydı.  Bunun  üzerine
araştırmacılar  ikinci  grubun  elektroşoka  maruz  kalma
olasılığını % 20’ye indirdiler, ardından % 10’a ve sonunda da
%  5’e.  Sonuç  şuydu:  Hâlâ  hiçbir  fark  yoktu!  Ama
araştırmacılar  beklenen  elektroşokun  şiddetini  arttırdığında


her  iki  grubun  fiziksel  gerginliği  de  yükseliyordu.  Fakat  iki
grup arasında asla bir fark olmuyordu. Çıkan sonucun anlamı
şuydu:  Beklenen  bir  olayın  boyutuna  (büyük  ikramiyenin
miktarına ya da elektroşokun şiddetine) göre tepki veriyoruz,
o  olayın  gerçekleşme  olasılığına  göre  değil.  Farklı  ifade
edersek olasılıklara dair sezgisel bir kavrayışımız yok.
Bu durum olasılık ihmali olarak adlandırılır; bu ihmal yanlış
kararlar  vermemize  sebep  olur.  Yeni  kurulan  bir  şirkete
yatırım  yapıyoruz,  çünkü  olası  kazanç  ağzımızı  sulandırıyor,
ama  bu  sırada  genç  şirketlerin  bu  tür  kazançlar  elde  etme
olasılığını  tetkik  etmeyi  unutuyoruz  (ya  da  tembelliğimiz
tutuyor). Ya da medyada yer alan bir uçak felaketinden sonra
biletlerimizi  iptal  ediyoruz  ve  bu  sırada  uçak  kazalarının
ufacık  olasılığına  pek  kafa  yormuyoruz  (ki  bu  olasılık  bir
felaketten  sonra  da  önce  de  aynı  büyüklükte  ya  da
küçüklüktedir).
Hobi olarak yatırım yapanlar yatırımlarını sadece getirilerin
üzerinden  karşılaştırır.  Onlar  için  %  20  getirisi  olan  bir
Google-hissesi % 10 getirisi olan bir gayrimenkulden iki kat
daha iyidir. Elbette akılcı olan bu iki yatırımın farklı risklerini
göz  önünde  bulundurmak  olurdu.  Ama  dediğimiz  gibi
risklerle  ilgili  doğal  bir  sezgimiz  yok,  bu  yüzden  onları
genellikle unutuveriyoruz.
Elektroşoklu  deneye  geri  dönelim.  İkinci  grupta  elektroşok
olasılığı daha da düşürüldü: % 5’ten % 4’e, % 3’e vs. İkinci
grup  ancak  %  0  olasılıkta  birinci  gruptan  farklı  tepki  verdi.
Yani  %  0  olasılık,  %  1  olasılıktan  dehşet  derecede  daha  iyi
görünüyor.
İçme  suyu  arıtma  için  şu  iki  yöntemi  değerlendirin.  A
yöntemiyle pis sudan ölme riski % 5’ten % 2’ye düşürülüyor.
B  yöntemiyle  risk  %  1’den  sıfıra  indiriliyor,  yani  tamamen


ortadan  kaldırılıyor.  A  mı,  B  mi?  Çoğu  insan  gibi
düşünüyorsanız, B yöntemine öncelik tanıyacaksınızdır –ama
bu  aptalcadır,  çünkü  A  yöntemiyle  %  3  daha  az  insan
ölecekken, B yönteminde bu sayı % 1’dir. Aslında A yöntemi
üç kat daha iyidir! Bu düşünce hatasına sıfır risk yanılgısı adı
verilir. Bu düşünce hatasından bir sonraki bölümde detaylıca
bahsedeceğiz.
Sonuç:  Eğer  karşımızdaki  risk  sıfır  değilse,  farklı  riskler
arasında  iyi  ayrım  yapamayız.  Riskleri  sezgisel  olarak
kavrayamadığımız  için  hesap  yapmak  zorundayız.  Sayısal
lotodaki gibi olasılıkların bilindiği durumlarda bu iş kolaydır.
Ancak normal hayatta riskleri kestirmek zordur –fakat yine de
başka çaremiz yoktur.



Yüklə 1,04 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   23   24   25   26   27   28   29   30   ...   79




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin