İnhibitör Yok Etme Tedavileri (İmmunosupresif tedavi)
İmmunosupresif tedavinin temel amacı inhibitörün yok edilmesi
ve kanama tekrarının engellenmesidir. Çocuklarda, doğum
sonrası dönemde ve ilaçla ilişkili olgularda spontan remisyon
görülebilmektedir (%3). Ancak hangi olgularda inhibitörün
kendiliğinden kaybolabileceğini önceden kestirmek mümkün
olmadığından, bu olgular da yüksek kanama riski altındadırlar.
İmmunosupresif tedaviye tanı konulur konmaz acilen
başlanmalıdır.
Kullanılan ilaçların etkililik ve güvenirliliği ile ilgili randomize
kontrollü çalışma bulunmamaktadır. En sık uygulanan ilk basamak
tedavi ilacı prednizolondur. Tek başına, 1 mg/kg/gün prednizolon
önerilir. Bazı olgularda prednizolonun siklofosfamidle birlikte
kullanımı da önerilmektedir. Geriye dönük çalışmalardan elde
edilen verilere bakıldığında prednizolonun siklofosfamid ile birlikte
kullanımının, tek başına prednizolona üstünlüğü gösterilememiştir.
Bu durumda yan etkiler göz önüne alınarak önce tek başına
prednizolon kullanımı, 3 hafta sonra yanıt alınmaz ise, birlikte
kullanım gündeme gelmelidir (Tablo 5). Prednizolonun 3 hafta
kullanımı sonrası değerlendirme yapılmalıdır. Yanıt varsa 4-6
haftaya tamamlamalıdır. Siklofosfamid eklenecekse, ağızdan 1-2
mg/kg dozda verilmelidir. Siklofosfamid yaklaşık toplam 6 hafta
kullanılmalıdır.
Yanıt ölçütleri olarak klinik değerlendirme, FVIII düzeyinde
EDİNSEL HEMOFİLİ A
TANI VE TEDAVİ KILAVUZU
37
artma ve inhibitör düzeyinde azalma kabul edilmektedir. Üç hafta
sonra bildirilen ölçütlerde beklenen yanıt olmaz ise ikinci basamak
tedaviye geçilmelidir. Kortikosteroidle remisyona girme süresi
yaklaşık 5 haftadır. İzlem haftalık yapılmalı, izlem sırasında aPTZ,
FVIII aktivitesi ve inhibitör düzeyi saptanmalıdır. Yanıt alınan
olgularda izlem 15 günde bir yapılmalıdır.
İmmunoadsorpsiyon ve plazmaferez yöntemi ile inhibitör
uzaklaştırma işlemi yaşamı tehlikeye sokan durumlarda
denenebilir. İnhibitörü uzaklaştırma amacıyla yüksek doz
immunoglobulin (İvİg) tedavisi önerilmez.
Kanaması olmayan ancak başka nedenle aPTZ uzaması
saptanmış olgularda edinsel hemofili tanısı konmuşsa morbid
ve mortal olabilen kanama atakları görülebileceğinden hemen
immunosupresif tedaviye başlanmalıdır.
Diğer otoimmun hastalıklarda olduğu gibi edinsel hemofilide
de kortikosteroid ve immunosupresif ilaçlarla yanıt alınamayan
hastalarda anti-CD20 monoklonal kimerik antikoru olan rituksimabın
kullanılması önerilir. Ancak bu konuda yapılmış randomize kontrollü
çalışmalar olmadığından veriler olgu serilerinden elde edilmiştir.
Haftada bir toplam dört kez 375 mg/m
2
dozunda kullanılır. Steroid
ve/veya siklofosfamid ile birlikte kullanıldığında başarı şansı
artmaktadır.
Tablo 5. Edinsel hemofili A’da inhibitörü yok etme yöntemleri
+
Rituksimab edinsel hemofilide ruhsatlı olmadığından endikasyon dışı
olarak kullanılabilmektedir.
Dostları ilə paylaş: |