IŞARƏ ÜNİversitelerdeki muhasebe eğİTİMİNİN İŞletme beklentileriNİ karşilama



Yüklə 1,35 Mb.
səhifə12/51
tarix13.10.2022
ölçüsü1,35 Mb.
#65051
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   51
elsevar ibadov tez

1.2. MESLEKİ EĞİTİM KAVRAMI


Mesleki eğitim iş yaşamının en önemli aşamalarından biridir. Birey, iş yaşamına tam anlamıyla başlamadan önce mesleki bir eğitim almış olması iş yaşamında hayati bir önem kazanmaktadır. Nitekim, insanın yaşamını iyi idame ettirebilmesi için iyi bir işe, iyi bir iş için de mesleki donanıma ihtiyaç duymaktadır.
Nitelikli insan gücü her işletmenin ihtiyaç duyduğu temel kaynaklardan biridir. Çünkü nitelikli iş gücü, aynı zamanda nitelikli bir üretime tekabül etmektedir. Bu da mikro alanda işletmeleri ilgilendiren bir durum olarak görünse de büyük resme bakıldığında ülke kalkınmasını etkileyen önemli unsurlardan biridir. Nitelikli insan gücünün yetişmesi ise nihayetinde eğitim sistemine bağlıdır.
Günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke kalkınma planlarını mesleki ve teknik eğitim üzerinden yapmaktadır. Mesleki eğitim, hem bireysel hem de toplumsal olarak ciddi kazanımların ortaya çıkmasını sağlar.
Meslek, genel anlamıyla, yetenek ve eğitimin etkisiyle bireyin iktisadi ortama katılımını gösteren bir faaliyet alanı, çalışma veya uğraştır. Toplumdan topluma statüsü ve geliri değişken yapıdadır (Seyyar, 2007: 654).
Mesleki ve teknik eğitimin amacına baktığımızda ise çalışma ortamında bireyin katkısının kalitesini ortaya koyan bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. Genel olarak bireyin bir işte çalışabilmesi için gerekli olan donanımı ifade etmektedir (Sezgin 1994: 1).

1.2.1. Mesleki Eğitimin Önemi


Modern dünyada iş ve eğitim birbirinden ayrılmaz iki parça olarak karşımıza çıkmaktadır. Bir başka deyişle, mesleki ve teknik eğitim, iktisadi hayatın olmazsa olmaz bir parçası, kalbidir. Geleneksel süreçte pratik olarak sunulan usta-çırak ilişkisi, modern dünyada teorik bilgiyle birleşmiş ve merkezi bir yapıya dönüşmüştür. Artık birey yalnızca gördükleri ve yetenekleri üzerinden değil, bunun yanı sıra işin kendisine yaptığı katkıyla da öne çıkmaktadır. Bu anlamda bireyin mesleki yaşamında, işletmenin yükselmesinde ve ülkenin kalkınmasında mesleki eğitim, kıyaslanamayacak ölçüde bir değere sahiptir (Özsoy, 2007: 111).
Bireylerin iş yaşamındaki belli bir iş sahasında üretici olarak herhangi bir konum ile yer alabilmesi için gerekli azami yetkinliğe ve genel meslek kültürüne sahip olmasını olanaklı hale getiren eğitime mesleki eğitim denilmektedir (Yazgan, 1994: 68). Teknik eğitime gelince ise; yüksek düzeyde fen bilimleri matematik bilgisi ile uygulanabilir yetenekler elde etmiş sağlık, ticaret, mühendislik, tarım, beslenme vs. gibi birçok dalda yer alabilecek insanı diğer insanlardan ayıran ve geliştiren bir eğitim türüdür (Yazgan, 1994: 68). Bir diğer tanımla mesleki ve teknik eğitim; modern toplumlarda kişisel ve toplumsal yaşam için gerekliliği olan belirli bir iş dalının zorunlu kıldığı yetenek, bilgi, yaratıcılık, yorum ve bir işi layıkıyla yerine getirme becerilerini elde ettirerek kişiyi ruhsal, iktisadi, toplumsal, zihinsel ve bireysel taraflarıyla uyumlu bir şekilde gelişime uygun hale getirme politikasıdır (Alkan, Doğar, Sezgin, 1991: 3).
Genel olarak devletlerin hem içte hem de dışta gelişmesini beraberinde getiren ve bir güç olmasını sağlayan temel faktörlerin şu başlıklar olduğu bilinmektedir (Alkan vd., 1991: 10):

  • Doğal kaynaklar,

  • İnsan gücü,

  • Yönetim,

  • Girişim,

  • Sermaye.

Bu kavramları bir araya getiren temel faktörler, insan gücünün doğru kullanımı ve doğal kaynakların işlenmesidir. Bu iki faktörden olabildiğince doğru biçimde faydalanmak yüksek bir üretim için oldukça önemlidir. Bu kaynakların doğru kullanımı ise eğitimle mümkün olabilmektedir. Eğitimi niteliksiz ve alt seviyede olan bir devlette, verimli doğal kaynaklara yeterince sahip olunsa da doğru bir kullanım gerçekleşmez ve bir kalkınmadan söz edilemez. Bu durumun bize açıkladığı sonuç ise bireylerin eğitilmesinin ne kadar elzem olduğunu ortaya koymaktadır (Alkan vd., 1991: 10).
Mesleki olgu, yalnızca para kazanmak anlamına gelmemektedir. Bunun yanında prestij ve statü gibi toplumsal durumların da etkileyicisidir. Birey sahip olduğu meslek ile toplumda belli bir konumda olmakta ve toplumun geri kalanı tarafından değerlendirilmektedir.
Mesleki eğitim genel eğitimden farklı bir yerde durmakta ve farklı bir ihtiyacı karşılamaktadır. Genel eğitim, bireylerin yaşamlarında almaları gereken asgari öğrenme sürecine tekabül etmektedir. Mesleki ve teknik eğitim ise bireylerin genel eğitim durumlarının üzerine inşa edilen uzmanlaşma eğitimidir. Temel eğitim ortaöğretime kadar olan kısım olarak sınıflandırılıyorken, mesleki ve teknik eğitim, kimi kurumlarda ortaöğretimle beraber başlayan iş hayatına yönelik pratik bilgilerin öğrenildiği süreçtir. Uzmanlar, mesleki ve teknik eğitimin olabildiğince küçük yaşta başlaması gerektiğini belirtmektedirler. Bireyler genç yaşa geldiklerinde belirli bir alanda çalışabilme ve meslek sahibi olabilme yetkinliğine kavuşabilmektedirler (Arıkan, 1998: 1).
Mesleki eğitimde üç temel kavram önem kazanmaktadır. Bunlar, birey, meslek ve eğitimdir. Modern toplumda bireyin eğitimi pratiğe yakın tarzda tasarlandığından beceri, bu beceriyi geliştiren eğitim ve yapılan iş üçgeninde gerçekleşmektedir. ve gerek akademik gerekse iş dünyasında tartışılan ve sürekli dile getirilen husus, bireyin yapacağı işe yatkınlığı ve bu yatkınlığa yönelik eğitimin nasıl verileceğidir. Bu hususta birçok uluslararası proje yürürlüğe girmiş, bireylerin çocukluklarından iş yaşamına nasıl bir eğitim sürecine tabi olmaları gerektiği konusunda tartışmalar yürütülmüştür (Buluç, 2003). Mesleki ve teknik eğitim her şart ve koşulda iş dünyasının gereksinimleri göz önünde bulundurularak ve çağın mesleği olabilecek olgular değerlendirilerek güncellenmesi gerektiği hususunda çoğunlukla hem fikir olunmuştur.
Mesleki ve teknik eğitim (METE) sınırsız ihtiyaçlar karşısında kıt kaynakların nasıl kullanılacağına dair iktisadi faaliyete yön veren bir başlangıçtır. Bu anlamda mesleki ve teknik eğitim, yalnızca iş yaşamı değil, akademik çevrelerin de önemli bir çalışma alanıdır. Nitekim üniversiteler, mesleki ve teknik eğitim veren en önemli ve başlıca kurumlardır. Birey, mesleki anlamda son teorik ve pratik eğitimini çoğunlukla üniversitede almaktadır.

Yüklə 1,35 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   8   9   10   11   12   13   14   15   ...   51




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin