2.2. Çocuk İstismarı ve İhmalinin Tipleri
2.2.1. Fiziksel istismar ve ihmal
Fiziksel istismar; çocuğun, kaza dışı fiziksel açıdan zarar görmesi ve bedensel
bütünlüğünün bozulmasıdır. İstismar türleri içerisinde fiziksel istismar, tanımlanması ve
belirlenmesi en kolay olanıdır. Kaza sonucu olmayan, çocukta fiziksel bir hasara,
yaralanmaya ve hatta ölüme neden olabilen tüm erişkin davranışlarını kapsamaktadır
24
.
Çocuklarda kazalar sık görülmekle birlikte, yaşına uygun olmayan, kendi
kendine olma olasılığı çok düşük olan hasarlarda istismardan şüphelenmek gerekir.
Kaza dışı travmalar genellikle çocuk anne-babası tarafından cezalandırılmak
istendiğinde veya anne-baba kontrolünü kaybettiğinde ortaya çıkar. En sık olarak
dövme şeklinde görülür. Tipik başvuru şekli anne-baba tarafından nasıl meydana geldiği
çok iyi açıklanamayan morarmalardır
10
.
7
Fiziksel istismar için çok sayıda tanım olmasına karşın hepsinin ortak noktası;
çocuğun sağlığını olumsuz etkileyen ve vücutta iz bırakan lezyonların ve
yaralanmaların bulunmasıdır. Fiziksel istismarın çeşitli kategorilerde incelendiği ve
farklı alt başlıkların bulunduğu görülmektedir. Bunlar:
İstismarı yapan kişilere göre;
1. Ebeveyn tarafından istismar: Aile içinde çocukların kaza dışı yaralanmaları
sonucu ortaya çıkar.
2. Kurumda istismar: Okul, yuva, yetiştirme yurdu veya kamp gibi kurumlarda
yönetici ya da öğretmenler tarafından uygulanan istismar olgularıdır.
Fiziksel istismar uygulama şekline göre ise iki başlık altında incelenmektedir.
1. Aletsiz saldırılar: Bunlar istismarın bir alet kullanmaksızın yapıldığı olayları
kapsamaktadır. Tokat, yumruk, itip-kakma, tekme, sarsma ve çimdikleme gibi
uygulamalar ile çocukta lezyonların oluştuğu gözlenmektedir.
2. Aletli Saldırılar: Bu tür saldırılar ise istismarın bir alet kullanılarak, çocukta
çeşitli lezyonların oluşturulduğu durumlardır. Kullanılan araçlar genellikle kemer,
kayış, herhangi bir ev eşyası, hortum, sigara, ütü veya sıcak su kullanımıdır
8,25,26
.
Fiziksel ihmal ise, çocuğun başkaları tarafından yaşam için gerekli olan
beslenme, tıbbi bakım, giyim ve korunma gibi temel ihtiyaçlardan yoksun bırakılması
ve bunların sağlanmaması durumu olarak ifade edilmektedir. Fiziksel ihmalin de
fiziksel istismar gibi kolay belirlenebildiği belirtilmektedir
14
.
8
Theodora
27
, çalışmasında, 0-17 yaş arası çocuğu olan 1435 anneye telefon ile
ulaşmış ve fiziksel istismar oranını %4.3 olarak belirlemiştir. Toplum temelli bu
çalışmada ulaşılan oranın, resmi kayıtlarda çok daha fazla olduğu bildirilmiştir.
Başbakanlık Aile Kurumu’nun 1995 yılında yaptığı “Aile içi şiddetin Sebep ve
Sonuçları” isimli çalışmada 14 yaş grubundaki çocukların yaklaşık %40’ının anne
ve/veya babaları tarafından şiddete maruz bırakıldıkları belirlenmiştir. Yine Aral’ın
1997’de yaptığı çalışmada çocukların %65.72’sinin anne ya da baba tarafından fiziksel
olarak istismar edildikleri belirlenmiştir
26
.
2.2.2. Duygusal istismar ve ihmal
Duygusal istismar ve ihmal, çevredeki yetişkinler tarafından gerçekleştirilen
çocuğun kişiliğini zedeleyici, duygusal gelişimini engelleyici eylemler ya da
eylemsizlikler olarak tanımlanır. Duygusal istismar; sözel istismar, fiziksel olmayan
ancak çok ağır olan cezalar ya da tehditleri içerir. Duygusal ihmal ise çocuğa bakmakla
yükümlü kişinin bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi, beslenme, giyim, tıbbi, sosyal
ve duygusal gereksinimler ya da yaşam koşulları için gerekli ilgi ve sevgiyi
göstermemek ayrıca çocuğun şiddetle karşı karşıya kalmasına izin vermektir
,6,28
.
Duygusal istismar, kapsamı ve sınırlarının tanımlanması çok zor olan bir
istismar türüdür. Çocuğuna çok düşkün olan aşırı koruyucu anne, gence özgürlük ve
sorumluluk tanımayan baskıcı baba, kız çocukların eğitim ve öğrenimini engelleyen
aileler, gereksiz yere çocuk ve gençleri suçlayan toplumsal kurumlar vb. duygusal
istismarın günlük yaşamda yer alan, ancak fark edilmeyen yansımalarıdır. Bundan
başka alaylı konuşma, değer vermeme, isim takma, sık eleştirme, aşırı baskı, aşırı
9
sorumluluk ya da özgürlük, kardeşler arasında ayırım yapma gibi birçok ailede görülen
davranışlar da duygusal istismar kapsamı içinde yer alır
29
.
Polat’a
30
göre, duygusal istismarın temelinde çocuğun psikolojik hasar yaşaması
bulunmaktadır. Bunun da iki temel nedene bağlı olduğunu, bunlardan birinin çocukların
kendilerine bakmakla yükümlü kişiler tarafından olumsuz olarak etkilendikleri tutum ve
davranışlara maruz kalmaları, ikincisinin de gereksindikleri ilgi ve sevgi bakımından
mahrum bırakılmaları olduğunu belirtmektedir.
UNICEF duygusal istismar ve ihmali çocuğun nitelik, kapasite ve arzularının
devamlı kötülenmesi, sosyal ilişki ve kaynaklarla ilişkiden yoksun bırakılması, çocuğun
sürekli olarak insan üstü güçlerle, sosyal açıdan ağır zararlar verme veya terk etme ile
tehdit edilmesi, çocuktan yaşına ve gücüne göre olmayan taleplerde bulunulması ve
çocuğun, topluma aykırı düşen çocuk bakım yöntemleri ile yetiştirilmesi olarak
tanımlamıştır
26
Erkman’a
31
göre duygusal istismara neden olan davranışlar, daha çok çocuk ve
ergenin yakın çevresinde onunla ilişkili olan yetişkin kişiler tarafından gösterilir. Bu
davranışlar aşağıdaki biçimde sıralanmaktadır
32, 33
:
•
Reddetme, kabul etmeme
•
Aşağılama
•
Yalnız bırakma, yalıtma, ayırma
•
Korkutma, yıldırma, tehdit etme
•
Suça yöneltme
•
Duygusal bakımdan ihtiyaçlarını karşılamama
•
Aşırı koruma
10
•
Ayırım ve karşılaştırma yapma
•
Kendi çıkarına kullanma ve yaşının üstünde sorumlulukları bekleme.
Duygusal istismar olarak algılanan başlıca ebeveyn davranışları şöyle
sıralanabilir:
Reddetme: Yetişkin bireyin çocuğun ihtiyaçlarını karşılayamaması, onu ayrı bir
birey olarak kabul etmemesi, o yokmuş gibi davranması, çocuğun olumlu yönlerini
ortaya çıkarmak, motive etmek için her hangi bir şey yapmaması, yardım taleplerini
reddetmesi, çocuğa hiçbir işe yaramıyor duygusu vermesi, fiziksel temastan kaçınması
ve ona dokunarak yakınlığını belli etmemesi
8,33
.
Tek başına bırakmak: Ebeveynin çocuğu toplumsal ilişkilerden ve kendinden
uzak tutması, çocuğun bu tip ilişkilere girmesini sağlayacak fırsatlar sağlamaması veya
kasıtlı olarak bu fırsatları engellemesi, çocuğun yalnız olduğuna inandırılması
8,33
.
Yıldırma: Ebeveynin sözel ve fiziksel saldırılar ile çocuğu korkutması, tehdit
etmesi, gözdağı vererek korku dolu bir ortamda yaşamasına neden olması
8,33
.
Suça yöneltme: Antisosyal davranışlara yöneltmesi, buna özendirilmesi, çocuğa
toplumsal açıdan kötü örnek olunması, kötü örnekler gösterilerek o yola
yöneltilmesi
8,33
.
Duygusal tepki vermeyi reddetme: Bu tip eylemlerin kökeninde çocuğun
sağlıklı olarak hem duygusal hem de sosyal gelişimini sağlayacak tepkilerin
verilmemesi bulunmaktadır
8,33
.
Aşağılama: Ebeveynin çocuğun küçük düşmesine neden olacak, onurunu
zedeleyecek davranışlarda bulunması, çocukta yetersizlik duygusu uyandıracak takma
isimlerle çağırması ve bu tip davranışların sistematik olarak uygulanması
8,33
.
11
Kendi çıkarına kullanma: Ebeveynin kendi çıkarları için çocuğu
kullanmasıdır. Bu tip olaylar özellikle sorunlu evliliklerde çocuğun evlilik güvencesi
olarak kullanılması olarak görülür
8,33
.
Vaktinden önce yetişkin rolü verme: Çocuktan gerçekçi olmayan beklentilerin
olması ve bu tip başarıların beklenmesi, yapamayacağı şeyleri başarması için
baskılamak, yaş gelişimine uygun olmayan sorumlulukları verilmesidir
8,33
.
Johnson
34
, istismara etken olan nedenleri doğum sonrası çocuk ile anne arasında
sıcak bağın kurulamaması, bozuk iletişim, olgunlaşmama, geniş aileler ve psikolojik
problemler olarak sıralamıştır.
Güler ve arkadaşları
35
tarafından yapılan bir çalışmada anneleri tarafından
çocuklara uygulanan duygusal istismar/ihmal davranışlarına baktığımızda; annelerin
çoğunluğu (%81.1) çocuklarına sevdiklerini belli etmeme, bağırma-azarlama (%77.6)
davranışlarında bulunduklarını ifade ederken, daha düşük oranda (%8.4) odaya
kapatma, ellerini ve ayaklarını bağlama (%2.1) gibi duygusal istismar/ihmal
davranışlarında bulunduklarını ifade etmişlerdir.
2.2.3. Cinsel istismar ve ihmali
Cinsel istismar, psikososyal gelişimini tamamlamamış ve yaşı küçük olan bir
çocuğun bir yetişkin tarafından cinsel uyarılma (stimulasyon) için kullanılmasıdır. Yani
bir erişkinin cinsel gereksinim ve isteklerini karşılamak amaçlı çocukları araç olarak
kullanmasıdır. Çocuk istismarı tipleri içerisinde saptanması en zor olan ve çoğunlukla
gizli kalan cinsel istismar, özellikle kısa ve uzun dönem ruhsal etkileri açısından önemli
12
bir olgudur. Genital bölgeleri elleme, teşhircilik, röntgencilik, pornografide kullanımdan
ırza geçmeye kadar çok geniş bir yelpazedeki davranışları kapsamaktadır
36–38
.
Cinsel istismarın herhangi bir sosyo-demografik grupla bağlantısı saptanmamış
ve her sosyo-ekonomik düzeyde görülebileceği belirtilmiştir. Tacizde bulunan kişilerin
çoğunluğu erkeklerdir. Boşanma, şiddet, alkol ve madde kullanımı olan ailelerde cinsel
istismar daha sık görülmektedir. Çocuğun bakımıyla doğrudan ilgilenen babaların daha
az istismar uyguladığı saptanmıştır. Cinsel istismarın sık görüldüğü aileler genel olarak
işlevselliği bozuk aileler olarak tanımlanmakta ve bu ailelerde olaya yol açtığı
düşünülen çeşitli patolojiler bulunmaktadır
39
.
2.2.4. Ekonomik istismar ve ihmali
Ekonomik istismar, çocuğun gelişimini engelleyici, haklarını ihlal edici işlerde
ya da düşük ücretli iş gücü olarak çalışması veya çalıştırılmasıdır. Çocukların küçük
yaşta çalışma veya çalıştırılma nedenleri, sosyal, ekonomik ve kültürel sorunlarla
yakından ilgilidir. Gelir dağılımındaki adaletsizlik, yaygınlaşan yoksulluk, köyden kente
hızlı bir şekilde göç ve bunun sonucunda ortaya çıkan toplumsal ve ekonomik sorunlar,
kaçak işçiliğin artması, çocuk emeğinin ucuz olması ve işverenin de ucuz işgücünü
tercih etmesi sonucunda çalışan ya da çalışma hayatına itilen çocuk sorunu ortaya
çıkmaktadır
39
.
Çalışan çocukların sayısı, kendi yaş grubundaki çocukların %8,5’ini
oluşturmakta ve bu, çocukların asgari çalıştırılma yaşı olan “15 Yaş” ın altında
çalışmaya başladığını göstermektedir
23
.
13
Günümüzde pek çok ülkede çalışan milyonlarca çocuk, ailedeki iş bölümüne
katılmaktan çok daha ciddi işgücü istismarı biçimleriyle karşılaşmaktadır.
Endüstrileşme sürecinde geniş halk yığınlarının hazırlıksız olarak kırdan kente
göçmeleri, kentlerde yoksul kitlelere yeterli geçim olanaklarının sağlanamaması ve
etkili toplumsal hizmetlerin götürülememesi, çocukların aile dışındaki işgücüne artan
oranlarda katılmalarıyla sonuçlanmıştır. Bu ise, aile korunmasında da yoksul kalan,
toplumsal haklarının bilincinde olmayan çocuk işgücünün, istismar edilme riskini
giderek artırmıştır
40,41
.
Çocuk emeğinin kullanımı veya çocuğun erken yaşta çalışma yaşamında yer
alması sorunu, birçok ülkede olduğu gibi, ülkemizde de yaşanan temel problemlerden
biri haline gelmiştir. Ülkemizde yaklaşık 3.8 milyon çocuk çalışmakta olup bunların
büyük çoğunluğu yaşına uygun olmayan işlerde ve güç koşullarda çalışmaktadır.
Ancak, çocukların çalışmalarına neden olan toplumsal etkenler, ülkeden ülkeye veya
ülke içinde yaşanılan kentin özel şartlarına göre değişiklik gösterebilir. Her ne kadar
farklı toplumsal ve kültürel kaynakları olsa da, erken yaşlarda çalışma yaşamına katılma
çocuk açısından çeşitli sorunlara sebep olabilmektedir. Bu sorunlar; sosyal, psikolojik
ve fiziksel problemler şeklinde tezahür edebilir
40-42
.
Dünyada ise 250 ile 400 milyon arasında çocuk aktif olarak çalışmaktadır. Bu
çocukların büyük çoğunluğu haftada 40 saatin üzerinde ve sigortasız çalışmaktadır
42
.
Çocuk Hakları Bildirgesi’ne göre, çocukların sömürüden, bedensel, akılsal ve
ahlaki gelişimlerine uygun olmayan işlerden korunması gerekmektedir. Çünkü çocukluk
çağı, çocuğun sürekli büyüme, gelişme, değişme sürecinde olduğu, fiziksel, ruhsal ve
sosyal yönden erişkinliğe hazırlandığı bir dönemdir. Bu bağlamda çocukların
14
çalıştırılması, çocuğun, fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde
etkilemektedir
42
.
2.3. Çocuk İstismar ve İhmalinin Nedenleri
2.3.1. Anneye ve babaya yönelik nedenler
İstismar ve ihmalin biyolojik, psikolojik ve sosyolojik incelemelere göre farklı
nedenleri bulunmaktadır. Tüm nedenler bir arada ele alındığında çocuk istismarı ve
ihmalinin genellikle ailenin yaşam stresi ile ilgili olduğu görülmektedir. Ailedeki
ekonomik, sosyal, çevresel ve kültürel stres kaynakları iç ve dış stres kaynakları olarak
değerlendirilmektedir
14
.
Dış stres kaynakları: Aile için ekonomik yetersizlik en önemli stres
kaynaklarından biri olup, yoksulluk, işsizlik ve borçlanma şeklinde kendini
gösterebilmektedir. Yapılan çalışmalar çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili en önemli risk
faktörünün ailenin ciddi ekonomik sıkıntısı olduğunu göstermiştir. Özellikle aile içinde
evin gereksinimlerini ve bütçe ayarlamalarını yapmak zorunda kalan kişinin anne
olduğu düşünülecek olursa ciddi ekonomik sıkıntıların anneyi olumsuz etkileyeceği
söylenebilir
13,35,43-45
.
Sosyal ve çevresel stres yapıcı faktörler de aile ilişkilerini olumsuz
etkilemektedir. Anne-babaların kısıtlı bir sosyal çevreye sahip olmaları, arkadaşlarının
olmaması ya da çevreleriyle uyumsuzluk içinde olmaları sorunlara neden
olabilmektedir. Ayrıca aile çevresinde meydana gelen hastalık ve kazaların, diğer sosyal
sorunların ailenin iç yapısını etkileyerek çocuk ihmal ve istismarına neden olabileceği
belirtilmektedir
22,46,47
.
15
İç stres kaynakları: Çocuğun ihmal ve istismarına neden olan iç stres faktörleri
çok yönlü olup, anne-babaların kişilik yapısı, çocuğun özellikleri ve çevreye bağlı
olarak çocuktan çok şey beklenmesi şeklinde ifade edilmektedir
18-22
.
Eşler arasında anlaşmazlık, çocuklarla ilgili gerçekçi olmayan beklenti içine
girme, çocuk sayısının fazla olması, çocukların yaşlarının birbirine yakın olması, ailede
tek ebeveyn olma, çocuk yetiştirme bilgi ve becerisine sahip olmama, ailede sert
disiplin kurallarının olması da ailesel risk faktörlerindendir
33,48
.
Ölüm, boşanma veya ayrı bir yerde çalışma nedeniyle parçalanmış aileler çocuk
istismarında önemli bir risk grubunu oluşturmaktadır. Çünkü tek ebeveynli aileler daha
fazla finansal ve duygusal desteğe ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle tek kalan ebeveynin
duygusal ya da zihinsel gerginlik yaşaması istismar için risk oluşturmaktadır
13,49
. Anne-
baba tarafından ihmal ve istismar edilme, anne-baba arasındaki şiddete tanık olma,
parçalanmış aileden gelme veya çeşitli aile sorunlarının çocukta yarattığı duygular
çocuğun yaşam biçimini ve ilişkilerini önemli ölçüde etkileyerek çocuğun bunları
öğrenerek taklit etmesine, dolayısıyla istismarcı bir kişilik kazanmasına neden olabilir
46
.
Çocukluğunda istismara uğramış annelerin kendi çocuklarını istismar etmeye
daha yatkın olduğu da yine çalışmalarla gösterilmiştir
50
. Anne babanın kendi çocukluk
yıllarındaki deneyimleri, şimdiki tutumlarında rol oynayabilir. Çocukluk yıllarında
kendi anne babasıyla sağlıklı bir iletişim kuramayan, yeterli sevgi göremeyen bir
babayla, genç kızlık yıllarında aşırı baskı gören bir annenin tutumları, bu kötü
deneyimler nedeniyle olumsuz olabilmektedir
51
. Sevgiden yoksun ve yegane davranış
şekli kötü davranma modeli olan bu anne babalar, bir stres durumunda
kullanabilecekleri tek davranış biçimini sergilemektedir. Bu da kendilerinden daha
güçsüz olan çocuklarına saldırma ve dövme olmaktadır
8
.
16
İstismarcı anne babalar genellikle kendi kişisel memnuniyetini çocuğunkinden
üstün tutan, çocuğun gereksinimlerini karşılayacak bir alet yerine koyan, çocukla ilgili
gerçekçi olmayan beklentileri olan katı, duygularını kontrol edemeyen kişilik
yapısındadır. Çocuk anne babasının beklentilerini kaçınılmaz olarak karşılayamadığında
anne baba bunu hıyanet olarak algılar ve kızar, sık sık çocuğu cezalandırma yöntemine
başvurmaya başlar
10
.
Çocuğunu istismar ve ihmal eden anne-babaların fiziksel ve ruhsal sağlıklarının
bozuk olduğu, olumsuz bir benlik kavramına sahip oldukları, toplumsal açıdan
dışlandıkları ve anti sosyal davranışlar içinde bulundukları belirtilmektedir
14
. Ailesel
özelliklerden bir tanesi de ebeveyn yaşının genç olması ve annenin hamileliğe hazır
olmamasıdır. Anne ve babanın küçük yaşta evlenmiş olması ve erken yaşta çocuk sahibi
olmaları o çocuğun istismar ve ihmale uğramadaki riskini artırır. Yeterince
olgunlaşmamış ebeveynlerin bir çocuğun bakımından sorumlu olduklarında, onun
yoğun ihtiyaçlarıyla karşılaştıklarında çocuklarını duygusal olarak istismar
edebilecekleri düşünülmektedir. Çocuklarını istismar eden anneler genç yaşta, sık
aralıklarla doğum yapmış, yeteri kadar doğum öncesi bakım almamış, büyük olasılıkla
ölü doğum yapmış veya çocuklarını düşürmüş annelerdir
26,33,52
.
Çocuk istismar ve ihmalini arttıran diğer bir neden de anne ve babanın eğitim
seviyesinin düşük olmasıdır. Bilir ve arkadaşlarının
47
, yaptıkları bir çalışmada, anne ve
babaların eğitim seviyeleri yükseldikçe çocukların istismar edilme olasılığının azaldığı
ortaya konmuştur. Hiç eğitimi olmayan anneler çocuklarını %36.7 oranında istismar
etmekte iken, yüksek öğrenim görmüş olan anneler ise %11.6 oranında istismar
etmektedirler. Babalarda ise hiç eğitimi olmayan babalar çocuklarını %40.7 oranında
17
istismar etmekte iken, yüksek öğrenim görmüş olanlar ise %16.9 oranında istismar
ettikleri görülmüştür.
2.3.2. Çocuğa ait nedenler
Ailedeki bütün çocuklar istismara maruz kalmazlar. Ancak bazı çocuklar
istismar açısından risk altındadır. Araştırmalar; erken doğum, öğrenme yetersizliği,
fiziksel engeli olan ya da konuşmada problem yaşayan çocuklar ile duygusal,
davranışsal bozuklukları olan çocukların istismar için daha çok risk altında olduklarını
göstermektedir. Çocuklar için diğer risk faktörleri; düşük doğum kilosu, kronik hastalık,
hiperaktivite ve saldırganlıktır
13,26,53
.
Dünya Şiddet ve Sağlık Raporu’nda belirtildiği üzere
54
, şiddet için tanımlanmış
risk faktörlerine bakıldığında, çocuklar için belirleyici olan faktörlerin öncelikle yaş ve
cinsiyet olduğu belirtilmektedir. Dünya Şiddet ve Sağlık Raporun’da belirtildiği üzere;
küçük çocuklar fiziksel istismara, daha büyük, özellikle, kız çocuklar da cinsel istismara
maruz kalmaktadır
53,54
.
Çocukların istismar ve ihmal edilmesinde, istismar ve ihmalin nedenini
genellikle çocukların davranışlarının olduğu belirtilmektedir. “Söz dinlememe,
saygısızlık” gibi davranışlarla çocuk istismar ve ihmali davet etmektedir. Bunun
yanında çocukların bitmek tükenmek bilmeyen ve karşılanamayan yüksek istekleri
çocuk istismarının nedenleri arasındadır
23,53,55
.
Evdeki çocuk sayısının fazlalığı ve çok fazla sayıda kardeşe sahip olma istismar
olaylarını artırmaktadır. Çünkü aile genişledikçe anne babaların çocuklarına olan ilgisi
azalmakta ve çocuklar arasında bölünmektedir
26
.
18
Çocukların doğum sırası da istismar ve ihmal olgusunun ortaya çıkmasında etkili
olmaktadır. İlk doğan çocuklardan anne babaların beklentileri daha yüksek olmakta ve
bu durum çocukların üzerinde başarılı olma yönünde baskı yaratmaktadır
26
.
2.4. İstismar ve İhmalin Çocuklar Üzerindeki Fiziksel ve Psikolojik Etkileri
İstismar ve ihmal çocuğun gelişimsel sürecini olumsuz yönde etkiler. Genel
olarak her türlü istismar çocukta davranışsal, duygusal ve sosyal sorunlara neden olur.
Fiziksel istismar birçok kişilerarası, bilişsel, duygusal ve davranışsal sorun,
madde kötüye kullanımı ve psikiyatrik hastalıklarla ilişkilidir. Fiziksel ihmal de
çocuğun sosyal, bilişsel, duygusal ve davranışsal gelişiminde ağır ve uzun dönemli
sonuçlar doğurabilmektedir
56
.
Fiziksel istismara maruz kalan çocuklarda uyku bozuklukları, konuşma
bozuklukları, tikler ve davranış bozuklukları fiziksel istismara maruz kalmayan
çocuklara göre daha yüksek oranda görülmektedir. Ayrıca bebek gibi konuşma, alt
ıslatma, parmak emme gibi yaşına uygun olmayan davranışlar gösterme, arkadaşlarına,
yetişkinlere ya da diğer nesnelere karşı saldırganca davranma, zayıf arkadaşlık ilişkileri,
evden kaçma girişimlerinde bulunma, okula erken gitme ve okuldan eve dönmeyi
istememe şeklinde davranış biçimleri de görülebilir
8,23,47
.
Duygusal istismarın etkileri yaşam boyunca kendini gösterebilmektedir.
Duygusal İstismar çocuğun fiziksel ve zihinsel gelişimini olumsuz yönde
etkileyebilmektedir. Bu çocuklarda zihinsel kapasite normal olmasına rağmen, öğrenme
güçlüğü ve dikkat dağınıklığı gibi sorunlar görülmektedir. Dolayısıyla duygusal istismar
çocuğun hem kişiliğini hem de başarısını olumsuz yönde etkilemektedir
57
.
19
Duygusal istismara maruz kalan çocuklarda aileden uzaklaşma, gergin olma,
bağımlı kişilik, değersizlik duyguları geliştirme, uyumsuzluk ve saldırgan davranışlarda
bulunmaya sık rastlanır. Duygusal istismar, fiziksel istismar ve cinsel istismar veya
ihmale eşlik edebileceği gibi tek başına da görülür. Aynı zamanda duygusal istismara
bağlı hasarlar fiziksel istismar kadar zedeleyicidir, buna karşın bulguları daha
gizlidir
8,10
.
Duygusal istismara uğrayan çocukların davranışlarından bazıları: depresyon
(çevresel koşullara bağlı), davranışlarda aşırıcılık (aşırı şikayetçi tutum, pasif, saldırgan,
talepçi), davranış bozuklukları (tırnak yeme, parmak emme, enürezis, yeme
bozuklukları), nevroz (gereksiz korku ve intihar davranışlarını gösteren jestler),
davranış ve öğrenme bozuklukları,(antisosyal davranışlar, hırsızlık), endişe ve duygusal,
zihinsel gelişim gecikmeleridir
8,23,31,58
.
Cinsel istismar yaşamış çocuklarda yüksek oranda depresyon gözlenmekte ve
benlik saygısı ciddi hasara uğramaktadır. Bu çocuklarda intihar düşünceleri ve
girişimleri sık görülmektedir. Erişkin yaşta başlayan majör depresyon, çocukluktaki
cinsel istismarla ilişkili bulunmuştur
7
.
Cinsel istismara uğrayan çocuklardaki duygusal ve davranışsal etkileri
tanımlayan araştırmalara göre, bu çocuklarda korku reaksiyonu, anksiyete, depresyon,
kızgınlık, düşmanlık, travma sonrası stres bozukluğu, uygunsuz cinsel davranışlar sık
görülmektedir. Dikkat eksikliği-hiperaktivite bozukluğu, ikincil enürezis ve enkoprezis
cinsel istismar kurbanlarında daha sık ortaya çıkmaktadır
7,39,59
.
Ekonomik istismarında çocuklar üzerinde fiziksel ve psikolojik etkileri oldukça
fazladır. Çalışan çocukların fiziksel gelişimi, okula giden çocuklarla karşılaştırıldığında,
20
önemli derecede geri kaldığı görülmüştür. Bunun yanında bazı işlerde çalışanların diğer
istismar tiplerine maruz kaldıkları saptanmıştır. Örneğin, ev işlerinde çalışan çocuklar
sözel, cinsel ve fiziksel kötü muamele ile karşılaştıkları ve aç bırakıldıkları
belirlenmiştir
23
.
Çocukların sömürüden, bedensel, akılsal ve ahlaki gelişimlerine uygun olmayan
işlerden korunması gerekmektedir. Çünkü çocukluk çağı, çocuğun sürekli büyüme,
gelişme değişme sürecinde olduğu, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden erişkinliğe
hazırlandığı bir dönemdir. Bu bağlamda çocukların çalıştırılması, çocuğun, fiziksel,
zihinsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkilemektedir
42
.
Dostları ilə paylaş: |