Baş Ağrısı
Evet
Hayır
Karın ağrısı
Evet
Hayır
Kusma
Evet
Hayır
Altını ıslatma
Evet
Hayır
Parmak Emme
Evet
Hayır
Tırnak Yeme
Evet
Hayır
286
148
265
169
328
106
293
141
130
304
5
429
28
406
110
324
65.9
34.1
61.1
38.9
75.6
24.4
67.5
32.5
30.0
70.0
2.2
98.8
6.5
93.5
25.3
74.7
Toplam 434
100.0
Tablo 6’da çocukların istismar ve ihmal yaşama durumu incelenmiş,
%92.3’ünün 0 üzerinde puan aldığı ve istismar ve ihmale maruz kaldığı belirlenmiştir.
Araştırmada istismar ve ihmal türlerine de bakılmış çocukların %67.8 oranında
duygusal istismar, %42.1 oranında fiziksel istismar, %39.1 oranında ekonomik istismar
ve %97.0 oranında ihmalle karşılaştığı saptanmıştır.
34
Tablo 6. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumları
İstismar ve İhmal Yaşama Durumu (n=434)
Sayı %
Yaşayan 401
92.3
Yaşamayan 33
7.7
İstismar ve ihmal türleri (n=401)
Duygusal istismar
272
67.8
Fiziksel istismar
169
42.1
Ekonomik istismar
157
39.1
İhmal 389
97.0
Tablo 7. Çocuğa Ait Özelliklere Göre İstismar ve İhmal Yaşama Durumunun Karşılaştırılması
Özellikler
İstismar
ve İhmal
Yaşayan
(n=401)
İstismar ve
ihmal
Yaşamayan
(n=33)
TOPLAM
Sayı %
Test ve
önemlilik
Sayı
%
*
Sayı
%
*
Cinsiyet
Kız
Erkek
199
202
92.1
92.7
17
16
7.9
7.3
216 100.0
218 100.0
x
2
= .044
p>0.05
Yaş
11-13 yaş
14-16 yaş
313
88
93.4
88.9
22
11
6.6
11.1
335 100.0
99 100.0
x
2
= 2.246
p>0.05
Okul dışında çalışma durumu
Çalışıyor
Çalışmıyor
30
371
96.8
92.1
1
32
3.2
7.9
31 100.0
403 100.0
x
2
= .911
p>0.05
* Satır yüzdesi alınmıştır.
Çocukların özelliklerine göre istismar ve ihmal yaşama durumları
incelendiğinde; istismar ve ihmalle karşılaşma oranı kız çocuklarında %92.1, erkek
çocuklarında %92.7 olarak saptanmış ve cinsiyete göre istismar ve ihmalle karşılaşma
durumu açısından gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı
belirlenmiştir (x
2
= .044, p>0.05). Çalışma kapsamına alınan çocukların istismar ve
ihmalle karşılaşma oranı 11-13 yaş grubunda %93.4, herhangi bir iş yerinde çalışmakta
35
olanlarda %96.8 olarak bulunmuş ve gruplar arasında istatistiksel açıdan herhangi bir
fark olmadığı saptanmıştır (x
2
= 2.246, p>0.05; x
2
= .911, p>0.05, Tablo 7).
Tablo 8. Ebeveynlerin Özelliklerine Göre Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumunun
Karşılaştırılması
Özellikler
İstismar ve
İhmal
Yaşayan
(n:401)
İstismar ve
İhmal
Yaşamayan
(n:33)
TOPLAM
Sayı %
Test ve
önemlilik
Sayı
%
*
Sayı
%
*
Anne
Sağ
Ölü
398
3
92.3
100
33
-
7.7
-
431
3
100.0
100.0
x
2
= .249
SD: 1
p>0.05
Baba
Sağ
Ölü
387
14
92.6
87.5
31
2
7.4
12.5
418
16
100.0
100.0
x
2
= .567
SD: 1
p>0.05
Anne Eğitim Durumu
Okur yazar değil
İlkokul-Ortaokul
Lise
Üniversite ve üzeri
56
271
59
12
96.6
92.5
88.1
92.3
2
22
8
1
3.4
7.5
11.9
7.7
58
293
67
13
100.0
100.0
100.0
100.0
x
2
= .3.201
SD: 3
p>0.05
Babanın Eğitim Durumu
Okur yazar değil
İlkokul-Ortaokul
Lise
Üniversite ve üzeri
16
228
89
54
100
95.8
85.6
90.0
-
10
15
6
-
4.2
14.4
10.0
16
238
104
60
100.0
100.0
100.0
100.0
x
2
= .12.883
SD: 3
p< 0.05
Annenin Mesleği
Ev hanımı
Memur-işçi
Emekli
376
21
1
92.4
95.5
50.0
31
1
1
7.6
4.5
50.0
407
22
2
100.0
100.0
100.0
x
2
= .5.374
SD: 2
p>0.05
Babanın Mesleği
Çalışmıyor
Memur-işçi
Serbest meslek
Emekli
33
194
127
33
100
92.4
92.0
89.2
-
16
11
4
-
7.6
8.0
10.8
33
210
138
37
100.0
100.0
100.0
100.0
x
2
= 3.339
SD: 3
p>0.05
Anne Baba Evlilik Durumu
Devam eden
Devam etmeyen
372
29
92.1
96.7
32
1
7.9
3.3
404
30
100.0
100.0
x
2
= .837
SD: 1
p>0.05
* Satır yüzdesi alınmıştır
36
Ebeveynlerin özelliklerine göre çocukların istismar ve ihmal yaşama durumları
incelendiğinde; annesi sağ olan çocukların %92.3’ünün, annesi hayatta olmayanların ise
tamamının istismara ve ihmale uğradığı belirlenmiştir. Ancak, anne yaşam durumuna
göre istismar ve ihmalle karşılaşma durumu açısından gruplar arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir fark olmadığı belirlenmiştir (x
2
= .249, p>0.05, Tablo 8).
Babası hayatta olmayan çocukların %87.5’inin istismar ve ihmalle karşılaştığı
belirlenmiş, fakat gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı
saptanmıştır (x
2
= .567, p>0.05, Tablo 8).
Çalışma kapsamına alınan çocukların annelerinin eğitim durumuna göre istismar
ve ihmalle karşılaşma oranları incelenmiş; annesi okur yazar olmayan çocukların
%96.6’sının, ilkokul-ortaokul mezunu olanların %92.5’inin, lise mezunu olanların
%88.1’inin, üniversite ve üzeri eğitime sahip olanların %92.3’ünün istismar ve ihmale
uğradığı belirlenmiştir. Anne eğitim durumuna göre gruplar arasındaki farkın
istatistiksel olarak anlamlı olmadığı saptanmıştır (x
2
= .3.201, p>0.05, Tablo 8).
Babanın eğitim durumuna göre çocukların istismar ve ihmale uğrama oranları
incelenmiş babası okur yazar olmayan çocuklarının tamamının istismar ve ihmalle
karşılaştığı belirlenmiştir. Baba eğitim durumuna göre gruplar arasındaki farkın
istatistiksel olarak önemli olduğu saptanmıştır (x
2
= .12.883, p<0.05, Tablo 8).
Annesi ev hanımı olan çocukların %92,4’ünün, annesi emekli olan çocukların
ise %50’sinin istismar ve ihmale uğradığı belirlenmiştir. Ancak, gruplar arasındaki fark
istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (x
2
= .5.374,
p>0.05, Tablo 8).
Baba çalışma durumuna göre çocukların istismar ve ihmale uğrama durumu
incelenmiş babası çalışmayan çocukların tümünün istismara ve ihmale maruz kaldığı
37
belirlenmiş ancak gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı
saptanmıştır (x
2
= 3.339,
p>0.05, Tablo 8).
Çalışma kapsamına alınan çocukların anne baba evlilik durumuna göre istismar
ve ihmalle karşılaşma oranları incelenmiş, anne ve baba evlilik durumu devam etmeyen
çocukların %96.7’sinin, anne baba evlilik durumu devam eden çocukların ise
%92.1’sinin istismar ve ihmalle karşılaştığı belirlenmiştir. Gruplar arasındaki fark
istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur (x
2
= .837, p>0.05, Tablo 8).
Tablo 9. Aile Özelliklerine Göre Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumunun
Karşılaştırılması
Tanıtıcı Özellikler
İstismar ve
İhmal Yaşayan
İstismar ve
İhmal
Yaşamayan
Toplam
Sayı %
Test ve
önemlilik
Sayı
%
*
Sayı %*
Kardeş sayısı
0-2
3-5
6 ve üzeri
111
260
30
90.2
92.9
96.8
12
20
1
9.8
7.1
3.2
123
280
31
100.0
100.0
100.0
x
2
= 1.741
SD: 2
p>0.05
Aile gelir durumu
Düşük
Orta
Yüksek
161
74
166
97.0
93.7
87.8
5
5
23
3.0
6.3
12.2
166
79
189
100.0
100.0
100.0
x
2
= 10.772
SD: 2
p< 0.05
Aile Yapısı
Çekirdek
Geniş
282
119
91.0
96.0
28
5
9.0
4.0
310
124
100.0
100.0
x
2
= 3.15
SD: 1
P< 0.05
* Satır yüzdesi alınmıştır
Tablo 9’da ailelerin özelliklerine göre çocukların istismar ve ihmal yaşama
durumu incelenmiş; kardeş sayısı 6 ve üzeri olan çocukların daha fazla oranda (%96.8)
istismar ve ihmale maruz kaldığı belirlenmiştir. Buna rağmen, gruplar arasındaki farkın
istatistiksel olarak önemli olmadığı saptanmıştır (x
2
= 1.741, p>0.05).
38
Çalışma kapsamına alınan çocukların aile gelir durumuna göre istismar ve ihmal
durumu incelenmiş; düşük gelir düzeyine sahip çocukların %97.0’ının, orta gelir
düzeyine sahip çocukların % 93.7’sinin, yüksek gelir düzeyine sahip çocukların ise
%87.8’inin istismar ve ihmale maruz kaldığı belirlenmiştir. Gruplar arasındaki farkın
istatistiksel olarak önemli olduğu belirlenmiştir (x
2
= 10.772, p<0.05, Tablo 9).
Aile yapısına göre çocukların istismar ve ihmalle karşılaşma oranları incelenmiş,
geniş aile yapısına sahip olan çocukların % 96.0’ının istismar ve ihmalle karşılaştığı
belirlenmiş, gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak önemli olduğu saptanmıştır.
(x
2
= 3.15, p<0.05, Tablo 9).
39
Tablo 10-a. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumuna Göre Fiziksel Belirtilerin Karşılaştırılması
İstismar ve İhmal Yaşama
Durumu
İştahsızlık Uyku
Bozukluğu Baş Ağrısı Karın Ağrısı
Var
Yok
Var Yok Var Yok Var Yok Var Yok Var Yok Var Yok
Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %
İstismar ve ihmal yaşayan
266 66.3 135 33.7 249 62.1 152 37.9 302 75.3 99 24.7 273 68.1 128 31.9
İstismar ve ihmal yaşamayan 20 60.6 13 39.4 16 48.5 17 51.5 26 78.8 7 21.2 20 60.6 13 39.4
Test ve önemlilik
x
2
= .445
SD:1 p>0.05
x
2
= 2.375
SD: 1
p>0.05
x
2
= .200
SD: 1
p>0.05
x
2
= .776
SD:1
p>0.05
Tablo 10-b. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumuna Göre Fiziksel Belirtilerin Karşılaştırılması
İstismar ve İhmal Yaşama
Durumu
Kusma Altını Islatma
Parmak Emme
Tırnak Yeme
Var Yok Var Yok Var Yok Var Yok
Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı % Sayı %
İstismar ve ihmal yaşayan
120 29.9 281 70.1 5 2.2 396 98.8 28 7.0 373 93.0 106 26.4 295 73.6
İstismar ve ihmal yaşamayan 10 30.3 23 69.7 -
- 33 100 -
-
33 100 4 12.1 29 87.9
Test ve Önemlilik
x
2
= .002
SD: 1
p>0.05
x
2
= .416
SD: 1
p>0.05
x
2
= .153
SD: 1
p>0.05
x
2
= .776
SD:1
p>0.05
40
Tablo 10 a-b’de çalışma kapsamına alınan çocuklarda istismar ve ihmalin
fiziksel etkileri incelenmiştir. İstismar ve ihmale maruz kaldığı belirlenen çocuklarda
iştahsızlık görülme oranı % 66.3 iken istismar ve ihmal yaşamayan çocuklarda bu oran
%60.6 olarak belirlenmiş ve aradaki fark istatistiksel olarak önemsiz bulunmuştur
(p>0.05, Tablo 10-a).
İstismar ve ihmal yaşadığı belirlenen çocukların % 62.1’nin uyku bozukluğu
problemi yaşadığı, fakat farkın istatistiksel olarak anlamsız olduğu belirlenmiştir
(p>0.05, Tablo 10-a).
Çalışma kapsamına alınan çocuklardan istismar ve ihmale maruz kaldığını
belirtenlerin %75.3’ünün, istismar ve ihmale maruz kalmadığını belirtenlerin ise
%78.8’inin baş ağrısı şikayeti ile karşılaştığı ve aradaki farkın istatistiksel olarak
anlamsız olduğu bulunmuştur (p>0.05, Tablo 10-a).
İstismar ve ihmal yaşadığı belirlenen çocukların %68.1’inin karın ağrısı şikayeti
yaşadığı saptanmış, fakat gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamsız olduğu
belirlenmiştir (p>0.05, Tablo 10-a).
İstismar ve ihmalle karşılaşmış olduğu belirlenen çocukların %29.9’unun kusma
şikayeti yaşadığı belirlenmiştir. Gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamsız
olduğu saptanmıştır (p>0.05, Tablo 10-b).
Alt ıslatma durumunun, istismar ve ihmal yaşamayan çocuklarda görülmediği,
istismar ve ihmal yaşayanlarda ise görülme oranının %2.2 olduğu saptanmış ve gruplar
arasındaki farkın istatistiksel olarak önemsiz olduğu belirlenmiştir (p>0.05, Tablo 10-b).
Çalışma kapsamına alınan çocuklardan istismar ve ihmale uğradığı
belirlenenlerin %7.0’ının parmak emme problemi yaşadığı belirlenmiştir. Gruplar
arasındaki fark istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur (p>0.05, Tablo 10-b).
41
Tırnak yeme problemi olan çocukların oranı istismar ve ihmal yaşayan grupta
%26.4, istismar ve ihmal yaşamayan grupta ise %12.1 olarak belirlenmiş, gruplar
arasındaki farkın anlamsız olduğu saptanmıştır (p>0.05, Tablo 10-b).
Tablo 11. Çocukların İstismar ve İhmal Yaşama Durumuna Göre Psikolojik Belirti Puan
Ortalamalarının Karşılaştırılması
Psikolojik
Belirtiler
İstismar ve İhmal
Yaşayan
İstismar ve İhmal
Yaşamayan
Test ve Önemlilik
KSE toplam
41.19±31.08
23.61±22.72
t= 3.178
p<0.05
Anksiyete 9.48±8.64
6.06±6.84
t= 2.214
p<0.05
Depresyon 10.50±9.57
5.94±6.02
t= 2.690
p<0.05
Olumsuz Benlik
8.80±7.34
4.09±5.52
t=.3.600
p<0.05
Somatizasyon 5.23±4.98 2.79±3.07
t= 2.773
p<0.05
Hostilite 7.18±5.20
4.73±4.86
t= 2.617
p<0.05
Araştırma kapsamına alınan çocuklarda istismar ve ihmalin psikolojik etkilerinin
incelenmesi amacıyla Kısa Semptom Envanteri (KSE) kullanılmıştır. Çocukların
istismar ve ihmal puanlarına göre KSE toplam, anksiyete, depresyon, olumsuz benlik,
somatizasyon ve hostilite puanları incelendiğinde; KSE toplam ve tüm alt boyut
puanlarının istismar ve ihmal edilen çocuklarda daha yüksek olduğu (anksiyete puan
ortalaması 9.48±8.64, depresyon puan ortalaması 10.50±9.57, olumsuz benlik puan
ortalaması 8.80±7.34, somatizasyon puan ortalaması 5.23±4.98, hostilite puan
ortalaması 7.18±5.20, KSE puan ortalaması 41.19±31.08) ve gruplar arasındaki farkın
önemli olduğu belirlenmiştir (p<0.05, Tablo 11).
42
5. TARTIŞMA
Bu çalışmada ilköğretimin II. Kademesinde öğrenim görmekte olan 434
öğrencinin karşılaştıkları istismar ve ihmal durumları, etkileyen faktörler ile istismar ve
ihmalin çocuklar üzerindeki fiziksel ve psikolojik etkileri değerlendirilmiş olup, elde
edilen bulgular literatür doğrultusunda tartışılmıştır.
Araştırma kapsamındaki çocukların % 49.8’i kız, % 77.2’si 11-13 yaş arasında,
% 38.2’si 7. sınıf, %7.1’inin okul dışındaki zamanlarda çalıştığı belirlenmiştir.
Annelerin % 99.3’ ünün yaşıyor olduğu, % 68.0’ ının ilkokul-ortaokul mezunu
olan grupta yer aldığı, % 94.4’ ünün ev hanımı olduğu; babaların ise % 3.7’ sinin
yaşamadığı, % 24.9’ unun lise mezunu olduğu, % 50.2’ sinin memur-işçi grubunda yer
aldığı belirlenmiştir.
Çalışma kapsamına alınan öğrencilerin % 93.1’nin anne-baba evlilik durumunun
devam ettiği, %18.2’ sinin gelir durumunun orta düzeyde olduğu ve %71.4’ nün
çekirdek aile olduğu tespit edilmiştir.
Çocuk istismar ve ihmalini taramak amacıyla geliştirilen ÇİTA-T anketi bir
tarama envanteri olarak düzenlendiğinden herhangi bir puanlama yöntemi yoktur.
Cevaplanan maddelere bakarak katılımcının ne tür deneyimlere sahip olduğu
görülebilmektedir. Ölçeğin değerlendirilmesinde ‘‘0’’ puanının üzerine çıkınca çocuğun
herhangi bir tür istismar davranışına maruz kaldığı anlaşılmaktadır. Bu araştırmanın
değerlendirilmesinde herhangi bir puanlama kullanılmamış, değerlendirme çocukların
istismar yaşayıp yaşamama durumuna göre yapılmıştır. Araştırmamızda çocukların
%92.3’ünün ÇİTA-T’den 0’ın üzerinde puan aldığı ve istismar ve ihmale maruz kaldığı
görülmektedir. Bu çocukların %67.8’inin duygusal istismara, %42.1’inin fiziksel
43
istismara, %39.1’inin ekonomik istismara, %97.0’ının ihmale maruz kaldığı
belirlenmiştir (Tablo 6). Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine
göre dünyada 1-14 yaş
grubundaki 40 milyon çocuk istismar veya ihmale
uğramaktadır
1
.
Çocuk istismarı oranı
dünyada %1 ile % 10 arasında değişirken ülkemizde bu rakam %10 ile %53
arasındadır
3
. Bu çalışmada, oranın bu kadar yüksek çıkmasının nedeni kullanılan
ölçekte 0’ın üstündeki puanların istismar ve ihmal varlığını göstermesinden
kaynaklanmış olabilir.
Çalışma kapsamında incelenen çocukların karşılaştıkları istismar ve ihmalin
cinsiyet üzerine etkisi incelenmiş ve çocuğun cinsiyetinin istismar ve ihmal edilme
durumunu etkilemediği belirlenmiştir (p>0.05, Tablo7). Ülkemizde istismar ve ihmal
üzerine yapılan bazı çalışmalarda, cinsiyetin benzer şekilde istismar ve ihmal üzerinde
etkili olmadığına yönelik bulgular elde edilmiştir
2,68
. Bununla birlikte, literatürde yer
alan diğer bazı çalışmalarda da cinsiyet değişkeninin istismar ve ihmal üzerinde etkili
olduğu, erkek çocukların kız çocuklara oranla daha fazla istismara ve ihmale uğradığı
belirlenmiştir
48,53
. Bilir ve arkadaşlarının
47
çocukta örselenme durumu ile ilgili
yaptıkları araştırmada ise istismar oranı kız çocuklarda daha fazla bulunmuştur.
Bulgular arasındaki bu fark çalışmaların farklı bölgelerde yapılmış olmasından
kaynaklanmış olabilir.
Çocukların yaş gruplarına göre istismar ve ihmal durumları incelenmiş ve
aradaki farkın istatistiksel açıdan anlamlı olmadığı belirlenmiştir (p>0.05, Tablo 7).
Ayan ve Kaya’nın
69
aile içinde çocuğa yönelik şiddet ve anne tutumları isimli
çalışmasında da çocuğun yaşı ile annesi tarafından şiddete uğraması arasında anlamlı bir
ilişki olmadığı belirlenmiştir. Ayan ve Kaya’nın
69
çalışma sonuçları bu çalışma
sonuçlarıyla benzerlik göstermektedir. Bilir ve arkadaşlarının
47
yaptığı çalışmada ise
44
yaş büyüdükçe duygusal ve fiziksel örselenmenin azaldığı ortaya çıkmıştır. Yıldız
23
,
ilköğretim II. kademe öğrencileri üzerinde yaptığı çalışmasında ekonomik istismarın
yaşla birlikte arttığını belirtmiştir.
Okul dışında çalışma durumuna göre istismar ve ihmal durumu incelenmiş,
çalışan çocuklarda istismar ve ihmal durumu diğer çocuklara oranla daha yüksek oranda
bulunmuştur. Ancak, gruplar arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olmadığı
belirlenmiştir (p>0.05, Tablo 7). Yıldız’ın
23
çalışmasında okul dışında çalışan
çocukların ekonomik olarak istismar edildiği, Ayan’ın
53
çalışmasında da çalıştığını
belirten çocukların hem anne hem de baba tarafından fiziksel olarak istismar edildiği
belirtilmiştir. Bu çalışmada elde edilen bulgulardaki farklılığın çalışan çocuk sayısının
az olmasından kaynaklandığı düşünülebilir.
Anne-babanın eğitim düzeyine göre istismar ve ihmal durumu incelendiğinde;
her iki ebeveynin eğitim düzeylerinin yükselmesi ile çocukların istismar ve ihmale
uğrama düzeylerinin azaldığı saptanmıştır. Bu sonuca rağmen, annenin eğitim düzeyinin
çocuklarda istismar ve ihmal görülme durumunu etkilemediği (p>0.05, Tablo8),
babanın eğitim düzeyinin çocukların istismara ve ihmale uğrama durumunu etkilediği
belirlenmiştir (p<0.05, Tablo 8). Literatürde yer alan çalışmalarda da anne babanın
eğitim düzeyinin istismar ve ihmal üzerinde etkili olduğu ve eğitim düzeyi yüksek olan
ebeveynlerin daha az istismar ve ihmal uyguladığı belirlenmiştir
33,47,70
. Eğitim
seviyesinin yükselmesine paralel olarak istismar ve ihmal durumunun azalması,
eğitimin etkinliğini bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Anne-babanın çalışma durumunun çocuklarda görülen istismar ve ihmal
üzerinde etkili olmadığı görülmüştür (p>0.05, Tablo 8). Ancak, sonuç istatistiksel
olarak önemsiz olmasına rağmen, babasının çalışmadığını ifade eden çocukların
45
tamamının istismar ve ihmale maruz kaldığının belirlenmiş olması önemli bir bulgudur.
Yıldız’ın
23
çalışmasında babası işsiz olan çocukların daha fazla ekonomik istismara ve
ihmale uğradığı belirlenmiştir. Ailenin geçimini sağlamakla yükümlü olan babaların
işsiz olmaları sorumluluklarını yerine getirememe endişesinden dolayı psikolojik olarak
rahatsızlık duymalarına ve buna bağlı olarak çocuklarını ihmal hatta istismar etmelerine
neden olmuş olabilir.
Anne baba evlilik durumunun devam etmemesine paralel olarak istismar ve
ihmal ile karşılaşma oranını daha yüksek olmasına rağmen gruplar arasındaki fark
önemsiz bulunmuştur (p>0.05, Tablo 8). Neden her ne olursa olsun tek ebeveynlik
literatürde istismar ve ihmalin ortaya çıkmasını tetikleyen bir durum olarak
gösterilmektedir
14,47,58
.
Çalışma kapsamına alınan çocukların kardeş sayılarının artmasına paralel olarak
istismar ve ihmalle karşılaşma oranının artış gösterdiği belirlenmiştir. Ancak, kardeş
sayısının istismar ve ihmale uğrama durumunu istatistiksel olarak etkilemediği
belirlenmiştir (p>0.05, Tablo 9). Ülkemizde, bu konuda yapılan çalışmalarda, ailedeki
çocuk sayısının istismar ve ihmale uğrama durumu üzerinde etkili olduğu
belirlenmiştir
23,35,47,48
.
Ailenin gelir düzeyine göre istismar ve ihmal durumu incelendiğinde; ailenin
gelir durumunun azalmasına paralel olarak çocukların istismar ve ihmale uğrama
oranlarının arttığı saptanmıştır (p<0.05, Tablo 9). Literatürde yer alan çalışmalarda da
aile gelir durumunun istismar ve ihmal üzerinde etkili olduğu ailelerinin sosyoekonomik
düzeyi ortanın üzerinde olan çocukların daha az istismara ve ihmale uğradığı
belirlenmiştir
2,35,48,53,58,71
. Ekonomik yetersizlikler aile içi dengelerin bozulmasına ve
46
ilişkilerin zayıflamasına, böylece çocukların istismar ve ihmal edilmesine neden olmuş
olabilir.
İstismar ve ihmal üzerinde aile yapısının etkisi incelenmiş ve geniş aile üyesi
olan çocuklarda istismar ve ihmalin daha fazla görüldüğü belirlenmiştir (p<0.05, Tablo
9). Ailedeki kişi sayısı arttıkça ebeveynlerin, çocuğuna sağladığı maddi ve manevi
olanaklar sınırlı hale gelmektedir. Bu durum çocukların istismar ve ihmaline neden
olmuş olabilir.
Araştırma kapsamına alınan tüm çocuklarda kendi ifadelerine göre son
zamanlarda bir takım fiziksel şikayetler olduğu gözlenmiştir (Tablo 5). Çocuklarda en
fazla baş ağrısı, iştahsızlık ve uyku bozukluğu olduğu belirlenmiş, ancak istismar ve
ihmal yaşama durumunun bu belirtilerin ortaya çıkışını etkilemediği (p>0.05, Tablo 10)
ve bu belirtilerin her iki grupta benzer oranda gözlendiği saptanmıştır. Literatürde,
özellikle, duygusal olarak ihmal edilen çocuklarda genellikle parmak emme, tırnak
yeme, enürezis, enkoprezis, beslenme bozukluğu, uyku bozukluğu görülebildiği
belirtilmektedir
8,31,51
. Fiziksel istismara maruz kalan çocuklarda uyku bozuklukları,
konuşma bozuklukları, tikler ve davranış bozuklukları fiziksel istismara maruz
kalmayan çocuklara göre daha yüksek oranda görülmektedir
23,47
. Bu çalışma
sonuçlarındaki farklılık fiziksel belirtileri tespit etme yönteminin tamamen çocukların
kendi subjektif ifadelerine dayanmasından kaynaklanmış olabilir.
Elde edilen bulgulara göre istismar ve ihmalle karşılaşma durumunun çocukların
psikolojik durumlarını oldukça etkilediği belirlenmiştir. İstismar ve ihmale uğrayan
çocukların psikolojik belirti ölçek puan ortalamaları tüm alt boyutlar açısından istismar
ve ihmale maruz kalmayan çocuklara göre ve olumsuz benlik, somatizasyon, hostilite ve
47
KSE toplam puan açısından da genel popülasyona göre oldukça yüksek bulunmuştur
66
(Tablo 11).
Çocuk istismarı ve ihmalinin, çocuğun davranışsal, sosyal, bilişsel ve duygusal
gelişimi açısından çeşitli olumsuzluklarla sonuçlanabildiği yapılan araştırmalarla da
saptanmıştır. Güvensiz bağlanma, düşük benlik saygısı, okul başarısızlığı, davranış
problemleri, suça yönelme, yüksek düzeyde depresyon, anksiyete, dissosiyatif
semptomlar, psikolojik distres, kişilik bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu,
zekada düşüklük, akran ilişkilerinde bozukluklar, kendine zarar verme ve intihar, içe
kapanma veya saldırganlık, gelişimsel gecikme, yeme ve uyku bozuklukları, erken yaşta
cinsel temalı davranışlar sergileme bunlardan bazılarıdır
14,58,71
. Çalışma sonuçları
literatürle uyum içerisindedir.
|