hızla artmıştır. Nitekim bu süreci doğrulayan bir örnek olarak; Ermeniler
1978’de Karabağ’daki varlıklarının 150. yıldönümünü kutlamışlardır. Dağlık
Karabağ’da, 1919 yılında İngilizler tarafından yapılan bir çalışmanın verileri-
çoğunluk olarak Azeri Türkleri oluşturuyordu. Buna göre şehirdeki nüfus:
Ermenilerin oluşturduğu ve Türklerin çoğunlukta olduğu anlaşılmaktadır.
Özkul, Vermez,
Dağlık Karabağ Göçmenlerinin Sosyo-Ekonomik Sorunları
149
Bu demografik bilgilere göre Ermenilerin tarihi
ve demografik verilere daya-
narak, bu bölgede bir hak iddia etmeleri zordur. Bu nedenle Ermeniler, Rus-
ların da desteği ile sürekli bölgedeki Ermeni nüfusunu arttırmaya ve Türk
(Azeri) nüfusu azaltmaya çalışmışlardır. Bu sürecin devamı olarak baskılar,
19. yüzyılda Rusya’nın destekleriyle gerçekleştirilirken; 20. yüzyılda da Sov-
yetler Birliği kontrolünde devam ettirilmiştir.
1917–1989 yılları arasında Batı Azerbaycan’da Azeri nüfusun durumunu
incelerken, 1948–1953 yıllarında uygulanan “toplu göç” politikasına bir göz
atmak gerekir. Yani Karabağ’ın günümüzdeki etnik ve demografik yapısının
da tarih boyunca sistematik olarak değiştirilmeye çalışıldığını vurgulamak
problemin boyutlarını anlamak açısından önemli bir veri sunacaktır. Stalin’in
23 Aralık 1947 tarihinde imzaladığı bir kararla, Ermenistan sınırları içinde
kalan tarihi yurtlarını terk etmek zorunda bırakılan yüz binlerce Azeri, Azer-
baycan içlerine göçürülür. Devlet eliyle yapılan bu zorunlu göçün haricinde,
baskı ve tehditlere dayanamayan on binlerce kişi de “kendi rızası ile” yaşa-
dıkları yerleri bırakarak Azerbaycan’a sığınırlar.
Bütün bu olayların, nüfus oranları üzerinde etkileri olduğu açıktır. İkinci Dün-
ya, Savaşından sonra Sovyet yönetiminin Ermeniler lehine ve Azeriler aley-
hine olarak uyguladıkları zoraki göç politikalarının sonuçları, son derece
dramatiktir. Nitekim 1948–1952 yılları arasında yapılan tehcirden sonra
Sovyetlerde 1959 yılında yapılan nüfus sayımına göre, Ermenistan’da nüfu-
sun etnik dağılımı aşağıdaki gibi olmuştur:
130 yıl içerisinde Erivan bölgesinin nüfusunda aşağıdaki değişiklikler olmuştur:
Ermeniler 57.305 kişiden 1.361.800 kişiye yükselmiştir. Azeriler 84.089 kişiden
ancak 107.700 kişiye ulaşabilmiştir. Kürtler 26.911 kişiden 25.600 kişiye gerile-
miştir. (Doğum oranının çok yüksek olduğu Kürt nüfusun hiç artmadığı hatta
gerilediği, dolayısıyla Azeri Türkleri gibi Müslüman Kürtlerin de acımasızca soykı-
rıma uğradığı açıkça görülmektedir.) Ermenistan’ı Azeri Türklerinden temizleme
politikası bu yıllarda da devam ettirilmiştir. Fakat Ermeniler bu yıllarda da ta-
mamen amaçlarına ulaşamamışlardır. Çünkü Türk nüfusu Ermenistan’dan tam
anlamıyla bertaraf edilememiştir (Beşiroğlu 2001: 464-465).
Ermeniler Karabağ sorununu sürekli kendileri lehine değiştirmek için, Azerbay-
can halkına ve Azerbaycan Cumhuriyetine sürekli şöyle suçlamalar yöneltmek-
tedirler; “Azeriler bizleri bölgede sıkıştırmakta ve Ermenilerin nüfus artımına
engel olmaktadır.” Oysa yukarıdaki demografik göstergelerden de anlaşılacağı
gibi, Ermeni Devleti ve milliyetçileri Azerbaycan halkına yönelik uzun dönemli
programlar hazırlamış ve bu programların doğrultusunda maksatlarını gerçekleş-
tirmeyi kendilerine amaç edinmişlerdir (Semedzade 1995: 42).
Aşağıdaki tabloda Karabağ Bölgesinden zorla göç ettirilen nüfusun milliyet
dağılımı ve yerleştirildikleri bölgelere dikkat çekilmiştir. Tabloyu genel olarak
değerlendirmek istersek ortaya şöyle bir sonuç çıkmaktadır; Azerbaycan ge-
bilig, Güz / 2009, Sayı 51
150
nelinde toplam kaçkın sayısının 576.234 olduğu ve bunlardan Azerbaycan
Türklerinin 570.466, Kürtlerin 4798, Anadolu Türklerinin 357, Rusların 516
ve diğer azınlıkların da 97 kişi olduğu görülmektedir. İl ve ilçelere bakıldığın-
da, çoğunluk Bakü (153.392), Bedre (49.446), Fuzuli (50.155), Sumgayıt
(43.679), Akdam (20.609), Sabirabat (17.954), Laçin (16.986), Terter
(15.065), İmişli (15.468) ve Yevlah (11.559) ilinde yoğunlaştığı anlaşılmak-
tadır. Aşağıdaki tabloda bu durum ayrıntılı olarak gösterilmektedir.
Dostları ilə paylaş: