Giuseppe Mazzini (1805-1872) İtalyan milliyetçi. Bir doktorun oğlu olan Mazzini, İtalya, Cenova'da doğdu. Vatansever gizli
bir örgüt olan Carbonari'nin bir üyesi olarak devrimci siyasetle temasa geçmişti. 1848 dev-
rimleri boyunca Mazini, Milan'ın Avusturya etkisinden kurtulmasına yardım etti ve kısa süreli
Roma Cumhuriyeti'nin başı oldu.
Mazzini'nin milliyetçiliği özgül dilsel ve kültürel topluluk olan milletle liberal cumhuriyetçilik
arasında özdeşlik kuran bir inançtır. Hepsinin ötesinde, Mazzini'nin ilkeli milliyetçilik şekli,
öz-yönetim hakkına sahip saygı değer/yüceltilmiş bireyler bütünü olarak görür. Mazzini millî self-determinasyon
ilkesinin sonunda ebedî ve kalıcı barışı getireceğine inanır.
Liberalizm geleneksel olarak haklar diliyle ifade edilen bireysel özgürlük savunusu üzerine
kurgulanmış ve kurulmuştur. Milliyetçiler, milletlerin, egemen varlıklar olduklarına, özgürlüğü
hak ettiklerine ve haklara, özellikle kendi kaderini tayin etme hakkına sahip olduklarına inandılar.
Bundan dolayı, liberal milliyetçilik iki açıdan özgürleştirici bir güçtür. Birincisi, liberal milliyetçi
lik, ister çok-milletli imparatorluklar isterse sömürgeci güçler tarafından olsun her türlü yabancı
hâkimiyet ve baskıya karşıdır. İkincisi, anayasalcılık (bkz. s. 56) ve temsiliyet inancında pratiğe
yansıtılan öz-yönetim (self-government) ideali, liberal milliyetçiliğin temel dayanağını oluşturur.
W oodrow Wilson, örneğin, tüm Avrupa adına sadece millî-devleti değil, aynı zamanda otokratik
idareden ziyade siyasî demokrasiyi önermiştir. Ona göre, ABD modelinde tecessüm eden/cisimle-
şen demokratik cumhuriyet gerçek bir millî-devlet olarak algılanabilecek tek siyasî yapıdır.
Bunun ötesinde, liberal milliyetçiler milletlerin, aynen bireyler gibi eşit olduğuna ve en azından
bu eşitliğin kendi kendini yönetim noktasında mutlak kabul edilmesi gerektiğine inanırlar. Liberal
milliyetçiliğin nihaî hedefi, bundan dolayı, sadece bir milletin bağımsızlığı ya da birleşmesini sağ
lamak değil, aynı zamanda dünyanın bağımsız devletlerini inşa etmektir. John Stuart Mill (bkz. s.
46) bu ilkeyi şu şekilde açıklar: “Hükümetin sınırları ulusallığın sınırlarıyla örtüşmelidir.” Mazzini
birleşik İtalya fikrini teşvik etmek için gizli bir örgüt olan Genç İtalya’yı ve milliyetçi fikirleri tüm kıta
ya yaymak umuduyla da Genç Avrupa’yı kurdu. Paris Barış Konferansında W oodrow Wilson self-de-
terminasyon ilkesini sadece Amerikan çıkarlarını korumak uğruna Avrupa imparatorluklarını dağıt
mak amacıyla değil, aynı zamanda Polonyalılar, Çekler, Macarlar ve diğerlerinin de Amerikalıların
faydalandığı gibi aynı siyasî bağımsızlık haklarından yararlanmasını sağlamak maksadıyla getirmiştir.
Liberaller denge ya da doğal uyumu, sadece toplumdaki bireylere değil, dünya milletlerine de
uygularlar. Millî self-determinasyonun başarısı, başarılı ve istikrarlı milletlararası düzeni kurmanın yo
ludur. Wilson Birinci Dünya Savaşının, otokratik ve askerî imparatorlukların hâkim olduğu “eski dü-
zen’den kaynaklandığına inanır. Demokratik millî-devletler, öte yandan, komşularının millî bağımsız
lıklarına saygı duyacak ve savaşın çıkmasını teşvik etmeyecek ve ötekileri boyun eğmeye zorlamayacak
tır. Bir liberale göre, milliyetçilik güvensizlik, rekabet ve savaşı körükleyerek milletleri bir diğerinden