Siyasi. İDeolojiler



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə152/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   148   149   150   151   152   153   154   155   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)

Aşırı Milliyetçilik
Faşizm, Avrupa emperyalizminde ve evrensel milliyetçilik (pan-nasyonalizm) şekillerinde görülen, 
Birinci Dünya Savaşından önce gelişmiş yayılmacı ve şovenist bir milliyetçilik geleneğinin uç bir 
versiyonunu benimsedi. Bu gelenek milletleri eşit ve bağımsız varlıklar olarak değil, hâkimiyet için 
mücadele eden doğal düşmanlar olarak görür. Faşist milliyetçilik farklı kültür ve millî geleneklere 
saygı göstermeden bir milletin diğerlerine olan üstünlüğünü savunur. Nazizmin içindeki ırksalcı 
milliyetçilik, Almanların “üstün ırk” olduğuna inanan “Ariler” tarafından savunuluyordu. İki dün­


ya savaşı arasında militan milliyetçilik, öfke ve yenilginin hırsıyla perçinleniyordu. Birinci Dünya 
Savaşının kazananlarından İtalya, Versailles’da (Versay) umduğu toprak kazancını bulamamıştı. 
Almanlar, hem savaşı kaybetmişti hem de Versailles’da tazminatlar, toprak kaybı ve “savaş suçlusu” 
maddesiyle aşağılanmıştı.
Faşizmin sıradan vatanseverliği değil, militan ve yoğun milliyetçi kimliği desteklemesi “Ac- 
tion Française”nin başkanı Charles Maurras (18 68 -1 95 2 ) tarafından “tam/integral milliyetçilik" 
olarak tanımlanır. Millî gururun yeniden doğuşu ve millî yükselişin gerçekleşmesiyle faşizm, fana­
tik ve kurtarıcı bir rol üstlenir; faşizmin bu kadar popüler olmasının nedeni, millî mükemmeliyeti 
vaat etmesidir. Griffin’e (1993) göre, genel (generic) faşizmin efsanevî temeli, “yeniden doğuş”la 
“popülist aşırı milliyetçiliği” kesiştirmesidir. Bu yüzden tüm faşist hareketler önce modern toplu­
mun ahlâkî ve kültürel çöküşüne dikkat çekmişler, sonrasında “küllerinden yeniden doğan” Anka 
Kuşu gibi toplumun mükemmeliyete ulaşabileceğini vaat etmişlerdir. Faşizm, modernizme karşı 
bir isyan olabilirken geleneğin tepkisine ve çekicililiğine de boyun eğmez. Şanlı bir geçmişin efsa­
neleriyle beraber o günlerin yeniden geleceğine dâir vaatler ve üstün insan modeli, bir tablo oluş­
turmaktadır. İtalya’da bu tablo Roma İmparatorluğu’dur. Nazi rejimi ise üçüncü Reich vaat eder. 
Bunlardan birincisi Charlemagne’ın (Şarlman), İkincisi Bismarck’ın dönemleridir.
Pratikte, millî yükseliş yayılma, savaş ve fetihlerle diğer milletlere güç kullanarak üstünlük sağ­
lama girişimidir. Millet ve ırk olarak üstünlüğe inanan ve sosyal Darwinizmden etkilenen faşist mil­
liyetçilik, militarizm ve emperyalizmle ayrılmaz bir bağ kurdu. Nazi Almanyası Sovyetler Birliğini 
de kapsayan “daha büyük Almanya’ yı kurmanın peşindeydi. Faşist İtalya 1934’te Flabeşistan’ı (Eti­
yopya) işgâl ederek Büyük Afrika İmparatorluğunu kurmaya çalıştı. Emperyalist Japonya, 1931’de 
Mançurya’ya saldırıp başını Japonya’nın çektiği bir “ortaklaşa zenginlik” alanı oluşturmak istedi. 
Bu imparatorlukların hepsi, sıkı bir biçimde kendi kendine yeten bir ekonomiye sahipti. Ekonomik 
gelişmenin uluslararası ticaret ve dayanışmadan kaynaklandığım savunan liberal görüşün aksine 
faşizm, ekonom ik gücü kendine yetebilme ve diğer kaynakları direkt olarak kontrol edebilme ola­
rak algılar. Fetih ve yayılma ekonomik güveni sağlayan, daha fazla hammadde, daha geniş pazar ve 
daha fazla ucuz işgücü kaynağına dayanan, kendi kendine yeten imparatorluğun ayakta kalmasını 
sağlayan temel araçlardır. Millî yükseliş ve ekonomik gelişme askerî güce dayanmaktadır. Bu ne­
denle Almanya’da savaştan önce olduğu gibi Hitler’in (bkz. s. 218) silâhlanma politikası, Nazi 
rejiminin her zaman politik önceliği olmuştur.

Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   148   149   150   151   152   153   154   155   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin