doğaya karşı değil doğayla birlikte olmaktan kaynaklandığım hissederler. Dolayısıyla ataerkilliğin
ortadan kaldırılması, insan topluluğu ve doğal dünya arasında tamamen yeni bir ilişkiyi beraberin
de getireceğini vaat eder.
Kadın ve doğa arasında gerekli veya “doğal” bir bağ varken erkek ve doğa arasındaki ilişki ol
dukça farklıdır. Kadınlar doğa mahlûklarıyken erkekler kültür mahlûklarıdır: Onların dünyası sunî
veya insan yapımıdır, doğal yaratıcılıktan çok insan ustalığının bir ürünüdür. Bu durumda erkek
dünyasında akıl sezilerin üstünde yer alır, materyalizm mâneviyattan
önce gelir, mekanik ilişki
ler bütüncül ilişkilerden önemli bulunur. Siyasî-kültürel açıdan bu, rekabet ve hiyerarşi inancında
yansıtılır. Doğal dünya için bunun anlamı açıktır. Bu açıdan ataerkillik,
kültürün doğa üzerinde
üstünlüğünü beraberinde getirir; doğa ise boyunduruk altına alınması, kullanılması
ve üstünde
yükselinmesi gereken bir güçtür. Ekolojik zarar ve cinsiyet eşitsizliği, “kültürlü” erkeğin “doğal”
kadını yönettiği aynı sürecin bir parçasıdır.
Dostları ilə paylaş: