Siyasi. İDeolojiler


partiye olan ihtiyaca inancıyla Marksizme yaptığı



Yüklə 11,67 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə228/240
tarix11.08.2023
ölçüsü11,67 Mb.
#139183
1   ...   224   225   226   227   228   229   230   231   ...   240
1723-Siyasi Ideolojiler-Andrew Heywood-Chev-K.Bayram-O.Tufekchi-H.Inac-2011-345s (1)


partiye olan ihtiyaca inancıyla Marksizme yaptığı 
terorik katkı.
Liberal Demokrasi [Liberal Democracy]: 
Hem
sınırlandırılmış devleti hem de düzenli ve yarışmacı 
seçim sistemini içine alan bir demokrasi biçimi; liberal 
demokrasi aynı zamanda bir rejim tipi olarak da 
kullanılır.
Liberteryanizm [Liberterianism]: 
Bireyin olabilecek 
en geniş özgürlük alanına sahip olması gerektiği 
inancı; liberteryanizm bireyin üzerindeki dışsal ve içsel 
zorlamaların kaldırılmasına işaret eder. (bkz. s. 101)
Meritokrasi [/Meritocracy]:
Tam karşılığı liyakate 
dayalı yönetim; liyakat zekayı ve çalışmayı birlikte 
gerektirir; sosyal mevkilerin yalnızca yetenek ve çok 
çalışmayla belirlendiği bir toplum .
Meşruluk [Legitimacy]: 
Siyasî otoritenin yasal oldu­
ğunun kabulü ve dolayısıyla onunla ilgili konularda 
itaate ahlâkî bir zorunluluktur.
M ilenyum culuk [Millenarianism]: 
İlâhî yönetim in 
bin yıllık dönem ine olan inaç; siyasî milenyumculuk, 
sefalet ve baskıdan âni ve tam bir kurtuluşu önerir.
M ilitanlık [Militancy]: 
Yükseltilmiş veya uç yüküm lü­


lük; tipik olarak mücadele veya savaşla İlişkili bir şevk 
ve tutku seviyesi.
Militarizm [Militarism]: 
Askerî yollarla hedeflerin 
gerçekleştirilmesi ya da askerî fikirlerin, değerlerin ve 
uygulamaların sivil hayatta geniş yer edinmesi.
M ille t [Nation]: 
Ortak değer ve gelenekler, bir genel 
dil, din ve tarih bağlarıyla bir arada olan ve genellikle 
aynı coğrafî alanı paylaşan İnsan topluluğu.
Milletlerarasıcılık [Internationalism]: 
Milletlerarası 
ya da küresel İşbirliğine dayalı bir siyaset teorisi veya 
uygulaması; milletlerin yapay ve İstenmeyen formas­
yonlar olduğu inancı.
M illet-Üstücülük / Ulus-Üstücülük [Supranatio-
nalism]: 
Uluslarası veya küresel yargılama yetkisine 
sahip kurumların, iradelerini millî devletlere empoze 
edebilme yetenekleri.
M illî Devlet [NationalState]: 
Vatandaşlığın ve 
milliyetin örtüştüğü özerk bir siyasî birlik; tek devlet 
tek millet.
Millîleştirm e [Nationalization]: 
Devlet malının veya 
kamusal malın, özel m ülkiyet veya özel sanayilerin 
aleyhinde genişlemesi.
M it, Siyasî [Myth, Political]: 
Aklî bir önermeden 
ziyade duygusal ve sem bolik güç aracılığıyla siyasî bir 
eylemi provoke etme kapasitesine olan İnanç.
Modern Liberalizm [Modern Liberalism]: 
Liberalizm 
içinde, (klasik liberalizme karşı) özgürlükleri genişlet­
me amacıyla sosyal ve İktisadî müdahaleye bilinçli bir 
onay veren bir gelenek.
Modernleşme [Modernisation]: 
Modern endüstriyel 
toplum ların yaşadığı sosyal ve siyasî değişme süreci; 
kapitalist İktisadî düzenin ve liberal demokratik siyasî 
sistemin ortaya çıkışı.
Monizm [Monism]: 
Yalnızca tek bir teoriye veya 
değere duyulan İnanç; monizm siyasî olarak üniter 
iktidara boyun eğmeğe zorlanmak olarak yansır ve bu 
yüzden, dolaylı olarak totaliterdir.
M utlakiyet [Absolutism]: 
Siyasî gücün -özellikle 
m utlak bir m onarşide- tek bir kşinln ya da küçük bir 
grubun elinde toplandığı bir hükümet formu.
M ülkiyet [Property]: 
Fiziksel eşyaların veya zenginli­
ğin özel şahıslar, insan grupları ya da devlet tarafın­
dan sahipliği.
Müsamahakârlık [Permissiveness]: 
insanların kendi 
kişisel ahlâkî tercihlerini yapmalarına İzin verilmesine 
olan isteklilik; müsamahakârlık hiçbir belirleylci/hâkim 
ahlâkî değerin bulunmadığını İleri sürer.
Nasyonal Sosyalizm (Nazizm) [N ationalSocialism]:
Hitler Almanyası'nda uygulanan ve totaliter terörle 
karakterize edilen faşizmin bir türü; soykırıma dayalı 
anti-Semitizm ve yayılmacı ırkçılık.
Negatif Ö zgürlük [Negative Freedom]: 
Seçme özgür­
lüğüne izin veren, birey üzerinde dışsal sınırlama ve 
zorlamaların bulunmayışı/yokluğu.
Neo-Liberalizm [Neoliberalism]: 
Piyasa bireyciliğine 
ve minimal devletçiliğe adanan klasik politik iktisadın 
güncellenmiş bir versiyonu.
Neo-Marksizm [Neo-Marxism]: 
Ekonomiye ve prole­
taryanın ayrıcalıklı statüsüne öncelik veren, determi­
nizmi reddeden Marksizmln güncellenmiş ve gözden 
geçirilmiş bir versiyonu.
Neo-Muhafazakârlık [Neoconservatism]: 
Düzeni 
restore etm e ihtiyacı üzerine vurgu yapan, geleneksel 
veya aile değerlerine dönen ya da m illiyetçiliği ye­
niden canlandıran, sosyal muhafazakârlığın modern 
versiyonu.
Nihilizm [Nihilism]: 
Sözlük anlamı hiçbir şeye inan­
mamak, tüm ahlâkî ve siyasî İlkeleri reddetmek; nihi­
lizm her zaman değilse de bazen, yıkımla ve şiddet 
kullanımıyla ilişkllendirillr.
N orm atif [Normative]: 
Olanı tanımlayan ifade eden 
ziyade, ne olması gerektiğinin ahlâkî standardını 
belirleyen reçete.
Organizmacılık/örgan/c/sm/:Toplunnun 
bir orga­
nizma veya yaşayan bir varlık gibi işlediğine, bireysel 
parçalarının toplam ından ziyade bütün bir varoluş 
olduğuna duyulan bir inanç.
Ortodoksi [Orthodoxy]: 
Genellikle"resmî"onay veya 
destek gören oturm uş ya da geleneksel bir görüşe 
bağlılık.
Otarki [Autarky]: 
İktisadî kendine yeterlilik; otarşi, 
piyasaları ve doğal kaynakları koruma amacı güden 
ekspanslyonizmden veya uluslararası ekonomiden


çekilme yoluyla gerçekleşir.
O tonom y [Autonomy]: 
Sözlük anlamı kendi kendini 
yönetim dir; dış baskılardan âzade hayatanın erdemiy­
le birinin kendi kaderini kontrol edebilmek.
O to rite [Authority]: 
itaate zorunluluğun kabul edil­
miş erdemine dayanarak başkalarını etkileme hakkına 
sahip olmak.
O toriteryanizm [Authoritarianism]: 
Güçlü bir mer­
kezî otoriteye olan inanç; ister arzu edilir olsun isterse 
gerekli olsun otoriteryanizm, yukarıdan zorla dayatılır, 
bu yüzden sorgusuz itaat ister (bkz. s. 96).
Öjemk/îugen/cs7:Türlerin üyelerinin "uygun" olanları 
arasında üremeyi destekleme ya da "uygun olma­
yanların üremesini önlemeyle başarılan seçkinci bir 
yeniden üreme teorisi veya uygulaması.
Özelleştirme [Privatization]: 
Devlet mülkiyetinin 
kamudan özel sektöre transferi, devlet sorumlulukları­
nın daralmasının bir yansıması.
Özgürlük (Serbestiyet) [Freedom/Liberty]: 
Birey, 
sosyal bir grup veya bir m illetle ilişkilendirilebilen öz­
gürlük, birinin kendi isteği doğrultusunda düşünmesi 
ve hareket etmesi anlamındadır.
Pan-Mi\\iyetçi\ik 
[Pan-Nationallsm]: 
Yayılmacılık 
veya siyasî dayanışma yoluyla apayrı insanları birleş­
tirm eye kendini adayan bir tü r milliyetçilik ('pan' hepsi 
veya herkes anlamındadır).
Parasaicılık/Monetarizm [Monetarism]: 
Enflasyonun 
para arzındaki yükselişten kaynaklandığını savunan 
bir teori: "Çok fazla paranın çok az malın peşinde 
koşması."
Yüklə 11,67 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   224   225   226   227   228   229   230   231   ...   240




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©azkurs.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin