Toryizm
[Toryism]
a
"Tory", 18. Yüzyıl'da İngiltere'de, VVhiglere karşı, monarşik iktidar, Anglikan Kilisesi'ni savunmuş ve toprak sahibi
eşrafı temsil etmiş bir parlâmento grubudur. Birleşik Devletler'de ise İngiliz kraliyetine sadakâti ifade etmiştir. 19.
Yüzyıl'ın ortalarında İngiliz Muhafazakâr Partisi Torylerden çıkmış olsa da, "Tory" İngiltere'de hâlâ büyük ölçüde
Muhafazakâr ile eşanlamlı kullanılmaktadır. Toryizm en iyi şekilde, geniş kapsamlı muhafazakârlık içinde özgün
ideolojik bir duruş olarak anlaşılabilir. Tipik özellikleri, hiyerarşi, gelenek, ödev ve organik anlayışa bağlılıktır. "Yük
sek" Toryizm bir taraftan yönetici sınıfa neo-feodal ve yerleşik kurumlara da pre-demokratik inancı açıkça dile
getirirken; Tory geleneği, aynı zamanda, sosyal devamlılık davasına hizmet eden refahçı ve reformcu fikirleri de
barındırır.
paternal değerlere yaptıkları vurguyu göstermek üzere, zaman zaman kendilerine “Toryler” adını
takarlar. Disraeli’nin fikirleri daha sonra 19. Yüzyıl’ın sonlarında, Lord Randolph Churchill tarafın
dan “Tory demokrasisi” biçim inde benimsenmiştir. Siyasî demokrasinin genişlediği bir dönemde
Churchill, daha geniş bir sosyal destekten faydalanmak üzere, geleneksel kurumlara -Lordlar K a
marası, monarşi, kilise g ib i- olan ihtiyacın altını çizmiştir. Muhafazakâr Parti, sosyal desteği ancak
işçi sınıfının oylarını alarak, Disraeli’nin sosyal reform siyasasını devam ettirerek kazanabilirdi. So
nuçta tek millet muhafazakârlığı, bir tür Tory refahçı anlayışı olarak görülebilir.
Tek millet geleneği zirve noktasına 1950’ler ve 1 9 6 0 ’larda ulaşmıştır. Bu zirve noktası, İngilte
re ve dünyanın başka yerlerinde, geniş refah tahsisatını destekleme ve tam istihdamı sağlama amacı
çerçevesinde ekonomiyi yönetm e gereğini savunan Keynezci sosyal demokrasi anlayışı uygulama
ya konunca yakalanmıştır. Bu anlayış, ne pozitif özgürlük (modern liberalizmde olduğu gibi) ne de
eşitlik arzusuna (parlâmenter sosyalizmde olduğu gibi) dayanır; dayandığı nokta, laissez-faire libe
ralizmi ile sosyalist planlamacı devlet anlayışının uç noktaları arasında ideolojik olmayan bir “orta
yol” ihtiyacıdır. Bundan dolayı muhafazakârlık, azgın bireycilik ile zorba kolektivizm (bkz. s. 120)
arasında bir denge arayışındaki ılımlı orta yoldur. Bu anlayış İngiltere’de, Harold Macmillan’ın
The
Dostları ilə paylaş: