Barnabas İncili 140
Kör adam dedi, “Seni görmek istemiyorum; hem, gözlerim olsa,
seni görmemek için kaparım.” O zaman İlya dedi, “Bil ki kardeş,
ben
İlya'yım!” Kör adam karşılık verdi. “Doğruyu
söylemiyorsun.” O zaman İlya'nın havarileri dediler, “Kardeş, o
Allah'ın peygamberi İlya'nın ta kendisidir.” “Söyleyin bana”
dedi kör adam, “Eğer o peygamberse, ben hangi soydanım ve
nasıl kör oldum?” İlya cevap verdi, “Sen Levî kabilesindensin
ve Allah'ın mabedine girerken, mabedin yanında bir kadına
şehvetle baktığından Allah'ımız görme gücünü aldı.”
O zaman, kör adam ağlayarak dedi, “Bağışla beni ey Allah'ın
kutsal peygamberi; sana dediklerimden dolayı günaha girdim;
seni görmüş olsaydım, günah işlemeyecektim.” İlya karşılık
verdi, “Allah'ımız bağışlasın seni ey kardeş, çünkü benim
hakkımda bana doğruyu söylediğini biliyorum; çünkü
kendimden ne kadar çok nefret edersem, o kadar çok Allah'ı
severim ve eğer beni görsen, Allah'ın razı olmadığı arzun yatışır.
Çünkü senin Yaratıcın İlya değil, Allah'tır; bu bakımdan ben
senin için Şeytan’ım” dedi İlya ağlayarak; “Çünkü sana
Yaratıcıdan yüz çevirttim. O halde ağla kardeş, çünkü senin
hakkı batıldan ayırt ettirecek ışığın yok. Ama olsaydı, benim
akidemi hor görmeyecektin. Bu nedenle, sana diyorum ki, pek
çokları beni görmek arzular ve uzaklardan beni görmeye gelirler
ve bunlar sözlerimi hor görürler. Dolayısıyla onlar için,
kurtuluşları için, gözlerinin olmaması daha iyi, çünkü kendileri
gibi yaratılandan zevk alan ve Allah'tan zevk almaya çalışmayan
herkes kalbinde bir put yapıyor ve Allah'ı bırakıyor.”
Sonra İsa iç çekerek dedi, “İlya'nın dediklerinin hepsini
anladınız mı?” Havariler cevap verdiler, “Gerçekten anladık ve
burada, yeryüzünde puta tapıcı olmayan pek az kişi
bulunduğunu görüp, ne diyeceğimizi bilemiyoruz.” O zaman İsa
dedi, “Doğru söylüyorsunuz, çünkü şimdi İsraili'ler beni Allah
yerine koyarak, kalplerindeki puta tapıcılığı yerleştirmek
arzusundaydılar.