Barnabas İncili 112
Namaz bitince, havarileri yeniden İsa'nın yanına geldiler, o da
ağzını açtı ve dedi, “Yaklaş Yuhanna, çünkü bu gün, sorduğun
her şeyi sana anlatacağım. İman, Allah'ın seçtiklerini
mühürlediği bir mühürdür, mühür ki, Elçisi'ne vermiş ve O'nun
ellerinden seçilmiş olan herkes imanı almıştır. Çünkü nasıl Allah
birdir, öyle de, iman da birdir. Bu nedenle, her şeyden önce
Elçisi'ni yaratmış olan Allah, O'na her şeyden önce, sanki
Allah'ın benzeriymiş ve Allah'ın yaptığı ve söylediği şeylerin
hepsiymiş gibi imanı vermiştir. Ve işte, mümin imanla her şeyi
birinin gözleriyle gördüğünden daha iyi görür; çünkü gözler
yanılabilir; hatta hemen hemen her zaman yanılır; ama iman asla
yanılmaz, çünkü kaynak olarak Allah ve sözüne sahiptir.
Bana inan, imanla Allah'ın tüm seçtikleri kurtulur. Ve herhangi
bir kimsenin iman olmadan Allah'ı memnun etmesinin imkânsız
olduğu da kesindir. Bu nedenle şeytan, orucu ve namazı, zekâtı
ve haccı hiçe indirmek için çalışmaz; inanmayanları daha bu
işleri yapmaya iter, çünkü insanın karşılığını almadan çalıştığını
görmekten zevk alır. Fakat tüm gayretiyle imanı hiçe indirmek
için sancılanır durur. Bu bakımdan iman özenle bilhassa
korunmalıdır ve en emin yol da, “Neden?” sorusunun insanları
Cennet'ten çıkardığını ve Şeytan’ı en güzel bir melekten çirkin
bir cine çevirdiğini görerek, “Nedeni bırakmak olacaktır.” O
zaman Yuhanna dedi, “Şimdi biz, ilmin kapısı olduğunu göre
göre, “Neden” i nasıl bırakalım?” İsa cevap verdi, “Öyle değil,
“Neden” Cehennemin kapısıdır.” Bunun üzerine Yuhanna sustu,
İsa devam etti,
“Allah bir şey söylediği zaman ey insan, sen kimsin ki, kuşkun
kalmasın diye, “Neden böyle dedin ey Allah; neden böyle
yaptın? Diyecekmişsin? Toprak kap, olur ya, yapıcısına diyecek
mi ki, “Beni neden su tutmak için yaptın da, almak için
yapmadın?” Bak, sana diyorum ki, her iğvaya karşı şu sözle
kendini güçlendirmen gerekir, “Allah böyle dedi, böyle yaptı
Allah”; “Allah böyle diledi”; çünkü böyle yapmakla emniyet
içinde yaşarsın.”