LİDERDEN BEKLENEN ETİK DAVRANIŞLAR
Bir bireyin sergilemiş olduğu davranışın etik olma durumu, o bireyin
toplumsal düzlemdeki etki alanı ve etki düzeyi ile doğru orantılı bir öneme sahiptir.
Toplumsal alandaki etki alanı ve etki düzeyi ise etkileşim içerisine girilen bireylerin
sayısı ve onlar üzerindeki yaptırım gücü ile birebir ilişki içerisindedir. Bu bağlamda,
etki alanının ve etki düzeyinin genişliği nedeniyle liderin sergilemiş olduğu
davranışların etik olup olmaması toplumsal yapılar için ayrı bir anlam ifade
etmekte,
liderlerden birtakım etik davranışlar beklenmektedir. Söz konusu etik
davranışları ilgili literatürde yer alan bilgiler kapsamında aşağıdaki başlıklar altında
ele almak mümkündür.
Adalet
Eşit toplumsal şartlar ve imkânlar içerisinde bütün insanların özgür biçimde
ve çok yönlü gelişmesini, eşit hak ve sorumluluğun paylaşıldığı bir toplulukta
bireylerin yaratıcı olarak iş yapabilmesini, herkese temel eşit hak ve ödevler
tanınmış olmasını, kişinin erdemlerinin toplum ve toplumun bütün üyeleri
tarafından güvence altına alınmış olmasını öngören etik ve hukuk ilkesidir
(Çavuşoğlu, 2014; Erol, 2012:58). Kısaca, her hak sahibinin hakkının gözetilmesi
olarak tanımlamak da mümkündür (Erdemir, 2013:128). Bireylerin kuralları doğru,
dürüst ve eşit uygulamasını gerektirmekte
(
Langton ve Robbins, 2006:314
),
ödüllerin, imtiyazların ve sorumlulukların dağıtımında ayrım yapılmamasını
öngörmektedir. Adalet dağıtımı, katkısı en fazla olan ve amacını gerçekleştirenleri,
daha az katkı yapanlara göre olabildiğince ve uygun oranda ödüllendirmeyle
ilişkilendirilmektedir (Smith ve Drudy, 2009:169).
Liderin adaletli olması için
insanların eşitlik beklentisini, her daim adaletin yerini bulacağı hissini karşılaması
gerekmektedir.
Lider, performans değerlendirmesi, kurumda işlerin dağıtımı,
görevlendirmeler, ödüllendirme vb. gibi şeylerin hayata geçirilmesinde adaletli
davranmak mecburiyetindedir. Aksi takdirde inandırıcılığını ve güvenirliğini
LİDERLİK VE ETİK
Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi
11
Yönetsel kademede
bulunanların doğru ve
içten davranmaması,
ilişkilerde kendi
sonlarını hazırlamakta
ve güven ortamını
ortadan kaldırmaktadır.
Sergilenen davranışın
tarafsız olup olmaması,
konuya verdikleri önem
doğrultusunda bireyleri
etkilemekte, onlar
tarafından dikkate
alınmakta ya da
alınmamaktadır.
yitirmekte (Yılmaz, 2005:44),
başında bulunduğu sosyal yapı nezdinde adalet
duygusunun tatmin olmamasından ötürü meşruluğunu zedelemektedir.
Dostları ilə paylaş: |