ÇÜTAD
Çukurova Üniversitesi
Türkoloji Araştırmaları Dergisi
Cilt 3, Sayı 2
Aralık 2018
21
davranışlarını parantez içinde aktarır
9
. Bu kısımlarda anlatıcı yerini
kahramana bıraktığından anlatım üçüncü şahıs anlatıcıdan, birinci
şahısa geçmiş olur. Dolayısıyla metinde üçüncü ve birinci şahıs
ağzından anlatım dönüşümlü olarak kendini gösterir. Bu, metni
tiyatroya yaklaştırmanın yanı sıra anlatımın çeşitlenmesine de imkan
sağlar. Metnin üçüncü şahıs ağzından aktarıldığı kısımlarında olaylar
çok daha hızlı bir biçimde ilerlerken diyalogların bulunduğu yerlerde
doğal olarak bir yavaşlama yaşanır. Anlatım açısından diyaloglar ön
planda olduğu için olayın hikâye edildiği veya hikâye etme tekniğinin
kullanıldığı kısımlar daha geri planda kalır. Kahramanların ait olduğu
sınıfa uygun olarak konuşturulduğu metinde şivelerdeki farklılıklar
kişilerle birlikte bir tarz mozaiğine de yol açar
10
.
Şair Evlenmesi,
tiyatro metni olması sebebiyle diyaloglara dayanır ve olaylar bu
sebeple birinci şahıs ağzından aktarılır. Bu açıdan dolaysız bir anlatım
söz konusudur ve biz yazarın tutumunu kahramanların
da
vranışlarından ve sözlerinden çıkarırız. Hayal-i Celâl’de olayların
üçüncü şahıs ağzından veya yazar-anlatıcı tarafından aktarılması
yazarın tutumunun veya niyetinin daha açık bir biçimde
hissedilmesine imkan verir. Anlatıcı zaman zaman yaptığı tasvirlerle,
kullandığı sıfatlarla veya olay aktarımlarıyla kahramanıyla alay
ettiğini açık bir biçimde gösterir. İki metin arasındaki tür farklılığı bu
ayrımı doğuran başlıca etmendir.
Bakış Açısı
Hayal-i Celâl, yazar-
anlatıcı tarafından anlatıldığı için
eserde yay
gın olarak kullanılan bakış açısı sıfır odaklayım veya hakim
bakış açısıdır. Ancak daha önce de belirtildiği üzere metinde karşılıklı
konuşmalar yoğunluktadır ve bu sebeple kahramanların bakış açıları
9
“Hamamcı kadın-(Maşallah beyim, tu tu nazar değmesin!” diyerek ve
beyefendinin yüzüne birkaç ağız balgam yapıştırarak) Pekiyi beyim. Bana
güvenirsen gideyim, bir kere daha göreyim. Hem de cariyelerinizin birini
beraber götüreyim.”(s.1
03). Yukarıdaki alıntıda da görüleceği üzere anlatıcı,
kahramanların davranışlarını belirttiği bu kısımları farklı amaçlarla kullanır.
Çoğu kez halk tiyatrosunda komikliği besleyen bu durumlar, eserde eleştiri ve
alay amaçlı kullanılmıştır.
10
Erol Köroğlu bu durumu kitabın sunuş yazısında Mihail Bahtin’in karnaval ve
diyalog kavramlarıyla ilişkilendirir. Farklı kesimlerden insanların konuşmalarını
aynı zamanda farklı zihniyetlerin temsili ve birlikteliği olarak görür ve
diyaloğun bundan kaynaklandığını belirtir. Hayal-i Celâl’in roman öncesi
anlatılarla olan bağını ise karnavaleskin kaynağı olarak belirler (s.15). Konuyla
ilgili daha fazla bilgi için bkz: Bahtin, Mihail.(2017). Karnavaldan Romana
Edebiyat Teorisinden Dil Felsefesine Seçme Yazılar, İstanbul: Ayrıntı Yay.
|