43
Batan Gemideki Tiryakilere Yardım Edin
Tiryakiler bugünlerde bir panik içindeler. Toplumda bazı
şeylerin değiştiğinin farkındalar. Bugün artık sigara içmek
tiryakiler arasında bile anti sosyal bir davranış olarak
görülüyor. Olayın sona yaklaştığının siz de farkındasınız.
Milyonlarca tiryaki sigarayı bırakıyor diğerleri de bunun
bilincinde.
Ne zaman bir tiryaki sigarayı bıraksa geride kalanlar
kendilerini kötü hissederler.
Tiryakiler bir kağıda sarılmış kuru yapraklar için o kadar para
vermenin, onları yakıp kansere yol açan katranlı maddeleri
ciğerlerine doldurmanın komik olduğunu içgüdüsel olarak
bilirler. Bu olayı hâlâ bir aptal ık olarak görmüyorsanız yanan
bir sigarayı kulağınıza sokmaya çalışın ve kendinize aradaki
farkı sorun. Tek fark bu şekilde bedeninize nikotin vermemiş
olmanızdır. Ağzınıza sigara koymaktan vazgeçebilirseniz
nikotine gereksinim duymazsınız.
Tiryaki sigara içmesine hiçbir mantıklı açıklama getiremez
fakat başkaları da içtiği için kendisini o kadar kötü
hissetmez.
Tiryakiler sigara yüzünden hem kendilerini hem de
başkalarını aldatırlar. Buna zorunludurlar. Saygınlıklarını
tamamen yitirmemek için kendi kendilerine aldatmacalar
yaratırlar. Alışkanlıklarını hem kendilerine hem de
başkalarına karşı haklı çıkarmak gereksinimi duyarlar. Bu
yüzden sürekli sigaranın hayal ürünü avantajlarının
reklamını yaparlar. Tiryaki sigarayı “irade yöntemi” ile
bırakmaya çalışırsa sürekli bir şeyden yoksun kaldığı
duygusuna kapılır ve yakınır. Bu tiryakiler için sigara içmeye
devam etmekte ne kadar haklı olduklarının kanıtıdır. Bir
tiryaki sigarayı bırakmayı başardığında sağlığına zarar
vermeye ve gereksiz para harcamaya son verdiği için
mutludur. Fakat bunun için kendini haklı çıkarmaya
çalışmaz, etrafta sigara içmemenin ne kadar harika
olduğunu abartılı bir şekilde duyurmaz. Bunu ancak biri ona
sorduğu zaman anlatır. Fakat tiryakiler istemedikleri şeyleri
duymamak için zaten bir şey sormazlar. Unutmayın,
tiryakiler korku yüzünden sigara içerler ve sigara içmemenin
avantajlarını görmezlikten gelirler. Ancak sigarayı bırakmaya
niyetlendikleri zaman bu konuyla ilgilenirler.
Tiryakilere yardımcı olun. Korkularını silin. Sağlığa zarar
vermek zorunda olmamanın, sabahları kalkınca öksürmek ve
nefes darlığı çekmek yerine sağlıklı ve zinde olmanın,
esirlikten kurtulmanın, o kara lekeler olmadan yaşamdan
zevk alabilmenin ne kadar güzel olduğunu anlatır.
Yada en iyisi bu kitabı okumalarını sağlayın. Moral erini bir
de havayı kirlettikleri veya pis oldukları gibi saldırılarla
bozmayın. Sigarayı bırakmış kişilerin bu konuda en kötü
oldukları söylenir. Bunda doğruluk payı vardır ve sanırım
“irade yönteminden” kaynaklanır.
Tiryaki alışkanlığından kurtulmuştur fakat beynindeki
aldatmacaların izleri olduğu gibi durduğundan bir bakıma
hâlâ özveride bulunduğunu düşünür. Çabuk kırılır ve doğal
bir karşı koyma mekanizmasından dolayı saldırılarda
bulunur. Bu kendisine yardımcı olabilir ama diğer tiryakilere
hiçbir
yararı
yoktur.
Yalnızca
onların
savunmaya
geçmelerine, kendilerini daha da perişan hissetmelerine ve
sigara gereksinimlerinin artmasına neden olur.
Toplumdaki sigara imajının değişmesi milyonlarca kişinin
sigarayı bırakmasına neden olduğu halde sigarayı
bırakmalarını kolaylaştırmaz. Tam tersine olayı büyük bir
ölçüde güçleştirir bile. Bugün tiryakilerin çoğu sigarayı
sağlık nedeniyle bıraktığını düşünür.
Bu aslında doğru değildir. Sağlık sigarayı bırakmanın en
büyük nedenidir gerçi ama tiryakiler yıllardır sağlığa
aldırmadan ölümüne sigara içerler. Asıl neden toplumun
artık sigaranın gerçek halini, yani kötü bir uyuşturucu
bağımlılığı olduğunu görmesidir. Zevk zaten hep hayaldi.
Toplumdaki bu değişiklik, hayali ortadan kaldırdığı için
tiryakinin artık tutunacak hiçbir dalı kalmaz.
Londra metrosunun tamamında uygulanan sigara yasağı bu
ikilemin klasik bir örneğidir. Tiryaki ya “Peki, eğer metroda
sigara içemezsem başka bir taşıt kullanırım.” diye düşünür
ve metro idaresi büyük kayıplar yaşar, yada “Tamam, bu hiç
değilse daha az sigara içmeme neden olur.” Der. Metroda
içeceği ve zaten zevk almayacağı bir yada iki sigaradan bir
saatliğine vazgeçecektir. Fakat bu zorunlu yoksunluktan
dolayı yalnızca ruhsal bakımdan eziyet çekmekle ve
ödülünü beklemekle kalmaz bir de vücudu acil olarak
nikotin istemeye başlar –ve birazdan yakacağı ilk sigara ona
en çok keyif verecektir.
Zorunlu yoksunluk sigara tüketimini azaltmaz çünkü tiryaki
içebildiği an çok daha fazla sigara içer ve böylelikle
sigaranın ne kadar değerli bir şey olduğu düşüncesi
onaylanmış olur. Zorunlu yoksunluğun en hain yanı hamile
kadınlar üzerindeki etkisidir.
Zavallı geçlerin sonunda bağımlılık kazanmalarını sağlayan
reklam bombardımanına tutulmasına göz yumarız. Sonra
kafalarındaki yanlış inançlardan dolayı sigaraya gereksinim
duyduklarını sandıklarında yaşamlarının herhalde en büyük
stresine girerler, çünkü tıp onlara bebeğe zarar vermek
istemiyorlarsa sigarayı bırakmalarını söyler. Bir çoğu istediği
halde bırakamaz ve yaşamı boyunca suçluluk duygusu
çeker. Birçoğu bırakır ve bıraktığına sevinip “Harika bunu
bebeğim için yapıyorum dokuz ay sonra ben de kurtulmuş
olurum zaten.” diye düşünür. Sonra sancılarla birlikte
doğumdan korku başlar derken dünyanın en güzel
duygularından biri yaşanır. Sancılar ve korku geçmiş bebek
doğmuştur. Eski çağrışım mekanizması yeniden başlar.
Asılsız inançların izleri hâlâ duruyordur ve daha neredeyse
göbek bağı kesilmeden genç annenin ağzına bir sigara
yerleşir. O sonsuz sevinci içinde sigaranın tadının ne kadar
iğrenç olduğunu fark etmez bile. Yeniden başlamak
niyetinde değildir. “Yalnızca tek bir sigara.” diye düşünür.
Çok geç!
Bağımlılık kazanmıştır bile. Nikotin bedenine girmiş eski
arzu yeniden ortaya çıkmıştır.
Hemen olmasa bile doğum sonrası yaşanan depresyon
zamanında düzenli olarak sigara içmeye başlar.
Eroin kul anmak yasal bir suç olarak görüldüğü halde
toplumumuz haklı olarak şu soruyu sorar: “Bu zavallı
insanları kurtarmak için ne yapabiliriz?” Tiryakilere de aynı
davranışı göstermemiz gerekir. Tiryaki sigarayı istediği için
değil içmesi gerektiğine inandığı için içer ve eroinmanlardan
farklı olarak yıllarca ruhsal ve fiziksel eziyet çeker.
Hızlı ölümün yavaş ölümden iyi olduğunu söyleriz hep. Bu
yüzden tiryakiyi kıskanmanıza hiç gerek yoktur, ona
acımalısınız.
Dostları ilə paylaş: |